9 Kasım 2025 - Pazar
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Reislere Uyduk

Mealini verdiğimiz ayet-i kerimelerde dikkat edilirse, yığınların reislerden yakınmaları kabul görmemektedir. Bu, onların masum olmadıklarını gösterir. Reisler ve büyükler hangi suçu işlemişlerse, kitlelerle birlikte işlemişler, cehenneme giden yolun taşlarını birlikte döşemişlerdir. Müminlerin yolu ise açık, apaçıktır, berraktır, arı-durudur. Bu yolda görüş mesafesini düşürmeye hiçbir reisin ve büyüğün gücü yetmeyecektir.

Yazar: Mehmed DURMUŞ
4 Ocak 2019
Kategori: Makaleler
0 0
2
Reislere Uyduk
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Kur’an’ın uyarısı dobra, açık, yalın ve çarpıcıdır:

“Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da bizi Yol’dan saptırdılar.”

“Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onlara büyük bir lanetle lanet et.” (Ahzap, 67-68).

Bu iki ayetin makablinde, yani 64-66. ayetlerde Allah’ın kafirlere lanet ettiği, onlara çılgın bir ateş azabını hazırladığı, kendilerine hiçbir veli ve yardımcı olmaksızın, daimi kalacakları anlatılır. Ateşte azap görürlerken, “Keşke Allah’a itaat etseydik, keşke Rasule itaat etseydik!” sözleriyle son pişmanlıklarını kusacaklardır.

67. ayetteki ‘reisler’ olarak tercüme ettiğimiz kelime ‘sâdât’tır. Sâdât seyyid’in çoğuludur. Seyyid kelimesi usta, şef, ulu kişi, lider, başkan gibi anlamlara gelmektedir. ‘Kuberâenâ’ ise ‘kebirlerimiz’ yani büyüklerimiz demektir. Seyyidler ve kebîrler: reisler ve büyükler… İbni Kesir’in naklettiğine göre Tavus, ‘seyyid’ kelimesini eşraf, ‘kuberâ’yı da alimler olarak yorumlamıştır. İbni Kesir’in kendisi ayeti şöyle yorumlamaktadır: “Yani emirler demek olan sâdâta ve meşihat cinsinden olan büyüklere itaat ettik de Rasullere ters düştük; o büyüklerin/reislerin katında bir ‘şey’ vardır, onlar bir ‘şey’ üzeredirler diye itikat ettik. Meğer onlar hiçbir ‘şey’ değillermiş!” Bu son cümleyi, “meğer onlar bir ‘hiç’miş!” diye de yeniden kurabiliriz.

İşte Allah’ın gazabını celbeden, işbu, bir ‘hiç’ olan reislerin-büyüklerin, ‘hiç’ oldukları halde, ‘her şey’ olan ilahi nizam ile insanların önüne gerilmiş olmalarıdır.

Elbette, toplumlara vaziyet eden liderleri, önde gelen ilim adamlarını mutlak surette ve kategorik olarak ‘hiçleştirmek’ mümkün ve de gerekli değildir. Çünkü lidersiz toplum düşünülemez. Zaten Kur’an’ın tenkidinden, mutlak surette liderliğin lanetlendiği anlamı çıkmaz. Başta Rasuller olmak üzere, geçmişte nice salih liderler toplumlarına liderlik yapmış, sahih önderlikler yapmışlardır. O halde sorun, reis olmakta değil, salih ya da fasit, mümin ya da fasık reis olmaktadır. Kur’an, vaziyet ettiği halkını ateşe sürükleyen liderleri tel’in etmektedir.

Fakat Kur’an, reisleri telin ederken, kitleleri masumlaştırmaz. İlahi Kitap hamasî halk dalkavukluğundan münezzehtir. İlahi Mahkeme, lanete layık görülen liderlerden şikayetçi olan halkları haklı bulmamaktadır. Dikkat edilirse müşteki grup bu şikayetini, yüzlerinin evrilip-çevrildiği cehennem ateşinin orta yerinden yapmaktadırlar. Oysa azabı görünceye kadar bir şikayetleri olmamıştı bunların. “Şimdi mi?” sorusu ile son dakikadaki iman iddiası reddedilen Firavun’dan bunların farkı ne olabilir ki? Kitleler cürümlerini itiraf etmişler ama çok geç kalmışlardır. İtirafları açık ve nettir: Reislere ve büyüklere itaat etmişler, reisler ve büyükler de onları Yol’dan saptırmışlardır.

Peki bu insanlar itaat etmeyip de, ne yapmalıydılar? Yapmaları gereken, 66. ayette açıklanmaktadır: reislere ve büyüklere değil de, Allah’a ve Rasule itaat etmeliydiler. Bu ‘çözüm önerisi’nden anlaşılmaktadır ki, reislere ve büyüklere itaat ederken Allah’a ve Rasule itaat ortadan kaldırılmıştı. Allah ve Rasul yerine, ‘tağut’ adı verilen bir düzen kurulmuştu.

Allah’a itaat meselesi türlü laf cambazlıklarıyla bir kalemde devre dışı bırakılmakta, bunun çağın çok ama çok gerisinde kaldığı, bugün artık yeni şeyler söylemek gerektiği masalları anlatılmaktadır. Rasulün (sav) bugün yaşıyor olmaması ise reislerin bezirganları nezdinde büyük bir keşfe dönüşmektedir. Oysa Rasule itaat edin buyuran Allah, “Rasul yaşıyorken” diye bir kayıt koymamıştır. Allah’ın indirdikleriyle Rasul, birbirinden ayrıştırılamaz bir bütündür. Rasule itaat etmeyi, onun yaşadığı İslam’ı yaşamak olarak anlamamıza bir engel bulunmamaktadır. Allah’a itaatin nasıllığı, Rasul’ün itaatinde ne bir eksik, ne bir fazla olarak mevcuttur.

Reislere ve büyüklere uymak neden cehennemlik bir suçtur? Çünkü reisler ve büyükler insanları Yol’dan (es-Sebîl) saptırmaktadır. Reislerin saptırması bin dört yüz sene sonra, bugün de çok canlı bir şekilde müşahede edilmektedir. Hatta ayet bugünümüze daha da ışık tutmaktadır. Reisler ve büyükler kitleleri büyülemekte (teshir etmekte), onlar da zaten büyülenmeyi muntazır oldukları için, kolayca büyülenmektedirler. Hiçbir çağrı onları bu derin ‘sapma’ bataklığından ayıktıramamaktadır. Çağrılara kör, sağır ve dilsiz kesilmektedirler. Dilleriyle Rabbimiz Allah’tır deseler de, uzuvları ve hareketleriyle rabbimiz reislerimiz ve büyüklerimizdir demektedirler.

Kur’an reisleri, kulları kullara kul yapan kurulu düzene iyice zapt u rapt ettikleri için telin etmektedir. Eğer kulları sadece ve sadece Allah’a kul olmaya davet etseler ya da buna güçleri yetmezse, hiç değilse kulları sadece Allah’a kul olmaya davet etmenin önünde bir engel olmasalardı, Allah’ın lanetini hak etmezler, kulların da günahına girmezlerdi. Reisler insanlara, fahşa ve münkerle lebalep dolu yolları hak yolmuş gibi süslemektedirler. Faiz, sömürü, haramlar, fuhuş, adam kayırma, mele ve mütref zümresini kalkındırıp, ezilenleri daha da ezme v.d. bir illüzyonist marifetiyle cazip kılınmaktadır.

İslam da şüphesiz toplumların liderleri, yani imamları olmasını istemektedir fakat İslam’ın İmam’ı, halkını beşerin değil, Allah’ın belirlediği hayat tarzına davet eder. Bu, Kur’an ve Rasulün güzel örnekliği ile belirlenen hayat tarzıdır. Bu, insanlığı felaha davet eden bir yoldur.

Azgınlıkta sınır tanımayan modern sistem, Allah’ın Dinini bir yaşam tarzı, dünya görüşü, yönetim biçimi olarak alabildiğine kof, işe yaramaz olarak göstermekte, bütün ilahi değerleri pörsütmekte, buna karşılık sürünün afyonu olarak, dinin belirli ibadet biçimlerine ise büyük bir lütuf edasıyla müsaade etmektedir. (Tıpkı Nemrut’un ben de öldürür ve yaşatırım demesi gibi). ‘Müsaade’ sözcüğü bile modern sistemin tanrılığına kati delalet etmektedir. İşte reisler-büyüklere esas rol bu pazarlıkta düşmektedir.

Yukarıda mealini verdiğimiz ayet-i kerimelerde dikkat edilirse, yığınların reislerden yakınmaları kabul görmemektedir. Bu, onların masum olmadıklarını gösterir. Reisler ve büyükler hangi suçu işlemişlerse, kitlelerle birlikte işlemişler, cehenneme giden yolun taşlarını birlikte döşemişlerdir. Müminlerin yolu ise açık, apaçıktır, berraktır, arı-durudur. Bu yolda görüş mesafesini düşürmeye hiçbir reisin ve büyüğün gücü yetmeyecektir.

Aralık 2018 İktibas Dergisi

Çok Yorumlanan 2

  1. HÜSEYİN Atalay says:
    7 sene önce

    Kaleminize kuvvet! Zevkle okudum!

    Cevapla
  2. Devrik Lider says:
    7 sene önce

    kalemine yüreğine sağlık kardeş.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslam’ın Düşmanları Bizim Neyimiz Olur?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Tarih, Hurafat ve Esatir

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Bugünün Kufelileri Olmak Veya Olmamak

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Düşüncenin Girdabında Üç Şehir Metaforu

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Bir Erdal Bayraktar Geçti Bu Dünyadan
    22 Eylül 2025
  • Türkiye Neden Gazze’nin Yanında Değil?
    20 Ağustos 2025
  • Demokrasiye Can Verenler -Beşir Atalay Okuması-
    30 Haziran 2025
  • ‘Makul Olmak’ Kazandırır
    25 Mayıs 2025
  • Düşmanı Kahretmenin Yolu
    27 Nisan 2025
  • Kur’an Algımız
    26 Mart 2025
  • Gazze’nin Heybesinden Fışkıran Hayatlar
    24 Şubat 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Cihadı Hatırlamanın Tam Zamanı

Ateşkes mi Hamas’ı Ateşe Atmak mı?

28 Ekim 2025
İslam Cihad’la İslam’dır

İslam Cihad’la İslam’dır

27 Ekim 2025
Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

Sabra ve Şatilla’dan Gazze’ye: Barış oyunlarının kısır döngüsü

16 Ekim 2025
Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

Hamas’a Suikastler; pragmatistlerin, anlaşmanın ve Türkiye’nin önünü nasıl açtı?

15 Ekim 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist