Paralel yapı, devlet içinde devlet olmak; yani devletlik taslamak: Sadece devletin yapabileceklerini yapmaya kalkışan, devletin kademelerine sızmış bir örgütlenme, bir yapı.
İşte devlet yani hükümet bunu kabul etmiyor. Kendisine şirk ( ortak ) koşulmasını istemiyor ve asla müsamaha göstermiyor. Yasamada, yürütmede, yargıda hükmün yalnızca kendisinin olduğunu, bunu asla kimseyle paylaşamayacağını ve bu konuda paralel bir yapıya asla müsaade etmeyeceğini ısrarla vurguluyor. Türkçesi: ‘Hüküm yalnız hükümetindir’ diyor! Hükmüne kimseyi ortak kabul etmiyor!
Şimdi soruyorum: Ey hükümet! Siz kendiniz yaratılmış kimseler olarak, yasamada, yürütmede, yargıda asla başka bir yapının/yapılanmanın size ortak olmasını hazmedemiyorsunuz da, sizi ve kainatı yaratan âlemlerin Rabbi olan Allah, hükmüne sizi ortak kabul eder mi? Siz başka kimselerin beşeri hükümlerinize ortak olmasını istemiyorsunuz da, kanun koymada, helal ve haramları belirlemede âlemlerin Rabbi’ne ortak olmaya nasıl cesaret edebiliyorsunuz?
Sizler devletlik taslayanları elinizden gelse bir kaşık suda boğacakken, kendiniz beşeri hükümlerle hükmederek, kafanıza göre helal ve haram belirleyerek ilahlık taslıyorsunuz. Sizler beşeri hükümlerinize bile kimseyi ortak kabul etmezken ve buna hiç tahammül göstermezken, hükmün yegâne sahibi olan Allah sizin ilahlık taslamanıza tahammül gösterecek mi? Bu dünyada belki gösterecek fakat tevbe edip durumunuzu düzeltmezseniz, sizleri yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinde sürekli bir azaba çarptıracak. Ne kötü bir varış yeridir orası.
Ya siz ey düşünmeyen ve akletmeyen kalabalık halk topluluğu! Bu komedi tiyatrosunu tekrar tekrar izlediğiniz halde ne zaman akletmeye ve düşünmeye başlayacaksınız? Allah’a bir muhtar yetkisi kadar bile yetki vermeyenler, hükümlerinde Kur’an’ı referans alma ihtiyacı duymayanlar, vahyi, Allah’ı ve Peygamberi hayatın dışına iten ya da vicdanlara hapsetmeye çalışanlar, işgal altındaki camilerle sınırlı tutanlar fakat kendi sahte ilahlıklarına birileri ortak olmaya çalışınca, kuyruğuna basılmış kedi gibi saldırıya geçenler, bu güruha karşı ne zaman sesinizi çıkartmaya başlayacaksınız? Ne zaman ‘Hayır! Hüküm yalnız Allah’ındır’ diyeceksiniz?
Şu çok iyi bilinmelidir ki Allah hükmüne hiç kimseyi ortak kabul etmez. Hükmetme, helal ve haram belirleme yetkisi yalnız âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Kendi sahte ilahlığına ortak kabul etmediği halde, kendisi âlemlerin Rabbi’ne ortak olmaya çalışanlar ve onlara oylarıyla bu yetkiyi verenler, şirk pisliğinin yoldaşlarıdırlar. Şirk davasının dava arkadaşlarıdırlar. Eğer tevbe edip durumlarını düzeltmezlerse, Allah her ikisini de, seçeni de, seçileni de ebedi azaba çarptıracaktır.
Selam olsun hak yolunda tek başına kalsa da yürüyenlere!
Selam olsun demokrasi rüzgârıyla savrulmayanlara!
Selam olsun ‘hüküm yalnız Allah’ındır’ deyip bunun gereğini yapanlara!
Selam olsun Kur’an’dan başka rehberi olmayanlara!