Çin, Düğünlerdeki Zulmü Farketti; Ya Müslümanlar ?

Çin yönetimi, düğünlerde çok fazla para harcanması, pahalı hediyeler alınması ve yüklü başlık paraları ödenmesi gibi "görgüsüz adetlere" son verilmesi çağrısında bulundu. Bulundu bulunmasına ama, Müslümanlar bu zorlaştırıcı görgüsüzlüklere ne zaman son verecek?

Çin yönetimi, düğünlerde çok fazla para harcanması, pahalı hediyeler alınması ve yüklü başlık paraları ödenmesi gibi “görgüsüz adetlere” son verilmesi çağrısında bulundu.

Çin Sivil İşler Bakanlığı yetkilileri, düğün reformu konulu bir konferansta yaptıkları açıklamada, düğünlerin ülkenin değerleri ve hedeflerini “daha iyi yansıtması” gerektiğini dile getirdi.

Çin’de giderek daha fazla harcama yapılan düğünlerle ilgili “kapsamlı reform” çağrısı yapan bakanlık yetkilileri, müsrifçe davranılan ve “paraya azgınca tapınmanın” yansıması olan törenlerin, sosyalist değerlerine aykırı olduğunu kaydetti.

Tek çocuk politikası sonucu erkek sayısının kadınlardan yaklaşık 30 milyon fazla olduğu Çin’de gelin ailelerinin uçuk başlık paraları istediği ifade ediliyor.

Bazı gelin ailelerinin damat tarafından nakit paranın dışında mücevher, araba, ev ve daha fazlasını talep ettiği belirtiliyor.

Uzmanlar, Çin’in özellikle kırsal kesimlerinde bu adetlerin değiştirilmesinin zor olacağını dile getiriyor.

Bütün bunlar olup biterken, İslam Dünyası’nda da evlilik ve aile kurma teşebbüslerinin maddi anlamda ne kadar içinden çıkılmaz bir serüven ve maddi yorgunluklarla dolu bir cendere haline getirildiğini  hepimiz biliyoruz. Çin gibi batıl bir beşer düzeni olan komünizmle yönetilen bir ülke bile;  Allah’ın Peygamberinin hatırlattığı “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız” düsturunu fıtri olarak idrak edebilmişken; Müslümanlar hayat nizamlarının konmuş kurallarını unutarak yeni İslam neslinin inşaası için ilk temel adım olan evliliklerini şatafat, cehalet, savurganlıklarla dolu bir dizi eşya, mal, mülk, giyim, yeme-içme zulmüne indirgemeyi ve karı-kocayı daha ilk günden kapitalizmin zincirine ve geleneklerin tahakkümüne bırakan bir hayatı farkında olmadan seçmeyi  bir an önce bir kenara bırakmamız ve Rabbimizin istediği ölçüleri sağlayacak düğün merasimlerine dönmemiz gerekir.  Aksi halde sürekli şikayet edip durduğumuz eşcinsellik, lezbiyenlik gibi Lut kavmi hastalıklarının toplumda cirit atmasının yollarını kendimiz inşa etmiş olacağız ki bundan Allah’a sığınırız. Allah’ın bizlerden istediğini kulak ardı ederek, Allah’ın istediği yuvaları kurmamız ve o nesilleri yetiştirmemiz mümkün olmayacaktır.Adetlerimizi yaşatacağız derken, zorlaştıranlardan olmamak duası ile…

Venhar