وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَعْبُدُ اللّٰهَ عَلٰى حَرْفٍۚ فَاِنْ اَصَابَهُ خَيْرٌۨ اطْمَاَنَّ بِهٖۚ وَاِنْ اَصَابَتْهُ فِتْنَةٌۨ انْقَلَبَ عَلٰى وَجْهِهٖ خَسِرَ الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةَؕ ذٰلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُبٖينُ
﴿١١﴾
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’a kıyıdan kenardan ibadet eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa, gönlü onunla hoşnut olur; ama eğer başına bir fitne (sınav) gelirse, yüzüstü döner. O, dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır.” (Hac Suresi 11. Ayet)
Bu ayet, biz insanların karakterinin zayıflığını ve iman konusundaki samimiyetsizliği ele alan çarpıcı bir tasvir sunar. Ayette, Allah’a ibadet eden ancak bu ibadeti derin bir bağlılık ya da içtenlikten ziyade yüzeysel bir şekilde gerçekleştiren bir insan tipi anlatılır. “Kıyıdan kenardan ibadet” ifadesi, genellikle bu insanların Allah’a olan teslimiyetlerinin şartlara bağlı olduğunu ima eder.
Hacc Suresi, hem müminlere rehberlik eden hem de müşriklerin ve münafıkların tutumlarını eleştiren ayetler içerir. 11. ayet, özellikle iman iddiasında bulunan ama zorluklarla karşılaştığında bu iddiasından vazgeçenlere odaklanır. Bu insanlar, hayatlarında her şey yolunda gittiğinde Allah’a şükreder ve ibadetlerinde huzur bulur. Ancak bir sınavla, yani maddi kayıp, hastalık veya toplumsal baskı gibi bir “fitne” ile karşılaştıklarında, hemen yüz çevirirler. Bu davranış, imanlarının sağlam bir temele dayanmadığını gösterir.
Ayetin sonunda, bu tutumun “apaçık bir kayıp” olduğu vurgulanır. Çünkü bu insanlar, hem dünya hayatında gerçek bir anlam ve huzur bulamazlar hem de ahiret hayatını riske atarlar.
Günümüzde birçok insan, zor zamanlarda inancını sorgulayabilir veya sadece çıkarları doğrultusunda dindar bir tavır sergileyebilir. Ayet, bize içsel tutarlılığın ve zorluklar karşısında sabrın değerini hatırlatır. İman, sadece iyi zamanlarda değil, aynı zamanda en zor anlarda da kendini göstermelidir.
Hacc Suresi’nin 11. ayeti, insan doğasının karmaşıklığını ve imanın bir sınav olduğunu güçlü bir şekilde ifade eder. Allah’a olan bağlılığın, geçici dünya nimetlerine veya zorluklara endeksli olmaması gerektiği açıkça belirtilir. Bu ayet, Müslümanları kendi inancını sorgulamaya ve samimiyetini gözden geçirmeye davet eder. Gerçek kazanç, hem dünyada hem de ahirette huzuru bulabilmek için sağlam bir imanla yaşamaktır.