17 Mayıs 2025 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

MÜSLÜMANLARIN HAYATLA OLAN İLİŞKİLERİ ÜZERİNE

Yazar: Bünyamin ZERAN
29 Temmuz 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
 Müslümanların hayatla kurduğu ilişkiyi ve hayatın karşısında özne olarak mı yoksa nesne olarak mı durduğu hususunu düşünmemiz gerekiyor. Müslümanlarda ciddi bir kafa karışıklığı, hedefsizlik ve ne istediğini bilememe halleri mevcut. Çok konuşuluyor, çok programlar çiziliyor ama geleceğe dair iyimser olamıyoruz. Çok yoğunuz, koşturuyoruz lakin tefekküre çok zaman ayırmıyoruz. Salih amel için didiniyoruz ama amelimizin salihe dönüşüp dönüşmediğini takip edemiyoruz. Kısacası geleceği kuracak hamlelerden yoksunuz. Çok fazlaca da okumuyoruz. Sorumluluk almaktan korkarak nemelazımcı olmayı seviyoruz. İslam yaşam tarzımıza ve nemelazımcılığımıza bakılırsa çok da umurumuzda değil gibi gözüküyor. Özel hayatlar oluşturup, hobi sahibi oluyoruz ve hobilerimize ve dahi özel hayatımıza dair çokça zaman ayırıyoruz da vahyi hayatın bir parçası yapmaya gerektiğince zaman ayırmıyoruz. Çünkü Allah’a yeterince güvenmiyoruz. Yani dini yalnızca O’na has kılarak kulluk yapmıyoruz. Bize sağlanan konfora alışmışız vazgeçemiyoruz.

Ne düşünürsek medeniyetin bize sağladığı zihinle düşünüyoruz. Bizi kuşatan medeniyetin kime ait olduğunu ise göremiyoruz. Bu medeniyete sırt çevirmeyi hayattan kopmak ve gayrı mümkün olarak görmekteyiz. Çok benciliz, pragmatiğiz ve bireyciyiz felsefi dille individüalist. Kimseye ve hiçbir şeye bağlı değiliz. Bağlı olduğumuzu söylesek dahi bağlı değiliz. Zira “…ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz…” kendi aramızdaki ilişkiyi bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlayacak sevgiden ve donanımdan yoksunuz. Ortak bir mescidi olan cemaat dahi olamadık ki namaza üşenerek gelenleri ayırt edebilelim ve gerektiğinde boykot edebileceğimiz üç sahabemiz olsun. Biz boykot ettiğimizde bizden ayrılmamak için çırpınan ve bizim dostluğumuzdan emin, kendini dışarda hissettiğinde kendini korumasız gören ve bize sevgiyle, hürmetle bağlı tıpkı o üç sahabe gibi adamlarımız olsun. Modern dünya bizi kuşatırken şikayetlendiğimiz her şey nerdeyse üzerimizde mevcut. Hal böyleyken “kitaptan başkalarına okuyup ama kendini unutanlardan olmak” davetimizin ciddiyetsizliğini ortaya koyuyor. Biz bir fikri deklare ederken yanılma payımızı koymadan ve kesin emredici bir tavırla yapıyoruz. Oysa biz vahiy almıyoruz ve yanılma payımız yüksek.

Tabelalar altında konuşurken kendimizi de başkalarını da ötekileştirebildiğimizi göremiyoruz. Tabelalarla bir duvar örüyoruz etrafımıza ve doğallıktan uzak olarak programlanmış robotlar haline geldiğimizi unutabiliyoruz. Oysa Muhammed (sav)’in etrafında vahye iman etmiş birbirini seven ve ilişkileri bir inanç etrafında gelişen doğal bireyler görüyoruz. O kadar doğallar ki yalnızca vahyi yaşamak umurlarında. Vahiy ne diyorsa o. Vahye aykırı davranış gösterenleri makam ve mevkilerine aldırmaksızın karşılarına alabiliyorlar. İçlerindeyse Salebe gibi dışarı bırakabiliyorlar. Bireyci değiller. “Bir binanın tuğlaları gibi bir birlerine kenetlenmiş” durumdalar. Her işleri istişare ile… Kimse bu benim özelim karışamazsın demiyor ve cemaati bırakıp hobilerinin peşinde koşmuyor. Tıpkı Aliya’nın dediği gibi: “Eğer ben çalışmaz gayret etmezsem benim yüzümden İslam’ın bir parçası eksik kalacak gibi hissediyorum, bu yüzden sürekli çalışmak zorunda hissediyorum kendimi” diyerek herkes gücü oranında yükü omuzlayarak birbirlerinin üzerinden yükü almaya gayret ediyorlar. Allah, “insan nefsine şahittir” buyuruyor. Elbette bizler ne yaptığımızı ve ne yapmadığımızı biliyoruz. Vitrinlerimiz ne kadar süslü olsa da dükkanımızda çok eksiğimiz olduğu aşikar. Ama maşallah herkes vitrin üzerinden konuşmayı, pazarlık yapmayı seviyor. Tekasür toplumu olmaya doğru koşuyoruz. Meydanlardaki kalabalıkları sayarak büyüklüğümüzü tartıyoruz, ne kadar çok insanı etkileyip ağlatabiliyorsak kendimizi iş yapmış sayıyoruz. Duygusal tepkilerle ve uzağı göremeyen problemli zihinlerle eylemler iştigal ediyoruz. Oysa vahiy geleceği inşa eder. Biz geleceği inşa eden vahyi okuduğumuz halde günü inşa edebilecek ve yarına hükmü kalmayacak uğraşlar içinde tarihin sayfalarında kayboluyoruz.

Değişime kendimizden başlayabilmeyi, egolarımızdan kurtulabilmeyi ve rahatımızı bozabilmeyi göze alamıyoruz. Çünkü birçok şeyin ellerimizin altından kayabileceğini ve onları kaybedebileceğimizi düşünüyoruz. Dükkanların vitrinine büyük bir taş değecek de dükkanın ne kadar boş olduğunu birileri farkedecek diye ödümüz kopuyor. Peki tüm bunlar oluyor da yarın için ellerimizle takdim ettiklerimizden dolayı hesaba çekileceğimizden korkmuyor muyuz? Akıllıca olan hesabı bu dünyada görüp yarına yani kıyamete tertemiz çıkabilmek değil midir?

Müslümanlar olarak kendimizi ciddi bir hesaba çekmemiz gerekmektedir. Yeryüzünde zulme uğrayan bunca Müslümanlar varken bunda bizim payımız nedir diye sormamız gerekiyor. Zalimler toplumları büyüleyerek etkisi altına alırken Musa’nın asasını tuttuğunu iddia eden bizlerin neden zalimlerin sihirlerini yok edemediğimizi tefekkür etmemiz gerekmektedir. Denizler bize niçin yarılmaz? Neden biz evlatlarımızı İmran’ın karısı gibi Allah’a adayamayız? Neden Zekeriya gibi bizden sonra iş başına geleceklerin zulümlerinden endişe ettiğimiz için bizden sonrasına hayırlı bir varis bırakmayız da tek adam olarak yaşayıp tek adam olarak ölmek arzusunu taşırız? Neden Şuayb’in kıldığı gibi bir namaz kılamayız? Neden mallarımız konusunda dilediğimiz gibi tasarruf etme hakkını kendimizde görürüz, heva ve heveslerimizden vazgeçemeyiz? Neden İbrahim gibi gerektiğinde en sevdiğimizden Allah için vazgeçebilmeyi göze alamayız? Neden eşlerimiz, evlatlarımız, ticaretimiz, meskenlerimiz bizim modern putlarımız olur? Daha yüzlerce soruyu bu şekilde kendimize sorabiliriz. Hepsi zor sorular farkındayım ama bu sorular bize bugün olmazsa yarın sorulacak. Neden şimdi sormayalım o zaman. Sorumluluk bilinci bunu gerektirmez mi?

Allah kafir ve müşrikleri anlatırken onları hayata en düşkün olanlar olarak anlatır ve bin yıl yaşatılmak istediklerinden bahseder. Oysa bu isteği içimizden pek çoğumuz da aynı şekliyle istemekteyiz. İran’lı komutana hitaben “sizin hayata düşkün askerleriniz kadar bizim ölüme düşkün askerlerimiz vardır…”söylenilen bu söz bizim Rabbe kavuşmaya ve O’ndan razı olmaya düşkün olmamız gerektiğini hatırlatmaktadır. Eğer vahyedileni gereği gibi yaşama yolunu seçer ve bu suretle geleceği inşa edebilecek doğru hamleler yapabilirsek yerin altından ve üstünden nimetlenme pozisyonunda olabiliriz. İşte o vakit izzet ve şeref sahibi olanlardan oluruz.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

taşa yaz dalgalanmıyorsa su /suya oku kafa yarmıyorsa taş

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Yaşamak Yüklü Kelimeler
    15 Nisan 2025
  • Mehmet Kantar’ın Ardından Rahmetle
    27 Mart 2025
  • Ya Eyyühel Müzzemmil
    23 Nisan 2024
  • Sahip Çıkılası Kelimelere Tutunulmalı
    14 Mart 2024
  • Ben Filistinim
    18 Kasım 2023
  • Hayal İle Kurgu Arasında
    18 Haziran 2023
  • Yitiğini Doğru Yerde Aramak
    30 Nisan 2023
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

15 Mayıs 2025
Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

15 Mayıs 2025
“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025
Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

12 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist