24 Mayıs 2025 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Dünya

‘Otoritenin İçselleştirilmesi’ Ne İle Gerçekleştirilecek?

Yeryüzünde ilahlığa soyunmuş efendiler eliyle insanlık ve tabiat her geçen gün ifsad ediliyor. Salgınla başlayan korunma tedbirleri ve salgın sonrası dünyanın gidişatı konuları hala zihinleri kurcalamalta. Teknolojik azgınlık toplumların otoriter bir şekilde yönetilmesinin yolunu açmış durumda. Nurettin Akçay bu konulara, salgının çıktığı Çin'den cevaplar aramış

Yazar: Venhar Haber
7 Temmuz 2020
Kategori: Dünya, Venhar Özel
0 0
0
‘Otoritenin İçselleştirilmesi’ Ne İle Gerçekleştirilecek?
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Otoritenin İçselleştirilmesi

 

1- Kimlik, kredi kartı, bilet taşıma dönemi sona eriyor. Şırınga ile deri altına enjekte edilen pirinç tanesi büyüklüğündeki çipler hayatımızı her geçen gün daha da kolaylaştıracak.

Deri altına taktığınız çipler sayesinde kapılarınızı anahtarsız açabilecek, biletlerinizi satın alabileceksiniz.

Çipler daha akıllı hale gelince daha da ilginç olacak. Sadece kapıları açmakla kalmayacaklar, vücudu da gözlemleyebilecekler.

Vücut ısınız, kan şekeriniz, tansiyonunuz ve sağlığınız hakkında sizi bilgilendirecekler. Böylece her an sağlık durumunuzu kontrol edebileceksiniz. 

2- Salgın sonrası oluşturulan mobil uygulamalar sayesinde virüsün yoğun olduğu alanları görebilecek, virüslü kişileri canlı bir şekilde takip edebileceksiniz.

Tek yapmanız gereken konumunuzu ve kişisel bilgilerinizi uygulamaya girmek. 

3- Güvenlik kameraları ve gözetleme sistemleri suçluların tespitinde hayati öneme sahipti.

Salgınla birlikte, enfekte kişilerin temaslarının belirlenmesi konusunda gözetleme sistemlerinin önemi bir kez daha ortaya çıktı. 

4- Çin’de ateşi olan ve virüslü olma olasılığı yüksek kişileri tanımlamak için SenseTime’ın yüz tanıma ve sıcaklık algılama teknolojisi kullanılıyor.

Böylece tanımlı ve riskli kişilerin en kısa zamanda kontrolleri sağlanıyor ve salgının önüne geçilmesi hedefleniyor.

5- Yapay zeka teknolojilerinden faydalanarak bulaşıcı hastalıkların risk takibini yapan Kanadalı şirket BlueDot, Dünya Sağlık Örgütü’nden önce koronavirüs hakkında dünyayı uyardı. 

Salgınla birlikte teknoloji kullanımını özendiren ve yayılımın önlenmesinde teknolojinin ne kadar önemli olduğunu anlatan çok sayıda haberle karşılaştık.

Yukarıda alıntıladıklarım bunlardan sadece birkaçı.

Özellikle de gözetleme, takip sistemleri, yapay zeka ve big data’nın halk sağlığı açısından gerekliliğini vurgulayan haberler neredeyse her gün ajanslara düştü.

Ben de dahil birçok kişi gözetimi meşrulaştıran onlarca veri paylaşıp, çok sayıda yazı yazdık.

Sürecin zorlamayla geliştiğini ve masum amaçlarla yapıldığını düşündük. Fakat olay bu kadar basit değildi. 

Erol Göka Hoca, 13 Haziran tarihinde Twitter’da şöyle bir paylaşım yapıyordu:

Soru doğru sorulursa, cevabı bulmak kolay. Küresel salgın ile mücadelenin geldiğimiz aşamasında doğru soru şu olabilir mi? ‘Otoritenin içselleşmesi’, ‘oto-kontrol’, toplumu incitmeden ve korkutmadan nasıl sağlanacak?

Erol Hoca’nın sorduğu soruya uzun zamandır cevap aranıyor ve bu soruyla ilgili onlarca makale yazılıp, sayısız görüş ortaya atıldı.

Mesela oto-kontrol için bireyde sürekli izleniyor hissi yaratarak, olası suçların önüne geçmek için oluşturulan Panoptikon örneği hala günümüz devletleri için önemli bir referans kaynağıdır. 
 

İngiliz filozof ve toplum kuramcısı Jeremy Bentham’ın 1785 yılında tasarlamış olduğu hapishane inşa modeli olan Panoptikon, tasarımın konsepti ile gözetlemeye izin verir 

Öte yandan otoriteye meşruiyet kazandırmanın en bilindik yöntemi ise korku ve tehdit yaratmak, daha da önemlisi tehditleri büyüterek halka sunmaktı.

Devlet korkunun esiri olan bizlerin güvenliğini sağlayacak, bunun karşılığında ise bazı kişisel özgürlüklerimizden taviz vermemizi isteyip bizi yönetecekti. 

Bilişim çağıyla birlikte dünya gözetim toplumuna doğru evrilirken, taviz verdiğimiz alan da özgürlüklerden kişisel mahremiyet konularına kaymıştır.

Fakat sorun yine aynıdır:

Otorite nasıl daha fazla içselleştirilebilir? Gözetim toplumu bireylerin rızasıyla nasıl oluşturulabilir?

Teknoloji sayesinde birey üzerindeki kontrol daha da artırılıp yeni bir toplum dizayn edilirken, sürecin hızlandırılmasının önündeki en büyük engel ise demokratik söylemler.

Ancak bu söylemler de sağlık, güvenlik gibi gerekçelerle bastırılmak isteniyor.

Üstelik böyle bir toplum sadece otokratik yönetimler tarafından değil, neredeyse tüm demokratik rejimler tarafından da arzu ediliyor.

Edward Snowden’ın deşifre ettiği ABD’nin korkunç gözetleme faaliyetleri hala zihinlerimizde canlılığını korurken, bu konuda rejim ayrımı yapmak çok da mantıklı durmuyor.

Tabi Çin bu işin zirvesini yaşarken; Ortadoğu, Avrupa, Amerika ve Afrika’daki birçok yönetim de Çin’deki sistemleri kullanabilmenin hayalini kuruyor.

Zaten otoritenin içselleşmesi konusu da Çin’den çok demokratik devletlerin cevap aradığı bir konu.

11 Eylül saldırılarıyla dünya, küresel terör kavramıyla yüzleşmiş, yaratılan korkular ve bu korkuların büyütülmesi sonucunda dünyadaki neredeyse her ülke olağanüstü tedbirler almıştı.

Böylelikle oluşturulan abartılı güvenlik tehdidi, insanlarda “alınan önlemler gereklidir” algısını oluşturmuştu.

Havaalanlarında güvenlik önlemleri arttırılmış, kameralar çoğalmış, birçok ülke terörü bahane ederek vatandaşlarının her anını kontrol etmeye başlamıştı.

En radikal özgürlük savunucularının bile sesi kesilmişti. Çünkü alınan önlemler gerekliydi.

Tüm dünyaya devasa gökdelenlerin uçaklar tarafından yerle bir edilmesi canlı canlı izletilmişti.

New Yorkluların gözlerindeki korkuyu hepimiz görmüştük. Ve hepimiz güvenliğimiz için mahremiyetimizden taviz vermeye ikna edilmiştik. 

Ama süreç tamamlanmamıştı. Bu kez 2020’de küresel salgınla karşılaştık. Çin’den yayılan salgın hızlı bir şekilde dünyayı etkilemiş, yüz binlerce insan hayatını kaybetmişti.

Hala da kaybetmeye devam ediyor. Salgınla mücadelede başarının en önemli 4 unsuru olarak da teşhis, takip, tecrit ve tedavi gösteriliyordu.

Takip kısmı çok önemliydi. Zira enfekte kişilerin temas kurduğu kişiler ancak bu yolla belirlenip izole edilebiliyorlardı. Takip için en önemli araç ise teknolojiydi. 

Böylelikle güvenlikten sonra sağlık da otoritenin içselleştirilmesinde ve her anı kontrol edilebilen bir toplumun oluşturulmasında önemli bir araç haline geliyordu.

Muhtemelen önümüzdeki yıllar yapay zekanın, büyük verinin, gözetleme ve takip sistemlerinin sağlık gerekçesiyle daha da yaygınlaştırılacağı yıllar olacaktır.

Çünkü insanlar büyük olasılıkla oluşturulan güvenlik iklimine alışacak ve kullanılan birçok teknoloji kalıcı olacaktır. Tıpkı 11 Eylül’den sonra olduğu gibi. 

Ve tüm bu sebeplerden dolayı asla yapmam dediğimiz her şeyi yapacak, asla izin vermem dediğimiz her şeye izin vereceğiz.

