Rahat olma ya da rahatsız olma.
Bunun için mevcut durumumuza /ortamımıza bakmamız lazım. Tabii bir de memnuniyet derecesi. Durumdan memnun isek rahatımız iyidir. Bir rahatsızlık yok demektir. Durumdan rahat(sız)lığımız var ise, iş buradan başlıyor. Bir soruda; Hangi durumdan?
Rahatsızlık var ise; ağrı vardır, sancı vardır. Ağrılardan korku var ise, öteleme vardır.
Ağrılardan rahatsızlık var ise bu sefer de, çözmek için rahatımızı bozmamız lazım. Ameliyat için bir çabanın içerisine gireriz.
Toplumsal rahatsızlıklarda ise toplumdan birinin /birilerinin rahatsız olması lazım. Allah Rasulleri gibi. Hepsi mevcut durumdan rahatsız. Hem kendi rahatsız hem de karşı tarafı rahatsız ediyor. Karşı tarafın rahatının durumundan rahatsız olması için koşuyor.
Rahatı bozmamız için bir şeylere,
“Üzülmemiz gerek.”
Allah Rasulleri gibi. Kimi kavmine, kimi çocuğuna, kimi akrabasına üzülüyor. Hem de kendilerini “ mahvedecek” derecede üzülme.
Kim için ne kadar üzüldüm? Bunu ne kadar denedim? Hangi çabaları saffettim? Hangi yolları denedim? Bunları ne kadar deneyeceğim? Denemeliyim? Bir sürü soru ve cevaplar arka arkaya gelir. İnsanı iç muhasebeye götürüyor.
Biraz sevindim, biraz üzüldüm. Devam dedim. Üzülmeye devam. Üzüntülerini azaltmaya devam. Yetersizliklerim, devamda engel olmamalı dedim.
Bu bir süreç, bunun için sabır lazım, Zaman lazım, gayret lazım, lazım.
Rahatımızı bozmamız lazım. Rahatımızı bozmak için ise varlıklarımızı azaltmamız lazım. Varlıklar…
Gezmemiz var, misafirimiz var, eğlencemiz var, maçımız var, filmimiz var, işimiz var, ailemiz var, çocuğumuz var, eşimiz var, anamız var, babamız var, tarlada ekilecek bostanımız var. Maaşallah oldukça varlıklı insanlarız. Hocamız var, hacımız var, şehidimiz var… Yerinde oturarak iş çözen, başarılı olan liderlerimiz var. var, var, var.
Hepsinden önemlisi kurtuluşa erenlerden olmuş garantimiz var(.) Rahatız elhamdülillah. Bu var(lık) çok.
Bunlara ise Allah ve Allah rasullerimiz var, isyanımız var deyip;
İsyan(kar) olmamız var. Cahilî anlayışlara söyleyecek sözlerimiz var, geçici heveslere karşı kalıcı olan söylemlerimiz var, yenidünyaya/yeni Türkiye’ye söyleyeceklerimiz var. Her gün tavuk doğrar gibi kadın doğrayan insanlara çok sözümüz var. Mala konmak için mazlumları ezen insanlara söyleyeceklerimiz var. İlahları çoğaltan insanlara tek bir ilaha inanmanın güzelliğini anlatacak sözümüz var, yaratılanlara kulluktan, yaratana kulluğa geçmeye sözümüz var / var olmalı. Bunun için rahatımızı bozacak yüreğimiz var / var olmalı.