İslam düşmanlığını siyasi söylem körüklüyor

ABD’de yayımlanan İslamofobi raporu, Müslüman karşıtlığının temelinde dini inançların değil, toplumda kutuplaştırmayı artıran siyasi dilin bulunduğunu ortaya koydu. Çarpıcı çalışmada ‘Bir Müslümanı tanıyan Amerikalı’nın olumlu düşünce geliştirme ihtimalinin hiç tanımayana oranla iki kat fazla olduğu’ belirtildi.

ABD’de İslamofobi üzerine yayımlanan raporda, ülkedeki Müslüman karşıtlığının kişilerin sahip olduğu dini inançlardan dolayı değil, siyasi kaynaklı olduğu sonucuna varıldığına yer verildi. 

Washington DC merkezli Sosyal Politika ve Anlayış Enstitüsü (ISPU), “Amerikan Müslüman Anketi 2019: İslamofobinin Tahmini ve Önlenmesi” başlıklı 27 sayfalık bir rapor yayımladı. Raporda, bir Müslümanı şahsen tanıyan bir Amerikalının tanımayana kıyasla Müslümanlara karşı olumlu bir düşünceye sahip olma ihtimalinin iki katından fazla olduğu kaydedildi. Hiçbir Müslüman tanımayan Amerikalıların sadece yüzde 21’inin Müslümanlar hakkında olumlu görüş bildirdiği belirtilen raporda, bu oranın herhangi bir Müslüman tanıyanlar arasında yüzde 47, yakın bir Müslüman arkadaşı olanlar arasında ise yaklaşık yüzde 57’ye çıktığı ifade edildi.  Raporda, Müslümanların dini ayrımcılık gören muhtemel en yüksek grup olarak kaldığına işaret edilerek, ISPU’nun İslamofobi Endeksinin 2018’de yüzde 24’ten 2019’da yüzde 28’e yükseldiğine dikkat çekildi.         

Rapora göre, Amerika’daki inanç toplulukları arasında, Müslüman aleyhtarı düşünce konusunda Yahudi toplumu yüzde 18 ile en düşük dini grup çıkarken, beyaz evanjelikler ise yüzde 35 ile en yüksek dini grup çıktı. ISPU Araştırma Direktörü Dalia Mogahed, rapordaki verilerin, insanların inançlarının onları İslamofobik yapmadığını gösterdiğini belirterek, “Amerika’daki çoğulculuğu geliştirmek isteyenler için bu iyi bir şey. Politik ideoloji dini inançlardan daha kolay şekil verilebilir olduğu için bu Müslüman karşıtı duyguların değiştirilebileceği anlamına geliyor” değerlendirmesini yaptı. Mogahed, Müslüman karşıtı nefretle mücadelede somut çözümler olduğunu vurgulayarak, “Sonuç oldukça açık, genel olarak daha az bağnaz olmak için Müslüman arkadaşlar edinin, İslam hakkında öğrenin” önerisinde bulundu. Raporda ayrıca, siyahiler, Yahudiler ve LGBTQ toplumu hakkında olumlu görüş belirten Amerikalıların, İslamofobi Endeksi’nde en az 10 puan daha düşük çıkma eğiliminde oldukları tespit edildi. Mogahed, geçen hafta San Diego’da sinagoga saldıran kişinin aynı zamanda bir camiyi kundakladığını da hatırlatarak, “Bu, İslamofobiyi teşvik eden atmosferin, aynı zamanda antisemitizm ve siyahi karşıtı ırkçılığı da teşvik ettiğini vurgulamaktadır.” yorumunu yaptı.       

Raporda, ülkedeki ayrımcılıklara rağmen ankete katılan Müslümanların yüzde 33’ünün, ABD Başkanı Donald Trump’ın performansından muhtemelen en az memnun olan topluluk olmasına rağmen Amerikanın gidişatı hakkında diğer dini gruplara göre daha fazla iyimser oldukları bildirildi. Mogahed, “Anket iki Müslüman kadının Kongre’ye seçilmesinden hemen sonra yapıldı ve sanırım bu tarihi olay, Trump’ın performansını onaylamama ihtimali en yüksek olsa bile Müslümanlar arasındaki iyimserlik duygusunu artırdı” ifadelerini kullandı. Dört yıldır bu araştırmayı yaptıklarını hatırlatan Mogahed, Müslümanların yüzde 63’ünün ülkenin gidişatı yönünden memnun olduklarını söyledikleri ISPU 2016 anketine kıyasla, bu yılki yüzde 33 iyimserlik oranının sert bir düşüş olduğuna dikkati çekti. Ocak ayı boyunca uygulanan ankete 804 Müslüman ve 360 Yahudi de dahil olmak üzere 2 bin 376 Amerikalının katıldığı belirtildi.   

Karar