Bir Rant Hikayesi:Kayısı Bahçeleri Nasıl Mezarlığa Döndü?

Bu depremde yıkılan binaların bir kısmına depremden sonra ağır hasarlı olmalarına rağmen hafif hasarlı raporu verildiği ortaya çıktı. Çünkü anlaşıldı ki depremin ardından hasar tespit işi, şehrin mevcut binalarını denetlemiş firmalara verilmişti.

Malatya’nın elması ve kavunuyla meşhur Barguzu semtinin adının Hititçe’den geldiği söyleniyor.

Zu Hititçe meyve bahçesi demekmiş.

Aspuzu, Orduzu, Çarmuzu da yine meyve bahçeleriyle ünlü Malatya’nın diğer semt adları.

Yani binlerce yıldır meyve bahçeleri ile meşhur bir yerden bahsediyoruz.

27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Türkçe yer adları kampanyası sırasında mahallenin adı değiştirilince Bostanbaşı yapılmış.

Bağlı olduğu ilçenin Ermenice adı olan Çırmıhtı da tek parti döneminde önce Malatyalı İsmet İnönü’ye saygı olarak İsmetpaşa’ya çevrilmiş, sonra DP iktidarı siyaseten 1957’de bir kere daha değiştirmiş: Yeşilyurt

Bostanbaşı, Yeşilyurt…

Eski fotoğraflarına bakınca başka isimler bulmak da zor.

Malatya şehir merkezine yakın, şehrin nefes aldığı, gidip meyve, sebze topladığı herkesin bostanlarının, tarlalarının, meyve ağaçlarının bulunduğu içinden dereler akan, bereketli, sulak en yeşil bölgesiymiş Bostanbaşı.

Aralarda tek katlı, iki katlı bağ evleri dışında 2000’lere kadar da böyle devam etmiş.

Malatya’da Z kuşağı dışında kimle konuşsanız “evet, biz oradan gidip kayısı, kiraz toplardık” diye anlatıyor Bostanbaşı’nı.

Öyle çok uzak tarihlerden de bahsetmiyoruz.

2009 yılına ait uydu görüntülerinde dahi hala bahçeler, bostanlar, tarlalar görünebiliyor.

İller Bankası’nın 1985 yılında Malatya Yeşilyurt için hazırladığı imar planında da tarım arazisi olarak kodlanan bu bölgeye en fazla iki katlı ve bahçeli bina izni verilmişti.

Planların bozulması 1989 yılında 35 yaşında ANAP’tan belediye başkanı seçilen mimar Münir Erkal döneminde başladı.

Erkal, 1994’de bir kez de Refah Partisi’nden belediye başkanlığına seçildi.

Erkal, şehri büyütmeye karar verince Malatya’nın bostanların, bahçelerinin, tarlalarının olduğu adını uzun kavaklarından alan Karakavak mahallesine doğru bir bulvar açtı.

Adına da Fahri Kayahan Bulvarı adını verdi.

Burada küçük bir Fahri Kayahan kimdir parantezi açmak gerek.

Çünkü artık Google’a Fahri Kayahan diye yazdığınızda yanyana dizilmiş büyük apartmanlardan oluşan çirkin bir mahalle çıkıyor.

Halbuki Malatyalı Fahri ya da Fahri Kayahan, türküleri ve derlemeleriyle 30’lı, 40’lı, 50’li yılların en meşhur müzisyen, besteci ve şarkıcılarından biriydi.

Sarı Kurdelam Sarı, Şu Dağları Delmeli türkülerinin bestecisiydi, Mevlam Birçok Dert Vermiş, Karadır Kaşları gibi türküleri de ilk kez Türkiye ondan duymuştu.

Malatyalı Fahri, 1936 yılında bir rivayete göre kıskançlıktan dolayı eşi Fahriye hanımı öldürmüş, başka bir rivayete göre Fahriye Hanım intihar edip “beni Fahri öldürdü” diye bir not bırakmıştı.

Bir süre hapis yatan Fahri Kayahan, sonra muhtemelen Ankara’daki hayranlarının araya girmesiyle affedilmiş ve Malatya’yı terk etmişti.

Yıllar sonra trenle Malatya’dan geçerken Fahri Kayahan’ın “Gözlerimi bağlayın ne Malatya beni görsün ne ben Malatya’yı” dediği rivayet edilir.

Malatyalı Fahri Kayahan

Herhalde adının verildiği bulvarın etrafında sağlı sollu olarak dizilmiş apartmanları görseydi de böyle derdi.

Parantezi burada kapatalım.

Derelerin, tarlaların olduğu bu alivyonlu topraklara doğru Fahri Kayahan Bulvarı’nı açıp, bulvar üstünde 7 kata izin veren başkan Münir Erkal, İTÜ mimarlık mezunuydu.

İki dönem başkan seçildi. 1999’a kadar Malatya’yı yönetti.

Yeni Malatya, açtığı bulvarın etrafında büyümeye başladı.

Bulvarın çevresindeki tarlalar ve bahçeler müteahhitler için bir cazibe merkezine dönmüştü.

Bostanbaşı da bu semtlerden biriydi.

1994 yılında belediye olmuştu.

Uzun yıllar tek ve iki katlı evlerin olduğu, bahçelerin, bağların bulunduğu bir semt olarak kaldı.

Ta ki 2004 yerel seçimlerine kadar…

2004 yılında AK Parti’den Malatya Belediye Başkanlığı’na Hüseyin Cemal Akın seçildi.

Hemen yanı başındaki Bostanbaşı Belediye Başkanlığı’na ise Yahya Akın.

Bu bir soyadı benzerliği değildi.

İki başkan amcaoğullarıydı.

Bostanbaşı, tek dönem belediye başkanlığı yapan bu iki amcaoğlu döneminde imara açıldı.

Bu kararın arkasındaki motivasyonu Malatya’daki gazetelerde depremden sonra çıkan yazılardan okuyalım:

“O dönemin Bostanbaşı Belediye Başkanı Cemal Akın’ın amcasının oğlu AKP’li Yahya Akın. Kasabanın arazilerini imara açma kararıyla, sahibi olduğu araziler nedeniyle 200 dolayında daire kazandığı konuşuluyordu. Tabi Cemal Akın da, bu karardan hayli yararlanmış. İmara açılan Bostanbaşı’nda arazisi bulunan Cemal Akın’ın da 40’ın üzerinde dairenin sahibi olduğu belirtiliyor.” (İsmet Yalvaç/Malatya Haber)

“Bostanbaşı bölgesini imara açan Bostanbaşı Belediye Başkanı Yahya Akın’ın arazileri olduğu hatta Cemal Akın’ın 200 dönümden fazla arazilerinin olduğu iddiaları havada uçuşuyordu o dönemler. Toplamda iki “amcaoğlunun” kaç daire kazandığını bilemiyorum. Fakat Cemal Akın’dan sonra hem Fahri Kayahan bölgesi hem de Bostanbaşı farklı bir ivme kazanıyordu.” (Mahir Temur/ Kayısı Haber)

Malatya Belediye Başkanı Cemal Akın’ın mesleği avukatlıktı ama esas işi müteahhitlik olmuştu.

2008 yılında Malatya Belediyesi İmar Komisyonu üyelerinin eğitimleri ve meslekleri şöyleydi:

Emekli, Lise Mezunu, Çiftçi, Ortaokul mezunu, Emekli, Lise Mezunu, Esnaf, Lise Mezunu, Esnaf, Yüksek Okul Mezunu.

Belediye Meclisi İmar Komisyonu üyelerinin arasında mimar ya da inşaat mühendisi yoktu. Ama bu çoğunun esas mesleği müteahhitlikti. Malatya’da imara açılabilecek arsalar artık bir uzmanlık meselesi olmuştu.

2009 yerel seçimlerine doğru aday gösterilmeyen Cemal Akın, o öfkeyle şehre son izini de vurdu.

