Gerçek Seçim

Kime oy verirsen ver, Amerika’nın kazandığı seçimler, hakikatte seçim sayılabilir mi? Seçim, tabiatı gereği en az iki seçenekli olur. Oysa ülkemizde ikinci bir seçenek maalesef bulunmuyor. Her seçimde Ya Amerika kazanıyor Ya Amerika!

Kime oy verirsen ver, Amerika’nın kazandığı seçimler, hakikatte seçim sayılabilir mi? Seçim, tabiatı gereği en az iki seçenekli olur. Oysa ülkemizde ikinci bir seçenek maalesef bulunmuyor. Her seçimde Ya Amerika kazanıyor Ya Amerika!

Eskiden sağcılar ve solcular vardı. Sağcılar Amerika, solcular SSCB taraftarı idiler. SSCB dağıldıktan sonra solcular Amerikancılıkta adeta sağcıları solladılar. Hatırlarsanız SSCB dağıldıktan sonra NATO’nun varlık gerekçesi tartışılmaya başlandı. 1990 yılında Margaret Teacher, İskoçya’daki NATO toplantısında, ( Rusya çökmüş, komünizm dağılmış) aynen şu konuşmayı yaptı: “Arkadaşlar biz NATO’yu Rusya’ya karşı kurmuştuk. Rusya çöktü, şimdi NATO’yu dağıtacak mıyız? Hayır, neden? Çünkü düşmanı olmayan ideoloji yaşamaz. Düşmanımız olmazsa biz de yaşayamayız. Rusya gitti ama, İslam var, yeni düşmanımız İslam’dır”. Dedi.

Bugün NATO’nun düşman kabul ettiği “İslam” nerede? 21 Ağustos 1969 tarihinde Mescid-i Aksa’nın kundaklanma denemesinden sonra İslam ülkeleri başkanları BM’de daimi olarak temsil de edilen İslam Konferansı Teşkilatını kurdular. Günümüzde İslam ülkelerinin tek çatı altında toplandığı tek kuruluş sıfatına sahip olan yeni adıyla “İslam İşbirliği Teşkilatı” için, NATO düşmanı diyebilir miyiz? İçinde resmen NATO üyesi bulunan ve ekseriyeti kuruluş felsefesinin zıddına hareket ederek İsrail’le normalleşen bu ülkeler NATO için düşman kabul edilemeyeceklerine göre “düşman İslam” nerede?

Asıl soru şu: Amerikancı olmayan NATO karşıtı parti var mıdır? Mesela yıllardır her ayın ilk Cuma günü Malatya’daki Kürecik üssünün ve diğer Amerikan üslerinin kapatılması eylemine düzenli destek veren bir parti var mıdır? Bu eylemlerden birine katılmıştım. Her ay hemen hemen aynı kişilerden oluşan iki elin parmağı sayısınca kişinin katıldığı eylemciler neden destek görmezler?!

kaybetmiştir.

Şimdi en az üç siyasi parti “milli görüş” çizgisinde olduklarını iddia etmektedir. Milli Görüşün alameti farikası İsrail ve Siyonizm karşıtlığının yanı sıra açıkça başını İran İslam Cumhuriyetinin çektiği “direniş cephesinde” yer alması idi.

Şimdi iki kutuplu dünya derken kutuplardan birisi Amerika ve müttefikleri ise diğeri “DİRENİŞ CEPHESİDİR”. Bu şartlarda direniş cephesini temsil eden bir parti yoksa gerçek anlamda bir seçim de yoktur. Oyların eski Amerikan müttefiklerine mi, yeni müttefiklerine mi gitmesinin ne önemi var?!

Söylemde NATO karşıtı olup eylemde NATO müttefiklerine, müttefik olanların inandırıcılığı olamaz. Dünya çapında Amerika ve İsrail ile savaşan Direniş cephesinin temsil edilmediği Müslüman bir coğrafya seçimlerden mahrum demektir.

Amerika ve müttefiklerinin Rusya ve Çin ile rekabeti bütün bu ülkelere hükmeden küresel sermayenin Yahudi birkaç ailede toplanması nedeniyle bizi yanıltmamalıdır. Bunlar geçici sürtüşmelerdir. Gerçek düşmanlık hak-batıl arasında ve dediğimiz gibi Batı ile İslami Direniş cephesi arasındadır. Gerçek seçimin de bunlar arasında olması gerekir vesselam.

Emin Güneş/İslami Analiz