İran Yapımı bir Fedakarlık Öyküsü: Altın ve Bakır

Humayun Esediyan‘ın yönetmenliğini yaptığı bu İran Filminde, din öğrencisi Seyyid Rıza; eşinin MS (Multipl Skleroz) hastalığı teşhisinden sonra, edindiği İslami ilmini hayata geçirmek zorundadır.

İlme aç, öğrenmeye aç, kitaplara aç Seyid Rıza’nın, unutup kendisini, varlığını ailesine sunan Zehra’nın öyküsüdür bu. Başarılı bir eğitim almasına rağmen kendini hep eksik hisseden Seyid Rıza, Tahran’da bulunan bir medreseye giderek eğitimini tamamlamak ister. Tüm zamanını öğrenmeye ayırmak isterken, ona ve çocuklarına büyük bir sevgi ve muhabbetle bağlı olan eşinin hastalığı ortaya çıkar zamansız. İlmin dışında öğrenmesi gereken pek çok şey düşüverir önüne; aslında ilimin tam da kendisini öğrenir farkında olmadan. Eksik olanı keşfeder tevekkül ederken.

 

Birbirlerine duydukları saygıyı bakışlarla yansıtabilmeleri ve güzel sözler karşısındaki utanmaları ile sergiledikleri performans, Negar Javaherian (Zehra) ve Behrouz Shaibi’nin (Seyid) oyunculuklarını mükemmel bulmak için yeterli bir sebep bizler için.

Hayatın koşuşturmacası içerisinde, sağlıklı eşlerimizin ve huzurlu yuvalarımızın kıymetini bir kez daha  bizlere hatırlatan filmi  ailecek izlemeniz için tavsiye ediyoruz. İçerisinde barındırdığı  tasavvuf kültürü esintilerini  saymaz isek, harika bir film olmuş…

 

 

Ali Durmuş