Zira kendini güvensiz hisseden toplumlar, zorunlu da olsa kuralların gerekli olduğunu düşünür ve güvenin tesisi için atılan bütün aşırı önlemlere izin verirler.

Mahremiyetin ihlali ise artık sorgulanamaz hale gelir.

Çevremizdeki tüm kameralar, tüm bilgisayar programları, telefonumuzdaki tüm uygulamalar aslında kontrol edilen bireyler yaratmak için değildir.

Bunların tek görevi bizim sağlığımız ve güvenliğimizdir diye düşünmeye başlar insan. 

Örneğin salgından sonra İtalya’da yapılan bir anket, halkın yüzde 63’ünün gözetim teknolojilerini desteklediğini göstermiştir.

7 Nisan tarihli Open Democracy raporu ise, bireylerin gözetim teknolojilerinin kullanılmasına yönelik isteğin yükselişte olduğunu ortaya koymuştur.

Ne demek istediğimi Türkiye’den küçük bir örnekle anlatayım.

27 Haziran tarihinde yayımlanan “Güvenli Turizm Programı Türkiye” başlıklı reklamda 6-7 yaşlarındaki bir çocuk tatile gidişini şöyle anlatıyordu:

Bir gün babam bize eğlence dolu bir yolculuğa kimler gönüllü diye sordu. Ben ve ekibim tabi hazırdık. Uçak bizi bambaşka bir dünyaya götürdü.

Öyle şeyler gördüm ki içimizdeki tüm renkleri gösteren kameralar, robot adamlar. Ama şimdiden hayatımızın en fantastik yolculuğu olmuştu bile. Mavi ve yeşil gezegene doğru bir yolculuk. Babam dedi ki hepsi sağlığımız içinmiş.

Aslında tam olarak söylemek istediklerimi bu reklam filmi özetliyordu.

Her an data toplayan kameralar, fantastik bir hikayenin içeriğiymiş gibi anlatılırken, Büyük Veri tarafından kontrol edilecek bir toplumun otoriteyi içselleştirmesi de tam olarak bu yöntemlerle yapılıyordu.

Kısacası güvenlik ve sağlık talepleriyle rızanın yaratılması sürecini yaşıyoruz şu an.

Şöyle bir soru sorulabilir:

Zaten büyük bir gözetim toplumunun içinde yaşamıyor muyuz?

Telefonlar, bilgisayarlar ve internet aracılığıyla her anımız kontrol edilmiyor mu?

Doğru fakat istenilen seviyenin yakalandığını düşünmüyorum ben. Burada konu olan şey yapay zekaya sahip kameraların hayatımızın her anına girmesi.

Her sokakta ve her apartmanda, sokağa adımımızı attığımız her anda gözetlenmemiz.

24 saat şehirlerin üzerinde uçan ve güvenliğimizi sağlayan drone’ların kullanılması! 

Panoptikon tasarımının altında yatan mantık, her anı gözetlenemeyen mahkumların kendilerini sürekli gözetim altında hissetmesiydi.

Yani, verinin sürekli izlenememesi ve işlenememesi problemi Panoptikon’u doğuran sebepti.

Fakat teknoloji sayesinde verinin izlenme ve işlenme problemi ortadan kalkarken, artık tek ihtiyaç olan şey rızanın ve verinin yaratılmasıydı. 

Sonuç olarak rızanın yaratılması ve otoritenin içselleştirilmesi en başından beri yönetim sınıfının büyük bir problemi olmuşken, tarihin her döneminde bu sorun bazı yöntemlerle çözülmeye çalışılmıştır.

Çoğu zaman terör ve düşman gibi korkuların yaratılması ve bunların büyütülmesiyle rıza yaratılırken, günümüzde de süreç klasik yöntemlerle yapılıyor.

Fakat bu kez amaç insanları tamamen pasifize edecek distopik bir gelecek inşa etmek gibi görünüyor.

 

Independent

Etiketler: Nurettin Akçay

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!
    24 Mayıs 2025
  • Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!
    23 Mayıs 2025
  • Siz Kiminle Müttefiksiniz?
    23 Mayıs 2025
  • Trump’ın Soytarıları Efendilerini Kutsadılar
    19 Mayıs 2025
  • Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde
    15 Mayıs 2025
  • Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta
    15 Mayıs 2025
  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!

G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!

24 Mayıs 2025
Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!

Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!

23 Mayıs 2025
Siz Kiminle Müttefiksiniz?

Siz Kiminle Müttefiksiniz?

23 Mayıs 2025
Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

19 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist