Öncelikle bugün sözünü edeceğimiz isimler arasında yer alan Avad El-Karni ile bir önceki yazımızda sözünü ettiğimiz Aid El-Karni’nin tamamen farklı kişiler olduğunu, düşüncelerinin, çizgilerinin, anlayışlarının ve doğal olarak yerlerinin tamamen farklı olduğunu hatırlatmak istiyorum. Hem isimleri birbirine çok benzediği için hem de aile adları aynı olduğu için “Bunlar acaba kardeş mi?” sorusu da akla geliyor. Ama kardeş olmadıklarını da belirtelim.
Bundan önceki yazımızda sözünü ettiğimiz Aid El-Karni bir dönem, Suudi Arabistan’da ilim ve fikir önderlerinin başlattığı Sahve (Uyanış) hareketi içinde yer almış olmasından dolayı Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Muhammed bin Selman’dan özür dilemiş ve o dönemini bir “cahiliye dönemi” olarak nitelendirmiş; “Allah bize Muhammed bin Selman’ı göndermeden önce biz cahiliye üzereydik” demiş biri. Kendisinin Muhammed bin Selman’ın İslam’ı üzere olduğunu söylüyor ve başkalarını da onun İslam’ına davet ediyor. Sahve hareketiyle ilişkili olduğu dönemde Türkiye’ye destek veriyor ve Recep Tayyib Erdoğan’ın desteklenmesini istiyordu. Ama şimdi Türkiye’ye ateş püskürüyor. İhvan’ı çok sert bir dille eleştiriyor. Onun çıkarının testereci Bin Selman ile birlikte olduğunu gördüğü zaman hemen tavır değiştirmesi “Önceki tutumunda acaba ne kadar samimiydi ve bugün sergilediği tavırda da gerçekten samimi midir?” sorusunu akla getiriyor. Ama testereci Bin Selman ona kol kanat geriyor ve saray ulemasından olmasının mükâfatını da veriyor. Ancak hakim sistemin tutumunu biraz olsun benimsemeyen ilim adamları bugün zindanda. Avad El-Karni de onlardan biri.
Suud rejiminin Ramazan’dan sonra ülkedeki muhalif ilim ve fikir adamlarının ileri gelenlerinden olan üç kişiyi idam etmeyi planladığına dair haberler yayınlandı. Bu kişiler ülkenin tanınmış ilim adamlarından ve aynı zamanda Sahve hareketini de başlatanlardan olan Selman El-Avde, yine bu hareketin mensuplarından hatip Avad El-Karni ve ülkenin tanınmış fikir adamlarından televizyon programcısı Ali El-Ömeri.
Ben şahsen 8 Mart 2019 tarihinde gazetemizde yayınlanan yazımda Suud yönetiminin Selman El-Avde’yi idam etmeyi planladığından söz etmiştim. Ancak o zaman bu yazımızda dile getirdiğimiz ve Suud rejiminin muhalif ilim adamlarını teker teker ortadan kaldırmayı amaçlayan siyaseti hakkında dikkat çektiğimiz hususlar pek gündem oluşturmadı. Ama Middle East Eye haber sitesinin Suud rejiminin üç önemli ilim ve fikir adamını Ramazan’dan sonra idam etmeyi planladığına dair haberi dünyada ve bu arada Türkiye’de bayağı yankı buldu.
Middle East Eye sitesinin söz konusu haberinden sonra Suudi Arabistanlı muhaliflerden olan akademisyen Bayan Mudavi Er-Reşid, Suud yönetiminin, muhaliflerini ortadan kaldırmak için bölgede yaşanan gerginliği bir fırsat olarak değerlendirmek istediğine dikkat çekti. Er-Reşid, veliaht prens Muhammed bin Selman’ın gerek Husi örgütünün saldırılarından dolayı içeride ve gerekse ABD-İran arasındaki savaş tehditlerinden dolayı bölgede yaşanan gerginliklerden ülkedeki muhaliflerden kurtulmak için yararlanmak istediğini dile getirdi.
Selman El-Avde’nin davasını takip eden savcının ona 37 ayrı suçlamada bulunduğu Arapça kaynaklarda dile getirildi. Bunlar tabii ilginç suçlamalar ve aralarında Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisi’ne ve Dünya Müslüman Alimler Birliği’ne üye olmak, bunların toplantılarına katılmak gibi hususlar da var.
Selman El-Avde’nin oğlu Abdullah daha önce yaptığı açıklamada insanları inanç ve düşüncelerinden dolayı idam etmeye kalkışan Suud rejiminin bir yandan da reformcu olduğu iddiasıyla dünyayı kandırmaya çalıştığını dile getirmişti.
Akit / Ahmet Varol