Müslüman âlimler, düşünürler Hz. Peygamber’in hayatını edebî yönden anlatan, Efendimizin şekil ve şamilini anlatan, günlük hayatını anlatan, savaş ve seferlerini anlatan çok sayıda eserler yazmışlardır. Şüphesiz ki Allah (c.c) herkese azminin karşılığını verecektir. Ama durup baktığımızda Hz. Peygamber’in (a.s) hayatını stratejik yönden ele alan, yani O’nu bir lider, bir devlet başkanı, bir siyasi lider olarak ele almış kitapların sayısı belki de diğerlerine oranla yok denecek oranda az sayıdadır. Münir Muhammed Gadban’ın Nebevi Hareket Metodu adlı kitabını (ilk baskı Nehir Yay., sonra Dönüşüm Yay.), burada bu boşluğu doldurmak için yazılmış bir kitap olarak düşünebiliriz.
Harekete geçirmeyen bir imanın sırattan geçirmeyeceğini haykırır
Dünyada Müslümanların kan, gözyaşı ve zulüm içinde yaşadığı, Müslümanların yaşadığı çoğu ülkenin “3. dünya devleti” olarak adlandırılıp sözlerinin hiçbir anlam ifade etmediği, yöneten değil yönetilen konumunda olduğu ve adeta suyun üzerindeki çerçöp haline geldiği bir dönemde. Hz. Peygamber’in (a.s.) ümmeti olarak zilletin artık son bulması gerektiğini anlatır bize yazarımız. Zor ve zahmetli şartlar altında sürgün edilmiş ve İslam adına mahkûm olmuş, hayatı hicretle geçen bu âlimin kütüphanelerimize kazandırdığı kitap, Hz. Peygamber’in (a.s) takip ettiği yol ve yöntemlerle Müslümanların bu bataklıktan kurtulup dünya liderliğine taşıyacak işaretlerin üzerinde durmuştur.
Kendisi de bir aksiyon adamı olan üstad Gadban, teknolojinin çok hızlı geliştiği, dünya ülkelerinin birbirleriyle olan etkileşimlerinin üst düzeyde olduğu, menfaatperestliğin birçok şeyin önüne geçtiği ve her sabah gündemi yoğun bir güne uyandığımız günümüz dünyasında, Müslüman gençlerin nasıl hareket etmesi gerektiğini Asr-ı Saadet’ten günümüze bir çizgi şeklinde anlatır. Harekete geçirmeyen bir imanın sırattan geçirmeyeceğini haykırır. Suriye İhvan-ı Muslimin liderlerinden olan üstadımız, hayatında kazandığı tecrübelerle Müslüman gençlerin bir yolda ilerlerken karşılaştığı güçlüklere karşı nasıl tepki vermesi gerektiğinin, bütün işlerin nasıl bir plan ve program çerçevesinde yapılması gerektiğinin krokisini çıkarır.
Tarihte halkların, milletlerin durumunu değiştiren gençlerdir. Resûlullah’ın (a.s.) etrafı yüzlerce genç sahabe ile sarılıydı. Bu gençler İslam’ın ve cihadın ağır yüklerini omuzlayarak dünyanın dört bir tarafına yayıldılar. İlim, tebliğ, ahlak, hizmet ve cihad ile İslam’ın adalet ve güzelliğini, Endülüs’ten Endonezya’ya, Bağdat’tan Hindistan’a, Şam’dan Trablus’a canlarını ve mallarını feda ederek yaydılar. Münir Muhammed Gadban da, Müslüman gençlerin tarihteki bu konumlarına tekrar geri dönmelerini ister. Kur’an ve sünnetten delillendirerek Müslüman gençlerin bir ütopyanın peşinde koşmadıklarını, bir rüya görmediklerini, Hz. Peygamber’in (a.s.) ve sahabelerin bunu çok güzel bir şekilde pratiğe döktüğüne dikkat çeker. Bu güzel günlerin tekrar gelmesi için Müslüman gençlerin yapması gereken şeyin Allah’ın (c.c.) hükümlerini pratiğe dökmesini ve Resûlullah’ın (a.s) edebiyle edeblenmesini bir âlimin tavsiyesi olarak sunar.
Müslüman kadının aksiyonerliği ve propaganda üzerinde de durulmuş
Kitapta aynı zamanda Müslümanların tebliğ ve aksiyon çalışmaları içinde belki de yıllardan beri yeri ve konumu ihmal edilmiş Müslüman kadınının rolü de anlatılır. Bağrında binlerce mücahit yetiştiren, çocuklarını Müslümanca bir terbiye ile büyüten sahabi annelerimizin, İslam’ın ilan edilişinden İslam devletinin kuruluşuna kadarki süreçte üzerlerine ne kadar ağır yükler aldığını Müslümanlara hatırlatan Gadban, bugünün Müslüman kadınlarını da bu hak mücadelesi içindeki yerlerini almaya davet eder.
Kitapta üzerinde durulan bir diğer önemli bir konu ise propaganda savaşıdır. Şeytanların ve onların kölelerinin dört bir yandan Müslümanlara savaş açtığı bugünlerde, şüphesiz düşmana karşı girilen sıcak savaş yeterli değildir. Bunun yanında Müslümanların soğuk savaş araçlarına da sahip olması gerekir. O dönemde müşriklere karşı kullanılan propaganda savaşının en etkilisi şiirdir, günümüzde ise Müslümanların, adaleti yeryüzüne hâkim kılmak için çok sağlam bir medya ağına sahip olması gerektiğini anlatır Gadban. Kuvvetli bir medyaya sahip olan Müslümanların, düşmanların her türlü hile ve desiselerinden kendini koruyabileceğini anlatır. Bu noktada, söz konusu edilen Nebevi Hareket Metodu adlı kitabın 2. cildinin sonunda o dönemki Müslüman ve müşriklerin şiirlerine genişçe yer verilmiştir.
Dağınıklıktan kurtulmak ve birlik olmak için
Bugün işgal altındaki Müslümanların ülkelerinin içinde bulunduğu durumlar, bunlarla bağlantılı olarak bu ülkelerde Müslümanların kurduğu hareketlerin veya Müslüman liderlerin içine düştüğü yenilmişlik ruhu Müslümanları geride kaldık yanlış algısına teslim etti. Batılı ülkeler ile kendilerini kıyas etme yanlışlığı yapıp, bu ülkeler karşısında her alanda geride kaldıklarını sanmaya başladı kimi müslümanlar.
Bu konuda oysa Resûlullah’ın (a.s.) hayatı Müslümanlar için bir pusuladır. Müslümanların yeryüzünü imar etmeye en layık kişiler olduğunu, bunun farkında olmayanların öncelikle zihinlerinin, sırası geldiğinde de evlerinin ve topraklarının işgal edileceğine dikkat çekilir kitapta. Bu büyük tehlikelerin önüne geçmek için, Müslümanların aralarındaki küçük ihtilafların çok gereksiz olduğu, bu konularda birbirlerini anlamaları gerektiği, temel konularda da bir demir yumruk gibi birlik ve bütünlük içinde bir araya gelmeleri gerektiği, Resûlullah’ın (a.s) ve sahabelerin bu noktada bize güzel bir örneklik teşkil ettiği vurgulanır.
Hz. Peygamber (a.s) Mekke’de mükemmel bir toplumun temelini attı. İlim, amel, ibadet ve cihadın hepsini bir arada yaşadı. Allah’ın izniyle her türlü bela ve musibete dayanacak yiğitler yetiştirdi. Biz Müslümanlar ise onların yetiştirdiği ağaçların meyvelerini yiyoruz. Muhammed Gadban, önderi Resûlullah olan bir ümmetin hem ilim alanında hem de potansiyel insan gücü sahasında bugünki dağınıklıktan kurtulması gerektiğini anlatmış. Çünkü bunlar düzene girdiğinde İslam ümmetinin tarihteki rolüne tekrar geri döneceğine, birlik yolunda engellerin birer birer aşılacağına inancın tam olduğunu söylüyor Nebevi Hareket Metodu…
Dünya Bizim / Lokman Karadağ