23 Eylül 2023 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİ

Yazar: Mehmed DURMUŞ
4 Ağustos 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
 ‘Beyaz Zambaklar Ülkesi’ diye bir ülke varmış;

Bir zamanlar bataklıklar ülkesiymiş burası… Her haliyle bataklık… Ama sonraları o ülke beyaz zambaklar ülkesi olarak anılır olmuş. Finlandiya’dan bahsediyorum. Daha doğrusu, Rus yazar Grigory Petrov’un kitabından bahsediyorum. (Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Tercüme: Prof. Dr. Ali Haydar Bey, Hayat yay. 38. Baskı, Ank-2016).
 
Grigory Petrov’un yazdıklarına bakılırsa, Finlandiya bir masal ülkesi. Tabi Petrov, kitabını 1920’li yıllarda yazmış. Finlandiya hala beyaz zambaklar ülkesi midir, bilmiyorum. Ama yüz yıl kadar önce belli bir dönem bu başarıyı gerçekleştirmiş olsa bile, bu, övünülesi bir kazanımdır.
 
Petrov’un verdiği bilgilere göre, Finlandiya1808 yılından itibaren Rusya tarafından ilhak edilmiş. Bu yıllara kadar da aslında İsveç’in egemenliği altında yaşamışlar. Birinci dünya savaşından sonra, 1917 yılında Rusya’dan bağımsız hale gelebilmiş Fin ülkesi. Bu bağımsızlık hareketinden sonra Finlandiya baş döndürücü maddi ve eş değerde bir manevi kalkınma, yükseliş yaşamış. Öyle anlaşılıyor ki, Fin toplumunun öyle anlı-şanlı (‘büyük’) kurtarıcı liderleri filan da olmamış. Toplum, kendi göbeğini kendisi kesmiş. Ülkenin gelişmesinde öğretmenler ve bilhassa Johan Wilhelm Snelman adındaki öğretmen etkili olmuş. Ülkede binlerce konferans vermiş. 1806 doğumlu (ö.1881) Snelman, ülkesinin komşu ülkeler (Rusya, İsveç v.b) tarafından işgal edilmesi gibi tehlikelere karşı direnebilmesi için, silahlanma yarışının değil de, komşu ülkelerden daha yüksek bir medeniyete sahip olmasının gerekliliğini anlatmış. Bunu da kabul ettirmiş görünmektedir.
 
Bu küçük Kuzey Avrupa ülkesinin başarı öyküsü, tıpkı bir masal gibi. Bilhassa ülkenin ‘reçel kralı’ (Juko Jarvinen), ayrıca ayakkabı ve yumurta krallarının başarı öyküsü, dinlemeye değer.
 
Beni bu beyaz zambaklar ülkesine ait asıl cezbeden bunlar değil. Her toplumlun yükselişinde, her ülkenin kalkınmasında sayısız hikâyeler vardır. Bunun ötesinde, yüz yıl öncesinde ancak iki milyon kadar nüfusa sahip bu küçük ülkenin başka, imrendirici hususiyetlerini anlatmaktadır G. Petrov. Sanki bir ‘medinetül fâzıla’ diyeceğimiz Fin hikâyesi özetle şöyle:
 
Kitabı Bulgarcaya çeviren kişinin verdiği bilgilere bakılırsa Finler daha başta, kimsenin kendilerine saldırmayacağı, kendilerinin de kimseyi rahatsız etmeyeceği bir ülke aramışlar ve bataklıkların ve zor ormanların bulunduğu bu toprakları, yani Finlandiya’yı bulmuşlar.
 
Rusların tren istasyonları ve tren vagonları ile Finlerin istasyon ve vagonlarını karşılaştırıyor mütercim. İki ülkenin sistemi arasındaki fark son derece barizdir: Rusların istasyonları pislik içindedir. Finlerin istasyonlarında sükûnet ve intizam hakimdir. Her yer tertemizdir. Rusların vagonlarında her yer tükürüktür, duvarlar karalanmış ve kir içindedir. Yolcuların birbirleriyle ya da vagon görevlileri ile nizahları hiç bitmez. Fin vagonlarında ise her yer numaralıdır; her yolcu kendi yerine oturur, yer kavgası asla yaşanmaz. Kompartmanlarda yüksek sesle konuşulmaz. Sigara içilmez, yerlere tükürülmez. Gece seyahat etmek dorumunda kalan üçüncü mevki yolcuları için bile temiz çarşaf ve yorganların serili olduğu yataklar hazırlanmıştır. Bunlar için cüz’i bir ücret ödenir. Kompartmanlarda uyumuşsanız kimse yüksek sesle sizi rahatsız etmez. Zaten diyor Bulgar mütercim, Finler yüksek sesle konuşmayı bilmezler.
 
