وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنٖينَۙ وَلَا يَزٖيدُ الظَّالِمٖينَ اِلَّا خَسَاراً
Biz Kur’an’dan müminler için şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise ancak zararını artırır. (İsra Suresi 82. Ayet)
Yüce Rabbimiz, İsra Suresi’nin 82. ayetinde şöyle buyuruyor: “Biz Kur’an’dan müminler için şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise ancak zararını artırır.” Bu ayet, Kur’an-ı Kerim’in müminler için ne büyük bir nimet, zalimler için ise ne büyük bir hüsran kaynağı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Kur’an’ın Şifa Kaynağı: Kalplere ve Ruhlara Derman
Kur’an, sadece okunduğu zaman değil, aynı zamanda yaşandığı zaman da şifa kaynağıdır. Yüce Allah, Yunus Suresi’nin 57. ayetinde şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplerde olana bir şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet gelmiştir.” Bu ayet, Kur’an’ın kalplerdeki manevi hastalıkları iyileştirdiğini, ruhlara huzur verdiğini ve müminlere yol gösterdiğini müjdelemektedir. Kur’an, vesveseleri, şüpheleri, korkuları giderir, insanı Allah’a yakınlaştırır.
Kur’an’ın Rahmeti: İnsanlığa Nimet ve Bereket
Kur’an, Allah’ın insanlığa olan sonsuz rahmetinin bir tecellisidir. Yüce Allah, Enbiya Suresi’nin 107. ayetinde şöyle buyuruyor: “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” Bu ayet, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in ve dolayısıyla Kur’an’ın, tüm insanlık için bir rahmet kaynağı olduğunu belirtir. Kur’an, insanlara doğru yolu gösterir, onları cehennem azabından kurtarır, cennet nimetlerine kavuşturur.
Zalimlerin Hüsranı: Kur’an’a Sırt Çevirmenin Bedeli
Zalimler, Kur’an’ın hakikatlerini kabul etmezler, ona karşı çıkarlar, onu yalanlarlar. Yüce Allah, Fussilet Suresi’nin 44. ayetinde şöyle buyuruyor: “Eğer biz onu yabancı bir Kur’an kılsaydık, diyeceklerdi ki: ‘Ayetleri tafsilatlı olmalı değil miydi? Arap’a yabancı dil mi?’ De ki: ‘O, iman edenler için bir hidayet ve şifadır. İman etmeyenlerin kulaklarında bir ağırlık vardır ve o, onlara karşı bir körlüktür. Onlar, uzak bir yerden çağrılanlara benzerler.” Bu ayet, zalimlerin Kur’an’a karşı tutumlarının, onların kendi nefislerine zarar vermelerine neden olduğunu açıklar.
Kur’an’ın İnsanlığa Çağrısı: Hidayet ve Kurtuluş
Kur’an, tüm insanlığa bir çağrıdır. Bu çağrı, hidayete, kurtuluşa, huzura ve mutluluğa bir çağrıdır. Yüce Allah, Zümer Suresi’nin 23. ayetinde şöyle buyuruyor: “Allah, sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar edilen bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların, ondan derileri ürperir. Sonra derileri ve kalpleri Allah’ın zikrine yumuşar. İşte bu, Allah’ın, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayetidir. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.” Bu ayet, Kur’an’ın insanları doğru yola ilettiğini, kalpleri yumuşattığını ve Allah’a yakınlaştırdığını vurgular.
İsra Suresi 82. ayet, Kur’an’ın müminler için şifa ve rahmet, zalimler için ise hüsran kaynağı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Kur’an’a sarılmak, onun rehberliğinde yaşamak, hem dünyada hem de ahirette kurtuluşa ermenin yegâne yoludur.