Sayıyı tamamlatıp bir Ramazan bayramına daha kavuşturan Rabbimize şükürler olsun.
Kur’an sanki her Ramazan tekrar tekrar iniyor. Her beldede, her insanda farklı tecelli ediyor bu ay. Her sene ağır imtihanlarla, hüzünle, idrak ediyorlar; yeryüzünün belirli bir kaç yerinde müslümanlar kadirli, kıymetli günleri..
Her sene olduğu gibi Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin mübarek ayı, yine Çin işkencesi altında geçti. Kur’an okumaları, oruç tutmaları, namaz kılmaları engellendi. Sessiz sedasız inliyorlar. Asimilasyon, baskı, şiddet, işkence, tecavüz.. her gün yaşadıkları. Orada Ramazan çetin geçti belki de en makbul oruçlar, namazlar orada tutuldu.
Gazze’ye de sağanak olarak yağdığını gördük rahmet ayının damlalarını.. O şerefli belde ve sakinlerinin kafir düşmanları karşısındaki sabit kadem duruşları tüm dünyaya üsvei hasene oldu. Ramazan öncesi aç ve açıktalardı, sonrasında da aynıydılar. Siyonist işgalciler soylarını tüketmeye azmedip gıdalarını, ilaçlarını, barınma ihtiyaçlarını kesmesine rağmen onlar ibadetlerini asla terk etmediler, sahursuz niyetlenip iftarsız açtılar oruçlarını. Enkaza dönen camilerinde Cumalar, teravihler kıldılar. Belki de en makbul oruçlar, namazlar orada kılındı.
O vakit bu Ramazan kime buruk ve acı geçti ki? Tabi ki ümmetin geri kalanına, bizlere!
Elimiz ermedi/eremedi kardeşlerimizin uğradığı zulmü durduramadık. Siper olamadık, koruyamadık onları. Bu halimize rağmen merhametli rabbimiz bizlere lütfundan, rızıklarıyla bol bol gönderdi. Bu sene de rahatça oruçlar ve namazlar eda ettik, kabul olması dileğiyle.. Seneye hangi imtihanlar bulur bizleri bilemiyoruz. Mallarımız, canlarımız, ürünlerimiz, ticaretimizden nasıl eksilme olur? Nihayetinde biz O’na aitiz ve O’na döneceğiz. Azabına uğramaktan, yine O’nun rahmetine sığınıyoruz.
Önümüzdeki on bir ayı, Allah’a kul olarak geçirmek ve ümmetin dertleriyle hem hal olup çareler aramakla geçirmek ümidiyle. Bayramımız mübarek olsun..
Venhar
