Moda Kadın…

“Moda Allah Büyük”den yıllar sonra “Moda Kur’an”, imalat sanayinin alt sektörlerinde tescillendi...

Moda Allah Büyük”den yıllar sonra “Moda Kur’an”, imalat sanayinin alt sektörlerinde tescillendi…

Birisi Tekbir giyim, bir diğeri ise, ModaNisa. Bunların her ikisi de dişilere has giyim kuşam öteberisinin imal ve satış işleriyle iştigal ediyorlar…

Nisa” kavramını Kur’an-ı Kerim’deki yerinden alıp anlamını Türkçede aradığımızda, karşımıza “kadın” çıkıyor… Kutsal Kitapda büyük bir sure hacmiyle yer alıyor…

Şirket, Türkiye’de kurulmuş ve merkezi de burada. Türkler tarafından kurulduğuna göre, tipik bir Türk şirketi. Peki Arapça isim niye, hem de Kur’an-ı Kerim’den?…

Bu firmaya yakışanı, müteşebbislerinin de muhtemelen Müslüman olduklarından, isim tescilini değiştirmek olmalı…

Mesela, “Moda Aşkım”. Modern lugatta kadının sosyetik karşılığı “Aşkım” değil mi?…

Moda Aşkım

Moda Aşkım’ın, pek önem atfettiği aslında kapitalist küffarın kendi çıkarı için isimlendirdiği kapitalist zihniyetin önemli bir gününde, anneler gününde kurulmuş…

Giyim tarzını İNANÇLARINA göre seçip benimseyen hanımları, bu giyim tarzını dünya kadınlarına iyi görüntü verecek bir sitil olarak sunma amacıyla kurulmuş. 2016 yılında Reuters tarafından dünyanın en popüler İSLAMİ GİYİM SİTESİ seçilmiş. Ertesi yıl da kendilerine İSLAMIC ECONOMY AWARD verilmiş…

Kendilerini böyle sıfatlayarak tanıtıyorlar…

Kaba Türkçesiyle, Müslümanlığa has moda merkezi olarak tanıtılmasının ardından bir de İslam Ekonomi Madalyasınasahip olmuşlar…

Belki aralarında küffarlığı benimsemeden Müslüman kalmış olsalar dahi, yine de Dubai’li küffar dünyasında Modern Moda Haftaları düzenliyorlar…

Böylesine geniş kapsamlı bir inanç ve uhrevi düşünce üzerine bina edilen bu ticari zihniyet, firmalarına isim olarak NİSA kavramını Kur’an-ı Kerim’den almayıp da selle müsellam körlemesine bulup kullanmış olsalar dahi, acaba Kur’an-ı Kerim ayetlerini kadın giyiminde markalaştırma düşüncesi ne derece proje dışı bir gerçektir?…

İmalat sektöründe üretilen tüm tüketim malları için yapıldığı gibi, giyim kuşam sektöründe de sermaye verimini artırma amacıyla türlü çeşitli formüller bulunuyor. Mesela, Birikim Tanrısının direktifleri gereğince sık aralıklarla yapılan moda değişimleri gibi. Giyim kuşamdaki moda değişimleri arasındaki zaman süresi, genelde üç- beş ay gibidir…

Moda Aşkımın son haftalarda ürettiği yeni bir kadın modeline yine Türkçe dışından körlemesine yeni bir isim bulmuş. Gazete haberleri böyle… 

İNŞİRAH

Rahatlık, ferahlık, oh ne ala’lık vs. Gibi…

Bu da Kur’an- Kerim’den, bütün bütüne bir sure ismi…

Hani şu kötüyü def etme görevimizdeki en zayıf hareket sayılan ‘Ya Sabır’ çekip oturmak var ya, biz de işte öyle yapıyoruz. Mecburen buğz ediyoruz. Yahu kardeşim, kaşının üzerinde gözün var, “ayıp değil mi”? tarzında hafifçesine iğnelemek bile yasak, suç sayılıyor…

Pısırıklığımızda sakalımızın olmamasının da etkisi vardır ve büyüktür de…

Amma o kocaman kocaman sakallılar da var. Tekke ve tarikatların Efendileriyle müridanları hep sakallı ve bol şalvarılı, neden onlar hoş görüyorlar?

Dememiz şudur…

Metalaştırılan İslam dini pazarda para eder de, organizatörleri de çoğalırsa, üç ikindiye kalmaz yarın, “FATİHA” markalı kadın donlarıyla “ikizlere takkeler”, Mahmutpaşa yokuşunda kaldırımlara yayılır… 

163. madde işte bunun için gerekliydi… 

Akit / Atilla Özdür