19 Mayıs 2025 - Pazartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Müslümanca Yaşamak

Dünden Bugüne Güzel Kavramı

Güzellik, tarihten bu yana ahlak güzelliği olarak telâkki edilegelmiştir. Hakikaten de eski toprakların/insanların güzel/güzellik felsefesinin temelinde yatan hep ahlâk/karakter yani güzel huy olmuştur. Oysa bugün her şey pornografinin lehine gelişip gelmiştir. Bugün çekici olan huy güzelliği değil maalesef artık c i n s e l l i k / y ü z güzelliğidir.

Yazar: Venhar Haber
21 Mayıs 2020
Kategori: Müslümanca Yaşamak, Venhar Özel
0 0
0
Dünden Bugüne Güzel Kavramı
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Ahlâk – Pürüzsüzlük Çağları Ekseninde; Dünden Bugüne Güzel Kavramı

 

Güzel, yaralayandır. Yara ise insanın üzerinde daima bir iz bırakır, kalıcıdır. O halde güzellik, kalıcı bir iz bırakan yaradan ibarettir. Bu yara/iz kapanmaz. Daima insanı kendine hayran bırakır, afallatır. İnsan ondan bakışını çekip alamaz ki zaten ona baktığı anda onda kaybolur. Bakış, o yaranın içinde erir gider. Ortada “ben” denen bir şey kalmaz; güzel vardır ve ona bakan her şey o an için onda yok olur.

Chul Han “güzellik hastalıktır.” der. Zaten sağlıklı olanın güzelle işi olmaz, olamaz. Sağlıklı olan ölümü -kendince- unutmuş olandır. Güzel ise bilhassa ölümü hatırlatır; ölüm düşüncesini daima diri kılar ve bu sayede karşısındaki kişiyi yani “ben”i aciz/paçavra kılar, hasta eder. Hastalıklı kişi; ölümün hayattaki eşi/hali/formu, can/kan kardeşidir, ölümün yolunu gözler. Hayat ona zehirdir, yaşamaksa zulümdür zaten. Sağlıklı olmanın marazi/ hayatsız bir yönü vardır, evet paradoksaldır hatta ironiktir ama muhakkaktır. Çünkü salt pozitiftir/ mattır yani pürüzsüzdür. Sonu/ölümü olmayan hayatsa betonlaşır, semantik değerini yitirir, kalıplaşır. Ölümün olmaması demek eskinin/ aynının tekrarı demektir. Yeni bir şeyin ortaya çıkmaması demektir. Güzün, yapraklar dökülür. Baharda tekrar yeşerir. Bu, hayatın en basit ama ahenkli diyalektiğidir. Bunun olmaması dengesizliktir, entropinin sürekli artması demektir. Bunun sonucu obezitedir/şişkinliktir. “Patlamaya ramak kalmak”tır. Oysa ölüm negatiftir. Ama paradoksal yeniler, daima yeniler. Tekrar etmez. Aynı’ya müsaade etmez. Tıpkı yeni bir çocuğun doğuşu gibi hayatı canlı ve yenilenebilir kılar aslında, bir yılanın derisini yenilemesi gibidir her şey. Ölümün negatifliği, hayatın can verici damarıdır. Güzelin özü de işte bu şekilde biçimlenir. Hasta olan zayıftır, kırılgandır ve kırılmıştır. Güzel de böyledir ve bunlar güzeli aslında tanımlayan/tamamlayan yegâne şeylerdir. Kırılmış olan negatiftir ve bu negatiflik güzellik için hayatidir, yapıcıdır, olmazsa olmazdır. Güzel olan, birlik olamayandır, çelişki barındırır. Varlığı, yapısı, derūniyeti tutarsızdır ve tutarlılığı ise tutarsız/ayarsız olmasındandır, burada yatar.

Kırık olmayan/kırığı olmayan şey pozitiftir. Bununla birlikte pürüzsüzdür. Pürüzsüz olan günümüzün estetiğini barındırır, temsil eder. Ama güzel, pürüzsüzliükten beridir. Çünkü pürüzsüz olan yaralamaz/afallatmaz. Hiçbir derūniyeti/semantiği yoktur. İçi boştur; köhnemiş ve koftur. İzsizdir günümüzün estetiği. Tam da bundan dolayı sadece uyuşturur. Daha da ötesinde pornografiktir, örtüsüzdür. Her şey açık ve nettir, meydandadır. Açık, net ve meydanda olan da basittir. Sadece haz verir. Bu haz, geçicidir/yanıltıcıdır. Bugünün estetiği aslī sūrette yanıltır, sahtekārlık barındırır. Sahte olansa elbette güzellikten bahsedemez.

