12 Ağustos 2022 - Cuma
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • Küçük Müslümanlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • Küçük Müslümanlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

ALLAH RASULÜ’NÜ DEĞİL, MAKYAVEL’İ İZLEYENLER

Yazar: Şükrü HÜSEYİNOĞLU
7 Ağustos 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
Makyavelizmin “Hedefe giden her yol meşrudur” anlayışı, biz Müslümanların gündemine daha çok, Kur’ani ilkeler ve onlara dayalı Nebevi örnekliği göz ardı ederek belli hedeflere ulaşmak üzere demokratik kulvarlara, bâtıl sistemler içi siyasi süreçlere dahil olmaya yönelenlerle ilgili girmiştir bugüne dek.
Bununla birlikte Makyavel’in “Prens” adlı kitabında ana fikir olarak dile getirdiği bu anlayış, yalnızca gerektiğinde her kalıba girebilmeyi getiren omurgasızlığı savunmakla kalmaz, aynı zamanda baskıcı, diktacı, şiddeti kutsayan bir anlayışa da öğretmenlik yapar.
Makyavel o meşum kitabında şöyle der:

“Korkulan bir insan olmaktansa sevilen bir insan olmak mı, yoksa sevilen bir insan olmaktansa korkulan bir insan olmak mı daha iyidir? Bu iki özelliği bir arada bulundurmak güç olduğundan birisinden vazgeçmek gerekirse korkulan bir insan olmak daha iyidir, derim. Çünkü insanlar, yaradılıştan kötü oldukları için bir çıkar karşısında sevgi bağları yok olur. Oysa korku ile bağlanmış insanlar ceza tehdidi altında oldukları için bu bağlar hiçbir zaman onların yakasını bırakmaz.”
 
Bugün IŞİD, Boko Haram gibi örgütlerin ve bunlar düzeyinde olmasa da şiddeti bir hayat tarzı, alternatifi olmayan mücadele tarzı olarak gören ve İslam adına hareket etmelerine rağmen ölçüsüz bir şiddet anlayışıyla hareket eden çeşitli örgütlerin yapıp ettiklerine baktığımızda gördüğümüz durum, tam da Makyavel’in öğütlediği şekilde insanları korkutmaya, dehşete düşürerek diz çöktürmeye dayalı bir egemenlik kurma anlayışıdır.
Nijerya’nın mazlum analarının kızlarını kaçırarak o mazlum, mustaz’af anaları gözyaşlarına boğmak, Suriye’de, Irak’ta zulme karşı mücadele ediyoruz iddiası altında zalimlerden çok toplumlara dehşet saçmak, Pakistan’da, Afganistan’da emperyalist işgal ve işbirlikçilerine mücadele gibi mukaddes bir amaç adına kendi halkını da hedef alan ölçüsüz eylemlere girişmek, İslam’a değil fakat Makyavelizm’in korku ve dehşet saçarak egemenlik kurmayı öngören anlayışına uymaktadır.
Oysa bizim yegane Rabb ve İlahımız, yegane yol göstericimiz olan Yüce Allah, Kitab-ı Keriminde bizden insanlara nefretle değil merhametle yaklaşmamızı, insanların kendilerinden korktukları zalimler olmamızı değil, insanları zalimlerin zulmünden kurtaracak, beklenen, yolu gözlenen merhamet erleri olmamızı, insanları ağlatan değil güldüren, zorlaştıran değil kolaylaştıran, nefret ettiren değil sevdiren öncüler olmamızı istemektedir.
Rabbimizin bizler için güzel örnekler olarak zikrettiği Peygamberler (s) ve onların sonuncusu Allah Rasulü (s), işte bu Rabbani ölçüler çerçevesinde hareket ettiler.
Toplumlara korku salarak, toplum içinde dehşet saçarak egemenlik kurma yoluna asla gitmediler. Zalimlerle kavga ederken ve onlarla asla uzlaşmaya yanaşmazken, toplumun geneline, mazlumlara, ezilmişlere, yetimlere, yoksullara merhametle yaklaştılar, onların acılarını kendi acıları bildiler, onları zalimlerin zulümlerine karşı bilinçlendirmeye, dünyevi ve uhrevi yegane kurtuluşun Allah’ın dininde olduğunu onlara merhamet diliyle anlatmaya çalıştılar.
Nuh (a.s.), Hud (a.s.), Salih (a.s.), İbrahim (a.s.), Musa (a.s.), İsa (a.s.) ve nihayet Muhammed (a.s.), toplumlara korku ve dehşet saçan değil, merhametle, güzel söz ve hikmetle yaklaşıp onları zulumattan nura çağıran, onların ufuklar açan ümit kaynağı davetçiler oldular.
Muhatap kılındıkları toplumlarda kendilerinden korkulan zorbalar değil, zorbalara karşı kavga veren, mazlumların, mustaz’afların haklarını savunan, kaos ve şiddeti bir araç olarak kullanarak toplumlar üzerinde egemenlik kurmaya çalışan değil, kaos ve şiddet politikalarıyla toplumlara zulmeden ve insanların emeğini sömüren, kişiliklerini, insanlık onurlarını yok etmeye çalışan zorbalara karşı toplumların yanında yer aldılar, toplumları zorbaların zulüm ve illüzyonlarına karşı bilinçlendirmeye çalıştılar.
Nuh (a.s.)’ın, halkından ileri gelenlere karşı verdiği mücadele; İbrahim (a.s.)’ın, Nemrud düzeni ve onun toplumu köleleştirme aracı putçuluk anlayışına karşı verdiği mücadele; Salih (a.s.)’ın, şehirdeki dokuzlu çeteye karşı mücadelesi, Musa (a.s.)’ın Firavun düzenine karşı mücadelesi ve Muhammed (a.s.)’ın, Darun Nedve oligarşisine karşı verdiği mücadele bu konuda bizler için öğretici olduğu kadar bağlayıcıdır da.
Uzun süre sabır ve sebatla, toplumları batıldan yüz çevirip hakka tâbi olmaya davet eden, zalimlerin batıl düzenleri ve bu düzenlerin payandası olan muharref din anlayışları konusunda hakikati bıkıp usanmadan, açık ve net olarak ortaya koyan Peygamberler, Nuh (a.s.)’ın uzun süreli davetinin ardından “Rabbim, şüphe yok ki onlar, bana isyân ettiler ve malı ve evlâdı, ancak ziyanını arttırıp duran kişiye uydular”[1] ifadeleriyle dile getirdiği gibi, yalanlandıkları durumlarda bile topluma karşı zorbalık yapmayı düşünmediler, yalanlayanları Rablerine şikayet etmeyi, veli ve vekil olarak Rablerine sığınmayı tercih ettiler.
Bu hususta söylenecek çok söz, yazılacak çok satır var muhakkak ki. Güncel bir internet sayfası yazısı formatına uygun olarak burada bu kadarla yetinmiş olalım.
Bununla birlikte, tıpkı demokratik kulvarlara dönük savrulmalar gibi Makyavelist bir sapma olarak karşımızda duran ve bugün, zaten kaç asırdır yeterince bölünüp parçalanmış, hırpalanmış ve yağmalanmış olan, mazlum ve mağdur ümmet coğrafyasının daha da büyük kaoslar ve acılar yaşamasına yol açan bu ölçüsüz şiddet sapmasına, şiddet körlüğü çıkmazına yönelik uyarı ve itirazlarımızı daha kapsamlı makaleler ve gerekirse kitap çapında dile getirme düşüncesinde olduğumuzu da ifade etmekte fayda görüyoruz.


[1] Bkz.: Nuh, 71/21

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Fıtrat-ı Beşer Din İle Kaimdir

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Bazı Önemsiz Şeyler

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

İnsanın Allah İle Olan İlişkisi

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kervan Mı Ordu Mu?

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam Nasıl Bir Dindir?

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Tarihi Taşlamak Yerine Kendimizle Yüzleşelim!

Abdi KEÇELİ
Abdi KEÇELİ

Matbuat Alemindeki Hayatım Ve İstiklal Mahkemeleri

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Tepkiselliğin Müslümanlar Üzerindeki İzdüşümü

Yazarın Diğer Yazıları

  • Kervan Mı Ordu Mu?
    23 Temmuz 2022
  • Politik ve Ekonomik Bir Enstrüman Olarak “Holokost” Kavramı
    21 Haziran 2022
  • Tribünlere Oynamak
    18 Mayıs 2022
  • Mâbed Dili, Siyasal Dil, Dâvet Dili
    17 Nisan 2022
  • Hicret
    13 Mart 2022
  • Yaşanan İstikamet Krizi Süreci Ve “Merhale Fıkhı” Söylemi Üzerine
    14 Şubat 2022
  • Mutaffifîn Düzeni Olarak Kapitalizm
    3 Şubat 2022

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist