Adı gibi kendi de narindi. Dimağı narin, bedeni narin, ruhu narindi. Geleceğe dair umutları, yarım kalan hayalleri, yüzüne vuran masumiyeti gibi bedeni de narindi…
Kırılmak, incitilmek için gelmemişti ki o bu dünyaya… Kirlenmiş dünyanın temiz çehresi idi o da diğer tüm çocuklar gibi…
Masum, narin, şefkate muhtaç bir çiçek gibi korunup kollanması, sarılıp sarmalanması gerekirken iğrenç bir kötülüğün kurbanı olmuştu kendi köyünde ve kendi akrabalarının arasında.
Uzun olacaktı yolu, hayallerinin dahi ötesinde belki… Bırakmadılar be ey Cennet’in Narin’i, bırakmadılar. Kim bilir belki de en yakınıydı o lanetli çuvalın sahibi…
Belki de o doğunca sevinen, hastalanınca arabasına atıp hastaneye götüren biri idi katili… Kim bilir belki de görünce güldüğü, çağırınca gittiği, yanında kendini güvende hissettiği biriydi o lanetli çuvalın sahibi…
O küçük ve narin beden, dünyanın ne kadar da kirlendiğini ne kadar da alçaldığını açıkça ortaya koyarak uçup gitti bu ikiyüzlü dünyadan.
Kim nasıl kıydı? Neden kıydı Narin’e? Ne gördü Narin’in Cennet Güneşi gözleri? Görmemesi gereken bir şey mi gördü de böylesi bir zalimliğin kurbanı oldu… Hangi iğrenç fiilin üstü örtülmek istendi Narin’in kanı akıtılarak?
Neden sessizlik urbasına büründü yakın çevresi? Hangi lanet feodal adetin kurbanı oldu Narin’in narin bedeni? Hangi törenin sessizliği ya da suç ortaklığı bu dut yemiş bülbül edaları?
Bir çocuk katledildi. Koca dünyada sanki bir tek ona yer yokmuş gibi, bir o fazlalıkmış gibi. İşte bu yüzden bir kez daha bin kez daha nazil olmalı “Kısasta hayat vardır” ayeti tüm insanlığın kalbine.
Narinlerin hayatta kalması için katillere hayat şansı tanınmamalı. Yeni narinlerin bir çuval içerisinde, taşlar altında soğuk sulara gömülmemesi için kısasla hayat bulmalı insanlık.
Neden öldürüldün, diye sorulduğu demde elbette dile gelecektir Narin’in yüreği ve emin olun sadece onu çuvala koyanı değil bütün bir toplumu mahkûm edecektir baştan aşağı. Narin’e kıyan alçaklık sadece bir kişinin menfur fiili olacak kadar basit bir alçaklık değildir.
Hiçbir çocuk hak etmez böylesi bir ölümü. Narin’in de hakkı bu değildi elbette. Öldüren kadar susan, susan kadar gizleyen, örf, töre, akraba deyip suça ortaklık eden de suçludur ve cezalandırılmalıdır.
Rabbim rahmetiyle kuşatsın…
Doğru Haber / Zülküf Er