Güzel, baştan çıkarır. Baş döndürücü bir albenisi vardır. İnsan, ondan kendini alamaz. Ki “kendi”ni onda eritir, kül eder. Güzelin karşısında kişi, kendi formunda kalamaz, güzelde dağılır, kaybolur hatta yok olur. Güzel ayrıca kul edicidir. Bu kul edicilik zoraki olmaz bilâkis gönüllüdür. Oysa tam tersi sağlıklı/pürüzsüz olanın baş döndürücülük özelliği yoktur. Her şeyi geçicidir, anlıktır. Bugün her şeyin anlık olması gibi. Evet, bugün her şey an’lara taksim edilmiştir. O an yaşanır ve biter. Mühim olan verdiği hazdır. Oysa güzel aynı zamanda zamansızdır, lâmekandır. Herhangi bir zaman diliminde yahut herhangi bir mekânda düşünülemez. Geniş, uzun bir zamanda kendine yer bulur. Çerçevesi dar değildir, sonsuzluk içerir.

Bugünün en büyük putu sağlıktır. Çünkü bugün her şey pozitifleşmiştir/pozitifleştirilmiştir. Ölüm, neredeyse yok sayılmıştır. Sağlığın bu kadar putlaştırılması, aslında ölüm düşüncesinin negatifliğini ortadan kaldırmaya yönelik bir hamledir. Bugün ölüm, bir düşünce olarak dahi tahammül edilmez bir şey haline gelmiştir. Mezarlıkların tenha kalması boşa değildir. İnsan, onu hatırlamak dahi istememektedir. İnsanlar, bugün mutlaka bir “sebeple” ölüneceğini kafalarına yazmış/kazımışlardır. Aksini bir an bile düşünmezler, düşünmek dahi istemezler. Ki bu çağda aksini düşünmeleri yasaklanmış gibidir. Yani insan durduk yere ölemez, mutlaka sağlığına dikkat edemediği için ölmüştür, demektedirler. Ölümün inkarı son tahlilde canlılığın/yeniliğin hayatın diyalektiğinin inkarına dönüşmüştür. Ölüm, pozitifleştirilmiş bir hayatın negatif yönüdür ve olmalıdır. Olması, hayatidir. Oysa bugünün “sağlıklı hayat” gibi pozitif/kalıplaşmış söylemi, insanı ve bilimum hayatı hortlağa dönüştürmeye çalıştırmaktadır. Chul Han’ın bu husustaki şu ifadesi sarsıcıdır; “Bundan dolayı artık bu çağda, yaşamak için fazla ölüyüz ve ölmek için fazla diriyiz.”

Kant’ın güzeli de saf estetikten ziyade ahlâkî bir kimlik taşır. İçinde kesinlikle bir uyarıcıya yer yoktur. Haz piyasasının tüketim malzemesi/elemanı olmasına fırsat dahi yoktur. Durup düşündürmeye, sarsmaya yöneliktir. Bundan dolayı da günümüzün tüketim estetizminden ıraktır. Çünkü bugünün estetiği uyarıcı salınımı yapmaktadır ve bu da onun heyecan/haz/hız selinde boğulup gitmesine yol açar. Bundan dolayıdır ki üzerinde bir saniye dahi durup düşünemezsiniz, buna kesinkes izin vermez. Ki zaten bugünün estetizmi düşünceye hitap etmez bilâkis pornografik olana/ ahlaksız olana hitap eder. Bu yönüyle Kant’ın estetiğine tastamam zıttır. Kant, ortaya bir “güzel ideali” koyar ki bununla ahlaki bir güzellik ya da başka bir ifadeyle “güzelin ahlakı”nı tahayyül eder ve tasarlar, ortaya koyar. Pürüzsüz güzellik sıradandır ve hiçbir semantik değer taşımaz, karaktersizdir. Oysa güzelin ahlakı ile Kant’ın bahsini ettiği güzel formu/ideali, yine onun ifadesiyle “insanı içsel olarak yöneten ahlak fikirlerinin görünür ifadesidir.” Kısaca Kant’ın güzel ideali, ahlakın dışavurumu, ete kemiğe bürünmüş halidir. Sıradan, basit ve şeyleşmiş olamaz.

Platon, güzeli “yüce” olarak görmüş ve bu hâlinden ötürü aşılamaz olarak ele almıştır. Yücenin karakteri kendi içkinliğinde bir negatiflik barındırır ki bu da son tahlilde haz değil büyük/ sarsıcı bir şok etkisi yaratır. Gören, o andan itibaren kendini kaybeder; hayret ve dehşet hissini beraberinde getirir. Bu haliyle güzeli gören birey bir “delilik” vehmine kapılır gibi olur. Bizim medeniyetimizdeki Mecnun’un durumu biraz böyledir. Mecnun, Leyla için aklını yitirmiştir. Buna yol açan sebep Leyla’nın Mecnun’da bıraktığı deliliğe varacak dehşetengiz güzelliğidir. Bu güzelliktir ki içinde yücelik barındırır. Bugünün salt hazcı/ pornografik güzelliğinden tamamıyla farklıdır bu güzellik. Bugünün estetizmi “kendini beğenmek/ beğendirmek” üzerine kuruludur. Oysa Platon’da güzel, yüce sıfatıyla birleşerek “ilâhi/harikulâde” güzele tekamül eder, dönüşür. Bugünün salt pozitif güzel tarifi, Platon’un negatiflik barındıran güzel idealinden tamamıyla farklı hatta zıttır. P. Longinos da bu hususta “güzel kadınlar gözlerin acısıdır.” der. Güzel, acı verir. Güzelliği, acıdadır ve bu acı onu aynı zamanda yüce/erişilmez kılar.

Chul Han’ın deyimiyle zaten güzellik, tarihten bu yana ahlak güzelliği olarak telâkki edilegelmiştir. Hakikaten de eski toprakların/insanların güzel/güzellik felsefesinin temelinde yatan hep ahlâk/karakter yani güzel huy olmuştur. Dilimizde yaygın olan “yüzü güzel olacağına huyu güzel olsun” ifadesiyle de aslında bu derin felsefenin gün yüzüne çıkmış olduğunu anlayabiliyor, görebiliyoruz. Oysa bugün her şey pornografinin lehine gelişip gelmiştir. Bugün çekici olan huy güzelliği değil maalesef artık cinsel l ik/yüz güzelliğidir. İnsan bu haliyle de özgürleştiğini sanacak kadar saftır/ahmaklaşmıştır. Oysa bu mantıkta giden bir özgürleşme ifadesi bedenin metālaşması ve tüketim malzemesi/ticaret malı olması durumunu da kendiyle beraber getirmekte ve doğal olarak bu sonucu doğurmaktadır. Bugünün like/beğen piyasası da bunun en açık ifadesi ve dışavurumudur. İnsanlar kendilerini beğendirmek için soyunabiliyorlar ve beğendirdikçe de daha da soyunabiliyor hatta çıplaklaşabiliyorlar. Çünkü artık bedenleri tüketim piyasasının basit bir metāsı/girdi-çıktısı olmaktan öte bir anlam ifade etmiyor. Bu şekilde basitleşiyor, sıradanlaşıyorlar. Kapitalizm, sadece eşyayı tüketime tabi tutmuyor. Bu kervana insanı da bir tüketim malzemesi olarak dahil ediyor ve yoluna tam gaz devam edebiliyor. İnsan da şeyleşiyor/eşyalaşıyor/metālaşıyor. Kapitalizm -tam bir kabzımal edasıyla- bunu yaparken, zorlamaya tabi kılmıyor insanı bilâkis gönüllü olarak sömürüyor. Devran işte bu şekilde dönüp duruyor, insanlar farkında bile olmuyor.

Seksilik/pornografiklik ile ahlâkî güzellik birbirinin zıttıdır demiştik. Evet, çünkü ahlakın yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bir karakteri vardır. Bunlar uzun bir zamanın sonunda dayanıklılık kazanır. Temellerinde kavilik vardır. Oysa buna mukabil pornografik olan dayanıksızdır, ağırlığı yoktur, “rüzgâr nereye eserse oraya”dır. Yolsuzdur, belli bir yolu yoktur ki insanı içine aldığında tıpkı kendisinin kaybolmuşluğu gibi kaybeder. Bu yönünden dolayı kapitalizm için biçilmiş kaftandır. Tam bir tüketim malzemesidir. Oysa ahlâkî olan yani dayanıklı ve sağlam olan kolay kolay tüketimin maymunu olamaz. Çünkü buna elverişli değildir. Çürük mal çabuk tüketilir oysa sağlam mal senelerce kullanılmaya yatkındır. Oysa kapitalizmde süre mefhumu yoktur. Çünkü kapitalizm gücünü sürekli üretime yani seri üretime borçludur ve bunu elden çıkarabilmesi için dayanıklı ve sağlam olanın ortadan kalkması lazımdır. Sağlam ve dayanıklı olan keza, sürekli tüketimin önünde engeldir, negatiflik taşır. Negatif olanın/ahlaklı, dayanıklı ilanında bu çağda yeri yoktur. Modern kapitalist tüketim toplumu karaktersizdir/ahlaksızdır/ sınır tanımazdır/narsisisttir. Chul Han; “günümüzün ideal müşterisi, karakteri olmayan bir insandır.” derken yerden göğe haklıdır.

Bugün Facebook bir karaktersizlik yuvasıdır. Çünkü kişiye sınırsız “arkadaş/dost” imkanı tanır. Oysa basit kuraldır; dost çok olmaz, olamaz. Bir insanın ne kadar fazla arkadaşı varsa o kişi o kadar karaktersiz, şekilsiz, pürüzsüz ve düzdür der Chul Han, Carl Schmitt’in dostluk tanımlarından örnek vererek. Buradaki arkadaş/dost ifadesi sahtekarlıktan tezahür eden, sahte bir dostluk ifadesidir. Çünkü sabit/sağlam bir karakteri olanın, hepimiz biliriz ki, çok az gerçek dostu vardır. Çok olabilir diyenler, insanların gerçek yüzlerini görmemiş olanlar olabilir ancak. Ki en nihayetinde olsa bile istisnalar kaideyi bozmaz, kural budur, değişmez. Ve sonuna ekler Han; “Facebook, karaktersizliğin pazarıdır.”

Bugünün küreselleşmiş dünyası için ahlaklı/dayanıklı/ sağlam bir karaktere dayanmış güzellik sadece engeldir. Çünkü dijital ağlar engelleri/sınırları kaldırdı. Komşuluk, akrabalık bu sayede bitme noktasına geldi. Bu paradoksal hatta ironik olarak ağsal erişimle oldu. Ağda olmak, herhangi bir iz’e alan/müsamaha tanımaz, iz’sizdir. Dijital alan “at izi ile it izinin” dahi karışamayacağı, karakter yoksunu bir alandır. Han’ın deyimiyle dijital alan; “karakteri olmayan insan, karaktersiz pürüzsüzlük.” sunan bir kapitalist panayırdır. Burada aslī/asil güzele, ahlaka, erdeme yer yoktur. Burada iz’e yer yoktur. Çünkü burada gerçek ve tam manasıyla “insan” bile yoktur.

 

 

Ahmet Ferhat Öksüz / İktibas Mayıs Sayısı

Etiketler: Ahmet Ferhat Öksüz

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

İp Gergin, Cambaz da

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Gazze Ulusal Sınırların Kurbanıdır

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Bir Toplumu Dışarıdaki Değil İçerideki Düşman Yıkar

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Düşmanı Kahretmenin Yolu

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Yaşamak Yüklü Kelimeler

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Filibeli Ahmed Hilmi'de Avrupa Siyaset ve Medeniyeti

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Çeç

Erdal BAYRAKTAR
Erdal BAYRAKTAR

Teyakkuz Hali

Yazarın Diğer Yazıları

  • Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde
    15 Mayıs 2025
  • Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta
    15 Mayıs 2025
  • “Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine
    13 Mayıs 2025
  • Biliyoruz, HAMAS’ın İşi Çok Zor!
    12 Mayıs 2025
  • Geçmişten Günümüze Büyük Bir Yanılgı: Bedelsiz Cennet
    10 Mayıs 2025
  • İsrail’in Gazze’ye Yönelik Son Planı: “Gideon’un Savaş Arabaları” Nedir?
    9 Mayıs 2025
  • Soyu Tükenmek Üzere Olan Gazze’nin Son Çocukları…
    8 Mayıs 2025
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Yenilendik !

Yenilendik !

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

İp Gergin, Cambaz da

İp Gergin, Cambaz da

18 Mayıs 2025
Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

Nekbe’nin 77. Yıl Dönümünde

15 Mayıs 2025
Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

Mehmet Akif Koç, Cumartesi Günü İktibas’ta

15 Mayıs 2025
“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

“Baas Darbesinden PYD/PKK’ya Suriye Kürtleri” Kitabı Üzerine

13 Mayıs 2025

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist