27 Mayıs 2022 - Cuma
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • Her Güne Bir AyetRAMAZAN ÖZEL
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • Her Güne Bir AyetRAMAZAN ÖZEL
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

BAYRAMIN ARDINDAN (Hayatın içinden Manzaralar)

Yazar: Ahmet DURMUŞ
29 Temmuz 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
Bayramlaşma adı altında, yaşadığım ve şahit olmak istemediğim ama şahit olduğum çirkin manzaraları değerli dostlarımla paylaşmak ve İslam’ın nasıl da Müslümanlar tarafından iğdiş edildiğini paylaşmak istedim. Düşünün ki, inandığınız ve sıkı sıkıya bağlı olduğunuzu iddia ettiğiniz bir inancınız var, inandığınız bu değer, Allah tarafından size Rasül aracılığıyla tebliğ edilen ve hayatın her alanına müdahale eden bir din. Allah’ı günlük yaşamlarına karıştırmayıp, göklere hapseden, şirkin elebaşları ve onların savunduğu müşrik inancını Rabbimiz bize şu şekilde bildiriyor: “Ve eğer dönüp onlara sorsan: “Gökten suyu indiren ve onunla ölü toprağa can veren kimdir?” diye, hiç şüphen olmasın ki “Elbette Allah!” diyecekler. De ki: “Hele şükür, (bari şunu olsun bileydiniz)!” Ama ne gezer… Onların çoğu akıllarını kullanmayı dahi beceremezler.” O gün, vahye karşı mukavemet gösteren bu insanlara müşrik vasfını veren Rabbimiz, bugünün insanına ne der? Yani müşriklik tarihin belirli kesitlerine hapsedilen bir olgu mu? Yoksa insanlık var oldukça şirk de, tevhidde, varlığını devam ettirecek iki zıt kavram mı? Cevabımız elbette ki insanlık var oldukça, bu tevhid ve şirk mücadelesinin devam edeceği ve tarihin belirli zamanlarında ortaya çıkan bir mücadele olmadığı yönünde olacaktır.

Bu düşünceden yola çıkarak güncellemek gerekirse, bayramlarda şahit olduğum acı manzaraları kardeşlerimle paylaşmak istedim. İşin en acı tarafı da şahit olduğum manzaralar, Müslüman olduğunu söyleyen ailelerde idi.Nur suresi 30-31. ayetlerde, mümin erkeklerin ve mümin kadınların namuslarını, iffetlerini ve ırzlarını korumalarını bize emreden Allah’ın bu yüce sözleri, ne yazık ki sosyal hayatta karşılığını bulmuyor. Yine 31. ayette Allah mümine kadınların örtülerini üzerlerine almaları ve onların korunmalarıyla beraber, karşı cinsi de bir anlamda korumalarını bizden istiyor. Araf Suresi 26. ayette bahsettiği: “Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takva elbisesi… İşte o daha hayırlıdır…” Allah’ın bu kelamını okuduğumuzda örtünmenin ne anlama geldiğini daha iyi anlıyoruz. Demek ki örtünmede takva boyutu eksik olduğu zaman, ortaya çıkan şey örtünme değil, süslenmedir. Süslenme dediğimiz şey çok geniş bir alanı kapsar, işin ehli olanlar ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır, kanaatindeyim.

Yine içimizi acıtacak bir konu da, tesettürlü kadınların sayısı son zamanlarda azımsanamayacak kadar göze çarpıyor, bu durum karşısında üzülsek mi, sevinsek mi, onu da bilmiyorum. Artık sokaklar müslüman görünümlü tesettürlü kadınların, sigara tüttürdüğü mekanlar haline geldi. Parklar bahçeler zaten onlar için oldukça müsait ama meydanlarda dolaşarak, üstelik erkeklerin üzerlerine yürüyerek sigara tüttürmeleri, ne anlama geliyor anlamış değilim. Anladığım tek şey, haya perdelerinin yırtılmış olduğunu görmek. Ben kendi adıma, kimsenin imanını sorgulama niyetinde değilim. Dile getirmek istediğim şey: Müslümanlar olarak nasıl bir çözüm üretebiliriz? Davranış ve eylemleriyle zaten herkes kendi kişiliğini ortaya koyuyor. Benim kendi adıma, modern bir hayat tarzını içine sindirmiş, çıplaklık kültürünü özümsemiş insanlara söyleyecek fazla bir şeyim yok, onlara da hesap sorucu olarak Allah yeter. Beni asıl ilgilendiren kendi camiamızda, her türlü güzel davranışı ve tesettürü kendine hayat tarzı olarak benimsemiş, “Ben de Allah’a teslim olanlardanım” demiş ve Kur’an’ı kendilerine rehber edinmiş anne, baba ve kızlara. Eğer bir anne ve baba, İslam’ı kendisine hayat tarzı olarak seçmişse, o zaman sözüne sadık kalmalı ve ehlini ateşten korumaya çalışmalı değil mi? Üç günlük bayramın daha ilk gününde, bu yazıyı yazma ve hal-i pür melalimizi sizlerle paylaşma gereği duydum.

Allah’ın kitabını kendilerine rehber seçen ve hayatlarını ona göre tanzim eden Müslüman kardeşlerim, özellikle bayramlarda, ne hikmetse haddi daha da bir aşmaktalar. Allah’a yakınlaşmak için tutulan oruç, bayramda çarçur ediliyor ve bize Allah tarafından ikram edilen bayram, aşırılıklara ve sapmalara sebep oluyor. İffetimiz, izzetimiz ki, izzetin tümü Allah’a Peygamber’e ve müminlere ait olduğu unutuluyor ve izzeti başka yerlerde arayarak hayatın o aldatıcı cazibesi karşısında yeniden eski alışkanlıklara dönülüyor. Oysa Allah, cahiliye adetlerine tekrar dönmeyi, müminlere yasaklıyor.

Tuttuğumuz oruçla bayram etmemiz ve Kur’an’ın gölgesinde gölgelenmeye devam etmemiz gerekmez mi? Ramazan’ın manevi ortamından  ne zaman çıkıldı da, gerisin geri modernitenin kahrolası değerlerine dönüverildi, anlayamadım? Tekrar soralım, bu günübirlik dönüşler yaman bir çelişki değil mi sizce? Madem ki, takvayı
kendinize düstur edindiniz, Allah için otuz gün aç kaldınız ve Allah için oruç tuttunuz, neden Allah’ın gizleyin dediği ziynetlerinizi insanlara teşhir ediyorsunuz? Takvanın o çelik zırhı üzerinizi hiç mi kaplamadı? Yine ayetin tabiriyle ayaklarınızı neden yere vurma ihtiyacı duyuyorsunuz? Bir insan kendisinin varlığını başkalarına hissettirmek isterse o zaman ayaklarını yere vurur. Akrabalar arasında birbirilerine haram olan erkek ve kızların rahatlıkla birbirileriyle tokalaşmaları, hatta kafa tokuşturmaları, olmadı lüzumsuz
şakalaşmalar ve hatta anne ve babalar tarafından: “Kızım o senin kuzenin neden çekiniyorsun?” diye çocukları teşvik etmeleri yok mu? Bu anlayış insanı kahrediyor. Allah’ın size haram kıldığını neden helal yapmaya çalışıyorsunuz? Kızlarını ve oğullarını haram ve helalle tanıştırmayan ebeveynler, hesaba çekilmeyeceklerini mi sanıyorlar? Hayır, Allah’a yemin ederim ki, hesaba çekilecekler. İşte bu hesap günü gelmeden kendimizi hesaba çekelim ve Kuran’a dönelim. Kendi kafamızdan doğrular
üretmektense, Kuran’ın doğrularına teslim olalım.

Şahit olduğum bir başka manzara da, kayın birader ve gelin hanımın birbirleriyle rahat bir şekilde tokalaşmaları. Kardeşim sen kendine çok güveniyor olabilirsin, en azından böyle olduğunu iddia ediyorsun, ama Allah sana güvenmiyor ve uyarıyor: “Sakın Allah’ın sınırlarını aşmayın.” Sözün burasında, ahlak abidesi Yusuf’u (as) hatırlamadan geçmek olmaz diye düşünüyorum. Müslümanlar Yusuf kıssasını çok sever. Onu anlata anlata bitiremezler. Söz konusu kıssayı niçin severiz? Yusuf’un teslimiyeti ve onun iffetinden dolayı severiz. O halde sosyal hayatta bize kılavuz olması gereken bu davranışı kendimize örnek almalıyız. Yusuf’un bu iffetli duruşuna rağmen, Rabbimiz Yusuf’a, (as) ve onun şahsında biz müminlere ne diyor, bir bakalım. Yusuf suresi 24. Ayette;  “Eğer Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi
o da kadına meyletmişti…” İnsanın özelliklerini en iyi tanıyan, elbette ki onu yaratan Allah’ tır. İnsana fücuru ve takvayı ilham eden Allah, nefsinin insana neyi fısıldadığını da çok iyi bilir. Ne Allah’ı, ne insanları, ne de kendimizi kandırmayalım. Buradan yola çıkarak kendi hevâmızdan uydurduğumuz doğruların, Allah katında hiçbir değeri yoktur. Çünkü mutlak doğru Allah’a aittir. Gerçekten iffetimizi ve takvamızı korumamız gerekiyorsa, tertemiz bir hayatı kaleme almak (yaşamak) için yarışalım ve bize sağ tarafımızdan verilmesini umduğumuz defteri, kirletmeyelim, onu kötü amellerle doldurmayalım. Hayatımızın istisnasız her alanında, Allah’ı sosyal hayata müdahil olarak kabul etmek zorundayız. Allah bize şunlardan kaçının, şu ağaca yaklaşmayın, diyorsa ona (haramlara) yaklaşmamak, şunlardan da (helaller) kaçınmanıza gerek yok diyorsa, bize düşen görev bu ikazları dikkate alıp, Allah’ın yolumuza koyduğu işaret taşlarını doğru okuyup, kendimizi istikamet etmek zorundayız.

Yani hayatımıza yön veren, Hak ve batılı, doğruyu ve yanlışı belirleyici olan tek merci, Allah’tır. Allah tasavvurumuz doğru olmadığı müddetçe, ahiret bilincimiz yerli yerine oturmadığı müddetçe, hayatımızdaki gelgitler son bulmayacak. O halde Ramazan’ı, yani Kur’an ayını, bir aya değil, hayatın tamamına yayalım. Vahyin kuşattığı hayatlar, bir gece değil, bir ay değil, hayatları son bulup ölüm gelip onları alıncaya kadar Allah’a kul olmaktan geri kalmazlar.

Selam muttakilerin ve muhlislerin üzerine olsun.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Tribünlere Oynamak

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Hint Hilafet Hareketi

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Okuma(ma)nın Zararları

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

İslamcılığın Kurucu Kavramlarından İctihad

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Gözyaşlarımızın Coşkusundan Doğar Suretlerimiz

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Bayramın İçinde Bir Çocuk

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Tepkiselliğin Müslümanlar Üzerindeki İzdüşümü

Erdem ZERAN
Erdem ZERAN

Kültürel İkilik

Yazarın Diğer Yazıları

  • Okuma(ma)nın Zararları
    9 Mayıs 2022
  • Değişimin Değişmezleri
    15 Şubat 2022
  • Maruf ve Münker’de Fetret Dönemi mi?
    1 Ocak 2022
  • Asıl Felaket İklim Değişikliği mi Pandemi mi?
    7 Kasım 2021
  • Gelenekten Modernizme Çocuk Eğitimi ve Biz Müslümanlar!
    28 Eylül 2021
  • Kendini İslam’a Adamış GENÇ Bir Dava Adamı, Muallim ve Muhacir Hz. MUS’AB b. UMEYR (ra)
    12 Mayıs 2021
  • Akabe Biatları Ya da Medine İslam Devletinin Temelleri
    9 Mart 2021

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist