Türkiye’de İslam’dan çok ulusçuluk göze çarpar. Beyaz hilal ve yıldızla süslü kırmızı bayrağın dalgalanmadığı tek bir resmî bina yoktur ; ticari binaların, meydanların, hatta kayıkların sayısı ise çok azdır. Her kasabada sizi bir Atatürk heykeli karşılar, portresi ise lokantalarda, bürolarda, mağazalarda her yerdedir. Kent toponimisi ulusal mücadele ve kurtuluşu, Mustafa Kemal’in eserlerini hatta ermeni soykırımının sorumlularını yücelten adlarla doludur. Siyasal, idari, medyatik söylemlerde olduğu kadar gündelik sohbetlerde de ulusun büyüklüğünden söz edilir. Ulusun yüceltilmesi her şeyden önce sistemli bir kamu politikasının meyvesidir. Sonuna kadar ” ulusal” ve otoriter bir eğitim sistemi, zorunlu askerlik hizmeti ve ihtiyaç kalırsa ceza kanunu herkese ( kadınlar da dahil, zira kadınlar cumhuriyet modernleşmesinin seçilmiş yararlanıcılarıdır) ulusal zorunlulukları belletir
Jean – François Bayart – Cumhuriyetçi İslam – S. 35 – iletişim Yayınları
Altını Çizen : Ali Durmuş
***
Bilginin İslamileştirilmesi – İsmail Raci Faruki
Altını Çizen: Metin Mavuşgil
***
Büyülü Dağ – Thomas Mann
Altını Çizen : Bünyamin Zeran
***
Yürümenin Felsefesi – Frederic Gros
Altını Çizen : M.Akif Coşkun
***