25 Mayıs 2022 - Çarşamba
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • Her Güne Bir AyetRAMAZAN ÖZEL
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • Her Güne Bir AyetRAMAZAN ÖZEL
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

VARLIK BİLİNCİNE SAHİP ÇIKMAK

Yazar: Bünyamin ZERAN
29 Temmuz 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
Akletme sorunu yaşadığımız bir zaman dilimi içindeyiz. Akletmiyoruz çünkü sağlam bir temel üzere kurulmuş düşünceleri benimsemiş değiliz. İnandığımız değerlerin kıymetini yeteri kadar anlayabilmiş değiliz. Eğer öyle olsaydı inandığımız şeyleri sağlam bir temel üzere bina ederdik ve örnek bir toplum inşa etme becerisini gösterebilirdik. Bu makale bir tür kendini dövme amacını taşımamaktadır. Ya da yapılanları değersizleştirme amacını da taşımamaktadır. Yalnızca sorunun temeline inme kaygısı içinde ele alınan bir yazıdır.
İslami mücadele içinde olan insanlar sürekli bir kısır döngü içinde gidip gelmektedir. Yıllardır aynı çalışmalar ve bir sürü emeğe karşı hep başlangıç noktasına geri dönmeler yaşanır. Ya da daha kötüsü her esen rüzgarda savrulan insanlara tanık oluruz. Neden, niçin gibi bir sürü soru sorarız. Ne var ki işi temele kadar inip halletme sürecini göze alamayız çünkü maliyeti oldukça yüksek bir işe soyunmuş olacağımızı biliriz. Ben mi yapacağım bu işi deriz oysa ben yapmazsam kimse yapmaz inancını yüreğimizde hep canlı tutarak hayatın öznesi olmak zorunda olduğumuzu da biliriz. Öyleyse sorun bilme sorunu olmaktan öte akletme sorunudur. Biz akletme sorununu çözerek işe başlamamız gerekmektedir.
Kur’an kitaptan iyiliği başkasına değil de insanın kendisine okumasını akletmek; kendisini unutarak başkasına okumayı ise akletmemek olarak ele alır. Allah aklını kullanmayanların üzerine pislik kılar buyuruyor. Allah katında yerde debelenenlerin en kötüsü aklını kullanmayan sağırlar ve dilsizlerdir buyuruyor. Kısacası Allah insana irade verdiğinden bu yana aklını kullanarak iman etmesi gerekliliği üzerine duruyor. İman etmeyeni ise akılsız yani sefih olarak değerlendiriyor. İşte bizim sorunumuz da burada başlıyor diye düşünüyorum. Yeterince akletme çabasında değiliz. Çünkü Kur’an’ın akletme hususunda göstermiş olduğu ciddiyete yeterince vakıf değiliz. Akletme hali sürekli vahye duyargalarını açmış bir kişilik halini gösterir. Vahyi okuyan okuduğunu kalbine indiren, okuduklarından içi titreyen ve kendisine vahyedilen şeylerle varlık bilincini inşa eden bir insan tipi oluşturur Kur’an. Bilinç hali farkında olma halidir. Bu ancak ilme sahip olan bir insanın gösterebileceği bir tavırdır. Kur’an’ın alim diye nitelendirdiği kimseler bugünün anlayışı ile entelektüeller değil vahyi hayatın amacı haline getirmiş insanlardır. Onun için alim Allah’tan korkmayı düstur edinmiş her kişidir. İlme sahip olmak tek başına yetmiyor ilmi akletmek gerekiyor. Kalp ile akletme olmadığında varlık bilinci anlamını bulmuyor.
Varlık bilincine erişmemiş insanın eylemleri bir makinenin eylemlerinden farksız oluyor. Her şeyi otomatiğe bağlamış şekilde yapıyor. İnfak ederken, namaz kılarken, slogan atarken, eylem yaparken vs. hep aynı şekilde mekanik oluyor. Oysa varlık bilincine sahip çıkan ve kaygı taşıyan insan sürekli alıcılarını açmış durumda hayatın içine akıyor. Ne yaparsa sürekli bilinç halinde yapıyor. Okuması bir bilinçle, yazması bir bilinçle, ibadetleri yine bir bilinçle oluyor. Çünkü kalp kendisine okunan vahyi kabul etmiş, onu sevmiş ve diğer tüm inançlardan farklı bir yere koymuştur. Artık insan sevdiği, kıymet verdiği ve kendisini Allah’a ulaştıracak bir kılavuz olarak gördüğü vahyi tüm benliği ile yaşayıp diğer insanların da kurtuluşuna vesile olması dileğiyle varlığını feda etmeye hazırdır. Çünkü aydınlanmış bilinç onu yerinde rahat oturtmamaktadır. Her an yeni şeyler yapmak, yeni şeyler söylemek ve vahyi gündemin tam ortasına oturtmak telaşındadır.
Nasıl bir dünyanın içinde yaşadığının farkındadır. Sürekli reel politik olana vurgu yapmak yerine hakikate vurgu yaparlar. Çünkü reel politiğe vurgu yapmanın oportünizme sürükleyeceğini, ilkelerin güvenliğe; idealin şartlara teslim edileceğini bilirler. Tüketici bir zihne değil üretici bir zihne sahiptir. Oysa akletmeyenler her şeyi İslamileştirip yeşile boyayan ve gayri ahlaki olan şeyleri de meşrulaştırma çabasında olanlardır. Şekli koruyan ama içeriği değiştiren bir zihin kodlarına sahiptir. Bugünün Müslüman tipi daha çok tüketici bir zihne sahip olan durumundadır. Birçok şeyleri kendisine ait değildir. Ödünç kavramlarla yoluna devam eder ve kendisini bu ödünç kavramlarla tanımlar. Oysa varlık bilincine sahip çıkan fert Allah’ın isimleri konusunda aykırılığa düşmemesi gerektiğinin bilincindedir. Sürekli uyanıklık halindedir. Feraset ve hikmetle donanımlıdır. Giderek yalnızlaşan da bir tiptir. Çünkü emri bir maruf nehyi anil münker pozisyonunu korumaktadır. Çevresindeki en küçük olumsuzluklar bile onu rahatsız etmekte ve üzmektedir.
Varlık bilincinin/nüzul sebebinin farkında olmayan insanların bu dünyaya katacağı bir şey yoktur. Varlık bilincini kuşanmak vahyi kalbe indirmekle mümkündür. Bugün vahyin yeterince kalbe indirilmediği bir dünyadayız. Vahyi gerek kavramsal gerek konusal olarak didik didik ettiğimiz ama bir türlü dünyayı değiştirecek etkili bir mesajı üretemediğimiz bir zaman dilimindeyiz. Onca ayeti okuduğumuz halde yaşamımızdan fedakarlık etmediğimiz bir dünyadayız. Ne zulüm altında inleyenlere, ne fakirlik içinde sömürülenlere ne de vahşice öldürülenlere karşı sorumluluk duygusunu taşımadığımız bir zamandayız. Ailemizi, ehlimizi ve dahi kendimizi ateşten koruyacak kelimelerden yoksun olduğumuz bir zamandayız. Akıl tutulması yaşıyoruz. Oysa sürekli varlık bilincimize sahip çıkan ve böylece birbirimize sahip çıkan kimseler olmak zorunda iken birbirimizi terkeden ve kendi başına olmayı marifet sanan bir zihin körelmesi yaşayan kimseleriz.
Ne yaşadığımız dünyayı anlamak, ne kendimizi anlamak ne de bize yaşama sebebimizi anlatan vahyi anlamak derdindeyiz. İstediğimiz şeyler yalnızca stres atmak, rahatlamak ve vicdanımızı rahatlatacak iki slogan atmak isteğinden başka bir şey değil. Oysa sorun burada bitmiyor aksine sorun burada başlıyor. Dünyayı değiştirecek, muhataplarımızın içlerine tesir edecek sözcüklerimiz ancak bizim yaşamımızdaki şahitlik ile anlam kazanacaktır. Bunun için daha fazla ciddiyet gereklidir.
Vahiy ciddiye alınacak bir meseledir. İşimizden, eşimizden, meskenlerimizden, anne ve babamızdan, çocuklarımızdan çok daha değerli ve ciddi bir meseledir. Bize emanet edilen her şey ancak vahye bağlılığımızla değer kazanacak şeylerdir. Hiçbir şeye sahip değiliz unutmayalım bunu. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah kendisine ait olanları tekrar alacağı gibi verdiklerinden ve bize emanet ettiklerinden de hesaba çekecektir. Sağın önde koşanlarından olmayı dilemek hiç değilse sağın adamlarından olmak için bilincimizi sürekli açık tutmak ve vahyin kazandırdığı feraset ve hikmeti kuşanmamız gerekmektedir. Farkında olmadan değil farkında olarak yaşamak zorundayız, hobi sahibi değil kaygı sahibi olarak yaşamalıyız. İslami mücadeleye elimizin ucuyla değil de tüm vücudumuzla omuz vermek zorundayız. Birilerine angaje olarak değil, entegre olarak değil vahye teslim olarak yaşamak zorundayız. Seçtiklerimizden sorumluyuz ve sorumlu olduklarımızın hesabını verebilmek için seçimlerimize adam gibi sahip çıkmamız gerekmektedir. Bizim adamlığı seçme isteğimiz “bel hum adal”den uzaklaşma arzumuzda gizlidir. Çünkü adam olmak Adem olma sorumluluğuna sahip çıkmaktır.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Tribünlere Oynamak

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Hint Hilafet Hareketi

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Okuma(ma)nın Zararları

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

İslamcılığın Kurucu Kavramlarından İctihad

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Gözyaşlarımızın Coşkusundan Doğar Suretlerimiz

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Bayramın İçinde Bir Çocuk

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Tepkiselliğin Müslümanlar Üzerindeki İzdüşümü

Erdem ZERAN
Erdem ZERAN

Kültürel İkilik

Yazarın Diğer Yazıları

  • Bayramın İçinde Bir Çocuk
    2 Mayıs 2022
  • Mehmet Kantar Ağabeyin Ardından
    21 Mart 2022
  • İslam Teslim Olan Değil Teslim Alan Bir Dindir
    6 Mart 2022
  • Gerçeğin Ötesine Taşmakla Hakikatle Bağını Koparmak Arasında Kalmak!
    4 Ocak 2022
  • Şair, Mütefekkir Sezai Karakoç Vefaat Etti
    17 Kasım 2021
  • Hakikate Dair Sorularımızın Kaynağı Can Sıkıntısı mı?
    9 Ağustos 2021
  • Hayat Denilen Meçhul
    22 Haziran 2021

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist