Yakın bir zamanda Justin Bieber isimli genç şarkıcı, konser vermek için Türkiye’ye gelecek.
Konserin bilet fiyatları 100 ile 540 lira arasında değişiyor. Ancak bir çılgınlık gibi gençleri saran Justin Bieber ve One Direction hayranlığı, sosyal medya aracılığıyla bir salgına dönüşüyor. Öyle ki genç şarkıcının hayranları için yapılacak konsere özel bir tanışma paketi hazırlandı. Ücreti 2 bin 750 TL olan pakete sahip olanlar Justin Bieber ile tanışıp onunla sohbet edebilecek, fotoğraf çektirip imza alabilecekler. Bu paketi almak için ailesini ikna etmeye çalışan, bilet bulamadığı için hasta olan, bunalıma girip psikolojik tedavi gören ve hatta intihar eden gençlerin haberlerini medyada görmek mümkün. Tabii Justin Bieber ve One Direction hayranlarının hepsi aynı derecede kontrolü kaybetmiş değil. Belki büyük çoğunluğu sadece şarkılarını seviyor ve bir kısmı konserlerine gitmek istiyor. Bununla beraber sosyal medyada dolaştığınızda bu akımın bilhassa depresif duygular içinde olan, gerçek kahramanları olmadığı için idol arayan veya rekabet duygularını tatmin etmeye çalışan gençleri hedef alan ciddi bir sosyal problem olduğunu görüyoruz. Bu gençlerin bir kısmı Justin Bieber veya One Direction grubundakilerle ilgili çoğu bilinçli başlatılmış, cinsel kimlik sapmaları, dini sapkınlıklar gibi iddialara cevap vermeye çalışıyor. Bir kısmı da hayran oldukları gençlerle yakından tanışma veya fotoğraf çektirmek gibi teklifleri içeren programlara katılmak için astronomik paraları ödeyemeyeceği için depresif tavırlar içine giriyor. Ne kadar üzücüdür ki, bu gençlerimizin çoğu, gittikçe büyüyen bu tür organizasyonlarla nasıl bir ticaret metaı olarak görüldüklerinin farkında bile değil.
Günümüz gençliği, sosyal hayatta kendi abla ve abilerine göre çok hızlı bir değişim geçiriyor. Bu değişim hem olumlu hem de internet ve cep telefonunun bilinçsizce kullanımıyla doğru orantılı olarak olumsuz gelişiyor. Henüz 13 -14 yaşındaki çocukların şarkıcılara duyduğu hayranlık da bunlardan. Şarkıcı hayranlığı bazı gençlerimiz için takıntı haline gelmiş. Anne babaların da dile getirdiği bu sorunun ne boyutta olduğunu anlamak için sosyal medyada kısa bir gezinti yapmak yeterli. Psikososyal gelişim sürecinde görülen bu sorun farklı nedenlerle ortaya çıkıyor. Bazı gençler karşı cinsle ilgili hayallerinde aşırıya gidiyor ve gerçeklikten uzaklaşıyor. Bazılarında ise şarkıcı hayranlığı sosyal bir grubun üyesi olmak, ortak bir hedef, konu ve amaç oluşturma vasıtası oluyor. Gençler, içinde bulundukları ruh halinden dolayı gelecek adına, hedef oluşturma adına çok kritik bir dönemde olduklarının farkında değil. Bu durum daha çok kendini tanıma, yaşama gayesini bilme veya bulmaya çalışma, başkalarının acılarını hafifletme, problemlerine çözüm bulma gibi belli bir hedefi olmayan, çeşitli nedenlerle kendisini boşlukta hisseden ya da arkadaş onayına ihtiyaç duyan gençlerde görülüyor. Anne-babalar ise nasıl bir ‘sınır sorunu’ içinde olduklarını çocuklarında bu tür aşırılıklar baş gösterince fark ediyor. Şarkıcı hayranlığı gibi eğilimler genelde ya aşırı serbestlik ve ihmal ya da aşırı baskı durumunda patolojik bir hal alır. Aşırı serbestlik ve çocuğa aşırı güven duymak sınırsızlığa yol açar. Aşırı baskı ise kişinin özdenetim sahibi olmasını engelleyip isyankârlığa sebep olur. Ebeveynler, ergenlerin herkes gibi düşünmeye, akran etkisinde kalmaya eğilimli olduğunu unutmamalı.
Çocuğunuzu manevî değerlerle koruyun!
Aile kendisini de ergeni de suçlamadan, anlamaya çalışıp, çocuk yetiştirme tutumlarını gözden geçirmeli.
Çocuk sosyal medyaya üyeyse arkadaşları, yazışma konuları ile ilgili sorular sorup yorum yapmadan dinlemeli, endişe ettiği durumlar varsa başka bir zaman düşüncelerini söylemeli.
Bilgisayar ve internetin doğru şekilde kullanılması, çocuk ve gençlerin akıntıya kendilerini kaptırmaması için aile sohbet ortamı içinde ortak kararlar alabilmeli, sınırları doğru olarak belirleyebilmeli.
Ergenin helal haram gibi manevi değerleri özümsemesi, imanının güçlü olup özdenetim sahibi olması da sosyal medyayı bilinçli kullanmasını kolaylaştırır.
Hızlı bir biyopsikolojik değişim içindeki ergenler, yoğun dürtüleriyle baş edebilmeleri ve hayallerini yetişkinlik dönemine erteleyebilmeleri için enerjilerini doğru yönlendirebilmeli.
Sağlıklı bir sosyal çevre oluşturması için müzik, resim, spor gibi kurslar doğru seçilmeli.
Birkaç yaş büyük dost ve arkadaş çocukları, kuzenler, öğrenci ve öğretmen abla ve abiler yetişkinlik dönemine geçişi kolaylaştırır.
Anne-baba ergenin duygularını paylaştığı zamanlarda iyi bir dinleyici olmalı, uygun zemini bulduğunda da nasihat ve tavsiyenin dozunu kaçırmamalı.