15 Mayıs 2025 - Perşembe
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

MEHMET GÖRMEZ VE ONUNLA İLGİLİ DEĞERLENDİRMELER YAPAN KİMİ İSLAMİ ÇEVRELERİN GÖRMEDİKLERİ

Yazar: Şükrü HÜSEYİNOĞLU
7 Ağustos 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Asırlık laik devlet kurumsal kimliği yerine, Tayyip Erdoğan’ın imam-hatip kökenli, namaz kılan bir fert olarak bireysel kimliğine odaklanmak ve sistemi buradan değerlendirmek… Laik devletin, İslam’ı vesayeti altına almak için kurduğu ve Anayasasının 103. maddesinde “laiklik ilkesi çerçevesinde faaliyet gösterir” diye tanımladığı Diyanet’i, bu gayr-i İslami kurumsal kimliği yerine, Mehmet Görmez’in kimi olumlulukları üzerinden değerlendirmek…

İşte Türkiye Müslümanlarının son yıllarda içine düştüğü temel yaklaşım sorunu bu. Oysa Türkiye’de yaşıyoruz ve Şekil A’da bizatihi gördüğümüz üzere asıl belirleyici ve geçerli olan kurumlar ve kurumsal kimliklerdir. Kişilerin insiyatif kullanma alanı ve etkisi, neticede kurumsal kimliklerin belirlenmiş çerçevesiyle, kırmızı çizgileriyle sınırlıdır. En nihayetinde de kişiler gelip geçmekte, kurumlar ve kurumsal kimlikler onların yerine gelen başka kişilerin omuzlarında hayatiyetlerini sürdürmeye devam etmektedir.

İslam’ın bize kazandırdığı inkılabi perspektif, cahili düzen ve işleyişlerle ilgili tutum ve duruşumuzu işbu kurumsal kimlik düzey ve çerçevesinde belirlemeyi gerektirmektedir. Ne var ki son yıllarda Türkiyeli Müslümanlar arasında bu Kur’ani/Nebevi perspektif zayıflamış, kurumsal temelde inkılabi dönüşüm perspektif ve hedefi yerine, Hükümet değişikliği veya bürokratik kadrolaşma yoluyla sistem içi dönüşüm perspektifi öne çıkmıştır.

Türkiyeli Müslümanların önemli kısmının, günün sonunda sistem içi kadro değişiklikleri ile İslami bir dönüşüm yaşanabileceği zehabına kapılmış olması düşündürücü ve üzücüdür.

Oysa Halep oradaysa arşın buradadır. Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan Tayyip Erdoğan’ın kişisel kimliğinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı kurumsal kimliğini ne kadar dönüştürebildiği de, yine son günlerin güncel bir örneği olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yeni ayrılan Mehmet Görmez’in kişisel kimliğinin Diyanet’in kurumsal kimliğini ne kadar dönüştürebildiği de ortadadır. Tabii bir de söz konusu kurumsal kimliklerin, kişisel kimlikler üzerindeki dönüştürücü etkisi söz konusudur.

Konunun bu esas yönüne değindikten sonra, Mehmet Görmez konusundaki değerlendirmelerimize geçebiliriz. Kurumsal olarak Diyanet’in, laik devletin İslam üzerinde vesayet kurması amacına matuf bir kuruluş olarak İslami açıdan hiçbir meşruiyeti yoktur. Öncelikle bu değişmez gerçeği (sâbite) belirtelim, Mehmet Görmez’le ilgili değerlendirmelerimizi (güncel) sonrasında yapalım.

Mehmet Görmez elbette olumlu yönleri, söylemleri ve icraatları olan birisi idi. Ve bugün birçok Müslüman fert ve çevrenin, görevinden alındıktan/ayrıldıktan sonra Görmez’le ilgili yaptıkları değerlendirmeler bu olumlu söylem ve icraatlara dayanıyor.

Geleneksel hurafelere yönelik tavrı, mezhepçiliğe yönelik eleştirileri, Diyanet Kur’an Radyo’yu yayına başlatması, Kur’an Okuma Yarışması saçmalığına olan haklı eleştirisi vs vs.

Fakat Mehmet Görmez’in görmedikleri, görmezden gelip, kendisini İslam’a nisbet eden ve üstelik bir de temsil iddiasında olan birisinin söz konusu etmesi gerekirken hiç söz konusu etmediği meseleler gündem edilmiyor.

Oysa insanlar yaptıkları şeyler kadar, yapması gerekip de yapmadıkları, söylemesi gerekip de söylemedikleri şeylerden de sorumludurlar.
Söz konusu olan İslam ve İslami temsiliyet iddiası ise, bu sorumluluk kat be kat artmaktadır.

Sözgelimi, bir Müslümanın marufu emrettiği halde, münkere karşı bir tutum ve mücadelesinin olmaması sorumluluğunu yerine getirmediği anlamına gelir. Çünkü İslam ve İslami sorumluluklar bir bütündür ve ancak bu bütünlükte üstlenildiklerinde yerine getirilmiş olurlar. Bu konuda Bakara 84-85. ayetlerin mesajı çok hayatidir.

Bu açıdan, yani yapıp-ettikleri ve yapıp-etmedikleri bütünlüğünden değerlendirdiğimizde Mehmet Görmez’le ilgili güzellemelere iştirak edemeyeceğimizi söylemek isterim.

Mehmet Görmez evet parça anlamda güzel şeyler de söyledi, güzel işler de yaptı. Fakat mesela ve en önemli olarak bu ülkede Allah’ın ahkâmının hâkim değil mahkûm olduğu gerçeğini hiç gündem etmedi.

Yöneticileri, Allah’ın hükmüyle hükmetmemeleri konusunda hiç eleştirmedi. Böyle bir gündemi hiç olmadı.

Bu ülkede kapitalist bir ekonomi düzeninin hâkim olduğunu, bankalar ve holdingler her yıl yüzde 200-300 kâr açıklarken, mutlu-putlu bir azınlık Karunlar gibi yaşarken halkın büyük çoğunluğunun asgari ücret ve ona yakın emekli maaşlarıyla geçinmeye mahkûm edildiğini söz konusu etmedi, bu konuda bir hutbeyle düzene karşı İslami itiraz yükseltmeyi gündemine almadı.

Okullarda halen Kemalist putperestliğe dayalı müfredat ve işleyişin hâkim olduğu gerçeğini hiç söz konusu etmedi.

Resmi putçuluk, resmi kumar, resmi faiz, resmi fuhuş konularında düzene ve yöneticilere yönelik bir itiraz yükseltmedi.

Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da, Filistin’de ve benzeri mazlum coğrafyalarımızda AmeriKAN emperyalizmi ve müttefiklerince gün aşırı gerçekleştirilen, gerçekleştirilmekte olan katliamlar konusunda bazen duygusal açıklamalar yaptı, fakat hiçbir zaman bu katliamların hangi ülkenin askeri üsleri kullanılarak yapıldığını söz konusu etmedi.

İncirlik’i, Konya Hava Üssü’nü emperyalist işgal, katliam ve darbe ordularına açık tutan mevcut düzen ve yöneticileri hiç eleştirmedi.
Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili daha çok duygusal tonda açıklamalar yaptı. Fakat iktidarın siyonist işgalcilerle Filistin doğalgazının gasbına ortaklık anlaşması yapmasını görmezden geldi.

Ülkede AKP’lisi-CHP’lisi ile belediyeler başta olmak üzere alıp başını gitmiş olan rüşvet ve yolsuzluklar konusunda İslami bir itirazda bulunmadı.

Devlet kanalları dahil, maalesef toplumun üzerine necaset yağdıran birer kanalizasyon işlevi gören Tv kanallarının fısk, fücur ve ifsadına karşı nehyi anil münker sorumluluğunun gereği bir çabası olmadı.

Netice olarak söylemek gerekirse, münkerle ve münker düzeniyle barışık olarak, bazı olumlu söylem ve icraatlar yapmakla yetindi. Ki bu durumun İslami açıdan bir tutar yanının, insanı ziyandan kurtaracak vasfının olmadığı açıktır.

Konuyu noktalamadan bir hususa daha değinmekte fayda görmekteyim. Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanı’nın, yöneticiler Allah’ın hükmüyle değil şirk hükümleriyle hükmediyorlar, emri bil maruf nehyi anil münker yapmıyorlar, aksine münkerin, fısk ve fücurun hamallığını yapıyorlar, emperyalizm ve siyonizmle işbirlikçiliği yapıyorlar, ülkedeki üsleri onlara açıp Müslüman katliamına ortaklık ediyorlar, siyonistlerle Filistin doğalgazının gasbı için ortaklık yapıyorlar gerekçeleriyle onları görevden alma yetkisi var mı? Yok.
Oysa yöneticiler, İstedikleri zaman istedikleri Diyanet Başkanını gerekçe bile göstermeden görevden alabiliyorlar mı? Hem de hiç gözünün yaşına bakmadan. Demek ki Diyanet İşleri Başkanlığı denilen makam, laik devlet ve yöneticilerin kedinin fareyle oynadığı gibi oynayabildiği bir emir kulluğu makamıymış.

Biz zaten böyle olduğunu biliyoruz da, bilmeyen veya bildikleri halde bilmezden gelen ve bu makama İslami anlamlar yükleyenlere hatırlatmak istedim.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

taşa yaz dalgalanmıyorsa su /suya oku kafa yarmıyorsa taş

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır
    2 Mayıs 2025
  • Gazze Yürek Yangını
    7 Nisan 2025
  • Güncel Suriye ve Gazze Dersleri
    19 Şubat 2025
  • 5816’ya Karşı Hak ve Hukuk Savunması
    8 Şubat 2024
  • Müslümanlar Olarak Bir “Bayburt Davamız” Olmalı
    26 Ocak 2024
  • Zulme Ve Zalime Tufan Gerek!
    14 Aralık 2023
  • Modern Mitleri Yıkan, Putları Kıran, Ümmeti Uyandıran Mübarek Cihad: Aksa Tufanı
    21 Kasım 2023
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025
Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

12 Mayıs 2025
Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet

Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet

10 Mayıs 2025
İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?

İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?

9 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist