9 Ağustos 2022 - Salı
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • Küçük Müslümanlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • Küçük Müslümanlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –I-

Yazar: Şükrü HÜSEYİNOĞLU
7 Ağustos 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
 Müslümanların tarihinde, Rabbimizin Kitab-ı Keriminde kopmaz bağlarla birbirine bağladığı iman-amel bütünlüğü bağının, “insanların din algılarını tahrif” amaçlı kasıtlı çabalar sonucu koparıldığı acı bir gerçektir.

Söz konusu tahrif sürecinin, ilk dört halifenin ardından kılıç zoruyla Müslümanların riyasetini ele geçirmiş bulunan Emevi hanedanının, Kitab’a tâbi olmak yerine kitabına uydurmak eksenindeki yaklaşımları üzerinde şekillenmiş olduğu bilinmektedir.

Allah Rasulü (a.s.) ve güzide arkadaşlarınca nice meşakkatlerle gerçekleştirilen İslam inkılabına karşı ilk karşı-devrim hareketinin mümessili olan söz konusu hanedanın öncülük ve himayesinde gerçekleştirilen bu tahrif sürecinde birçok İslami kavram, şiar ve ilkenin Kur’ani yatağından saptırıldığı ve İslam’ın mesajının adeta ters yüz edildiği acı bir gerçektir.

İman-amel bağının koparılması operasyonunun başarılı olabilmesi ve kendilerini İslam’a nisbet eden kitlelerin bu ve benzeri tahrif operasyonları karşısındaki muhtemel dirençlerinin bertaraf edilmesi için de; öncelikle Rabbimizin Kitab-ı Keriminde sıkı sıkıya bağladığı ilim-iman bağının koparılması icap ediyordu ki, bunun için de fert fert Müslümanların Kur’an ve Allah Rasulü’nün güzel örnekliğini öğrenme cehdini zayıflatıp ortadan kaldıracak yaklaşımlar üretilme yoluna gidildi.

Rabbimiz, Kitab-ı Keriminde fert fert genelde tüm insanları ve özelde iman edenleri muhatap aldığı halde, bahsettiğimiz süreçte Kur’an’ı anlama ve ona dokunma, onu okuma konusunda olmadık şartlar üretildi ve bu konularda özel bir sınıf tekeli oluşturuldu.

Yüce Rabbimiz, “Onlara (müşriklere): Allah’ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, “Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız” dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?” (Bakara, 2/170) ve benzeri ayet-i kerimelerle taklitçiliği yasaklayıp ilim-iman-amel bütünlüğünde Kitab’a tâbi olmayı emrettiği;

Ve yine, “Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme. Şüphesiz kulak, göz ve kalb; bunların tümü ondan sorumludur.” (İsrâ, 17/36) ve benzeri ayet-i kerimelerde Müslümanın her adımının ilme-bilgiye dayanması gerektiği beyan edildiği;

Bakara Suresi 78[1] ve benzeri ayet-i kerimelerde de Rabbimiz, inandıklarını söyledikleri Kitab’ın içeriğini bilmeyenleri “ümmi” olarak vasfedip bu durumda olanların din adına birtakım kuruntulara, kulaktan dolma bilgilere ve zanni inanışlara mahkûm olduklarını bildirdiği halde, Müslüman kitlelerin Kur’an’la ve Allah Rasulünün örnekliğiyle dinamik muhataplığını zayıflatıp yok eden ve yerine taklitçiliği kurumsallaştıran bir din anlayışı teşekkül ettirilmiştir.

Bu yapıldıktan sonradır ki, İslam’ın tüm öğretisini ters yüz eden “İnsan hayatı, rüzgarın karşısındaki yaprağın durumu gibidir. Kader onu nereye sürüklerse oraya gider”, “İman kalple tasdik ve dille ikrardan ibarettir. Amelde taat ya da isyanın imana doğrudan etkisi yoktur” şeklindeki muharref inanışlar, Müslüman kitlelerde taraftar bulmaya başlamıştır.

Biz bu makalemizde, Rabbimiz tarafından Kur’an’da İslami şahsiyetin inşası ve istikameti çerçevesinde olmazsa olmaz birer yapıtaşı mesabesinde zikredilen belli başlı vasıflar/nitelikler üzerinden, iman-amel bütünlüğü konusunu bir kez daha gündeme getirmek ve Kur’an’ın bu konudaki öğretisinin ne kadar belirgin ve güçlü olduğunu bir de bu açıdan belgelemek istiyoruz.

“Olmazsa Olmaz” mı, “Olsa Daha İyi” mi?
Kur’an’da mü’min şahsiyetin, çeşitli kavramlar ve bu kavramlarla ifade edilen inşa edici-istikamet verici vasıflarla nitelendirildiğini, mü’min şahsiyeti temelden Rabbani plan çerçevesinde inşa edilen bir binaya benzetecek olursak, söz konusu vasıfların bu binanın gerekli yapıtaşları işlevini gördüğünü müşahede etmekteyiz.

Nasıl ki bir bina, önceden belirlenen bir plan ve bu plan çerçevesinde binanın yapımında kullanılacak malzemenin varlığını gerekli kılıyorsa ve bu malzemelerin eksik bırakılması durumunda binanın inşasının aksaması, ikamet edilecek bir bina vasfını taşımaktan mahrum kalması kaçınılmaz ise, aynı şekilde mü’min şahsiyetin inşası ve sürdürülmesi süreci de, gerekli yapıtaşlarının varlığını zorunlu kılar.

İşte yukarıda sözünü etmeye çalıştığımız ve aşağıda hatırımızda olduğu kadarını zikretmeye çalışacağımız Kur’ani vasıflar, bu inşa için gerekli yapıtaşlarını teşkil etmektedir. Onlarsız bir mü’min şahsiyet düşünülemeyeceği gibi, herhangi birinin ihmal edilmesi durumunda da, bir bütünlük arz eden inşa süreci inkıtaya uğrayacaktır.

Muttaki, Sâdık/Sıddîk, Sâlih, Şehîd, Müslim, Muhsin, Muhlis, Evvab, Veliyyullah ve benzeri kavramlar ve bu kavramlarla ifade edilen vasıflar, sözünü ettiğimiz Kur’ani yapıtaşlarını teşkil etmektedir. Dikkat edilirse tüm bu kavramlar, doğrudan doğruya pratikle, amelle ilgilidirler.

İttika etmeyen, Âlemlerin Rabbinin insanlar için belirlediği sınırlara teori ve pratikte tâbi olmayan, o sınırlara (Hududullaha) riayet cehdi göstermeyen bir kimse sabah akşam “Ben muttakiyim” deyip dursa ne ifade eder?

Aynı şekilde Rabbimizin bizler için belirlediği hayat ölçülerine teori ve pratikte sâdık kalmayan, bu cehdi göstermeyen bir kimse “Ben sıddîklardanım” iddiasında bulunsa, bu kuru bir iddia olmaktan öteye geçebilir mi?

Yüce Rabbimiz Nisâ Suresi 17-18, Nahl Suresi 119 ve benzeri ayet-i kerimelerde bir mü’minin cehaletle bir günah işlediği takdirde bu durumun farkına varır varmaz hemen tevbe edip halini düzelteceğini beyan buyurduğu halde, Müslüman olduğunu söylediği halde Rabbimizin emir ve yasakları konusunda duyarlı olmayıp günaha dalmış olan bir kimse, evvabînden olduğunu hangi yüzle öne sürebilir?

İşte muttaki, sıddîk, sâlih, evvab, muhsin, muhlis, müslim,  ve benzeri mü’min şahsiyeti teşkil eden yapıtaşları mesabesindeki bu Kur’ani vasıfları taşımayan, bu konuda cehdu gayret sahibi olmayan bir kimsenin Müslüman olduğunu söylemesi yalnızca ve yalnızca bir iddiadan ibarettir. Oysa dünyanın en yalın gerçeklerinden biridir ki, her iddia isbatı gerektirir.

Ne var ki, Kur’ani açıdan bakıldığında mü’min şahsiyetin teşekkülü ve istikameti için olmazsa olmaz yapıtaşları durumunda olan söz konusu vasıflar, makalemizin başında söz konusu ettiğimiz süreçte bu bağlayıcılıklarından uzaklaştırılmış ve “Olması daha iyi, fakat olmasa da olur” kabilinden anlaşılmaya başlanmış, buna karşılık mü’min şahsiyetle bir arada olmaması gereken fâsık, fâcir, mücrim gibi olumsuz vasıflar ise yine zamanla “olmasa daha iyi, ancak olsa da olur” şeklinde anlaşılır olmuştur.

Makalemizin devamında inşaallah, mü’min şahsiyetin inşası ve istikameti için olmazsa olmaz yapıtaşları mesabesindeki muttaki, sâdık/sıddîk, sâlih, şehîd, müslim, muhsin, muhlis, evvab, veliyyullah gibi kavramlar/vasıflar ile mü’min şahsiyet ile bir arada asla düşünülemeyecek olan fâsık, fâcir, mücrim gibi yıkıcı vasıfların Kur’an’daki karşılıkları ve pratik hayattaki karşılıkları üzerinde duracağız.


[1]  “Onlardan bir kısmı ümmîdir ki, Kitab’ı bilmezler. (Bildikleri) kuruntulardan/asılsız şeylerden başkası değildir ve onlar yalnızca zanda bulunurlar.” (Bakara, 2/78)

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Bazı Önemsiz Şeyler

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Cumhuriyet Aydını

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

İnsanın Allah İle Olan İlişkisi

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kervan Mı Ordu Mu?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam Nasıl Bir Dindir?

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Tarihi Taşlamak Yerine Kendimizle Yüzleşelim!

Abdi KEÇELİ
Abdi KEÇELİ

Matbuat Alemindeki Hayatım Ve İstiklal Mahkemeleri

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Tepkiselliğin Müslümanlar Üzerindeki İzdüşümü

Yazarın Diğer Yazıları

  • Kervan Mı Ordu Mu?
    23 Temmuz 2022
  • Politik ve Ekonomik Bir Enstrüman Olarak “Holokost” Kavramı
    21 Haziran 2022
  • Tribünlere Oynamak
    18 Mayıs 2022
  • Mâbed Dili, Siyasal Dil, Dâvet Dili
    17 Nisan 2022
  • Hicret
    13 Mart 2022
  • Yaşanan İstikamet Krizi Süreci Ve “Merhale Fıkhı” Söylemi Üzerine
    14 Şubat 2022
  • Mutaffifîn Düzeni Olarak Kapitalizm
    3 Şubat 2022

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist