HASTANELER ÇİN TOPLAMA KAMPLARINA YAKIN
Ayrıca raporda, organ naklini gerçekleştiren hastanelerin, Çin toplama kamplarına çok uzakta bulunmadığı bildirildi. Hastanelerde yapılan ameliyat sayısının ve kısa bekleme listelerinin “zorla organ toplama” yapıldığını gösterdiğini ortaya koyuldu. BM insan hakları uzmanları, etnik, dilsel veya dini azınlıklardan gözaltına alınanların rızaları olmadan zorla kan testlerine, ultrason ve röntgen gibi organ muayenelerine tabi tutulabileceğine dair güvenilir bilgiler aldıklarını söyledi. İncelemelerin sonuçlarının, organ tahsisini kolaylaştıran canlı organ kaynakları veritabanına kaydedildiği bildirildi.
FABRİKALARA YAKLAŞIK 1 İLE 3 MİLYON UYGUR TÜRKÜNÜN ZORLA GÖTÜRÜLDÜ
Gazete, ASPI tarafından hazırlanan rapora atıfta bulunarak, 2017 ve 2019 yılları arasında ülke genelindeki fabrikalara yaklaşık 1 ile 3 milyon Uygur Türkünün zorla götürüldüğünü bildirdi. Öte yandan 2023 yılında bu sayının arttığı belirtildi. ASPI raporunda, “Fabrikalara zorla götürülen Uygur Türkleri evlerinden uzaktaki fabrikalarda, tipik olarak ayrı yurtlarda yaşıyorlar. Mesai saatleri dışında Çince ve ideolojik eğitimden geçiyorlar. Sürekli gözetime tabi tutuluyorlar ve dini gözlemlere katılmaları yasaklanıyor” ifadelerine yer verdi.
ÇİN ENGEL ÇIKARIYOR
BM insan hakları uzmanları,Çin hükumetine konuyla ilgili bilgi verilmesini istedi. Çin ise organ tahsisi için bekleme süreleri veya organların kaynakları hakkında bilgi vermekten kaçındı. BM uzmanları, “Çin’deki mevcut veri ve bilgi paylaşım sistemlerinin eksikliği, insan ticareti mağdurlarının başarılı bir şekilde tanımlanması ve insan tacirlerinin etkili bir şekilde soruşturulması ve kovuşturulmasının önündeki engellerdir” dedi.
ÇİN’İN TOPLAMA KAMPLARINDA ORGAN TOPLAMASI İLE İLGİLİ İDDİALAR İLK KEZ ORTAYA ATILMIYOR
Çin’in toplama kamplarında organ toplaması ile ilgili iddialar ilk kez ortaya atılmıyor. Geçen yılın Haziran ayında, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu (UNHRC), insan hakları uzmanları “Çin’de gözaltında tutulan Falun Gong uygulayıcıları, Uygurlar Türkleri, Tibetliler, Müslümanlar ve Hıristiyanlar da dahil olmak üzere Çin için azınlık olan milletlerin organ toplama iddialarıdan dolayı son derece endişe duyuyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Uygur Türklerinin konuyla ilgili tanıklıkları da durumun vehametini ortaya koyuyor. Konuyla ilgili Kırım Haber Ajansına röportaj veren toplama kampı şahidi Gülbahar Celilova, bu iddiaları doğrulamış ve gözaltı sırasında birçok Uygur Türkü kadının organlarının zorla alındığını dile getirmişti.