24 Mayıs 2025 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

İslam; Sütünden, Yününden Faydalanacağınız Uysal Bir Koyun Değildir

Yazar: Şükrü HÜSEYİNOĞLU
7 Ağustos 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
 Her şey o kadar apaçık ki! Hak da apaçık, bâtıl da. Rabbimiz insana hakkı da apaçık beyan etmiş, bâtılı da bütün nitelikleriyle izah etmiş ve ona, bâtıldan-ruczdan ictinab etmesini[1] ve hakka ittiba etmesini[2]  emretmiş.

Rabbimizin Bakara Sûresi 256. ayette vurguladığı üzere[3] doğru ile yanlış, hak ile bâtıl o kadar apaçık ortada ki, insanların bâtıldan uzaklaşmak isteyip de bunu başaramaması veya ulaşmak isteyip de hakka ulaşamaması diye bir husus söz konusu bile değildir. Bu itibarla (özel ve istisnaî durumlar hariç) kimse bâtıldan veya haktan habersiz olma gibi bir mazeret öne süremez.[4]

İslam, hak-bâtıl ayrışmasını esas alan ve insanlardan istediği hâlis (saf, katışıksız, arı-duru) imanı bu ayrışma ve netlik üzerine inşa eden bir dindir. Zira onun temel ilkesi ve hedefi tevhiddir. Hakla bâtılın ayrışmadığı veya bilinçli olarak birbirine bulandırıldığı zeminler şirk zeminleridir, şirkin neşvü nema bulduğu ortamlardır.

Kelime-i tevhidin “Lâ” ile başlaması, tarih boyu tüm Rasullerin (a.s.) mücadelelerinin de buna bağlı olarak her türlü şirk ve nifaktan kesin arınma ve ayrışma ile başlaması bundandır. Bu konuda, İslam’ın tüm öğretisini ve yapısını alt üst ederek hakla bâtılın birbirine bulandırıldığı bir dünya görüşü ve sosyal-siyasal pratiği kabullenen ve uygulaya gelen muhafazakâr çevrelerin bağlamından-bütünlüğünden kopararak yönetimini istismar etmeye kalktıkları Yusuf (a.s.)’ın çizgisi ve mücadelesi de aynı minval üzere olmuştur:

“…Şüphesiz ki ben Allah’a iman etmeyen ve ahireti de inkâr eden bir toplumun milletini/dinini terk ettim. Ve atalarım İbrahim’in, İshak’ın ve Yakub’un dinine ittiba ettim. Allah’a herhangi bir şeyi şirk koşmamız bizim için olacak şey değildir. Bu, bize ve insanlara Allah’ın lütuf ve ihsanındandır, ancak insanların çoğu şükretmezler… Sizin Allah’tan başka kulluk ettikleriniz, Allah’ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah’ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler.” (Yusuf, 12/37, 38, 40)

Rabbimiz Kur’an’da hakkı ve bâtılı apaçık ortaya koyduğu ve bizlerden bâtılı bâtıl bilip ondan ictinab etmemizi ve buna karşılık hakkı hak bilip ona ittiba etmemizi istediği gibi, hakkı gizlemek ve hakla bâtılı bulamak gibi şirkin neşvü nema bulacağı yaklaşımlardan da kaçınmamızı istemektedir. Bu minvalde Rabbimizin beyanında yer alan bir ifade çok çarpıcı ve düşündürücüdür: “Hakka bâtıl elbisesi giydirmeyin, hakkı bâtıl ile örtmeye kalkışmayın.”

“Bilenler olduğunuz halde, hakka bâtıl elbisesi giydirmeyin (hakkı batıl ile örtmeyin) ve hakkı gizlemeyin.” (Bakara, 2/42)

İmdi, hak Rabbimiz tarafından Kitab-ı Keriminde gayet açıklıkla beyan edildiği ve dolayısıyla apaçık ortada olduğu ve yaşadığımız coğrafya özelinde ifade etmemiz gerekirse, bâtıl da ilkeleri, değer yargılarıyla ve bizatihi bu ilke ve değer yargılarını toplumsal-siyasal alanda uygulayan ve dahası dayatan laik bir düzen olarak müşahhas olarak orta yerde durduğu halde Türkiye’de son 15 yılda dozajı giderek artan şekilde hakla bâtılın birbirine bulandırılması sürecine tanıklık etmekteyiz.

Rabbimizin yasakladığı faiz, kumar gibi ne kadar fiil, fısk, fücur ve münker varsa bunları fiilen ve resmi olarak uygulayan, teşvik eden bir düzenin, anayasasında (103. Madde) “Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, lâiklik ve siyasî tarafsızlık ilkeleri doğrultusunda, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir” şeklinde tanımladığı Diyanet Teşkilatı üzerinden yürüttüğü Allah’ın dinine tâbi olmak yerine onu kendi işleyiş ve çıkarları için araçsallaştırma, kısacası “Ben dine değil, din bana uysun” politikası, her daim hakka bâtıl ve bâtıla hak elbisesi giydirme pratikleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Allah’ın dinini/ahkâmını işleyişine müdahil kılmayan mevcut laik-kemalist şirk düzeni, son dönemde muhafazakâr demokrat yöneticileri eliyle Allah’ın dininin şiarlarını, kavramlarını kendi işleyişi için araçsallaştırma/payandalaştırma politikasını daha da yaygın hale getirmiş görünüyor. Artık Diyanet’in hutbelerinde laik-kemalist düzenin “cihadından” da söz edilmeye başlanmış bulunuyor.

Kuruluşundan bu yana düzen, Diyanet Teşkilatı eliyle İslam’ı araçsallaştırma politikasını hep yürüte gelmiş olsa da, doğrusu at iziyle it izinin bu oranda birbirine karıştığı, İslam’ın bu şekilde hoyratça payandalaştırılmaya çalışıldığı bir dönem hiç yaşanmamıştı.

Kendi adıma bu durum karşısında sessiz kalmanın Rabbimiz nezdindeki vebalini ve Hesap Günü verilemeyecek ağır hesabını dikkate alarak karınca kararınca bu makaleyle de olsa itirazımı dile getirmek ve bütüncül bir hayat nizamı olan İslam’ın, laik-kemalist bir düzen tarafından bu şekilde payandalaştırılmasına, araçsallaştırılmasına karşı tepkimi ifade etmek gereği duydum.

Hakka bâtıl ve bâtıla hak elbisesi giydirilmekte olan bu süreçlere tanıklık edip de itirazını dile getirmeyen ve dahası bu süreçlere destekçi durumuna düşenlerin Hesap Günü altından kalkamayacakları bir vebal yüklendiğine iman ediyorum.

Ve son olarak, İslam’ı araçsallaştırma ameliyesinin sorumlularına seslenmek istiyorum:

Ey devlet, ey hükümet, ey Diyanet!

Seyyid Kutub’un dediği gibi; İslam’ı ya tam alın, ona tâbi olun ya da onu rahat bırakın.

İslam sizin etinden, sütünden, yününden dilediğiniz gibi faydalanacağınız uysal bir koyun değildir. İslam bütüncül bir hayat nizamıdır. İhtiyaç duyulduğunda kullanılacak bir enstrüman, bir nesne değildir.

Bütüncül bir hayat nizamı olarak İslam’a tâbi olmayacaksanız, o halde bu dinin kavramlarını, Kitab-ı Kerimini araçsallaştırma, hoyratça kullanma politikasını terk edin.

İslam Rabbimizin boyasıdır.[5] Mü’min olmak ve Rabbimizi razı etmek isteyenler için yol bellidir: İnsan hevasının ürettiği tüm boyalardan (dünya görüşü ve yaşayış biçimi) arınarak yalnız Allah’ın boyasıyla boyanmak.

Bunu yapmak yerine, Allah’ın boyasını laiklik, demokrasi, nasyonalizm/milliyetçilik, sosyalizm, kapitalizm, liberalizm gibi beşer hevasının ürettiği sentetik boyalarla sentez etmeye, bulandırmaya kalkışmak veya Allah’ın boyasını bâtıl toplumsal/siyasal işleyişleri hak gibi göstermek için bir dekorasyon malzemesi olarak kullanmaya teşebbüs etmek, bunu yapanlara Hesap Günü altından asla kalkamayacakları bir vebal yükler.


[1] “Ruczdan kaçınıp uzaklaş.” (Müddessir, 74/5)
[2] “Siz farkında değilken ansızın size azap gelip çatmadan önce Rabbinizden size indirilenin en güzeline ittiba edin.” (Zümer, 39/55)
[3] “Dinde zorlama yoktur. Doğruluk, eğrilikten tamamen ayrılmıştır. Kim tağutu inkar edip Allah’a iman ederse en sağlam kulpa yapışmış olur. [55] Onun kopması söz konusu değildir. Allah işitendir, bilendir.” (Bakara, 2/256)
[4] “Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çıkar da yapmakta olduklarımızdan farklı olarak salih amel işleyelim, diye feryad ederler. Size öğüt alacak olanın öğüt alabileceği kadar bir ömür vermemiş miydik? Size uyarıcı gelmişti. Artık tadın azabı, zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.” (Fatır, 35/37)
[5] “Allah’ın boyası! Allah’tan daha güzel boyası olan kimdir? Biz O’na kulluk edenleriz.” (Bakara, 2/138)

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır
    2 Mayıs 2025
  • Gazze Yürek Yangını
    7 Nisan 2025
  • Güncel Suriye ve Gazze Dersleri
    19 Şubat 2025
  • 5816’ya Karşı Hak ve Hukuk Savunması
    8 Şubat 2024
  • Müslümanlar Olarak Bir “Bayburt Davamız” Olmalı
    26 Ocak 2024
  • Zulme Ve Zalime Tufan Gerek!
    14 Aralık 2023
  • Modern Mitleri Yıkan, Putları Kıran, Ümmeti Uyandıran Mübarek Cihad: Aksa Tufanı
    21 Kasım 2023
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!

G. Birikim: Gazze’ye Yardım Edecektik!

24 Mayıs 2025
Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!

Elias Rodriguez: Bizler -Bunun Olmasına İzin Verenler- Filistinlilerin Affını Asla Hak Etmeyeceğiz!

23 Mayıs 2025
Siz Kiminle Müttefiksiniz?

Siz Kiminle Müttefiksiniz?

23 Mayıs 2025
Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

19 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist