Bilginin Seküler Yüzü

Ahlâkî nitelik kazanmış bilginin, insanın anlam dünyasının parametrelerini korumasına dönük işlevselliği vardır. Ahlâkî bilginin amacı, toplumu inşa ve ıslah etmek iken; seküler bilginin amacı teknik açıdan ilerlemektir. Ahlâkî bilginin bozulmamış, değerlerini korumuş, çürümüşlüğün önü alınmış, ifsadın yerleşkesini reddetmiş bir toplum gayesi varken; seküler bilginin bu türden bir endişesi yoktur. Seküler bilgide insanın, fıtratına yabancılaşıp yabancılaşmadığı, değerlerini koruyup korumadığı ile alakalı bir gayesi yoktur.

İlim ve bilim arasında üzerinde durulması gereken ince farklar vardır.

Öncelikle ilim eğitici ve terbiye edici boyutu ile ön plana çıkar. Bunun yanında bilim, var olan bütün olumlu özelliklerinin dışında aynı zamanda “zulüm” doğurabilecek potansiyele sahip olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Bilgiye ahlak giydirildiğinde, bilgi ilme dönüşür. Diğer ifadeyle, sınır tanımayan ve göreceliğe itaat eden bilgi, ilimden özerk bir var oluş teşkil eder.

İlim, hakikatten bağımsız olmamakla beraber, gerçeği görme yolunda eşsiz bir rehberdir. Bilim ise ahlak adına kaygı duymaz, terbiye edici özellik taşımaz.

Bilim, bilgiyi formüller. Bununla, yapıcı boyutta neticeler elde etme amacı güder. Elbette ki bilim de güzellikler barındırır. Hatta bilim, eşsiz güzelliktir. Ancak bilim, ahlak ile birleşmediğinde; dahası, bilinçli bir şekilde ahlakı dışladığında o zaman bilim felaketler doğurabilecek niteliğe bürünür.

Bir de bilimin sekülerleşmesi var ki insanlık belki de bu durumdan ötürü kesintisiz bir şekilde kaos ve çalkantı dönemlerini yaşıyor. Bilimin ürettiği kitle imha silahları insanlığı yok eden “güler yüzlü canavar” mesabesindedir. Bir taraftan yok ederken öbür taraftan kutsanmakta. Bu durum oldukça hoşuna gitmiş olacak ki, geçen her gün yeni taktik ve yöntemlerle insanlığın sonunu getiren faaliyetleri devreye koymakta oldukça aceleci davranıyor.

Bilgiden anlam dışlandığında, bilgi, sapmalar yaşayarak insanlığın sonuna sebep olabilir. Sekülerleşen bilim, güç elde etmek isteyen tarafın kızışan rekabetine dönüşür. Bu rekabette yenilgi kolay kabul edilmeyen bir durum olduğu için yenilmemek adına daha etkili, yok edici etkisi daha güçlü, imha boyutuna evrilebilecek eylemler ve girişimler boy gösterebilir. Çünkü bilginin hakikat gibi bir amacı, ahlak gibi bir zırhı olmadığında körleşmeye meyilli olur. Körleşen bilgi, bir nevi öldüren bilimdir. Sekülerleşen bilim, insanlığın yok oluşunu hızlandıran güçlü bir silahtır.

Seküler bilgi, erdemli toplum inşa etmez. Ahlakın yerine sınırsızlığı, saygının yerine gücü, erdemin yerine özgürlüğü, kişilik yerine bireyi, eğiticiliğin yerine salt öğreticiliği, değerler yerine çıkarcılığı koyan seküler bilgi, böylece toplumun içinden, tutunacak ilkeleri yok etme teşebbüsüne girişir. Seküler bilgi, üretkenliğin hızını öğretir. Ancak aynı zamanda çok hızlı tüketimi de dayatır. Bunun yanında, ahlak kolonları üzerine inşa edilmiş bilgi, insana ihtiyaçlarını hatırlatır. İnsana isteklerin sınırsızlığına aldanmaması gerektiğini ve yetinmenin büyük bir irade olduğunu öğretir.

Ahlâkî nitelik kazanmış bilginin, insanın anlam dünyasının parametrelerini korumasına dönük işlevselliği vardır. Ahlâkî bilginin amacı, toplumu inşa ve ıslah etmek iken; seküler bilginin amacı teknik açıdan ilerlemektir. Ahlâkî bilginin bozulmamış, değerlerini korumuş, çürümüşlüğün önü alınmış, ifsadın yerleşkesini reddetmiş bir toplum gayesi varken; seküler bilginin bu türden bir endişesi yoktur. Seküler bilgide insanın, fıtratına yabancılaşıp yabancılaşmadığı, değerlerini koruyup korumadığı ile alakalı bir gayesi yoktur.

Kadir Çiçek/Her Taraf