Modern İnsan da El Yapımı Putlara İmreniyor!

وَجَاوَزْنَا بِبَنٖٓي اِسْرَٓاءٖيلَ الْبَحْرَ فَاَتَوْا عَلٰى قَوْمٍ يَعْكُفُونَ عَلٰٓى اَصْنَامٍ لَهُمْۚ قَالُوا يَا مُوسَى اجْعَلْ لَـنَٓا اِلٰهاً كَمَا لَهُمْ اٰلِهَةٌؕ قَالَ اِنَّكُمْ قَوْمٌ تَجْهَلُونَ 

﴿١٣٨﴾

İsrâiloğulları’nı denizden geçirdik; derken kendilerine mahsus birtakım putlara tapan bir kavimle karşılaştılar. Bunun üzerine, “Ey Mûsâ! Onlara ait tanrılar gibi, sen de bizim için bir tanrı yap” dediler. Mûsâ dedi ki: “Gerçekten siz cahil bir toplumsunuz!” (Araf Suresi 138. Ayet)

Hz. Musa’nın  duaları ve gayretleri ile, binbir türlü badire ve sıkıntıdan kurtulan İsrailoğulları, bir rivayete göre Kızıldeniz’de de boğulmaktan hemen sonra Mısır’dan  kaçış serüvenine devam etmektedir. Allah’ın sapasağlam ipine sarılmaya ve Musa’nın getirdiği buyrukların dışında hareket etmeyeceklerine her seferinde söz veren Mısır’ın bu nankör halkı, daha o topraklardan çıkar çıkmaz, Musa’nın tanıttığı ilahtan bambaşka; (belki albenisi çok daha fazla, renkli, belki bir buzağı heykeli ama) somut, gözle görülebilen,  gücü(!)/itibarı  kendi kavmi tarafından kabul edilmiş, sayılan/korkulan/sevilen/itaatte kusur edilmeyen putlar/ilahlar görüyor. Ayet-i kerimeden öğrendiğimiz kadarı ile görür görmez de; “Ey Mûsâ! Onlara ait tanrılar gibi, sen de bizim için bir tanrı yap!” diyerek adeta Musa(a.s.)’ın tüm emeğini yeniden eline verirler.  Allah Resulü Musa’nın kalbinde açılan yarayı ve belki de her seferinde umudunun biraz daha tükenişini, Rabbine mahcubiyetini  taa günümüz Müslümanları olarak bu çağda bile hissedebiliyoruz.  Musa (a.s.) cevaben; “Rahman’ın sizin yanınızda olması gibi mübarek bir vaadi boş sayıp, küçük görüp kadrini/kıymetini bilmeyerek tüm yapmakta oldukları boşa gidecek ve eninde sonunda bâtıl oldukları için yıkılmaya mahkum olan bir düzeni istiyorsunuz! Siz ne kadar da cahil bir toplumsunuz.” anlamında söylediği sözleri de,  139. ve 140. ayetler anlatır bize.

Gazze’de 21. yüzyılda yaşananlara baktığımızda, aradan geçen yirmi üç yüz yıla rağmen İsrailoğullarının Allah’a karşı tavırlarında bir değişiklik olmadığını biliyoruz. Fakat bunun da dışında, modern insan şimdilerde başına gelen her türlü savaş, deprem, sel, tuğyan, arsızlık, hırsızlık, fahşa ve münkerden kendisini çekip çıkaran, Allah ve Rasulleri’nin beyan ettiği tek bir ilah olan Rabbimizin söz ve vaadlerini unutarak, yeni bir ilah/düzen talebi ile karşımıza çıkmaktadır.

Muhafazakar demokrat diye tanımlanan “Ilımlı Müslüman” diye okunan bir kesim, kurduğu devasa fabrikalarla ve geliştirdiği teknolojisi ile, para ve üretimi toplumun en üst değeri haline getiren ateist Çin’i ve tüm dünyaya para bankerleri ve baronlarla diz çöktüren Firavun ABD’nin kendi değerlerine özgü kurdukları düzenlerine  gıpta ile bakabilmektedir. İzzeti Allah ve Rasulü’nün yanında aramak yerine sürekli süper güçlere yamanmanın ve  onların düzenlerine benzer bir düzen istemenin bir sonuç getirmediğini Gazze halkı tüm Dünya’ya göstermiş ve bu çarpık/batıl düzenin gerçek yüzünü tüm insanlığa göstermiştir.

Modernizmin insanı düşürdüğü bataklık ve çıkmazdan kurtuluş, Musa’nın (a.s.), Muhammed’in (a.s.) ve bizim de Rabbimiz olan Allah’ın tek bir ilah olduğunu unutmamak ile olacaktır. Allah Müslüman oldum diyerek O’na teslim olanları tüm dünyaya üstün kılmışken, halen daha ‘gelişmiş ülke’  statüsü kazanmaya çalışarak yaşamak acziyettir. Müslümanlar şu modern devirde, -namazından dolayı-  gerçekleşen azgelişmişliğin üstünlük olduğuna inanmadıkça değişim gerçekleşmeyecektir. Rabbimiz Araf suresi 152. ayeti kerimede ‘buzağıyı ilah edinenler’i dünyada alçaklık ve ahirette gazap beklediğini vaad etmektedir. Salât ve selam Allah’tan başka ilah aramayanların üzerine olsun…