Sekiz tane olayı yorumsuz şekilde alt alta yazarak hatırlatmak istiyoruz:
Bir: AKP iktidarının başlangıç yıllarından olan 2003 yılında, 4867 ve 4868 sayılı kanunlar TBMM’de kabul edilmişti. Kısaca “İkiz Yasalar” ismi verilen bu kanunlarla, Birleşmiş Milletler tarafından önerilen ve yıllarca sümen altında bekletilen hususlar kabul edilmiş oluyordu. Bu kanunlarla, Türkiye Cumhuriyeti içindeki bütün halklar kendi siyasal statülerini, yani kendi kaderlerini tayin hakkına sahip olduktan başka, kendi doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde, kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilme hakkını elde etmiş sayılıyorlardı. Üstelik devletimiz de bu hakların kullanılması için çaba sarf etmeyi kabul etmiş oldu.
Nitekim bunların kabulünden sonra, etnik kimliklerini öne çıkaran bazı siyasi parti sözcüleri, kendileri hakkında bu kanunların gereklerinin uygulanmasını öngören demeçler vermişlerdir.
İki: 2013 yılında zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında, eyalet sistemine sıcak baktığının mesajını vermiş, Osmanlı’da bile Kürdistan diye bir eyalet olduğunu ifade etmişti. İşte o sözlerin bir cümlesi:
“Dünyada gelişmiş güçlü ülkelere bakarsanız, bunların hiçbirinde eyalet korkusu diye, eyalet endişesi diye bir şey yoktur. Tam aksine, eyalet yapılanmaları o güçlü ülkelerde çok daha süratle kalkınmayı getirir ve demokraside özellikle siyasi rekabeti getirir. Bu, güçlenme alametidir.”
Üç: 2016 FETÖ darbe girişiminin hemen arkasından, sonradan Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı’na getirilen Emekli General Adnan Tanrıverdi şu cümleyi kullanarak bir açıklama yapmıştı:
“Eyalet sistemi getirilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin taşra teşkilatı ve devletin yönetim şekli tekrar düzenlenmelidir. Bu sistem hem Kürtlerin ve hem diğer etnik grupların özerklik isteklerini kapsayacak, hem de devlete bağlılık ve aidiyet duygusunu artıracak şekilde oluşturulmalıdır. Her bakanlık kendine bağlı en fazla 6 veya 10 birimi layıkıyla sevk ve idare edebilir. 81 vilayet merkezden dirayetle yönetilemez.”
Bu görüşünün kendi şahsi bir görüşü olduğu düşünülemez.
Dört: Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şükrü Karatepe, Başkanlık Sistemi’yle birlikte büyük kentlerin yeniden yapılanacağını ifade ederek, eyalet sisteminin bir çözüm olabileceğini açıklamıştır.
Karatepe bu açıklamayı kendiliğinden yapmış olabilir mi?
Beş: Referandumda kabul edilen Başkanlık Sistemi ile Anayasa’nın 123. Maddesi değiştirildi.
T.C. Anayasası’nın 123. Maddesi “İdarenin Bütünlüğü ve Kamu Tüzelkişiliği” konusunu içermekte ve ilk şekli, “İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanarak kurulur” şeklinde iken, 16 Nisan 2017 Başkanlık Sistemi ile Cumhurbaşkanı’na yetki verilerek; “İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur” şeklinde değiştirilmiştir. Yani Cumhurbaşkanı arzu ederse “Eyalet” sistemi de getirebilir.
Altı: AKP Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş geçen gün partisinin belediye başkan adaylıkları konusunda açıklamalarda bulunurken, “Her ilin anayasası diyebileceğimiz hazırlıklar yapıyoruz” şeklinde bir cümle sarf etti.
Yedi: Bir AKP milletvekili heyeti geçen günlerde Federal Almanya’ya bir inceleme gezisi yaptı. Dönüşte heyet başkanı olan İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı özet olarak, “Alman Federal Konseyi Bundesrat’ı ziyaret ettik ve ayrıca Federal Sistem hakkında bilgi alış verişinde bulunduk” açıklaması yaptı.
Sekiz: Rahmetli Prof. Dr. Oya Akgönenç’in açığa çıkardığı; AKP iktidarı tarafından Papa heykeli dibinde, Avrupa Birliği temel yasalarının kabul edildiğine dair imzalar atılırken, belgelerin ekinde yazılmış bulunan “Güneydoğu Bölgemizdeki” su havzalarının, İsrail’in lehine olarak uluslararası bir yönetime devredilmesi konusu tesadüfî bir metin değildir.
Sadece “sekiz” olay değil. Başkaları da elbet var.
Bunlar hakkında yoruma ihtiyaç duymayacak şekilde anlaşılıyor ki, belki de bir yerlere söz verilmiş olan “Eyalet” sistemi üzerinde çalışılıyor.
(Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz)