15 Mayıs 2025 - Perşembe
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

İSLAM VE DEMOKRASİ

Yazar: Celal SANCAR
29 Temmuz 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
MALİK BİNNEBİ
Boğaziçi Yayınları
İstanbul 1992
Türkçesi: Ergün GÖZE
ÖNSÖZ
Demokrasi zaten, “daha iyisi bulunamadığı için katlanılan rejim” diye anlatılmaktadır. Demokrasi Türkiye’de geliştikçe milli dertlerin biraz daha derinleştiği görülmektedir… O kadar ki, bugün bütün politikacılar“vahametten, consensusten” bahsetmektedir. Ortadoğu ülkelerinde demokrasi tatbikatı, sadece “bir seçim sandığı“ mantığına kadar inmiş bulunmaktadır.
Yüz kişilik bir seçmen kütlesinin elli biri hırsız ise ve hırsızlığın iyi bir şey olduğu yolunda rey verdilerse; hırsızlığı yasaklayan kanunların kaldırılması, demokratik olacaktır.

Seçim kazanmak için yapılan vaadler, devlet geleneği; amme menfaatlerini, tarih şuurunu, maziden gelen moral birikimleri imhaya yönelmektedir.
Birbirine zıt ahlaki görüşlere aynı hürriyeti vermek, acaba ahlaki midir?
Demokrasi ve Din
Batı’da Hıristiyanlık, despotizmi temsil ediyordu. Kilise despottu, her şeyi dikte ediyordu. Batı’da demokrasi, dinin kolunu budunu kırarak yükselmiş; laisizmin bir versiyonu haline gelmiştir.
“Seçim hücresi mi; o, ancak bir pisuvar’dır.”
Pierre de serre
Batı’da demokrasi, dini küçülttükçe büyümüştür. Zira orada din diye Hıristiyanlık değil; papaların, rahiplerin oluşturduğu “kilise” vardı.
Demokrasi ve Din
İslam’da cami, bir müessese değil; bir mekan, bir mimaridir. İslam, sadece fertlere bir hukuki ve ahlaki şuur vermiştir.
Bin Nebi, demokrasi ile İslam’ın ahlaki özünü karşılaştırmakta ve buradaki paralellikleri tespit etmektedir.
Ergün Göze/Cağaloğlu- 17.12.1991
 
İSLAM VE DEMOKRASİ
Giriş
İslam ve Demokrasi, bu iki mefhum birbirinden ayrı olarak ele alındığı zaman mes’ele yoktur. Her birisi, devrimizi mühürleyen hadiseler olarak kendi kader çizgilerinde seyredip durdular. Fakat bu iki mefhum bir arada ele alındı mı; ortaya bir mes’ele çıkar:
–                   “Aralarında deruni-fikri bir bağ olabilir mi?”
 
“Seçmen”, değişik bir insan tipidir, dejenere ve ilkel;
ev kedisinin sokak kedisi olması gibi…”
Remy De Gourmont
“Seçimler şarlatanlığı cesaretlendirir.”
Ernest Renan
İslam nedir?
Resulullah’ın cevabı: “İslam, Allah’a inanmak ve O’na şerik koşmamak, namaz kılmak, zekat vermek, oruç tutmak, hacc etmektir.”
“İntihar etmeyen demokrasi olmamıştır.”
Samuel Adams
Demokrasi bir (haklar) buketi iken, İslamiyet bir (vazifeler) demetidir.
Demek ki, görünüşte birbirinin zıddı iki sistem karşısında bulunmaktayız. Nitekim Fransız İhtilali’nin meşhur bir formülü, bu zıddiyeti şu dövizle ifade etmiştir:
“Ne tanrı, ne efendi…”
Demokrasi bu olunca, muhakkak ki; İslam ile kıyas edilebilecek bir sistem olmaktan uzak bulunmaktadır.
“Kralı ve Tanrı’yı ölüme mahkum etmekle insanoğlu,
tahta kendisi kurulmuştur; amma giyotinin altında.”
François George
“Size, bir politikacı şefine çevrilmiş bir film takdim edeceğim.
Beğenirseniz elinizi kaldırınız. Bu filmde size birisini gösteriyorum ki,
çok güzel bir köpeği okşamaktadır. Yanında karısı veya bir dostu bulunmaktadır. Spikerin sesi demektedir ki:
‘Bu adam savaştan nefret etmektedir, zira savaşta ağır yaralanmıştır,
barış istemektedir;
çünkü memleketi tehlikededir, kısacası milletini birleştirecek
ve kurtaracak olan sadece odur…’
Bu açıklamalardan sonra bütün eller, havaya kalkacaktır elbette…
Öyle kalınız, size seçtiğimiz adayı tanıtıyorum:
HİTLER!”
 
