Nahenk

Uyumsuzluk hali yaşıyoruz durmadan. Geçmişimizin bakışlarıyla nakış nakış örülmüş duvarların, geçmişimizi ve şimdimizi ve bizi de betonların arasına gömüp gelecekle olan bağımızı elimizden alan hurdalıkların  arasında uyumsuzluk hali yaşarken zihnimiz de bulanıyor aynı zamanda.

Bu Yazı İktibas Dergisi Haziran 2021, 510. Sayısında Yayınlanmıştır

19.11.2017   Saat 09.00  Kayseri

 Uyumsuzluk hali yaşıyoruz durmadan. Geçmişimizin bakışlarıyla nakış nakış örülmüş duvarların, geçmişimizi ve şimdimizi ve bizi de betonların arasına gömüp gelecekle olan bağımızı elimizden alan hurdalıkların  arasında uyumsuzluk hali yaşarken zihnimiz de bulanıyor aynı zamanda. İçimizde eskilerin izlerini ve değerlerini taşırken,  bu değerlerin üzerine an be an soluduğumuz  bu modern çağın değerlerini de inşa ediyoruz.

Buna ihtiyaç duyuyoruz .

Buna ihtiyaç duyuyor muyuz?

Buna neden ihtiyaç duyoruz?

Kendimizi bu soruların ihtivasıyla hesaba çekebiliriz.  Nereden ve hangi zaviyeden baktığımız önemli. İhtiyacımızı onlar belirliyorsa baskın gelenin ne olduğu belli değil midir?

İnce ince işlenmiş, iplik iplik örülmüş geçmişimin duvarlarında gezdiriyorum ellerimi. Gürültüler arasından bir sessizlik çağırıyor beni. Tırnaklarımı parçalıyor işlemeler. Acı içinde kıvranıyorum . Geçmişimi avucumun içine alıyorum. Sıcak nefesimle ısıtmak ister gibi bir ızdırap hali. Gözlerimi ondan ayırdıkça acım daha bir şiddetleniyor sanki. Hayır, diyor geçmişim, fazla ayırma gözlerini benden. Tutsağı olursun sonra, unutursun beni, acın öyle bir sarar ki tüm bedenini, beni aklına getirip acını dindirmeye şuursuz olursun.  Fazla ayırma gözlerini benden. Nefesini eksik etme.

Gürültülerin arasından bir sessizlik çağırıyor beni sonra. Avucumdaki emanetime ortak etmeliyim onu da. Bu yük yalnız taşınmaz. Yalnız anlaşılmaz.

 

Dumurumda değilsin kand içemem bilirsin

kaçmak için ne idmanlar bozdum

ekmeği çalınmış çocukların elleriyle

kalpten kırılmış kumlar yoğurdum

saklandım çatı arasına tevbe dağımın

köşesine pustum bir nenni diledim

uyutulmadan büyümek istiyordum

rüyalarımı kitaplar hayra yorsun

diye kaçıp da geliyorum işte sana

elimdekiler soğumadan jetonun düşsün

 

Bu bir harmoni değildir. Uyumdan söz etmek olanaksız. Bu kaosun sebebi resmin kendinden değil. Gözlerimizde de bir sorun yok. Bakışlarımız resmin sınırlarını aşmalı sadece.

Bu kaynağı kurutmanın başka yolu yok çünkü.