Bir kadının dışarıda tüm gün çalışması doğru mudur? Bir anne hem dışarıda çalışıp, hem ev işlerini yapıp, hem çocuklarıyla gereği gibi ilgilenebilir mi? Kadınlar dışarıda çalışınca evler güllük gülistanlık mı oluyor? Cepler, gözler paraya doyuyor mu? Kadın istihdamı konusunda ne kadar yol katettik? Ben hiç anlamam böyle ince hesaplardan!
Ben her kadının çalışması konusunda yazılar yayınladığım vakit, üzerime adeta çullananların yanında çalışmaktan yorulan ve sırf bu yüzden çocuklarına karşı vicdan azabı duyan annelerin yorum ve maillerini bilirim.
Kadının ekonomik özgürlüğü, daha rahat, daha müreffeh bir yaşam, erkeğe muhtaç olmama çığlıkları, yanan yüreklerden gözyaşlarıyla yükselen çocuk haykırışlarını duymamıza engel oluyor. Neler söylüyor o küçük çocuklar, her sabah annesi evden ayrılırken, falan filan kadının yanında kalırken ne hissediyorlar kimse bilmek veya fark etmek istemiyor.
Dışarıda çalışan kadınlar artarken, ihtiyaçların katlanarak arttığını veya ihtiyaç olmayan pek çok şeyin ihtiyaçmış gibi algılandığını neden kimse fark etmiyor? Kapitalizm, evinde oturan, üreten, kanaat eden, 2 kat kıyafetle idare eden, sökülen kıyafetleri diken, dışarıdan yemek ısmarlamayan, hazır gıdaya ihtiyaç duymayan, kreşe para vermeyen, çocuklarını kendisi yetiştiren kadınlardan nefret eder. Çünkü kapitalizmin çarklarını döndüren en önemli etken sürekli tüketen kadınlardır. Gerek evine yetemediği için daha çok harcamak zorunda kalan kadınlar, gerekse ev hanımı olduğu halde azla idare etmeyi bilmeyen, yersiz kompleksleri sebebiyle yeni trendleri ıskalamayan, çocuğuna yetebileceği halde daha bebek yaşlarda türlü bahanelerle kreşe veren kadınlar kapitalist sistemlerin değirmenine habire su taşırlar.
Kadın çifte mesaide ömür tüketir. Hem evinin, hem dışarının yükünü yüklenir. Hem dışarıdaki işinde ciddi bir mesai harcar, hem de evindeki işini, kadınlık görevini, anneliğini eksiksiz yapması beklenir. Kapitalist sistem, kadının bu kadar yükün altında ezildiğini, kadının çocuklarıyla, eviyle zayıflayan bağını, annesi evde olamadığı için psikolojisi yerle bir olan çocukları umursamaz.
Bir kaç gün önce “Çalışmak istemiyorum, bunalımdayım!” başlığıyla mail atan bir izleyicim uzun yıllardır çalıştığını, sırf işyeri uygun değil diye İslami açıdan tavizler verdiğini, geçim sıkıntılarının olmadığını ve çalışmak istemediğini ama eşine bunu nasıl söyleyeceğini bilemediğini yazmış. “Para üstüne para koyuyoruz ama evim öksüz” demiş.Birde kocaman yürekli 5 yaşındaki oğlunun bir sözünü yazmış. Bu söz beni darmadağın etti… Çocuk hissiyatıyla “Anne ev hanımı nasıl olunur?” diye sormuş annesine güzel çocuk…
Ben bunca sözü sırf şu masum çocuğun yüreğimi yakan, içi umut dolu cümlesi için yazdım. Kadın çalışmalı mı, çalışmamalı mı? Tek maaşla geçim olur mu? Erkeğin eline bakmadan nasıl yaşanır? Kariyer nasıl yapılır? Ben bilmem orasını…
Hepsini geçtim; Hesap kitap bilmeyen tertemiz yürekli, her gün annesini beklemekten yorulan bir çocuğun, “Anne ev hanımı nasıl olunur?” cümlesine takılı kaldım…
Siz takılmadıysanız geçiniz lütfen!
Cahide Sultan