KÖLE
Viktor Hugo’nun (Gülen Adam)’ında Ursus’un GWVİNPLAİN’e söyledikleri tam kölelik nasihatleridir: (‘…Gerçekten’ diyordu, ‘büyükler için bir kaide vardır: Hiçbir iş yapmamak’ ve bir de küçükler için bir kaide; ‘hiçbir şey söylememek.’ Fakirin ancak bir dostu vardır:‘Susmak.’ O, ancak bir tek kelime söyleyebilir: ‘Evet!’ İtiraf etmek ve razı olmak; işte onun tek hakkı budur. Hakim karşısında da, ‘evet’; kral karşısında da.
Büyükler, eğer hoşlarına giderse bizi değnekleyebilir de; nitekim ben, değnek de yedim. Bu, onların bir imtiyazı olup; bizim kemiklerimizi kırmak, onları küçültmez…)
Görülüyor ki, Ursus’a göre her halükarda tutulacak en iyi yol; her şeye razı olup, daima “evet!” demektir. Fakat, dudaklardan çıkacak olan bu“evet!”ler; insan şahsiyetinin inkarı demektir.
“Genel yararlar için hareket ettiklerine inananların büyük kısmı,
sadece özel yararları için hareket etmektedirler.”
Milton ve Rose Friedman
 
İKİSİ BERABER
(KÖLE VE EFENDİ)
Rus İmparatorluk döneminde şöyle bir hadiseye rastlamaktayız: Çar Aleksandır, bir Batılı misafirini kabul ettiği esnada, Rus halkı üzerindeki sonsuz otoritesini göstermek hevesiyle, kulenin kenarında nöbet tutan bir askere, parmağının ucuyla işaret etti. Bu parmak işareti, askerin; kendisini uçurumdan aşağı atması için kafi gelmişti.
Görülüyor ki, burada; despotla, ona körü körüne itaat eden köle bir arada bulunmaktadır. Buna benzer başka misaller de verilebilir: Haşhaşiyyun taifesinin reisi Şeyhülcebel de müritlerine bir despotun kölelerine yaptığı muamelenin aynısını yapıyordu. Müritleri ise gösterilen uçuruma, saniye geçirmeksizin koşmadan önce; bir manevi uçuruma, zaten düşmüş bulunuyorlardı.
“Demokrasinin en büyük rüyası,
proleteri burjuvanın budalalığına çıkarmaktır.
Rüya, kısmen gerçekleşmiştir.”
Gustave Flaubert
 
İSLAM’IN İNSAN GÖRÜŞÜ
İslamiyet insana, içtimai ve siyasi değerini aşan bir başka kıymet vermiştir: “Biz, insanı şereflendirdik”

Bu ayet, İslam anayasa metninin başlangıç cümlesi mesabesindedir. Nefsinde ilahi bir şeref taşıyan insan, bu şerefin kudsi ağırlığını; gerek kendi özünde ve gerek diğerlerinin şahsında hissedecektir. Bu şeref hissiyle mütenasip olarak insan; gerek kendisini, gerekse diğer insanları bir kıymet olarak görecektir. Böylece, insanın yolundaki bu iki koruyucu çit; onu hem köleliğin, hem de despotluğun psikolojik uçurumuna düşmekten alıkoymuş olacaktır. Bu iki koruyucu çit, bu uçurumları açıkça ifade eden iki ayet tarafından apaçık ortaya konmuştur. Nitekim, 18. Surenin (Kehf) 83. Ayeti, aynen şöyle buyuruyor: “Biz, tahakküm hırsına kapılmayanlara ebedi yurtlar saklıyoruz.”

Görüldüğü gibi bu, despotizme karşı korunmuş koruyucu çittir. Fakat 4. Surenin (Nisa) 97, 98, 99. ayetleri ise; büyük bir vuzuhla bir başka koruyucu çit belirtmektedir: “Kendi nefislerine zulmetmiş olanlara melekler soracaklardır: ‘Siz, yeryüzünde hangi durumda idiniz?’ Onlar cevap verecekler: ‘Biz, tahakküm altında idik.’ Melekler, onlara diyecekler ki:‘Allah’ın dünyası hicret edeceğiniz kadar geniş değil mi idi? Niçin hicret etmediniz?’ İşte onlara cehennemi ebedi yurt olarak saklıyoruz; o, ne kötü akibettir. Hicret imkan ve kudreti olmayan çocuklar, kadınlar ve ihtiyarlar müstesna; Allah, onları affedecektir, zira Allah çok gafururrahim’dir.”
Bu da, köleliğe ve tahakküm altına düşmekten koruyucu ikinci çit.
FAİZ YASAĞI
Bu yasak, paranın iktidarını sınırlamış ve Müslüman’ın; iktisadi hayatında, bir iktisadi despotluğun kurbanı olması ihtimalini ortadan kaldırmıştır. Bu sınırlandırmayı sadece İslam cemaatinde değil; fakat Müslüman’ın vicdanında da yapmıştır. Sadece faiz yasağı şeklinde de değil, başka hükümlerle de…
İSLAMİ VİCDAN
Sıffin harbine kadar İslami esas, bünyede apaçık tezahürlerini göstermiştir. Bu neticeler Sıffin harbine kadarki devrede yaşayan Müslüman insanın en küçük hareketlerinde bile kendisini kemaliyle belirtmiştir. İşte iktidarın teb’a üzerindeki hakimiyet hakkını te’sis eden bir hüküm: “Ey iman edenler! Allah’a itaat ediniz, Peygamber’e ve içinizden emir sahiplerine itaat ediniz. Aranızda bir anlaşmazlık çıktığı zaman, Allah’a ve Peygamberine arzediniz.”

Bu ayetin, iktidarın hak ve hudutlarını tespit eden hükmü getirmiş olduğu görülür. Halife Ömer ise, iktidara geldiği gün vermiş olduğu ilk nutkunda; tabir caizse iktidar hutbesinde, iktidarın sınırlarını çizmiştir: “Beni halife seçmiş olan sizlerden birisi, bende bir sapma görürse; mücadele etsin”
Biz, bu hutbeyi dinleyen bir Müslüman’ın, bu tavrı nasıl karşılamış olduğunu da bilmekteyiz: “Eğer sende bir sapma görürsek, seni kılıçla düzeltiriz.!”

Görülüyor ki, iktidarın sınırları; hem basit vatandaş ve hem de bizzat devlet reisinin vicdanında aynı netlikle tebellür etmiş bulunmaktaydı.

Şam’da El Hadra sarayını yaptırdığı için Muaviye’ye bile Ebu Zer Gıfari’nin; “Bu sarayı Müslümanların parasıyla yaptırıyorsan bu, hırsızlık; kendi paranla yaptırıyorsan, müsrifliktir” dediğini tarih kaydetmektedir.

İslam dünyasındaki ilk büyük çatlak (Sıffin)la, bu anlayış ve davranışlar; gerek fert planında ve gerekse devlet planında tahribat görmüş ve netice vermiştir. İşte bu andan itibaren İslam medeniyeti, temel direği olan insan anlayışını kaybettiği için durmuş ve bitmiştir. İnsanın, manasını kaybettiği her medeniyetin kaderi, aşağı yukarı böyledir.

Netice-i kelam: İçtimai hayatın, kayıtsız şartsız Kur’an’i anlayışın te’siri üzere teşekkül etmesiyle; ancak o takdirde hayat, İSLAMİ bir vecheye bürünecektir.

ÖZETLEYEN: Celal SANCAR/18-19.10.2014/ANKARA

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

taşa yaz dalgalanmıyorsa su /suya oku kafa yarmıyorsa taş

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Tevhidin Siyasi Boyutu
    29 Temmuz 2018
  • RESMİ İDEOLOJİYE GİRİŞ –DERS ÖZETİ-
    29 Temmuz 2018
  • ORTA DOĞU’DA MANDA REJİMLERİ
    29 Temmuz 2018
  • SOKRATES’İN MÜDAFAASI (Eflâtun)
    29 Temmuz 2018
  • DÜŞÜNEN BAYRAMLAR
    29 Temmuz 2018
  • “İSLAM’A YOLCULUĞUM”
    29 Temmuz 2018
  • MALCOLM X KONUŞUYOR: OXFORD UNİON DEPATE-1964
    29 Temmuz 2018
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025
Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

12 Mayıs 2025
Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet

Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet

10 Mayıs 2025
İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?

İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?

9 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist