14 Haziran 2025 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

TÜRKİYE DEMOKRATİKLEŞİYOR

Yazar: Mehmed DURMUŞ
30 Temmuz 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
Mümtaz’er Türköne yerinde bir soru soruyor ve yerinde bir cevap veriyordu: “Türkiye Demokratikleşebilir mi?” Yazının başlığını okur okumaz benim kesin cevabım ‘evet’ idi. Yazıyı okuyunca kanaatim daha da pekişmişti. Türköne, sorunun açılımı olan yazısını şu cümle ile nihayete erdiriyordu: “Türkiye demokratikleşebilir mi?” sorusunun cevabını ancak halk verebilir. Halk istiyor, hükümet şartların olgunlaştığını söylüyor. O zaman çok şey bekleyebiliriz.” (Zaman, 22.09.2013).
Türkiye’nin gerçek anlamda demokratlaştırılması için kaptan köşkünde ancak AKP gibi bir parti bulunabilirde ve öyle de olmaktadır. Yürürlükteki rejimin adı AKP iktidarına kadar -Menderes ve Özal dönemlerini istisna edersek- ismen ‘demokrasi’ idi. Demokrasi hiç yok değildi. Bir yönetim biçimi ve yaşam tarzı olarak Türkiye’nin demokratikleşmesi temel hedefti ama kendilerini memleketin asıl sahipleri sanan, türleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bazı dinozorlar memleketin ya davulcuya ya da zurnacıya kaçabileceği gerekçesiyle, değişimci kadroları mümkün mertebe iktidar koltuğundan uzak tutmaya çalışmışlardır.
Erdoğan’ın yerinde bir benzetmesiyle, demokrasi saati on yıllarca durdurulmuş ama sonunda devlet aslına rücu etmiştir.
Aslında değişime karşı duranların, dışarıdan önemli destek sağladıkları da göz ardı edilemez; tıpkı şimdi de, değişime destek verdikleri gibi…
Evet, Türkiye’yi bir zamanlar ‘takunyalı’ diye küçümsenen bir akımın (Milli Görüş) tevlid ettiği yeni kuşak (ikinci dalga Milli Görüş) demokratikleştiriyor. Türkiye’deki laik-demokratik rejimin en önemli bir ayağı olan nurculuğun malum hocası yıllardır, demokrasinin bir de metafizik boyutunun eksik olduğunu söyler dururdu. Şayet demokrasi, ebedi hayatı da şümulüne alacak derecede sahasını genişletirse, daha kalıcı ve bütün insanlığa daha bir mutluluk getirici bir kemal noktasına doğru yürüyecektir. (Demokrasi hakka yürüyecek!). Neylersiniz, bu işler böyledir. Bazı şeyler vardır ki, birileri yıllarca söyler durur ama büyük kalabalıklar tarafından pek fark edilmez, görüş alanlarına girmez. Ama bir gün gelir, o söylem kendini fark ettirir.
İşte bu günler, o söylemin ete kemiğe büründüğü günlerdir.
Şimdi, işte demokrasinin o az eksik olan ‘metafizik boyutu’, yeni nesil ehli kıble bir demokrat kadro tarafından ikmal edilmekte, hızla ‘hakka yürüyüşü’ tamamlanmaktadır.
Bir kez daha anlaşıldı ki, demokrasiyi ‘takunyasızlar’ kemale erdiremezler; çünkü onların ‘metafizik boyut’tan katacakları bir ‘koku’ yoktur. Şerikleştirmeyi, hiçbir kutsalları olmayanlar değil, çok kutsalı olanlar daha uygun yapabilirler.
Unutmamak gerekir ki, 2023 ve 2071 gibi on yıllarca demokratik hedefleri ilk defa bu hükümet koymuştur ve yine unutmamak gerekir ki bu demokratik ileri görüşlülüğü de, liberal demokrasiye gerçekten gönül verenlerce takdir edilmiş fakat mesleği profesyonel siyasal muhalefet olan rakipleri katında, hazımsızlıktan başka bir ilgi görmemiştir.
***
Başbakan R. Tayyip Erdoğan Eylül ayının son gününde demokratikleşme paketini açıkladı. BDP’nin bir kadın sözcüsü Başbakan’ın kendisini, Allah’ı ve halkı şahit tutarak, paketin içinin bomboş olduğunu söylese; MHP paketi yorumlamak için dağarcığından ancak buruşmuş bir ‘ihanet’ sözcüğü çıkartmış olsa; CHP genel Başkanı hiçbir derde derman olmayacak kötü bir kopya olduğunu söylese, Milli Gazete “dağ fare doğurdu” dese de, paket bomboş değil. Bu paketin Türkiye’nin demokratikleşmesinde çok önemli bir dönüm noktası olacağı kesindir.
Her sabah, yatağından fırlayıp gelmiş, daha midesine bir lokma ekmek bile girmemiş minik bedenlerin körpe dimağlarına hoparlör köteğiyle zorla tıkıştırılan cahiliye andının kaldırılmasını, “ee, bu da bir şey mi yani!” edasında küçümsemenin tutarlılığı yoktur.
Demokratikleşme paketi, onu sessiz devrim (Yeni Şafak) veya ‘Erdoğan Devrimi’ (Akşam) olarak niteleyenleri haklı çıkartacak ‘açılımlar’ içermektedir. Seçim barajının düşürülme isteği; hazine yardımının daha ‘marjinal’ partilere kadar yayılması; partilerin ilçelerde teşkilatlandırılmasının kolaylaştırılması; partilere eş genel başkan seçme imkanının getirilmesi; partilere üye olmanın kolaylaştırılması; seçimlerde Türkçeden başka dillerle propagandanın serbest kılınması; gösteri ve toplantıların kolaylaştırılması; özel okullarda farklı dillerde eğitim verilmesi; köylerin eski isimlerinin iadesi; Nevşehir üniversitesinin isminin ‘Hacıbektaş’ olarak değiştirilmesi; kurban derisi üzerindeki devlet tekelinin cemaatlere intikal ettirilmesi; TSK, Emniyet ve hakim-savcılar istisna olmak üzere, kamu kuruluşlarında kılık-kıyafetin serbest hale getirilmesi; Süryanilere ait Deyrulumur Manastırı arazisinin, manastır vakfına iade edilmesi; Roman Dil ve Kültür Enstitüsü (Roman açılımı) gibi yenilikler bu cümledendir.
Pakette, andın kaldırılmasıyla birlikte, üçü hariç olmak üzere, kamu kuruluşlarında başörtüsünün serbest bırakılması demokratik cumhuriyetin inşasında devrim niteliğinde bir karardır. Üç kurumun muaf tutulması, mutlaka merhaleci bir mantıkla izah edilecektir.
Paketin çok önemli maddelerinden biri de, nefret suçlarına ait düzenlemelerdir. Belirli suçlar nefret saikiyle işlendiği takdirde, cezalarının artırılması öngörülmektedir. Pakette şöyle denmektedir: “Belirli suçlar, kişinin, dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse, cezası daha da ağırlaşacak.” “Bu sebeple işlenen suçun cezasını da 1 yıldan 3 yıla kadar artırıyoruz.”
‘Yaşam tarzına saygı’, Türk Ceza Kanunu ile güvence altına alınmıştır. Pakette ‘yaşam tarzı’ çok belirgin şekilde ilgi konusu olmuştur. Bu vesileyle, “Paketten Yaşam Tarzı Çıktı” başlığı atan gazete (Radikal, 1 Ekim 2013) isabet etmektedir.
Bekir Bozdağ bu vesileyle “Yaşam tarzlarını, kişilerin kendi hayatlarına ilişkin tercihlerini teminat altına alan çok önemli bir adım attık” demekte; içki içene müdahale edene bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilebileceğini ilave etmektedir. (Star, 1 Ekim 2013).
Bu durumda, paketten yaşam tarzına saygı çıktı yorumu yerini bulmaktadır.
Demokratikleşme paketi ile ne elde edilmiştir? İçki içenle namaz kılan, başı örtülü ile başı açık yan yana, bir arada yaşayacaktır; çok kültürlülük ve çoğulculuk herkes tarafından benimsenecektir. İçki içenle namaz kılana; açık giyinen, hatta kendini teşhir edenle çarşaflı kadın eş oranda hukuk ve toplum nazarında ‘saygı’ görecektir. Çarşafla teşhircilik, Allahın haram kıldığı bir davranış biçimi ile Allahın bir emri eş oranda korunacak, kimse kimseyi yaşam tarzından dolayı ötekileştirmeyecek(!), kimse kimseye hazımsızlık yapamayacaktır.
İşte bir müslümanın, pakete yönelik değerlendirmesi de tam bu noktada olmalıdır.
Liberal demokrat bir toplum kuşkusuz böyle kurulacaktır. Abant toplantılarının hakkıyla hizmet ettiği çoğulcu çaba şimdi meyvesini verir olmuştur. Bunun için Gülay Göktürk AKP’ye şükranlarını sunmakta ve “Emin adımlarla ilerliyoruz” demektedir. (Bugün, 1 Ekim 2013); Fatih Çekirge paketi alkışlamaktadır. (Hürriyet, 1 Ekim 2013). Sizce Göktürk liberal demokrasiden başka bir yere mi ilerlemekte, F. Çekirge demokrasiden başka bir şeyi mi alkışlamaktadır?
Başbakanın referansı, Cumhuriyetin banisi Mustafa Kemal’in devrim niteliğindeki adımlarının, Türkiye’yi ulaştırmayı hedeflediği muasır medeniyetler seviyesiymiş. (www.akparti.org, 30.09.2013). Ayrıca Mustafa Kemal’den, “bir demokrasi şehidi olarak gönüllerimizde silinmez yer edinen” dediği Adnan Menderes’e, “değişim sevdalısı merhum Turgut Özal’dan, bütün bir ömrünü Türkiye’nin özgürleşmesine adamış merhum Erbakan’a kadar”, Türkiye’nin büyümesi, kalkınması, demokratikleşmesi ve özgürleşmesi için mücadele vermiş herkese minnettarlığını ifade etmektedir.

Sonuç
R. Tayyip Erdoğan, bazı Kürtçü örgütleri, müzmin muhalif ana ve yavru muhalefet partilerini, Alevileri v.b. memnun edememiş olsa da, Cumhuriyet tarihinde önemli bir dönüm noktası olacak bir demokratikleşme adımı atmıştır. Bu adımlardan Müslümanlar olarak kendi hesabımıza zaten bir beklenti / talep içinde olmadığımız için, sitemkar bir dille yaklaşmamız asla söz konusu değildir ve hiç olmayacaktır. Ancak, bu paket ve benzeri atılacak adımların İslam’la, İslam davasıyla herhangi bir alakasının olmadığını belirtmek isterim. Bir kısım İslami kesimlerdeki fikrî erozyon bu paketle bir ivme daha kazanacak, demokrasiye karşı olmakla yanlış yaptığımızı söyleyerek günah çıkartanların sayısında belki artış olacaktır.
Sözün özü, şirk biçim değiştirmekte, belki de o da aslına rücu etmektedir. Aslıhnda sadece şirk değil, kelimenin tam anlamıyla ifsad, fısk ve fücur daha da serpilecektir.
Sanki Tanzimat fermanı yeni yeni maksadına erişmektedir.
Her şeye rağmen unutmamak gerekir ki, bu gibi demokratik açılım adımları, safların netleşmesinde daha bir etkin olmaktadır. Eğer sayısallığı önemsemiyorsak, İslamî okumaların daha bir nitelik kazanacağını söyleyebiliriz.
Ama ben yine de, Mümtaz’er Türköne’ye nazire yaparak, yazıyı ben de bir soruyla bitirmek istiyorum:
Türkiye İslamlaşabilir mi?

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

İslamsız Bayram Ruhsuz Kadavraya Benzer!

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Modern Siyasete Meşruiyet Arayışları

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

'Makul Olmak' Kazandırır

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yine Yeniden ve Hep Bir Umutla Yaşamak

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • ‘Makul Olmak’ Kazandırır
    25 Mayıs 2025
  • Düşmanı Kahretmenin Yolu
    27 Nisan 2025
  • Kur’an Algımız
    26 Mart 2025
  • Gazze’nin Heybesinden Fışkıran Hayatlar
    24 Şubat 2025
  • Suriye’de Hayır Umalım Hayır Olsun
    31 Ocak 2025
  • Suudiler Kabe’ye Saygısızlık Yapmışlar!
    28 Aralık 2024
  • Gazze İmtihanımız
    20 Ekim 2024
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Prof. Dr. İhsan Toker Bu Hafta Sonu İktibas’ta

Prof. Dr. İhsan Toker Bu Hafta Sonu İktibas’ta

13 Haziran 2025
Bâtılın Bitmeyen Konsilleri

Bâtılın Bitmeyen Konsilleri

8 Haziran 2025
İslamsız Bayram Ruhsuz Kadavraya Benzer!

İslamsız Bayram Ruhsuz Kadavraya Benzer!

6 Haziran 2025
Kurban Bayramımız Mübarek Olsun!

Kurban Bayramımız Mübarek Olsun!

6 Haziran 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist