Osmanlı İslâm Tasavvuru ve Entelektüel Tarihi

Düşünce tarihi çalışmalarıyla bilinen Fatih M. Şeker’in Osmanlı İslâm Tasavvuru ve Osmanlı Entelektüel Geleneği adlı çalışmaları yayımlandı

 Osmanlı tecrübesi tarihçiler tarafından  İslâm medeniyetinin kemâl devri  olarak telakki edilir. İslâmlaşma sürecinden başlayarak vücûd bulan Müslümanlık tarzını, İslâm’ın ta kendisi olarak gören Osmanlılar; Hanefî-Mâtüridî geleneğin açtığı zeminde harekete geçerler. Gazzâlî başta olmak üzere Râzî, İbnü’l-Arabî, Mevlânâ, Yûnus Emre, İbn Haldûn, Teftâzânî ve Cürcânî etrafında yeni baştan teşekkül etmenin imkânlarını yoklarlar. Mevcut geleneği tazeleyerek bir ileri aşamaya taşıyan bir usûl çerçevesinde yol alırlar. Gerisin geriye dönerek ileriye doğru akarlar. Zaman zaman terazi kırılıp şirâze kopsa da onlar, aklî olmayı esaslı bir vasıf hâle getirirken hissî bir noktaya doğru gitmekten de çekinmezler. Mücerret manzûmeler bütünü olarak kalıp hissiyâta dönüşemeyen fikrin hayata tasarruf edemeyeceğini çok iyi bilirler. Onlara göre nübüvvet nasıl Hazret-i Muhammed’de hitâma ve kemâle erdi ise milletler de Osmanlı ile hitâma ve kemâle ermiştir.  Osmanlı İslâm Tasavvuru adlı çalışma inanç sisteminden hareketle Osmanlı dünya görüşünün veya dînî düşüncesinin mâhiyetini ortaya koymaktadır.

Osmanlı ne taraftan bakılırsa bakılsın siyasî ve fikrî sahada istikrâr ve kemâlin arandığı dönemdir. Tevârüs edilen miras, aktüel kıymetlere göre yeniden şekillendirilir. Mevcut düşünce sistemi, öteden beri hükmünü yürüten değerlere kendi tecrübesi nispetinde açılır, sosyal hayatı idare eden zihniyete doğru uzanarak genişleme ve derinleşme imkânı bulur, hesaplaştığı sistemin tazyiki altında kendini yeniler. Böylece mekanizma yeni baştan kurulur, düşünce hayatın ihtiyaçlarına çok tabiî şekilde cevap verir. Tefekkür belirli bir nazariye etrafında teşekkül edip kalmaktan çıkar; yaşanan zaman ve mekâna ait gelişmelerin bir neticesi hâline gelir. İslâm entelektüel geleneğinin klasik çağında amelî aklın vazifesi, nazarî akla hizmet etmektirşeklinde kendisini gösteren anlayış, Osmanlı asırlarında nazarî olanın amelî olanı tahkim ve takviye etmesine dönüşür. Osmanlı Entelektüel Geleneği adlı çalışma, Osmanlı entelektüel geleneğinin iç bünyesini, kendi hakikat ve imkânları içinde kuşatma iddiasındadır.

Fatih M. Şeker, Osmanlı İslâm Tasavvuru, Dergâh Yayınları,2013, 510 s.
Fatih M. Şeker, Osmanlı Entelektüel Geleneği, Dergâh Yayınları,2013, 462 s.


Dünya Bülteni