İslam Dünyası Savaş ve Ölümün Gölgesinde Ramazanı Karşıladı

Hicri takvimine göre 1441 yılının Ramazan ayı, savaş, çatışma ve virüs salgının gölgesinde İslam dünyasında başladı.

İlk sahurlar yapılıp oruca niyet edilirken, Ramazan ayının gelişi büyük bir coşkuyla karşılandı.

Ancak, başta savaşların yaşandığı ülkeler olmak üzere, İslam dünyasının büyük bir kısmında Ramazan, ölümün ve derin insani krizlerin gölgesi altında yaşanıyor.

Doğu Türkistan

Ramazan ve oruç denilince her sene akla gelen bir bölge Doğu Türkistan.

Komünist Parti’nin idaresindeki Çin’in elindeki Doğu Türkistan’da tesettür, sakal, namaz gibi İslami uygulamaların çoğuna kısıtlama getirildiği gibi, oruç tutmak da kısıtlanmış durumda.

Milyonlarca Uygur Müslümanın toplama kamplarına atıldığı, Uygur ailelerin evlerine Çinli erkeklerin yerleştirildiği Doğu Türkistan’da memurların, üretim merkezlerinde çalışanların, belirli bir yaşın altındaki kişilerin oruç tutması yasak.

Buna ek olarak Çin’in, kimsenin oruç tutmadığından emin olmak için insanları meydanlarda yemek yemeye ve içki içmeye zorladığı uygulamalar da biliniyor.

Çin son dönemde Türkistan’da çok sayıda camiyi yıkmıştı

Arakan

Bir milyonu aşkın Arakanlı, Myanmar ordusu ve Budist çetelerin saldırıları sebebiyle Ramazan ayına zor koşullar altında giriyor.

Arakanlı Müslümanlar gerek Myanmar içerisinde, gerekse komşu Bangladeş’teki mülteci kamplarında temel ihtiyaç maddelerinden yoksun bir biçimde hayata tutunmaya çalışıyor.

Acil yardıma ihtiyaç duyulan bölgede Ramazan ayı, yokluk ve insani kriz eşliğinde yaşanacak.

Afganistan

1978 yılından bu yana savaşın sürdüğü Afganistan, Ramazan’ın buruk geçeceği ülkelerden biri.

2001 yılında başlayan ABD işgalinde ülke derin yaralar almış durumda. Şubat ayında imzalanan barış anlaşmasına rağmen ABD’nin ve ABD destekli Kabil hükümetinin saldırıları yer yer devam ediyor.

Bu saldırılarda çok sayıda sivil hayatını kaybediyor.

Öte yandan ülkede, ABD işgaliyle birlikte hapse atılan çok sayıda mahkum, Ramazan ayını cezaevlerinde karşılamak zorunda.

Irak

İslam dünyasının en yoksul ülkeleri arasındaki Irak da Ramazan ayına krizin içerisinde giriyor.

Yakın zamanda düzenlenen protestolarda onlarca göstericinin öldüğü ülkede, halkın yaşantısını olumsuz etkileyen büyük bir hükümet krizi yaşanıyor.

Öte yandan Sünni halkın yaşadığı bölgelerde, ABD ve İran’ın gerçekleştirdiği saldırılar sebebiyle yerle bir edilen şehirler ve altyapı halen imar edilebilmiş değil.

Yüz binlerce Sünni sivil, temel ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde Ramazan ayına girerken, bölgede İran destekli Şii milislerin kontrolündeki esir kamplarında da ağır insan hakları ihlalleri devam ediyor.

Suriye

Rusya ve İran destekli Esed rejiminin insan hakları ihlalleriyle yerle bir olan Suriye’de, savaşla geçen 9’uncu Ramazan ayı yaşanıyor.

İdlib bölgesinde yaşayan ve büyük bir kısmı mülteci kamplarında kalan yaklaşık 4 milyon sivil, temel ihtiyaçlarından yoksun halde.

Tüm bunlara ek olarak İdlib genelinde, Rusya ve İran destekli Esed rejiminin yeni bir saldırı dalgasına başlamasından endişe ediliyor.

Geçtiğimiz yılın Ramazan ayında rejim güçleri sivil alanlara yoğun bir bombardıman başlatmış, onlarca sivil hayatını kaybetmişti.

İdlib’deki mülteci kamplarında yüz binlerce sivil zor şartlarda yaşıyor

Filistin

Filistin’de, Batı Şeria ve Gazze’deki Müslümanlar İsrail işgali altındaki 72’nci Ramazan ayını geçiriyor.

İsrail’in ABD ile birlikte planladığı “Yüzyılın Anlaşması” çerçevesinde adeta saatli bir bombaya dönen bölgede, insan hakları ihlallerinde artış yaşanmasından endişe ediliyor.

İsrail’in keyfi uygulamaları sürerken, senelerdir abluka altındaki Gazze Şeridi de, temel ihtiyaçlara erişilemeyen bir Ramazan ayı daha geçirecek.

Bunlara ek olarak bölgede koronavirüs endişesi de had safhada. Gazze Şeridi’nde koronavirüs salgını ihtimali, bölgede zor şartlarda yaşayan yaklaşık 2 milyon insanı kaygılandırırken, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli mahkumların sağlığından da endişe ediliyor.

Suudi Arabistan

Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın reform hamleleriyle beraber insan hakları ihlallerinin de tavan yaptığı ülkede Ramazan ayı da bu ihlallerin önüne geçemedi.

Hapse atılan yüzlerce ‘fikir tutuklusu’ din adamı, akademisyen ve aktivist temel ihtiyaçlardan mahrum bir halde yaşıyor. Tıbbi yönden ağır ihmaller, işkence ve zor koşullar nedeniyle, yaşları ilerlemiş mahkumların hayatından endişe ediliyor.

Ramazan’ın ilk gününde, fikir tutuklularından biri olan 69 yaşındaki Dr. Abdullah el Hamid hayatını kaybetti.

Yemen

Suudi Arabistan ve İran’ın vekalet savaşı sebebiyle çöküşün eşiğine gelen ülke, Ramazan ayına derin bir insani krizin pençesinde giriyor.

Savaşın ve bombardımanların sürdüğü Yemen’de milyonlarca kişi açlık, önlenebilir salgın hastalıklar, susuzluk gibi sebeplerle ölümle burun buruna bir hayat sürüyor.

Ülkenin tamamına yakını, acil insani yardıma muhtaç durumda.