Şehirlerde caddelerde yüksek sesle konuşulmaz. Polisler bağırmaz, faytoncular gürültü etmezler. Kimse, istediği yerde ve aklına estiği gibi yüksek sesle çalgı çalmak, şarkı söylemek gibi işleri aklından bile geçirmez.
 
Bu ülkede yolculuk yaparken istasyonda inip, gönül rahatlığı ile büfeden alış veriş yapabilirsiniz; çünkü birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, tren istasyonlarındaki büfelerde fiyatlar normalin iki-üç katı değildir. Tren istasyonunda büfenin ya da şehirde lokantanın orta yerinde mükemmel bir masa kurulmuş ve etrafına yemekler dizilmiştir. Raflarda tabak, çatal-kaşık dizilmiştir. Servis yapacak garson ve başka görevli yoktur. Acıkmış bir yolcu masanın başına geçip, tabağına istediği yemeklerden alır (açık büfe) ve yemekten sonra kasaya geçip, yemeğin bedelini öder. Fiyatlar oldukça ucuzdur; 1 veya 1,5 mark.
 
Bulgar yazar diyor ki, Vyborg şehrinde bir otelde iki hafta kaldım. Ayrılırken otel sahibi, kaç gün kaldığımı ve kaç öğün yemek yediğimi bizzat kendimin, hesap pusulasına yazmamı istedi; sadece pusulada yazılanı ödedim.
 
Tramvaya binenler bilet kutusuna ücreti kendileri atarlar, biletçi yoktur. Finler bu durumu şöyle açıklamaktadır: Eğer halka güvenmeyip de, biletçi veya kontrolcü kullanmak isterseniz, kontrolcüyü de kontrol etmek gerekir. Biz kontrolcüye değil, halkımıza inanırız!
 
Bir yazar, Finlandiya’da (demiryolu veya kanal yapımı gibi) bazı işlerin maliyeti ile bu işletmelerin kârları ile Rusya’daki benzer işletmelerin maliyeti ve kârlarını karşılaştırmıştır; Finlerin lehine çıkan neticeler dudak uçuklatacak cinstendir.
 
Finlandiya’da okumaya verilen önem çok ileri boyuttadır. Her tarafta büyük kütüphaneler halka hizmet vermektedir. Ayrıca mesela 15 bin nüfuslu Vyborg kasabasında 12 büyük kitapçı olduğu belirtilmektedir. Finler içki ve tütün sorununu kökten çözmüşler. 1907 yılında çıkartılan bir yasayla, her türlü içkinin satılması yasaklanmıştır. Ruslar kendi egemenlikleri döneminde Votka tüketimini yaygınlaştırmak için yeni meyhaneler açmışlar ama Finler o meyhanelere gitmemişler ve meyhaneler kapanmak durumunda kalmıştır. Keza sokaklarda fuhşa davetiye çıkartan kadınlara da rastlamak zordur.
 
Snelman gibi kahramanlar, ülke gençlerinin futbol gibi oyunlarla boşa vakit geçirmeleri yerine ciddi düşünce uğraşısına yönetmeye çaba harcamışlar. “Kolları ve bacakları kayış gibi sertleşmiş kahramanlardan(!) ne yetişebilir? Ülkenin kalkınmasında ne hizmetleri olabilir?” sorularıyla, köklü çözümlere yönelmişler. Snelman spora kesinlikle karşı değildir ama hiçbir konuda aşırıya kaçmamak, her şeyi gerektiği dozda yapmaktan yanadır. Kendi deyimiyle, Finlerin bacakları öküz bacağı gibi güçlü ama beyinleri koyun beyni gibi zayıf kalmasını istememektedir. Diyor ki Snelman, “Ben arzu ederim ki, bizim sevgili Suomi’mizde (Finlandiya) şu isimleri taşıyan teşkilatlar, dernekler kurulsun: ‘Güçlü Düşünce’, Yüksek İşler’, Yüce Girişimler’, Sağlıklı Hayvancılık’, ‘En İyi Tarım’, ‘Kaliteli Kumaş’, ‘Temiz Vicdan’, ‘Yeni Fikirler’, ‘Mekanik Başarı’, ‘Müreffeh Millet’.”
 
Beyaz Zambaklar ülkesi hala bu sıfatını koruyabiliyor mu acaba? Zambakları hala lekesiz/beyaz ve saf mıdır, onu bilmiyorum. Ama doğrusu Fin toplumunun bu başarısı oldukça imrendiricidir.
 
Fin ülkesiyle kendi ülkemizi kıyasladığımız zaman, ‘ama…’ ile başlayan pek çok cümle kuracağımız kesindir… Mesela Türkiye, Finlandiya ile kıyaslanmayacak kadar büyük bir ülkedir; nüfusu çok fazladır; tamam, Türkiye’yi kendi haline bırakmayacak ‘harici düşmanlar’ vardır; coğrafyamız, doğal kaynaklarımız ve bilhassa tarihimiz, Türkiye’nin aynı zamanda başının püsküllü belasıdır v.d. Yani mazeretleri çoğaltabiliriz.
 
Fakat hiçbir mazeret, Finlandiya’ya ilişkin anlatılan güzellikleri (hiç değilse yarısını) kendi toplumumuzda gerçekleştirememiş olmamızın tatmin edici cevabı olamaz. Şu andaki Finlandiya’yı bilmiyorum ama şu andaki Türkiye ile yüz yıl önceki Finlandiya’yı karşılaştırdığımız zaman utançtan başımız öne eğilmektedir. Üstelik de bir İslam geçmişimiz var ve elan ülkeyi ‘İslam ülkesi’ olarak tescilleyenler çoktur. (Keşke bu tescile liyakat kesbetmiş olsaydık!). Allah’ın büyük bir lütfu olarak bizi içerisinde barındıran, bize ‘yuva’ vazifesi gören bir ülkede ne temizlik, ne insana saygı, ne tabiata saygı, ne canlılara merhamet, ne şehirlerimizde bir düzen, intizam, hasılı hiçbir erdemi yaşatamıyoruz. Farz edelim ki Finlandiya ülkesi şu gün için, yüz yıl önceki hasletlerinin tümünü yitirmiş olsun, bu yine bizim kusurlarımızı örtmez. İnsanlığı gururla takdim edecek belki birkaç faziletimiz vardır (misafirperverlik bunlardan biridir) ama ‘beyaz zambaklar ülkesi’ olmak için bunlar yeterli midir? İnsanlığın kendisini içinde güvende hissedeceği bir topluma sahip olabilmeliydik.
 
Yine de rabbimizden, bir ‘eman ülkesi’ni inşa edecek nesilleri yaratmasını dileyelim.
 

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam'ın Gücü

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Değişim, Zorunlu Bir İstikamet midir?

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Bireysel Ahlaktan, Bireysel Üst Ahlaktan Vasat Ümmet Ahlakına

Abdi KEÇELİ
Abdi KEÇELİ

İyiliği Emretmek ve Kötülükten Alıkoymak

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Dalaletten Hidayete, Oradan Nereye…

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Çocuktuk İşte

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Hayal İle Kurgu Arasında

Yazarın Diğer Yazıları

  • İslam’ın Gücü
    4 Eylül 2023
  • Seyyid Kutub’u Yeniden Okumak
    19 Ağustos 2023
  • Kazananlara Kaybedenlere
    21 Temmuz 2023
  • Şimdi İslam Zamanı
    16 Haziran 2023
  • Muhafazakâr Demokratlarda İttifak Ahlakı
    4 Mayıs 2023
  • Ve Depremler Rahmet Olduğunda
    8 Nisan 2023
  • Düşünce Özgürlüğü Kur’an Yaktırdı
    26 Mart 2023
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

“İnsanı Bilmeyen İlahiyatçı, Tarihi Nasıl Bilsin?”

“İnsanı Bilmeyen İlahiyatçı, Tarihi Nasıl Bilsin?”

23 Eylül 2023
Rahatlık Müritleri

Rahatlık Müritleri

23 Eylül 2023
Coca-Cola Varlığını ABD İç Savaşı’na Borçlu

Coca-Cola Varlığını ABD İç Savaşı’na Borçlu

22 Eylül 2023
Haklısın Ama…

Haklısın Ama…

22 Eylül 2023

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist