15 Mayıs 2025 - Perşembe
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

FİLİSTİN HARBİNİN TARİHÇESİ

Yazar: Celal SANCAR
29 Temmuz 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

                                                                               ÖMER RIZA DOĞRUL

SELAMET MECMUASI
Sayı: 8-76 / 2.3.1949
Filistin harbi on üç ay devam ettikten sonra, artık nihayet bulmuştur. Bu mücadelenin kopmasına sebep, Filistin’in taksimine teşebbüs edilmesi idi. Araplar, bu taksim planını suya düşürmek için ellerinden geleni yap­mışlar, fakat bu hususta muvaffakiyetsizliğe uğramış­lardır.

Taksim planı, 1947 yılının Kasım ayında tavsiye olunmuş, fakat Arap Birliği bu planı reddetmiş ve Filis­tin Araplarının da taksim planına karşı gelmelerini sağ­lamak istemişti. Filistin’in Arap bölgesindeki halktan başka Yahudi bölgesindeki 400.000 Arabın, Siyonizmi allak bullak etmesi umuluyordu. Nitekim, Filistin Arapları ayaklanmışlar, bir kaç muvaffakiyetli akın yapmışlar, Fevki Kavukçunun kurduğu“kurtuluş or­dusu” da faaliyete geçmiş, Araplar bu nizamsız ve bu silâhsız kuvvetlerin büyük işler başarmaya muvaffak olacağını sanmışlardı.

Arapları aldatan amil Yahudilerin hazırlıklarına vakıf olmamaları ve Yahudilerin askerî kuvvetine de­ğer vermemeleri idi. Halbuki Yahudiler hem iyi hazırlanmış, hem iyi silahlanmış bulunuyorlardı. Onun için Arap çetelerine kolaylıkla mukabele etmişler, Yafa, Taberiyye ve Deyr Yasinde yaptıkları katliamlarla Arap halkının gözlerini yıldırmışlar ve durum Arapların akın akın hicret etmelerine sebep olmuştu. Yahudilerin ted­hiş siyasetinden kurtulmak isteyen Araplar yerlerini ve yurtlarını bırakarak kaçıyor ve bütün Arap alemi, Filis­tin Araplarının kendi başlarına kendilerini kurtaramayacaklarını anlıyordu. Bu sırada İngiliz mandası devam ediyor ve Arap Devletleri ne yapacaklarını kararlaştır­makla meşgul oluyorlardı. Verdikleri karar, İngiliz mandasının son bulması üzerine müdahale etmek ve Filistin’i kurtarmaya yardım etmekti.

Bu düşünce ile hareket eden Arap devletleri geçen senenin 15 Mayıs günü askerî faaliyete geçmişler ve meseleyi silah kuvveti ile halletmek istemişlerdi. Arap orduları içinde bilhassa Kral Abdullah’ın ordusu, eski Kudüs’ü zaptetmiş, Lid hava meydanını ele geçirmiş, Ramle’ye giden merkez yolu tıkamış, Tel-Aviv ile Ku­düs arasındaki münakaleyi kesmiş ve yeni Kudüs’ü sa­rarak buraya karşı da hakim bir vaziyet almıştı. Nerede ise burası da düşmek üzereydi. Diğer taraftan Mısır ordusu Tel-Aviv’den yirmi mil mesafede olan Mecdel mevkiine kadar ilerlemiş Mecdel’den başlayarak Bir Seb’e kadar uzanan mevkileri ele geçirmiş ve Beytullahim’de Kral Abdullah’ın Ordu­suyla birleşmişti. Irak ordusu yukarı Ürdün sahasında ilerlemişti. Bu muvaffakiyetli hareketin devamı sırasında Arap devlet­leri planları birleştirmemiş, üstelik kafi derecede cepha­ne kullanamayacak bir hale gelmiş ve demin bahis mevzuu ettiğimiz “Kurtuluş Ordusu”nun iflasıyla kar­şılaşmıştı.

Normal zamanlarda Arap memleketlerinin silah ve cephane tedariki için başvurdukları İngiltere, Araplara karşı sıkı bir ambargo tatbik ediyordu. Bu sırada Arapların kullandıkları bütün nizamî kuvvetleri, azami 80.000 mevcutlu idi. Yahudiler bunla­ra karşı 120.000 asker seferber etmişlerdi.

Fakat Arap ordularının ilk günlerde kazandığı mu­vaffakiyetler son derece mübalağalandırılmış, bu muvaf­fakiyetler kesin bir zafer vaad eden parlak resmi tebliğler­le ilan olunmuş ve bütün Arap alemi, Yahudilerin kısa bir zaman içinde denize dökülmelerini beklemeye başlamıştı. Hâlbuki böyle olmamış ve Araplar geçen senenin 11 Haziran günü Birleşmiş Milletler tarafından teklif olunan mütarekenin Arap hükümetleri tarafından ka­bulüyle karşılaşarak hayretten dona kalmışlardı. Arap hükümetlerinin mütarekeyi kabul etmeleri­nin sebebi silah ve mühimmat azlığı idi. Arapların durumu bu merkezde olduğu halde Ya­hudiler hariçten silah alıyor, uçak alıyor ve taze asker buluyor, sonra da durmadan mütarekeyi ihlal ediyor­lardı.

Arap halkı, Yahudilerin mütarekeyi ihlal etmeleri­ne karşı mukabele görmemelerini hayretle karşılıyor ve muharebenin yenilenmesini istiyordu. Halkın bu tazyi­ki, geçen senenin Temmuzunda muharebenin yenilen­mesine sebep olmuş, fakat muharebenin yenilenmesi en fena neticeleri vermişti. Arap orduları ilk evvel Lid ha­va merkezini, Ramle’yi ve Kudüs ile Tel-Aviv arasında­ki yolu kaybetmişler ve onun için Birleşmiş Milletlerin tekrar mütareke yapmak teklifini 19 Temmuz günü ka­bul etmişlerdi.

Bu ikinci mütareke de birincisi gibi sık sık bozulu­yordu. Çünkü Yahudiler hariçten aldıkları silahlara gü­venerek Mısıra karşı taarruza karar vermiş bulunuyor ve Mısırdan kurtularak diğer Arap hükümetlerini çekil­meye mecbur etmek istiyorlardı. Netice, Negeb muha­rebeleri idi. Bu muharebe geçen Ekim ayında başlamış, diğer Arap ordularının kımıldamadıklarını gören Ya­hudiler bütün kuvvetleriyle Mısırlılara karşı yüklen­miş, Mısırlılar da Gazze yakınlarına kadar gerilemiş ve Bir Seb’i bırakmışlardı. Mısırlıların mühim bir kuvveti Falûcede kuşatılmış, diğer taraftan Yahudiler Celil sa­hasını temizlemişler ve Lübnan topraklarına da girmiş­ler ve Ekim ayı böylece nihayet bulmuştu.

Güvenlik Konseyi Kasımda, mütarekeyi kurtarmak için iki teşebbüste bulunmuş ise de Yahudiler aldırma­mış ve bütün Negeb bölgesini ele geçirmek niyeti ile hareket ettiklerini gizlememişlerdi.

Kral Abdullah geçen senenin Aralık ayında Arap Filistin’i Ürdün ile birleştirmek istemiş ve Kudüs’teki as­kerleri Yahudilerle bir anlaşma yapmıştı. Bu hareket, Arap birliğine bir darbe teşkil ediyordu. Çünkü bu yüzden Yahudiler bütün kuvvetleriyle Mısırlılara yük­lenmişler ve 22 Aralık günü Mısır topraklarına girmiş­ler, fakat şiddetle mukavemet görerek gerilemişler ve 1949 yılının 7 Ocak günü iki taraf arasında mütareke ilan olunmuştu.

Mısırlılar mütarekeye saygı gösterdikleri halde, Yahudiler mütarekenin imzasından bir kaç saat sonra tekrar faaliyete geçmişler, Sina’ya karşı yürüyerek Oca­ğın onuncu gününe kadar buralarda kalmışlardı.

Yahudilerin üstelik Akabeyi tehdit etmeleri Kral Abdullah’ın 1948 de İngiltere ile yaptığı muahede gere­ğince İngiltere’den yardım istemesine sebep olmuş, Mı­sırlılar 1936 muahedesi gereğince aynı şekilde hareket etmek imkanını haiz oldukları halde bunu kibirlerine yed irememişlerdi.

Ocağın 13 üncü günü Mısır ve İsrail murahhasları Rodos’ta toplanarak, barışa başlangıç olmak üzere daimi bir mütarekeye başladılar, 24 Şubat günü imzaladılar.

Arap hükümetlerinin bu müthiş muvaffakiyetsizliğe uğramalarının sebebi, hazırlanmadan, silahlanma­dan, müşterek bir plan dairesinde hareket etmeyi öğ­renmeden, aralarındaki birliği ciddi bir surette sağla­madan harbe girmeleridir.
Elhasıl Arap hükümetleri hem askerlik, hem siya­set bakımından muvaffakiyetsizliğe uğramışlar ve bu­nun neticesi olarak İsrail’in kurulması adeta bir olup bitti mahiyetini almıştır.

Bugün hakikat bu merkezdedir. Yarın ne olacağı ise bir tarihî kader meselesidir.
 
İsrail, tedhiş, istila ve harp kaynağı
Ömer Rıza Doğrul
YZY
Yeni Zamanlar-20
İstanbul-2004
Hazırlayan: Celal Sancar

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

taşa yaz dalgalanmıyorsa su /suya oku kafa yarmıyorsa taş

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Tevhidin Siyasi Boyutu
    29 Temmuz 2018
  • RESMİ İDEOLOJİYE GİRİŞ –DERS ÖZETİ-
    29 Temmuz 2018
  • ORTA DOĞU’DA MANDA REJİMLERİ
    29 Temmuz 2018
  • SOKRATES’İN MÜDAFAASI (Eflâtun)
    29 Temmuz 2018
  • DÜŞÜNEN BAYRAMLAR
    29 Temmuz 2018
  • “İSLAM’A YOLCULUĞUM”
    29 Temmuz 2018
  • MALCOLM X KONUŞUYOR: OXFORD UNİON DEPATE-1964
    29 Temmuz 2018
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

15 Mayıs 2025
Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

15 Mayıs 2025
“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025
Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!

12 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist