Kardeşlereli adına Yakup Döğer’in selamlama konuşmasıyla başlayan programda Kur’an’a Davet Platformu’nun oluşumuyla ilgili de davetlilere bilgiler verildi.
Konuşmasına Kutlu doğum etkinliklerinin Peygamberimizin vefatından 700 sene sonra icad edildiğini ifade ederek başlayan Hamza Er, kendisine tabi olmakla kurtuluşa ereceğimiz Hz. Muhammed(s)’in yılda bir hafta, o da yanlışlar içerisinde konuşulması cesaret isteyen bir cehalettir dedi.
Konusu Peygamber olan etkinliklerde Peygamberimizin nasıl doğru şekilde anlatılacağının ortaya konması gerektiğine işaret eden Er, “Andolsun, sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için Allah’ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır.” (33/Ahzab 21) ayeti gereği ihmal ettiğimiz kulluk görevlerinin hatırlanmasına, Resulün ve yaşattığı güzel örnekliğin tekrar aramızda, içimizde teşekkül ettirilmesine katkı sağlayacak sözler sarf edilmesine çalışmalıyız dedi.
Peygamberlerin toplumları tarafından örnek alınması gereken öğretmenler olduğunu söyleyen Er, “Bu anma merasimlerini ağıtlar yakarak, hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir dua olan “neredesin, seni bekliyoruz” gibi yakarışlarla geçireceğimize, açmış olduğu aydınlık çağın yolcusu, bildirmiş olduğu tevhidi davanın neferi, kurmuş olduğu adalet ve hak düzeninin takipçisi olabilmeyi başardık mı, bunu sorgulamamız gerekir.” dedi.
Çocuklarımızın ve gençlerimizin, sadece Peygamberimizi örnek alarak yetiştirilmesinin ön plana çıkartılması gerektiğini söyleyen Hamza Er, günümüzde Peygamberimizin yolunu takip eden önderleri doğru bir şekilde belirlememiz gerektiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Geçici bir makama, bir avuç dolara, şöhrete karşılık imanlarını satanların peygamber varisi olmadıkları çok aşikardır. Yine bizler bu gün vesilesiyle, “Sizden hiçbir ücret istemiyorum yeter ki tevhid davetine icabet edin, kendinizi, yakıtı insanlar olan ateşten koruyun” diyen bir peygamberin bu karşılıksız tebliğ vazifesini görmezlikten gelerek, para karşılığı insanlara ilmini sunanları, satanları, hak eleğinden elemeli ve önderler diye peşlerinden gitmemeliyiz.”
Kur’an’da Peygamberimizin bizim için ne ifade ettiğine yönelik açık ayetlerin bulunduğunu söyleyen Hamza Er bu özellikleri şöyle sıraladı:
– Peygamberler insanları doğru yola sevk eden mesajın davetçileridir.
– Peygamberler, Tağuta kulluktan kaçındırmak, sadece Allah’a kulluk yapmaya insanları davet etmek üzere gönderilmişlerdir.
– Peygamberler, insanlık için önder ve öncü şahsiyetlerdir.
– Peygamberler, kendilerine itaatin Allah’a itaatle eş olduğu elçilerdir.
– Peygamber’in yoluna, O’nun getirdiği İslami ilkelere uymamak dünyada ve ahirette ceza gerektirir.
– Peygamberler beşerdir ve insanlar için örneklik teşkil ederler
– Peygamberler insanlar üzerinde şahittir.
Konuşmasının bu bölümünde “ortada, adil ve hakkı söyleyen, ispat eden, model olan, kendisine tabi olunan kimse” anlamına gelen şahitlik kavramının önemine değinen Er, “tarih boyu olduğu gibi bugünde Peygamberin örneklik-Şahitlik yönü perdelenmek istenmektedir, aşırı yüceltme ve etkisizleştirme yaklaşımları ile Peygamber’in(s) örneklik- şahitlik yönü imkânsız veya gereksiz hale getirilmektedir” dedi.
Terinin kokusu, alnındaki nuru, mührü, doğduğu döneme ait olağanüstü hadiselerin uzun uzun anlatılmasının ve kulluğumuza yönelik karşılığı olmayan rivayetlerle yüceltilmesinin arkasında, O’nu takip edilemez, örnek alınamaz hale getirmek yattığını söyleyen Hamza Er, ayrıca postacı konumuna getirerek mesajı aktarmakla görevi bitmiştir yaklaşımıyla da takip etmek gereksiz halin amaçlanmakta olduğunu söyledi.
Peygamberimizin mesajının perdelenmesini amaçlayanların O’nu bir motif haline getirmeye çalıştıklarına değinen Er, ideal örneklikten uzak bir yaşam içinde olanların, ideal örnekliği takip edecek iman, kararlılık ve ahlaka sahip olmayanların, bu ideal örnekliğe hazır bir yüreği taşımayanların Peygamberimizin (s) şahitlik yönünü perdelediklerinin altını çizdi.
Hamza Er, bu şahidlik yönünü gündeme getirmeyenlerin özellliklerini ise şu şekilde sıraladı:
– İmanını az bir pahaya değişenler
– Zalimlerle barışık, dost yaşayanlar
– Ahlaki zaafları olanlar
– Faizi meşru görenler
– Aile ilişkilerinde zorba, zalim olanlar
– Cihad’tan kaçınanlar
– Ehil olmayan idareciler
– Merhamet ve öfkesini yanlış kullananlar
– İşçisine, Fakirlere kötü davrananlar
– Kibirli ve Müsrifler
– Mal yığanlar
– İslam düşmanlarıyla yanlış diyaloglar kuranlar
“Yüzlerinin ateşte evrilip çevrileceği gün, derler ki: “Eyvahlar bize, keşke Allah’a itaat etseydik ve Resûl’e itaat etseydik.” Ve dediler ki: “Rabbimiz, gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular.” “Rabbimiz, onlara azabtan iki katını ver ve büyük bir lanet ile lanet et.” (33/ Ahzab 66,67,68)
Peygamberin hayatın her alanındaki örnekliğini çeşitli kılıflarla ihmal edenlerin mahşer gününde “keşke peygamberle birlikte bir yol tutsaydık” pişmanlığını yaşayacağını söyleyen Hamza Er, bu sebeple sorumluluklarımızın dünya menfaati, geçici bir makam, rütbe, mal, para gibi getirilere karşı terk edilemeyeceğini hatırlatarak sözlerine son verdi.
Küremedya