23 Eylül 2023 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Yazarlar
  • Alıntılar
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

ADALET İÇİN ZULME KARŞI KIYAM ETMEK

Yazar: Erdal BAYRAKTAR
30 Temmuz 2018
Kategori: Makaleler
0 0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

 Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır. (NİSA, 135)

Sakın zalimlere eğilim, yakınlık göstermeyiniz. Yoksa cehennem ateşi yakalar sizi; Allah’dan başka bir dostunuz, bir dayanağınız yoktur. O zaman O’nun yardımını göremezsiniz.(HUD,113)

Ancak îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) de bulunanlar, Allâhı çok zikredenler ve zulme uğratıldıklarından sonra öçlerini alanlar böyle değildir. O zulmedenler yakında hangi inkılâb ile sarsılacaklarını bileceklerdir.(ŞUARA,227)

İnsana yeryüzünde anasır-ı erbaa’ dan (hava, su, toprak, ateş) sonra en önemli hayati değer ve ihtiyaç nedir diye sorulsa büyük ekseriyetle “adalet” tir denecektir. Kadın-erkek, büyük-küçük, genç-yaşlı, zengin- fakir birbirlerini adil olmaya davet eder. Hatta zâlim bile yaptığını adalet için yaptığını iddia eder ve savunur. Kurtarıcılar yaptıklarını insanlığın iyiliği için, onları daha adil bir dünyada yaşatmak için yaptıklarını söylerler. Bütün büyük dinler, ideolojiler, felsefeler, büyük anlatılar “adalet” kavramını merkeze alarak kendilerini ifade etmeye çalışmışlardır. Bütün bu nedenlerden dolayı hayati değerler, bu değerleri hayata geçirmek için mücadele verdiğini iddia edenler üzerinde sürekli düşünmemiz gerekiyor.

Adalet öncelikle fıtri bir duygu ve istektir. Bu nedenle yaşamın her yerinde, her coğrafyada, her insan teki ve topluluğu tarafından hissedilir ve talep edilir. Bu nedenle adalet üzere olan her insana karşı bir muhabbet oluşur içimizde.

Adalet hayatın bütün şubelerinde hayat bulması gereken bir değerdir. İnsanın nefsiyle, Rabb’iyle, eşyayla, mahlûkatla velhasıl bütün varlık ilişkilerinde adalet, esaslı bir değerdir. Bu sebeple adaleti “bir şeyi yerli yerine koymak” olarak tanımlamışlardır. O halde zulümde ‘bir şeyi olması gereken yerden kaldırma’ cüretkârlığıdır. Sözü söylerken, işi yaparken, Rabbimizle, insanlarla, eşya ve mahlûkatla münasebetlerimizde adil olmaktır asıl olan.

Vahiy; varlığı, hayatı, eşyayı bir bütünlük içerisinde anlamamızı öğütler. Bu münasebetle Adalet kavramını diğer kavramlarla birlikte düşünmemiz gerekir. Adalet kavramı farklı kullanımlarıyla 28 defa geçer Kerim Kitabımızda. Özelikle adalet kavramıyla birlikte fıtrat, kevn, fesat, kıst, cevr, hak, ihsan, zulüm kavramlarını birlikte düşünmek gerekiyor.

Adalet denince daha çok insan ilişkileri akla gelir. Hâlbuki en büyük zulüm şirktir. Özellikle Modern Zamanlar’da olayın bu boyutu dikkate alınmaz ve özellikle görmezden gelinir. Modern zihniyet, varlık âleminde Allah’ı yok sayıyor ya da onu yanlış yere konumlandırmaya çalışıyor. Böyle yapmakla varlığın bütün unsurlarına zulüm ediyor. Bir varlığı yok saymak ve yanlış yerde konumlandırmak diğer varlıkların da zatlarına ve konumlarına haksızlıktır ve zulümdür. Bu silsile olarak Kevni âlemde fesat çıkarmaktır. Her fesat bir zulümdür. Hâlbuki doğru ve adil bir varlık anlayışına(ontoloji) sahip olamayanlar doğru bir bilgi, toplum ve siyaset anlayışına da sahip olamazlar. Evvelle ilgili doğru bilgiye sahip olamayanlar bu günü ve ahiri bütünlük içerisinde anlayamaz, bu eksiklikten dolayı zulüm ve fesat irtikâp ederler. Allah’ı doğru/hakkıyla tanımayanlar, onunla adil bir şekilde münasebet kuramayanlar, Allah’ın hakkına tecavüz edenler en büyük zulmün sahibi olarak adalet iddiasında bulunamazlar. Bu durum varlığın, eşyanın tabiatına aykırıdır. Dünyada adalet talep edebilmek için Dünyanın Sahibi’ nin hakkını teslim etmek gerekir. Yani adalet talep etmeye yüzü olmak/hak kazanabilmek için Allah’ın hakkını teslim etmek ve kendi haddimizi bilmemiz gerekiyor.

Bu vesileyle; Şirk karanlığından neşet eden kavram, kurum, felsefe ve ideolojilerden adalet ummak beyhude bir uğraştır. İnsanlığın Şirk tarihine baktığımız zaman bunu ayan beyan görebiliriz. Bütün bu tarihe rağmen bu günde bu Şirk kavram ve kurumlarına çağıranlar ve bunlardan medet umanlar ya ahmaktır ya da Şirk ehlinin gönüllü ve gönülsüz maşasıdır.

Şirk zulmünden azade olduktan, Şirk zulmüne karşı teyakkuz haline geçip Tevhit nimetiyle şereflendikten, müstakim olan yol’ a dâhil olduktan sonra adalet talibi olmaya hak kazandık demektir. Adalet talibi olduktan sonra öncelikle yapılacak ilk iş; Adalet nedir? Adaleti kim tanımlayacak? Adaleti ikame etmenin mümkün yolları ve imkânları nelerdir? Sorularını sormak ve bu soruların cevabını bulmak için azim etmektir. Bundan sonra işimiz daha da kolaylaşacaktır.

Azim etmeyenler, talip olmayanlar maksutlarına ve menzillerine ulaşamazlar.

Âlemlerin Rabbi’ nin bir ismi de el-Adl’ dir: Mutlak adalet sahibi. Varlıktaki adalet Rabbimizin el-Adl isminin tecellisidir. Adalet nedir? Sorusunun cevabını bulmak isteyenler Rabbimizin varlıkta tecelli eden afaki ve enfüsi ayetlerini okusunlar. Kâinattaki ve nefsimizdeki düzen, adaletin tecellisi olarak kendi diliyle bize adaletin tanımını yapacaktır. Kâinatta tecelli eden bu tanımı okuduktan sonra inzal olan Vahyi okuduğumuzda, hakikat bütün görkemiyle tebarüz edecektir. Bu tanımların dışındaki adalet tanımları nakıstır. Nakısı olandan adalet beklenmez; çünkü adaleti tanımlamaya, adaleti gerçekleştirmeye takati yetmez.

Fıtrat, vicdan, akıl, enfüsi – afaki ayetler ve inzal edilen vahyin tanımladığı adalet anlayışına vukufiyet kesp ettikten sonra sıra adaleti ikame etmenin mümkün yolları ve imkânlarını düşünmeye geliyor. Hadi olan Rabbimiz bu yolları ve imkânları Kerim Kitabında Nebilerin ve Son Nebi(s.a.v)’ nin kıssa ve siretleri üzerinden bizlere beyan etmektedir. Peygamberlerin(a.s) hayatları ve mücadeleleri adaletin nasıl ikame edileceğinin ete- kemiğe bürünmüş halidir. Adalet taliplilerinin, adalet sevdalılarının rehberleri öncelikle Peygamberlerdir, sonrasında Sıddıklar, Şahitler ve Salihlerdir. Bunların şahitliklerini, yol ve yöntemlerini takip etmeyenler adaleti ikame edemezler.
Sadece adalet iddiasında bulunmak yetmiyor; doğru bir adalet tanımına ve bu değeri hayata geçirecek adil bir yol ve yönteme de sahip olmak gerekiyor. Yanlış adalet tanımları yapanlar, yanlış yol ve yöntemler üzerinden adalet peşinde koşanlar yeni zulümlerin habercisidirler. Kendi batıl hayalleri üzerinden insanlığın maddi ve manevi imkânlarını heder ederler.

Peygamberler adalet için nasıl bir yol takip ettiler? Zulme nasıl kıyam ettiler?

Peygamber öncelikle kendini tanımak için nefsiyle yüzleşen insandır. İnsanın kendini tanıması; zaaflarını, imkânlarını, gücünü, sınırlarını bilmesi adaleti hayata geçirmek için doğru bir başlangıç noktasıdır. Nefsini bilen, Rabbi’ni bilmeye de bir yol tutar. Rabbi bilmek; Vahy’in rehberliğinde O (c.c)’na teslim olmaktır. Kendini bilen, Rabb’ine teslim olan insan adalet üzere yaşamanın imkânını kuşanmış demektir. Kendini bilmenin zirvesi haddini bilmektir. Haddini bilmek, kendimizde vehmettiğimiz bütün kudretin Yüce Kudret’in bir lütfu olduğunu unutmamaktır. Haddini bilmeyenler Hududullah’a tecavüze yeltenirler. Hududullah’a müdahale zulümlerin en büyüğüdür.
Nefsinde yüce değerleri temsil etmeyenlerin yüce değerler uğruna savaşım vermeye hakları olamaz.
Kendini bilmeyen egosuna meftun, megaloman, psikopat, şizofren tipin ve onun kontrolündeki tiplerin dün ve bu gün insanlığın başına ne belalar açtığına şahit olmuyor muyuz? Nefsini Rabbine teslim etmeyen insan, heva- hevesin ve şeytanın kontrolüne girer. Gerçek düşmanın heva- heves ve şeytan olduğunu unutanlar sahte düşmanlar icat ederler. Bu savaşın ahlakı ve kazananı olmaz. Bu savaşı başlatanlar, şeytanın kontrolünde kazanma hırsıyla acımasız bir zalime dönüşürler.

Yüksek karakter sahibi Peygamberler Vahiy nimetine mazhar olduklarında onunla ahlak ve adalet üzere münasebet kuran insanlar nezdinde şaşkınlık uyandırmazlar; Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz. Ebubekir örneklerinde yaşandığı gibi. Hz. Hatice, Vahiy nimetini ve emanetini yüklenerek yanına gelen can dostunun, biricik sevgilisinin hayret ve hüzün sarmış halini görünce: “üzülme, şeytan musallat olamaz sana çünkü; sen ihsan üzere yaşayan birisin. Bu yüzden sana ancak Rahman’ın rahmeti, nimeti ve ikramı ulaşır” dedi.

İslam her şeyden önce bir ahlak ve adalet çağrısıdır.

Adaletin tek kişi tarafından temsil edilmesi toplum tarafından ilk etapta şaşkınlıkla karşılanabilir. Bir değer bir topluluk/ cemaat tarafından ete- kemiğe büründürüldüğünde sahici anlamına ulaşması için büyük bir imkân yakalamış olur. Hz. Peygamber, Mekke’deki bir avuç mustazaf ve mümin dava arkadaşı ile bunun örnekliğini gerçekleştirdiler. Bütün baskı, işkence, tehditlere rağmen bu topluluk, birlikte yaşadıkları topluma ihanet etmediler, onların yaptıklarına adalet üzere sabrettiler. İman, ahlak, adalet eğitiminden geçen bu güzide topluluk Medine’ye ulaştığında bu adalet çağrısını bir sosyal, siyasal düzen üzerinden temsil etmeye hak kazandılar.

Biz adaleti nefsimizde, ailemizde, cemaatimizde, toplumumuzda ikame ettikten sonra zalimlerin mücessem hali olan Tâgutlar ve Tâguti rejimlerin devrilmesi an meselesidir. Çünkü zulüm ile abat olunmaz. Mekke’deki Müşrik zulüm rejimi tarafından muhacerete mecbur bırakılan Mekkeli müminlerin fetih nimetiyle ödüllendirilmesi buna en güzel örnek değil mi? Bir ok dahi kullanmadan Mekke onların ayaklarına açılmadı mı? Mazlum durumda/muhalefette ahlak ve adaletten ayrılmayanlar, Rabbimizin lütuflarına mazhar olurlar. Mazlumken Hakk üzere sabır ve sebat etmek, güçlüyken affetmek adalet ahlakının zirvesidir.

Yeri gelmişken şu tarihi tecrübeyi/ gerçeği yeniden hatırlayalım: Adaletle imtihanımız son nefesimize kadar devam edecektir. Mekke’de kazananlar Medine’de kaybedebiliyorlar. Nübüvvet’in rehberlik ettiği dönemde kazananlar, Nübüvvet’in hitamının sonrasında kaybedebiliyorlar. Bu sebepten, ayaklarımızı adalet üzere sabit kılması için merhamet sahibi Rabbimize çokça dua etmeliyiz.

İslam her durum ve şartta bizlerden adaleti ayakta tutan şahitler olmamızı ister.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam'ın Gücü

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Değişim, Zorunlu Bir İstikamet midir?

Faruk KARAASLAN
Faruk KARAASLAN

Bireysel Ahlaktan, Bireysel Üst Ahlaktan Vasat Ümmet Ahlakına

Abdi KEÇELİ
Abdi KEÇELİ

İyiliği Emretmek ve Kötülükten Alıkoymak

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Dalaletten Hidayete, Oradan Nereye…

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Çocuktuk İşte

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Hayal İle Kurgu Arasında

Yazarın Diğer Yazıları

  • Meskenet Hali
    2 Kasım 2020
  • Cihad İbadeti ve Muttaki Önderlik
    2 Eylül 2020
  • Etimesgut’ta Ahi Mesut İle Üç Ay
    2 Temmuz 2020
  • Mutedil İnsan
    2 Haziran 2020
  • Erguvanlar da Mahzun Kaldı
    1 Mayıs 2020
  • Öldüğümüzle Kaldık
    5 Mayıs 2019
  • Emperyalist Dile Mahkûm Olmak
    1 Ocak 2019
  • Çok Okunan
  • Çok Yorumlanan
  • Son Eklenen
“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

“İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

21 Şubat 2020
Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

19 Ekim 2018
Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

7 Aralık 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

30 Kasım 2018
Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Allah’sız Bir Adalet Anlayışı Adalet Getirmez

Yenilendik !

Yenilendik !

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

Kardeşim Erkan İbretlik Bir Emanet

“İnsanı Bilmeyen İlahiyatçı, Tarihi Nasıl Bilsin?”

“İnsanı Bilmeyen İlahiyatçı, Tarihi Nasıl Bilsin?”

23 Eylül 2023
Rahatlık Müritleri

Rahatlık Müritleri

23 Eylül 2023
Coca-Cola Varlığını ABD İç Savaşı’na Borçlu

Coca-Cola Varlığını ABD İç Savaşı’na Borçlu

22 Eylül 2023
Haklısın Ama…

Haklısın Ama…

22 Eylül 2023

Çeşitli ulusal/uluslararası basın yayın organlarından Müslümanlar’ın gündemini ilgilendirebilecek haberler iktibas eden ve Kur’an merkezli tevhidi bir din algısı oluşturabilmek için çeşitli makale, kavram, kıssa, video ve fotoğraf yayınlayan ve Nebevi bir duruş sergileme gayesinde olan bir web sitesidir.

Bizlere yönelteceğiniz eleştirilere açığız. Ancak alıntıladığımız her içerikteki düşünceye tam manasıyla katılmadan da yayımladığımız olmaktadır. Bu konuda anlayışınıza sığınırız…

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Tavsiyelerimiz Var
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Her Güne Bir Ayet
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2021 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hoşgeldiniz!

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş

Add New Playlist