Geçtiğimiz günlerde ABD’nin Pittsburgh şehrinde 46 yaşındaki ABD vatandaşı Robert Bowers isimli aşırı milliyetçi bir Hristiyan tarafından Hayat Ağacı Sinagoguna silahlı saldırı düzenlendi. Olayda 11 Yahudi kökenli ABD vatandaşı yaşamını yitirdi, 4’ü polis 6 kişi yaralandı.
Cumartesi ayini nedeniyle saldırı öncesinde çok sayıda kişinin bulunduğu sinagog binasında saldırgan ‘Tüm Yahudilerin ölmesi gerekiyor’ diye bağırarak adeta katliam yaptı. Saldırıyı kınayan ve saldırgana idam cezası isteyen ABD Başkanı Donald Trump, “Şeytani, inanılması güç, akıl almaz Yahudi karşıtlığı” değerlendirmesinde bulundu. Burada kullanmaktan imtina ettiği bir ifadeye özellikle dikkat çekmek istiyorum, “Hristiyan terörü” ifadesini kullanmadı.
ABD’li yetkililer ve medya kuruluşları saldırganın Hristiyan bir Beyaz Amerikalı olması münasebetiyle “terörist” terimini hiçbir şekilde kullanmadılar. Saldırganı “aşırı sağcı beyaz ırkçı” ya da “anti-semitik milliyetçi” gibi ifadelerle tanımlamaya çalıştılar.
Şüphesiz ölen insanlar için müteessiriz. Şekli ve sebebi her ne olursa olsun insan hayatına kast eden eylemlerin her türlüsüne koşulsuz bir şekilde karşıyız. Esasen inancımıza göre insan muhterem, Allah’ın ona bahşettiği hayatı da bir o kadar değerlidir. Bu madalyonun masum tarafı. Gelelim madalyonunun öteki yüzüne. Öteki yüz maalesef biraz karanlık ve de kanlı. Evet, menfur saldırıyı yapan Amerikan vatandaşı ve daha da önemlisi Beyaz Amerikalıydı. Yani ağacın kurdu kendindendi. Bu yüzden vahşetin adına “aşırı sağcı beyaz ırkçı” ya da “anti-semitik milliyetçi” dediler, bir daha olmamasını temenni ettiler. Trajik hadiselerin, sonuç odaklı özeti olarak durumu idare ederek ortamı yumuşatmayı yeğlediler.
Akıllara durgunluk verecek beylik soru ise şudur: Peki ya bu menfur hadisenin faili Müslüman olsaydı? Ateş ve ölüm kusan, o otomatik silahların tetiğini çeken İslam dinine mensup birisi olsaydı. O zaman da vahşetin adını “aşırı sağcı beyaz ırkçı” ya da “anti-semitik milliyetçi” koyup en içten taziyelerini sunacak mıydı Trump? Batı medyası organize bir suç değil, histerik bir eylem diyecek miydi? Yorgan gidecek, kavga bitecek miydi?
Elbette ki hayır!
O zaman, durum bambaşka olacaktı. Dünyada adeta bir cadı kazanı kaynayacaktı! ABD ve ona bağlı malum lobi, bütün gücü ve nefretiyle İslam’a saldıracaktı. Tıpkı, 11 Eylül hadisesindeki gibi, Müslümanlara ve İslam dünyasına karşı orta çağdaki gibi nefrette birleşeceklerdi.
Dünya basını büyük punto ve şablonlarla “Katil İslam!” yazacaktı. Yıllarca manşetlerden İslam düşmanlığı yapılacaktı. Küresel emperyalizme hizmet eden sözde aydınlar ekranlarda “İslami terör” kavramına dair ahkâm kesecek ve Müslümanlara karşı korkunç bir nefreti körükleyeceklerdi.
Tekrarlamak gerekirse bu ve benzeri cinayetleri asla tasvip etmek mümkün değildir. Lanetlenecek bir olaydır. Biz fail kim olursa olsun bunu bir dine isnat etme derdinde değiliz; terör dinsiz bir eylem, öldürmek gayri insani bir fikir infialinin fiili neticesidir.
Yıllarını teröre karşı bedel ödeyerek ve mücadele ederek geçiren Türkiye, münferit ve organize olayların, hunharca ihanetlerin faturasını hiçbir vakit etnik ve dini unsurlara kesmemiştir.
“Hayat Ağacı’nı” baltalayan bu son olayla ilgili de tutumumuz aynı ve değişmeyecektir!
Dinleri terörize etmeye çalışanlar bilmelidir ki adından da anlaşıldığı üzere barış ve esenlik dini olan İslâm: Terörün, teröristin ve terörizmin panzehirdir.
Bütün din ve dini motifler temizlenme ve arınma yönü ile terör örgüsünde olamayacak kadar mukaddestir. Bir kişiye terör eylemi ile değil mensubu olduğu din ile muamele etmek; çözüm üretmek bir yana sorunu büyütmek ve yarayı kanatmaktan öteye gidemeyen kusurlu ve kısır bir anlayış olarak çürüyüp gitmeye mahkûm olacaktır ya da olmalıdır!
Sonsöz;
Terörden yıllardır muzdarip ülke ve bireyler olarak Taksim, İdlib, Kerkük, Kabil… için ne düşünüyorsak “Hayat Ağacı” saldırısı için de aynısını düşünüyor ve hissediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle bir kez daha terörün dini ırkı, vatanı olmaz. “Terör terördür” gerçeğini ifade etmek istiyorum.
Merak Ediyorum;
Terörle mücadeleye trilyonlarca dolar harcadığını iddia eden Batıya rağmen “İslami Terör” söylemleri ile gündemde tuttukları terör örgütleri neden her geçen gün güçleniyor?
Sağlık ve afiyet içinde kalınız
Akşam