Put kırma sünneti:
Peygamberimiz (S.A.S.) Mekke’yi fethetmesinin hemen ardından Kâbe’nin anahtarlarını getirtmiş ve Kâbe’ye girerek burada bulunan bütün putları bizzat yıkmış ve yıktırmıştır. Halid b. Velid’i 30 süvariyle birlikte Uzza putunu yıkmaya, Sa’d b. Zeyd el-Eşhelî 20 süvariyle birlikte Menat putunu yıkmaya göndermiştir. Fetihten sonra Mekke’de herkesin evinde bulunan şahsi putunu imha etmesini istemiş ve bütün putları yok etmek için bir Ramazan gününde emir vermiştir. Efendimizin (S.A.S.) bu sünneti gereği Müslüman olarak Ramazan ayında yapacağımız en önemli sünnetlerden birisi de başta el âlem ne der ve kamuoyu putu olmak üzere bizi Allah’a kulluktan alıkoyan güç ve makam putunu, servet putunu, şehvet ve şöhret putunu, konfor ve lüks putunu, vardır bir bildikleri putunu, kazanımlarımızı kaybetmeyelim putunu, dengeleri koruma putunu ve reel politik putunu kırmak olacaktır.
Düzen yıkma ve düzen kurma sünneti:
Peygamberimiz (S.A.S.) Mekke’yi bir Ramazan günü fethetmiştir. Bu fetihle birlikte cahiliyenin siyasi, ekonomik ve sosyal bütün düzenlerini yerle bir edip yerine Asr-ı Saadet medeniyetini; şirk düzenini yıkıp yerine tevhid düzenini; zulüm düzenini yıkıp yerine adalet düzenini kurmuştur. Efendimizin (S.A.S.) bu sünneti gereği, Müslümanlar olarak Ramazan ayında yeniden hatırlayacağımız en önemli sünnetlerden birisi de hakka, adalete ve tevhide dayalı bir dünya kurma vazifemizdir.
Haksızlığa ve adaletsizliğe başkaldırı sünneti:
Peygamberimiz (S.A.S.) güçlünün hep haklı olduğu, adaletin zenginler ve makam sahipleri için bir anlam ifade etmediği, kanunların sadece zayıflara karşı uygulandığı cahiliye medeniyetine karşı esaslı bir başkaldırı olan Bedir savaşını yine bir Ramazan günü yaparak hak ve adalet yolunda büyük bir zafer kazanmıştır. Efendimizin (S.A.S.) bu sünneti gereği, Müslümanlar olarak Ramazan ayında hatırlayacağımız en önemli sünnetlerden birisi de haksızlığa ve adaletsizliğe karşı Müslüman’ca bir tavır, Mümince bir duruş sergileyebilme sünnetidir.
Zulme karşı direniş örgütleme sünneti:
Peygamberimiz (S.A.S.) kız çocuklarını diri diri gömen, kadınları insan yerine koymayan, kölelere işkence eden, yoksulları faizle sömüren cahiliyenin ve zulmün elebaşlarına ve kodamanlarına karşı, direnişin ilk fitilini Kur’an’ın “kalk ve uyar” emri gereği yine bir Ramazan günü ateşlemiştir. Yani İslam davetine ve zulme karşı direnecek çekirdek kadroyu örgütlemeye bir Ramazan günü başlamıştır. Efendimizin (S.A.S.) bu sünneti gereği, Müslümanlar olarak Ramazan ayında hatırlayacağımız en önemli sünnetlerden birisi de yeryüzündeki tüm zulümlere, işgallere ve sömürüye karşı sonuna kadar direnme sünnetidir.
Ahlak ve adalet için harekete geçme sünneti:
Peygamberimiz (S.A.S.) içkiyi, kumarı, zinayı, faizi sıradanlaştıran cahiliyeye karşı, ateşe tapan İran’a karşı, insanları arenalarda aslanlara yem eden Roma’ya karşı Kur’an’ın emrettiği ahlak ve adalete çağırısına yine bir Ramazan günü başlamıştır. Efendimizin (S.A.S.) bu sünneti gereği Müslümanlar olarak, Ramazan ayında hatırlayacağımız en önemli sünnetlerden birisi de içkiye, kumara, zinaya, faize, rüşvete, torpile, adam kayırmaya ve kula kulluğa karşı ahlaka ve adalete çağırma sünnetidir.
Medeniyet kurma sünneti:
Peygamberimiz (S.A.S.) pisliğe değil temizliğe, zulme değil merhamete, ırkçılığa değil kardeşliğe, harama değil helale dayanan İslam medeniyetinin temellerini Kur’an’ın nazil olduğu Ramazan ayında atmıştır. Efendimizin (S.A.S.) bu sünneti gereği, Müslümanlar olarak Ramazan ayında hatırlayacağımız en önemli sünnetlerden birisi de yeryüzünde Kur’an ve sünnete dayalı bir medeniyet kurmak için gayret etme sünnetidir.
Milli Gazete / Abdülaziz Kıranşal
Resulullah ve arkadaşları
,Mekkeyi feth etmeden , kabede cismani putları kırmadan önce,kalplerdeki ve zihinlerdeki maddi,manevi cahiliye putlarını kırmıştı.Allah’tan başka sahte ilahlara,rablere beslenen sevgi,korku ,tazim putlarını kırmıştı,atalar dini putlarını kırmıştı… Dini Allah’a has kılma ameliyesi ancak bu putları kırarak gerçekleşiyordu.
Bu cehdin akabinde Medine İslam devletinin kapıları açılmış,İslam ve müslümanlar güçlü bir şekilde temsil edilip,yeryüzünde fitne kalmayıp din yanlız Allah’ın oluncaya kadar cehd edin ameliyesi ile tarihte yerini alıp ,tüm mazlumların umudu olmuşlardı…
Bugünde ,yarında ,Resullerin bu kutlu sünnetini yerine getirelim ,Rabbimiz yine bize bu zaferleri ,devleti,mazlumlara umud olma,tağutların,zalimlerin korkusu olma,yeryüzünün halifesi olma,varisleri olma şerefini bahşedecektir.
O zaman görün bakın yeryüzünün çehresi nasıl değişiyor,nasıl değişiyor insanlığın karanlıklar içerisindeki çağları.
Ümmet olarak yaşadığımız zillet bakın nasıl ortadan kalkıp ,izzetli bir yaşamın kapıları açılıp,Rabbimizin rızasına mazhar oluyoruz…
Bugün başta Gazze ve diğer mazlum coğrafyalara,beldelere yardım edemeyişimizin sebebi malesef,zihinlerdeki ve kalplerdeki bu maddi ve manevi putları kıramayışımızdır.Kur’an ve Resullerin yolunun terk edilmesidir…İçimizdeki putları kıramamaktan sebep,dışımızında putlarla,işgallerle çevrili olmasıdır.Kendimize bir faydamız yokki diğer işgal altındaki kardeşlere ,insanlığa yardım edelim.
Evet bazı şeyler yapılıyor,protestolar,telinler,kınamalar,ambargolar…vs bunlar bir kazanımmıdır,insanlığın vicdanımıdır,sistemiçi oyalanmalarmıdır,hiçolmazsa kabilinden şeylermidir…!?bunların sorgulanması gerekir diye düşünüyorum.
Fakat şu gerçek önümüzde,bu yapılan eylemler,Resullerin put kırma sünneti ile aynı değildir.Daha ziyade sistemiçi yapılan islerdir.Yani muhafazakar,partici,tasavvufi,felsefi,millici,cemeatçi,mezhepçi…çeşitli modern ve gelenekselci algılarla,yaşayışlara sahip kişilerle,yani daha kendi putunu kıramamış ,Dini Allah’a has kılmayan zihinler ile, şirk ile yapılan işlerin başarıya ulaşma imkanı yoktur…Önümüzde seçimler var iki gün sonra,görün aynı meydanlarda olan bu zümrelerin ekserisi ibadet aşkı ile oy sandıklarına koşup milli ibadi görevlerini ifa edecekler…(!)
Konu uzun …Gelin müslümanlar bu Ramazan,ilk başta demokrasi ve oy verme putunu kıralım.Tüm İslam coğrafyaları zulüm altında inlerken bizi demokrasi putu ile Ramazan boyunca oyalayanlara cevaben…
Milli Gazete(Milli Görüş!) ekolünün de öncelikle Allah’a rağmen hüküm koyma putunu ve uydurma hadisleri ve tasavvufi saçmalıkları yaygınlaştırma putlarını kırmaları gerekiyor. Yani bu ekolün önünde de kırmaları gereken birçok put vardır!