O günkü haberlerden okuyalım:

“MALATYA Belediyesi’nin yeni yapılan binasına taşınmasıyla 71 yıllık 2 katlı eski binanın ani bir kararla ekipler tarafından gece yıkılması kentte tepkiye neden oldu. AKP tarafından tekrar aday gösterilmeyen Cemal Akın, kendisine ulaşabilen gazetecilere binayı yıkarken araziyi yeşil alan yapacaklarını söyledi. Vali Halil İbrahim Daşöz’ün konuyu görüşmek için aradığı Akın’a ulaşamadığı, bir telefonlara cevap vermediği öne sürüldü.”

https://www.milliyet.com.tr/gundem/belediye-bosalttigi-binayi-1-gecede-yikti-1053912

2009 yerel seçimlerinde Malatya Belediye Başkanlığı’na eski MÜSİAD Malatya Şube Başkanı ve AK Parti İl Başkanı olan Ahmet Çakır seçildi.

Çakır, Anadolu Üniversitesi’nde İktisat okumuştu. Çakıroğlu Helvaları’nın sahibiydi.

Çakıroğlu Helvaları’nın mağaza açılışında devlet protokolü

Çakır’ın başkanlık döneminde Bostanbaşı ve Fahri Kayahan imara açılmaya, kat izinleri artmaya devam etti.

Fahri Kayahan Bulvarı’ndan sonra Bostanbaşı’nda da binalar ve siteler yükselmeye başladı.

Malatya’nın eşrafı, işadamları, doktorlar, eczacılar, akademisyenler şehir merkezinden bu semtlerdeki yeni sitelere doğru göç etmeye başladılar.

Sitelerin iddialı adları vardı

Toscana, Şehr-i İstanbul, Floryapark, Vegaspark, Milano Residence…

İzin verilen kat sayıları önce 12’ye sonra 16’ya kadar yükseldi.

İnşaatlara devam edenlerden biri de Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır’dı.

Çakır da geleneği bozmamış, helvacılıkla yetinmeyip AK Parti il başkanlığı yaparken Malatya’nın en karlı iş kolu müteahhitliğe başlamıştı.

2008’de AK Parti il başkanı iken ruhsat verilmeyen bir tepeden ortaklarıyla birlikte kurduğu şirketi ruhsat almıştı.

Belediye başkanı seçildikten sonra Floryapark adlı 15’er katlı iki bloktan oluşan sitenin inşaatı tamamlandı.

Sapa yerdeki siteye belediye tarafından büyük paralar harcanarak yol götürüldü.

Her şey o kadar ayyuka çıkmıştı ki bu tepenin halk arasındaki adı Çakırtepe oldu.

2012 yılında Malatya’daki imar çılgınlığı ve deprem riskini hatırlatan eleştirel haberler yapan yerel Maldia dergisinin sahibi ve yazarı, belediye başkanının sitelerini ve BİL-GRUP adlı 10 ortaklı inşaat firmasını haber yaptığı için gözaltına alınmıştı.

https://www.maldiahaber.com/haber/malatyada-imarruhsat-ve-rant-darbecileri-39301

Malatya Belediye Başkanı Çakır’ın ortaklarından biri belediyenin şirketi Esenlik’in genel müdürü Hacı Uğur Polat’tı.

Çakır ve Polat, belediye başkanlığından önce başka inşaat projeleri ve bir kolejde de ortaktılar.

Çakır, belediye başkanı seçilince ortağı Polat’ı belediyenin iştirakinin genel müdürlüğüne getirmişti.

Hacı Uğur Polat da aslında müteahhit değildi.

Suriye’de Arapça, El Ezher’de İslami İlimler okumuş, kuyumculukla girdiği iş hayatında 2001 yılında o klişeyi gerçeğe dönüştürüp mücahit iken müteahhit olmuştu.

O da diğer Malatyalı siyasetçiler gibi eski bir MÜSİAD yöneticisi ve AK Parti’nin kurucularından biriydi.

İl başkan yardımcılığı yapmıştı.

Malatya Belediye Başkanı olan ortağı Ahmet Çakır’ın da desteğiyle 2014 yerel seçimlerinde AK Parti’den Yeşilyurt Belediye Başkanı seçildi.

Artık Malatya Büyükşehir Belediyesi olmuş merkez ilçe Yeşilyurt ve Battalgazi olarak ikiye bölünmüştü.

Bostanbaşı Belediyesi mahalleye dönüşmüş ve Yeşilyurt’a bağlanmıştı.

Adı Yeşilyurt olan ilçenin belediye başkanı Hacı Uğur Polat müteahhitti.

Belediye başkan yardımcılarından Kadircan Esen müteahhitti.

Diğer belediye başkan yardımcısı Mehmet Çınar’ın ise hazır beton şirketi vardı

Bostanbaşı’ndaki bina çılgınlığında bu dönemde gaza basıldı.

Malatyalı gazeteci Mahir Temur bu yılları şöyle anlatıyor:

“İnşaattan belki de milyarlar kazanan Başkan Hacı Uğur Polat’ın döneminde de “tarım arazileri” yok edilmeye başlanmıştı. 2014’ten sonra Bostanbaşı veya Fahri Kayahan’nda yapılan binalara ruhsat veren “dini bütün” Polat, dağ-taş-ova demeden konutlar villalar dikiyordu! Tecde ve Koyuönü onun eseriydi ama Bostanbaşı’nda bu kadar yoğun yapılaşmanın zamanı Hacı Uğur Polat dönemine denk gelir!”

Yeşilyurt Belediye Başkan yardımcısı Mehmet Çınar, İnşaat Mühendisi’ydi.

Genç MÜSİAD’ın Malatya kurucu başkanıydı.

32 yaşında 2009’da Ahmet Çakır döneminde Malatya Belediye Meclisi’ne seçilmiş ve Belediye İmar Komisyonu başkanlığı yapmıştı.

Malatya’daki imar piyasasının uzun yıllar boyunca karar vericilerinden biriydi.

2014’de Hacı Uğur Polat’la birlikte Yeşilyurt Belediye Meclisi’ne seçildi ve daha sonra belediye başkan yardımcısı oldu.

Ama aynı zaman Çınarlar Beton ve Çınar Gazbeton aile şirketinin de ortağıydı.

2018 yılında Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, görevinden istifa ederek AK Parti milletvekili oldu.

Yerine mecliste yapılan seçimde Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat seçildi.

Yeşilyurt Belediye Başkanlığı’na ise başkan yardımcısı Mehmet Çınar getirildi.

Bir müteahhit başkan giderken koltuğunu başka bir müteahhit başkana bırakmıştı.

2019 yerel seçimlerinde AK Parti, aday olan Hacı Uğur Polat yerine, 15 yıl merkez ilçelerden Battalgazi’ni belediye başkanlığını yapan eski öğretmen Selahattin Gürkan’ı aday gösterdi ve rekor bir oyla Gürkan Malatya Belediye başkanı oldu.

Yerine merkez ilçe Battalgazi’nin belediye başkanlığına seçilen Osman Güder de imam hatip lisesinden sonra veterinerlik okumuş, AK Parti’de Malatya teşkilatının kuruluşundan beri görev yapmıştı.

Tabii ki o da müteahhitti.

2019 yerel seçimlerinde AK Parti’nin Yeşilyurt Belediye başkanı ise hazır betoncu inşaat mühendisi Mehmet Çınar oldu.

Malatya yine müteahhitlere emanetti.

Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar (Bordo ceketli), Bostanbaşı’nı imara açan eski belediye başkanı Yahya Akın (milli irade ceketli) deprem haritası önünde.

Ama bu kadar müteahhit başkana rağmen şehrin hiç de sağlam olmadığı gerçeği 24 Ocak 2020 günü anlaşıldı.

Elazığ Sivrice merkezli 6,8 şiddetindeki deprem Malatya’da 25 bina yıkılmış, dört kişi hayatını kaybetmişti.

Sivrice depremi Malatya için bir ön uyarı olabilirdi.

Malatya ve ilçelerinde 4 bin 128 konut depremde ağır hasar almıştı.

O binalardan biri de Malatya AK Parti İl Başkanlığı’ydı.

Taşıyıcı kolonları depremde zarar gören bina boşaltıldı. AK Parti yakın bölgedeki “sağlam” yeni bir binaya taşındı.

Sivrice depremi sonrası Malatya’daki resmi binalarda güçlendirme projeleri yapıldı.

Malatya Valiliği, Adliye binası ve diğer müdürlük binalarında depremden sonra güçlendirmeler yapıldı.

Sivrice depreminden sonra hasar alan yapılardan biri de 1912’den kalma Yeni (Teze) Camii’ydi. 2020’deki Sivrice depreminde kubbesinin bir kısmı çöken camiinin restorasyonu 2.5 yıl sürdü.

Restorasyon sırasında Karadenizli inşaat firması caminin önce önünde tuhaf duvarlar yaptı, sonra da bahçesinde dev şemsiyeler dikti.

Sivrice depreminden sonra Malatya’ya bir ilahi ikaz da 2021 yılının Kasım ayında geldi.

Malatya’nın merkezinde iki katlı bir bina gündüz vakti çöktü.14 kişi enkaz altında kaldı.

Arama kurtarma ekipleri olay yerine gittiler, bütün televizyonlar som dakika yayınlarına geçti.

Binanın altındaki tavukçu günlerce süren tadilat sırasında üç kolonu kesmişti. Binanın sahibi AK Parti Malatya Milletvekili Hakan Kahtalı’ydı. Hemen binanın yakınındaki eczane ise diğer AK Parti milletvekili Öznur Çalık’a aitti.

14 kişinin enkazdan kurtarıldığı bu ikaz bile bir ders olmadı.

Hatta enkaz çalışmalarına katılan İnönü Üniversitesi’nin arama kurtarma ekibi İNOSAR, 2022 yılında üniversite senatosu tarafından kapatıldı.

Gerekçe; “AFAD’ın olduğu bir şehirde İNOSAR gereksiz bir kuruluş” tu.

Ama 6 Şubat depremi sırasında AFAD ortada yokken bunun ne kadar aptalca bir karar olduğu ortaya çıkmıştı.

6 Şubat depreminden sonra Malatya’nın adı haberlerde çok geçmedi.

1500 kişi hayatını kaybetmişti.

Bu diğer illerdeki kayıp sayılarından azdı.

Ama deprem Malatya’yı Antakya kadar yıkmıştı.

En az 3889 bina yıkıldı.

Malatya Valiliği’nin en son açıklamasına göre şehirde acil-ağır hasarlı-yıkık konut sayısı 72 bin 311. Şehirdeki toplam bina sayısı 131.991. Yine Malatya’daki ağır hasarlı ve yıkık ticarethane sayısı ise 14754.

Şehir merkezinde yıkılmamış, ağır hasarlı olmayan bina kalmamıştı.

850 nüfuslu şehirden 650 bin kişi çevre illere, Malatya’nın köylerine göç etti.

Bir büyükşehir geceleri hayalet şehre döndü.

2021’de Sivrice depreminde ‘güçlendirilmiş’ resmi binalar ya yıkıldı ya kullanılamaz hale geldi.

Valilik binasından ikinci depremde toplantı halinde olan vali ve şehrin milletvekilleri son anda kurtuldular.

Yine güçlendirilmiş Malatya Adliyesi depremde ağır hasar aldı. Malatya’da devletin ayakta kalan tek binası Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü binası.

Hatta Maliye kendisine sağlam bina bulamadığı için Kayseri’ye taşındı.

Sivrice depreminden sonra restorasyon ve güçlendirme için 14 milyon lira harcanan Yeni Camii açıldıktan birkaç ay sonra 6 Şubat depreminde tamamen yıkıldı.

Sivrice depreminde orta ve ağır hasar alan binalar bir yolunu bulup raporlarını az hasarlıya çevirtmişti.

Onlardan biri Malatya’nın lüks semtlerinden birindeki Hakimbey Apartmanı’ydı.

Hakimbey Apartmanı, 6 Şubat depreminde yerle bir oldu. Aralarında bir milli bayan basketbolcunun da olduğu 89 kişi bu apartman enkazında hayatını kaybetti.

Sivrice depreminde ağır hasar alan binalardan biri de üç yıldızlı Kırçuval Oteli’ydi.

Otelin sahibi Zafer Kırçuval, AK Partili Battalgazi Belediyesi başkan yardımcısıydı.

1997’de yapılan apartmandan çevrilen otel 6 Şubat depreminde yerle bir oldu. Otel, aralarında 11 voleybolcu ve 4 ampute futbolcunun da olduğu onlarca insana mezar oldu.

AK Partili belediye başkan yardımcısı ve kardeşi haftalar sonra tepkiler üzerine tutuklandı.

Sivrice depreminde ağır hasar aldığı taşınan AK Parti İl Başkanlığı’nın yeni “sağlam” binası da ikinci depremde canlı yayında yıkıldı.

https://malatyahaber.com/haber/ilk-depreme-direndi-ama-ikincisi-akpyi-de-yikti

2020 yılında Yeşilyurt Belediyesi tarafından, “deprem yönetmenliğine uygun konutlar” vaadiyle bütün AK Parti Malatya milletvekillerinin katıldığı bir törenle inşaatına başlanan depremden önce bitme aşamasına gelen Topsöğüt Konutları da deprem de kullanılamaz hale geldi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağababa’nın iddiasına göre belediyenin toplu konutlarının beton işi, belediye başkanı Çınar’ın şirketi Çınarlar Beton’a verilmişti.

Malatya’daki bütün binalar bu kadar şanslı değildi.

Özellikle de bir zamanlar bahçe, tarla olan zemini sakat ama bereketli Bostanbaşı ve Fahri Kayahan’da yapılan yeni ve lüks siteler…

25 bin nüfusuyla Yeşilyurt’un en kalabalık mahallesi olan Bostanbaşı’nda milyonluk ve yeni siteler depremde enkaza döndü.

En fazla ölüm bu bölgede oldu.

Yıkılan ve ağır hasarlı hale gelen en meşhur sitelerden biri MÜSİAD Malatya İl Temsilcisi Muharrem Poyraz’ın üç yıl önce yapıp, teslim ettiği Seyr-i İstanbul’du.

Bir bloğu yıkılan, diğer bloğu kullanılamaz hale gelen üç yıllık site onlarca insana mezar oldu.

Şehrin ekabir ekibi içinde olan, bütün siyasilerle ahbap Muharrem Poyraz bir süre ortadan kaybolduktan sonra artan eleştirilerden sonra yakalanarak tutuklandı.

Seyr-i İstanbul yüzünden ondan önce tutuklanan isimlerden biri binanın denetimini yapan Mavi Yapı Denetim şirketinin ortağı inşaat mühendisi Aysun Demir’di.

Kayısıhaber’den Mahir Temur’un iddiasına göre bu denetim şirketinin bir ortağı daha vardı: Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar.

https://www.kayisihaber.com/yazi/mahir-temur/muteahhit-belediye-baskani/954/

Adı Türkiye’de Yeşilyurt Belediyesi’nde patlak veren gir pasaportla insan kaçakçılığı skandalında duyulan Mehmet Çınar, hala görevinin başında.

Malatya enkaza dönmüşken bir makam odasında çekilmiş fotoğrafı yerel basında büyük tepki çekti.

Meyve bahçelerini, bostanları ilk imar açan Münir Erkal, 2002 yılında AK Parti’den Malatya Milletvekili olarak Meclis’e girdi ve TBMM Çevre Komisyonu başkanlığı yaptı.

2014 yılında tekrar belediye başkanı adayı olduğunda bu yaptığını bir vaad olarak anlatmıştı:

“Fahri Kayahan Bulvarını açmasaydım, Malatyalılar nereye inşaat yapacaktı. Bir Malatya orada kurulmuş.”

Bostanbaşı’nı imara açan eski belediye Başkanı Cemal Akın da 2011 seçimlerinde AK Parti’den Malatya Milletvekili olarak TBMM’ye girdi ve kaderin bir cilvesi o da Çevre Komisyonu’nda görev yaptı.

Ondan görevi devralan ve dokuz yıllık görev süresinde tarım arazilerini imara açmaya devam eden başkan Ahmet Çakır da 2018’de Malatya’dan AK Parti milletvekili olarak Meclis’e girdi. Hala AK Parti milletvekili. İçişleri Komisyonu üyesi.

2018’den 2019’a kadar 10 aylık sürede Malatya Belediye Başkanlığı yapan, eski Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’ın adı da 2023 seçimlerinde AK Parti’nin muhtemel milletvekili adayları arasında geçiyor.

Polat, depremden üç ay önce “Siyonizm ve Kudüs’ün Musevileştirilmesi” başlıklı doktora teziyle doktor ünvanını aldı.

Öğretmen kökenli Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ise depremden sonra televizyonda bir başarı hikayesi olarak anlattığı “Bütün cenazelerimizin cenaze namazları kılınmıştır; kendi inanç değerlerimize uygun şekilde defnedilmiştir” sözleriyle tüm Türkiye tarafından tanındı.

Peki, hayalet şehre dönmüş Malatya bu depremden ders çıkardı mı?

Bu soruya “evet” demek de kolay değil.

27 Şubat’ta meydana gelen 5,6 şiddetindeki depremde Malatya’da 29 bina yıkıldı, bir kişi hayatını kaybetti.

Bu depremde yıkılan binaların bir kısmına depremden sonra ağır hasarlı olmalarına rağmen hafif hasarlı raporu verildiği ortaya çıktı.

Çünkü anlaşıldı ki depremin ardından hasar tespit işi, şehrin mevcut binalarını denetlemiş firmalara verilmişti.

Bunlardan biri olan Toscana-2 sitesi sadece 9 ay önce teslim edilmiş iddialı adıyla lüks bir siteydi.

Siteye önce orta hasar, sonra da az hasar raporu verildiği ortaya çıktı.

Siteyi yapan Sinerji İnşaat’ın sahibi ya da yönetim temsilcisi olan Kadircan Esen, sitenin de bulunduğu Yeşilyurt Belediyesi’nin 2020’ye kadar başkan yardımcısıydı. Halen belediye meclisi üyesi.

Sinerji İnşaat’ın tam olarak kime ait olduğu ise belirsiz.

Şirketin Yeşilyurt Belediye başkanı Mehmet Çınar’ın beton şirketini kullanıyor.

Malatya’daki bu denetim skandalı yüzünden depremden sonra yapılan bütün bina denetimleri iptal edildi. Denetimler yeniden yapılacak.

Malatya Valisi Hulusi Şahin, şehirde özellikle Bostanbaşı bölgesindeki yıkımla ilgili bir soruya “Bostanbaşı adı yıkımı anlatmaya yetiyor di mi?” diyerek cevap verdi.

Ama daha fazlasını herhalde bir valinin söylemesi beklenemez.

Açık ki Malatya’yı artık rant çetesine dönmüş, birbirinden bayrağı devralan siyasetçi-müteahhit işbirliği yıktı.

Ama bunu birkaç yerel gazeteci dışında yüksek sesle söyleyebilecek kimse çıkmadı.

Halbuki Malatyalı herkesin güzel hatıralarının olduğu kayısı bahçeleri molozların altında.

Ama bu enkazı yaratan anlayış hala ortalıkta geziyor, yeni Malatya’yı da onlar kurmaya hazırlanıyor.

Yıldıray Oğur/Karar