Ülkemizde her seçim döneminde vaatler arka arkaya sökün eder. Bu nasıl iş ki onca vaatler verilir ama vaatler bir türlü bitmez. Her partinin vaatleri var. Her adayın vaatleri var. Ortama bakarsanız her aday vatanı milleti anında kurtarıyor! Herkesin cebi parayla doluyor! Her şey ucuzluyor! Ülke güllük gülistanlık! Seçimde o aday kazanırsa herkes zengin olacak rahat edecek! Ülkemiz için ne bitmez vaatler var! Peki, bu kadar vaatlerin verilmesi kimsede bir kuşku uyandırmıyor mu? Neden millet seçim zamanı oy kullanmak için sedyeyle dahi sandığa gidiyor? Örneğin camiye dahi sedyeyle gitmeyen yaşlılar neden seçim sandığına sedyeyle gidiyor? Bu durum tuhaf değil mi? Neden ülkemizde bu kadar vaat var?
İnsan psikolojisi hayal kurmaya hatta hayallere inanmaya yatkın olduğundan olacak bunca vaatler sayılıyor sayılıyor bitmiyor. Denizde kum politikacılarda vaat! Üstelik mutlaka inananı da bulunuyor. O inanmıyor bu inanmıyor ama mutlaka az ya da çok inananı oluyor. Her vaade az ya da çok muhakkak inanan çıkıyor. Edilen vaatler öyle olmaz değil olmuş vaatlerdir. Olmuş dahi olsa insanlar ilk defa o aday yapacak sanarak o adayı tutabiliyor. Tutmak deyince takım tutmayla parti tutmak birbirine o kadar çok benziyor ki ikisinin de fanatikleri var ikisinin de rakipleri hatta bazen rakiplerin düşmanlıkları bile oluyor. İkisinde de para başköşede yer alıyor. Para devreye girdi miydi ne takım kalıyor ne parti. Şu partideki bu partiye öteki partideki beriki partiye gidiyor. Aynen futbolcular gibi. Peki vaatler?
Vaatler o kadar basit ki insan bu mudur yani diyor içinden. Diyor da demesine fakat toplum da bunları istiyor, bunlara oy veriyor. Adaylar filan yere yol yapacağım diyor alkışlanıyor. Filan yere köprü yapacağım diyor alkışlanıyor. Adaylar ben seçilirsem patates şu fiyat olacak diyor alkışlanıyor. Su faturasını yüzde bilmem kaç düşüreceğim diyor alkışlanıyor. Dikkat edin faturayı kaldıracağım demiyor. İşsizliği azaltacağım diyor alkış alıyor. İşsizliği ortadan kaldıracağım demiyor. Bütün vaatler bugüne kadar olanı tekrar ediyor. Yol, köprü, akaryakıt fiyatları, faturalar, soğan sarımsak fiyatları, işsizliğin azaltılması vs. Neden ciddi vaatler edilmiyor? Ciddi vaatler edilmiyor mu edilemiyor mu? Yol köprü vaadi her seçimin değişmezi. Üstelik onca yol ve körü varken. Yapılamaz mı yol köprü, yapılır neden yapılmasın ki! Peki, buna insanlar neden olağanüstü bir şeymiş gibi inanıyor ve rağbet ediyor? Neden ciddi vaatler edilmiyor ya da edilemiyor?
Sistem kendi çarkını kurmuş ve sen busun bu şekilde hareket edeceksin demiş. Demeye de devam ediyor. Yol vaat et çünkü benim icat ettiğim ve ürettiğim arabalar gidecek. Sen bir şey icat etme, örneğin iletişim için araba, uçak vb. yerine bambaşka bir teknolojiyle bambaşka bir şekilde çalışan, ulaşan bir iletişim aracı sakın ha düşünme! Köprü vaat et çünkü benim ürettiğim teknoloji kullanılacak. Sen teknolojiyi ne yapacaksın ben yapıyorum ya sen bunu al kullan ömrün boyunca bana çalış. Faturaları kaldırma çünkü bu, sorunu kökten halletmedir. Faturaları azalt. Faturaları kaldırırsan millet ciddi rahat eder. Ama hayır seçim milletin rahat etmesi için değil bizim (sistemin sahipleri) rahat etmemiz için yapılıyor. Fiyatları milletin inandığı dinin emri şeklinde düzenleme, öyle yaparsan olmaz, azalt o kadar. Çok da azaltma gelecek seçime edilecek vaat kalmaz!
Seçim vaatleri Türkiye’de hiçbir sorunun kökten halledilmeyeceğinin kanıtıdır. Eğer ciddi olsa herhangi bir aday örneğin su faturası başta olmak üzere bütün faturaları kaldıracağım diyemez mi, der ama müsaade etmezler. Daha ciddi bir vaat; herhangi bir aday rejimi değiştireceğim diyebiliyor mu, diyemiyor, diyemez! Örneğin belediye başkanı olduğumda bu şehirde şeriat ilan edeceğim diyebilir mi, diyemez! Biliyorsunuz bazı ülkelerin bazı şehirleri farklı rejimle yönetiliyor.
Türkiye’de seçim vaatleri yok dayatılmış gürültü patırtı var!
Cafer Keklikçi – Milli Gazete