Modern Türkiye’nin Doğuşu

Bernard Lewis'in, Türklerin son 250 yıldaki tüm çağdaşlaşma çabalarını tek bir ciltte detaylarıyla anlatıp yorumlayan ve bu çağdaşlaşma yolundaki tüm evreleri, oldukça yetkin bir ifade biçimiyle birlikte literatüre de hakim bir dil kullanarak okuyucuya sunmuştur.

Çevirmen: Doç. Dr. METİN KIRATLI
Yayınevi: TÜRK TARİH KURUMU BASIMEVİ- 1970
Sayfa: 541

Osmanlının, “Koçi Bey’e göre gerilemenin sebeplerinin başında ahlaki çöküş ile birlikte iltimasçılık gelmektedir.” (S.26).

Bernard Lewis’in, Türklerin son 250 yıldaki tüm çağdaşlaşma çabalarını tek bir ciltte detaylarıyla anlatıp yorumlayan ve bu çağdaşlaşma yolundaki tüm evreleri, oldukça yetkin bir ifade biçimiyle birlikte literatüre de hakim bir dil kullanarak okuyucuya sunmuştur.
Geniş bir yelpazeye dayanan kaynakçasıyla da dikkate değer bir araştırma kitabıdır.

Diyor ki Bernard Lewis, “Türk milletinin bin yıl önce Orta Asya’dan vazgeçip batıya doğru yöneldiğinde İslam ile karşılaşmış, bu dini kabul ederek İslam ile birlikte batıya doğru yürüyüşüne devam etmiş ve Anadolu’ya yerleşmiştir. Daha sonra ise et ile kemik gibi olan İslamî mirasın büyük bir bölümünden vazgeçerek Avrupa’ya yönelmiş ve yönetimde, toplumda ve kültürde Avrupaî yaşam tarzını benimseyip hayata geçirmek üzere kesiksiz, kararlı bir çabayı ortaya koymuştur”. Diyerek bu iki kültür arasındaki var olma mücadelesine dikkat çekmektedir.

Türklerin tarihi, Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ile birlikte büyük bir inkişaf sağlamış ve yüzyıllar boyunca üç kıtaya yayılan devletin sosyal, siyâsî, askerî ve ekonomik tarihi tam anlamıyla yazılamamıştır. Lokal bazda yapılan çalışmalar ise sığ olmakla beraber, bilhassa Türk Devrimi ile ilgili yayınlar hep ideolojik sınırda kalmıştır.

Modern Türkiye’nin Doğuşu, son 250 yılımızı; Osmanlı İmparatorluğunun duraklama döneminden itibaren Türk çağdaşlaşma tarihini, Cumhuriyetin ilk yıllarını doğru okumak için başvurulabilecek önemli bir kaynaktır.

İki bölümden oluşan kitap, Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesine sebep teşkil eden konuları ele alarak başlıyor. Sonra ise kronolojik bir tâhlil aşamasına geçerek, Cumhuriyetin kurulması ve tek parti döneminin ardından Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ile son buluyor. Bu tâhlillerin ardından değişimin toplum, devlet ve sınıflar arasında ne şekilde olduğuna dair de ayrıntılı bölümler bulunmaktadır.