19 Nisan 2021 - Pazartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
.......................
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Kazananı Olmayan Savaş

    Kazananı Olmayan Savaş

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

    İş Korku Pandemisi Yanında Bir de Yalan Pandemisi İle Can Almaya Devam Ediyor.. 

    İş Korku Pandemisi Yanında Bir de Yalan Pandemisi İle Can Almaya Devam Ediyor..

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    “O” Ramazan!

    “O” Ramazan!

    G. Özcan: Kaybolanın Kaybedeni Kim?

    Çürük Tahtalar

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Siyasetin Pusulası Sapınca!

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Put Edinmek

    Kaplan: Kimse Bana Türkiye’nin Bağımsız Olduğundan Filan Söz Etmesin! 

    Laiklik Dogma’sı ve “Sopa”sı…

    Çarpılan Zihin Dünyaları

    Coğrafyamızın Bitmeyen Karmaşaları

    Tüm Dinî Simgeler Eşittir, Ama Bazı Dinî Simgeler Daha Eşittir

    Tüm Dinî Simgeler Eşittir, Ama Bazı Dinî Simgeler Daha Eşittir

    Küresel Sistemin Para, Libido ve İmaj Şeytan Üçgeni ve Türkiye’nin Enerjisini Tüketmesi!

    Üç Büyük Bilimsel Devrim, Üç Büyük Anlam Krizi ve İnsanlığın Geleceği

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

  • Her Güne Bir Ayet
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Kazananı Olmayan Savaş

    Kazananı Olmayan Savaş

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

    İş Korku Pandemisi Yanında Bir de Yalan Pandemisi İle Can Almaya Devam Ediyor.. 

    İş Korku Pandemisi Yanında Bir de Yalan Pandemisi İle Can Almaya Devam Ediyor..

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    “O” Ramazan!

    “O” Ramazan!

    G. Özcan: Kaybolanın Kaybedeni Kim?

    Çürük Tahtalar

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Siyasetin Pusulası Sapınca!

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Put Edinmek

    Kaplan: Kimse Bana Türkiye’nin Bağımsız Olduğundan Filan Söz Etmesin! 

    Laiklik Dogma’sı ve “Sopa”sı…

    Çarpılan Zihin Dünyaları

    Coğrafyamızın Bitmeyen Karmaşaları

    Tüm Dinî Simgeler Eşittir, Ama Bazı Dinî Simgeler Daha Eşittir

    Tüm Dinî Simgeler Eşittir, Ama Bazı Dinî Simgeler Daha Eşittir

    Küresel Sistemin Para, Libido ve İmaj Şeytan Üçgeni ve Türkiye’nin Enerjisini Tüketmesi!

    Üç Büyük Bilimsel Devrim, Üç Büyük Anlam Krizi ve İnsanlığın Geleceği

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

  • Her Güne Bir Ayet
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Yeni Dünya İmparatorluğunun Dini Globalizm ve Küresel Ahlak -1-

Bu yazıyı yazmama sebep olan şey, Allah’ın biz insanları farklı kavimler olarak yaratmış olmasına rağmen dünya insanının gittikçe aynılaşması karşısında duyduğum rahatsızlıktır.

Yazar: Ahmet ALTINOK
22 Mart 2020
Kategori: Makaleler, Venhar Özel
0
3
Yeni Dünya İmparatorluğunun Dini Globalizm ve Küresel Ahlak -1-
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Kültürlerarası etkileşim her zaman olmuştur lakin, bu denli benzerlik zannediyorum tarihimizde yoktur. Güçlü olan ülkelere göç etmiş insanlarda veya yayılmacı toplumların istila ettikleri yerleri değişime zorlamaları sonucunda insanlar, gerek korku gerekse güce olan tazim sebebiyle güçlü olanın yönünde bir değişim yaşamışlardır. Fakat hiçbir zaman küresel bir boyut kazanmamıştır. Artık, dünyanın hangi ücra köşesine giderseniz gidin aynı insan tipiyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu benzerlik şeklî olmaktan da çıkmıştır. Bundan belki yirmi otuz sene önce bizi rahatsız eden olgular kılık kıyafet, saç sitili, dinlenen müzik çeşidi gibi unsurlardı. Bu tür değişimle mücadele etmesi kolay oluyordu. Çocuklarımızın zihnine ve ahlakına yerleştirdiğimiz örfi ve İslami ilkeler, olgunluk çağından sonra kendini gösteriyor ve ait olduğu kimliğe bürünüyordu. Şimdilerde ise hayata verilen anlam bütünüyle aynılaşmıştır. Geçmiş, şimdi ve gelecek tasavvuru, batı ve doğu toplumları için artık aynıdır. Varlığın başlangıcı bir sebebe dayandırılmamaktadır. Varsa bile, bu, ‘bilinemez’ düşüncesiyle ortak bir akideye oturtulmaktadır. Yeni nesiller, ‘bilinmeyen üzerinden bir gelecek tasavvuru oluşturmak anlamsızdır’ düşüncesine inandırılmaktadır. Durum böyle olunca tek değer olan ‘hazcılık putunun’ oluşumunu sağlayan şu akide, zihinlere ve kalplere hâkim oluyor. ‘Elimizde var olan mekânı ve zamanı iyi değerlendirmeliyiz çünkü hayat bir kere yaşanmaktadır. Toz toprak olmadan önce kutsal olan biricik hayatımızı, ‘hazzın zirvesine’ ulaştırmalıyız.’

Bu akideye sahip olmak Müslümanlar için kabul edilemez. Fakat acı bir gerçektir ki, yeni nesillerimiz, bırakın bu akideden etkilenmeyi bizzat ve layıkıyla hayata geçirmektedirler.

Dünya patronluğuna soyunan ‘ekâbir’ takımı, örgütlü bir çalışmanın ürünü olan globalizm’i, yerel müstekbir işbirlikçi ekâbirlerle dünyanın en ücra kesimlerine yerleştirmektedirler. Tarihin ve yüce Mevlâmızın kelamının şahitliğiyle, bu ekâbirlerin güç devşirmede kullanageldikleri değişmez kuralı olan putçuluk yine devrede. Biliyorsunuz Mekke’nin önde gelen müşrikleri de kavimlerini sömürmek için sahte kutsallar üretmiş, halkın tapınma içgüdüsünü hile ve aldatmalarla bu putlara yönlendirerek hakimiyetlerini kurmuşlardı.

Bir hayat şeklinin temelini oluşturan ‘ideoloji’ kavramı, İslam dininin en temel şubesi olan ‘akide’ kavramını karşılamaktadır. Günümüze hâkim olan bu ideoloji veya akide, küresel bir mahiyet kazanarak yeni din olan globalizm’i şekillendirmekte ve hızla yayılmaktadır.

Nedir bu globalizm ve nasıl bir ahlak üretiyor?

Türkçesi ‘küreselleşmecilik’ olan bu kavram, ilk tarif edildiği şekliyle kalmamış, modern döneme gelinceye kadar, başta hedeflenen ve gizli tutulan, Amerika’nın dünya patronluğunu (küresel sermayenin merkezi anlamında) kabul ettirecek şekilde, sinsice tüm dünya insanına, farklı yöntemlerle ve yeniden tarif edilerek tedricen kabul ettirilmiştir.

“Globalleşme terimi eski olmakla beraber ‘60’lı yıllarda uluslararası ekonomik hareketleri tanımlama tarzı olarak akademik dile girmiştir. Daha önceki dönemlerde örneğin Karl Marx’ın bu tanımı daha eskilere taşıdığı ve ilk kavramlaştıranın o olduğu da kabul ediliyor.” (İktibas dergisi, Eylül 1998, sayı 237)

Lakin, açık olan bir gerçek var ki, modern dönem Emperyalizminin baş kumandanı Amerika, (Amerikan sermaye babaları ve taşeronları) bu kavramsalı doğal olarak kendi üstünlüğünün bir nişanesi olarak kullanmasını ve kabul ettirmesini bilmiştir.

Bu kavramı, “Özellikle 1980 sonrasında yaşanan Berlin duvarının yıkılması, SSCB’nin çöküşü ve Doğu Blokunun dağılması süreçlerinin ardından teknolojinin, üretim ve yönetim yapısı değişikliklerinin ve çok uluslu şirketlerin artmasının etkisiyle sıkça duymaya başladık.” (İktibas dergisi, Eylül 1998, sayı 237) Çünkü bu bloğu yıkan ve ABD’yi temsil eden büyük sermaye sahipleri, önünde hiçbir engel kalmayacak ve leş kargası misali, Asya kıtasının zenginliğini ve insan emeğini dilediği gibi sömürme imkânı bulacaktı.

Bu düşünceyi daha iyi anlayabilmek için siyasi stratejist Ian Bremmer’ın Küreselleşmecilik tanımı önemlidir. Ian Bremmer röportajında küreselleşmeciliğin başarısız olduğunu anlatmakta lakin, yaptığı tanım manidardır.

“Küreselcilik, insanları birbirine yaklaştırmanın, sınırları açmanın, ticareti serbestleştirmenin, ABD ile diğer ülkelerin küresel güvenliği sağlamak için beraber çalışmasını sağlamanın ve ABD’nin diğer ülkeleri desteklemesinin dünyayı daha iyi bir yer yapacağını iddia eden bir ideolojidir. Küreselcilik hem ABD’de ve Batı’da hem de bir yere kadar dünyanın geri kalan kısmında geçmiş yıllarda en zengin yüzde 1’in desteklediği ideolojiydi’’ (https://www.capital.com.tr/is-dunyasi/soylesiler/kureselcilik-basarisiz-oldu)

Ian Bremmer devamında şunları ekliyor, “Küreselcilik dünyada İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra etkin hale geldi. Ortalık yatıştıktan sonra ayakta kalan tek ülke ABD’ydi. Washington’daki siyasetçiler eski dünya düzeninin küllerinden yeni bir dünya düzeni yaratmaları gerektiğine karar verdi. Bu da küresel kurumlar ve çok uluslu bir mimari demekti. Genel olarak da bunu ABD parasıyla ve daha da önemlisi ABD değerleri üzerinden yapmak istediler. Bu sistem aynı zamanda Marshall Planı’nda da belirtildiği gibi düşmanları yenmek anlamına da geliyordu. Bütün bunlar olmasaydı küreselcilik de olmazdı.” (https://www.capital.com.tr/is-dunyasi/soylesiler/kureselcilik-basarisiz-oldu)

Küreselcilik, aslında beyaz insanın baştan beri endüstrileşme sürecini kendi sınırlarının ötesine taşımayı ve tüm dünyaya yayılmayı hedefler. Beyaz insan bu süreci ilk önce kendi ülkesine ihraç ettiği kölelerle başlattı. Fakat bu tarz köleleştirme, kendi içinden yükselen seslerle (insanileşme sürecinde sözde kemale eren beyaz insanın sesiydi bu), modern dünyanın ruhuna ters düşmeye başlayınca endüstriyi, üçüncü dünya ülkelerine taşıyarak halkları, kendi topraklarında modern dünyanın ruhuna uygun olarak ‘özgürlük içinde kölelik’ mefhumunu kabul ettirdi. Tabii fakir olan bu halk, görece bir zenginleşme karşısında bu süreci kabullenmede zorlanmadı. Hatta medya, eğitim ve diğer sosyal ve kültürel araçlar sayesinde zihinleri önceden uyuşturulmuş, aldatılmış ve Kur’an’ın tabiriyle aptallaştırılmış halk, düştüğü durumun farkına bile varamadı. Bu gelişme, beyaz halkı da doğulu insanla aynı sınıfa düşürdü diyebiliriz. Böylece kendi içinden çıkabilecek başkaldırının önünü kesmiş hem de rekabet duygusu arttırılarak daha çok çalışmayı ve tüketmeyi tetiklemiştir. Korku psikolojisinin etkisinde kalan beyaz halklarda ‘lüksünden mahrum kalma korkusuyla’ bu gelişmeye tedricen alışmış, kısmen zorunlu, kısmen farkında olmadan kendini modern köleliğin içinde bulmuştur. Artık beyaz halklar bu dünya imparatoru küresel sermaye karşısında diğerleri gibi bir dünya vatandaşıdır. Bu vatandaş artık siyah, beyaz, batılı, doğulu, Müslüman, Hristiyan değildir. Yeni dünya imparatorunun oluşturduğu globalizm dininin mensubu gönüllü bir köledir.

Dolayısıyla bu kavramsalla, yeni dünya imparatorluğuna soyunan ABD endeksli sermaye sahiplerinin doyumsuz iştahlarını bilenler, bununla ne hedeflendiğini gayet iyi bilirler. Yeni bir dünya imparatorluğu anlayışı üretmek ve bunun patronluğunu yapmak.

Küreselcilik, bir başka deyişle; “yeni iletişim sistemlerinin keşfiyle yapılan ticaretin daha hızlı ve kâr getirici olması sebebiyle dünya insanını birbiriyle milli değerleri aşan bir bağ ile bağlamayı” ifade ediyor.

´Çok uluslu şirketler` kavramıyla ilk bağlamda masum bir algı oluşturdular. Böylece dünya insanı çok uluslu şirketler sayesinde dünya sermayesinden yararlanabilecek, sermaye tekelden kurtulmuş olacaktı. Tabii bu her zaman olduğu gibi iddia edilenin ötesinde bir hedefi gizlemektedir. Bunu söylemiştik. Bu hedefi anlamak için bu kavramın sıkça kullanılmaya başlandığı dönem de yayılmacılık gösteren çok uluslu şirketlerin kökenini bilmek yeterli olacaktır. Bu sermaye sahipleri o dönemlerde dünya zenginlik kaynaklarını, savaş aracını kullanarak ellerinde tutmasını bilen kesimlerdir. Bunların kimler olduğunu az çok biliyoruz.

Doğu blokunun yıkılmasıyla liderliği ele geçiren bu kesimler, yeni dünya imparatorluğunu ilan etmek üzere işe koyuldular.

Ulusal hükümetlerin politikalarını, küresel sermayeye endekslemelerini sağladılar. Böylelikle halklar ulusalcılığın verdiği bağlılıkla doğrudan bu imparatorluğun vatandaşı oldular. Bu imparatorluğun en büyük putu para ve bunun doğurduğu güç olduğu için, bu gücün oluşmasına ve devamlılığına engel teşkil edecek tüm engelleri kaldırmak zorundadırlar. Bu engeller ulusalcılığa rağmen milli değerlerdir ve bu kavram dahilinde kabul edilen tüm unsurlar ki, din de bundan nasibini almaktadır. Bu gücün oluşmasını sağlamak için insanın hazcılığa karşı olan zaafını güçlendirmek adına nefsi kışkırtan araçlar geliştirdiler veya var olanları bu yönde kullandılar. Çünkü hazcı halklar tüketecektir. Öyleyse hazcılığın ve bunun sonucu olan tüketim kültürüne engel koyacak tüm değerler iğdiş edilecek ve yok olması sağlanacaktır. Bu değerler, milli değerler sisteminde özelde de dinde bulunmaktadır. Dolayısıyla bu değerlere savaş açılmıştır. Bunların yok olması, yerine bu imparatorluğun yüceltilmesini sağlayacak olan yeni değerler sistemi kurulmaktadır. Bu süreci destekleyen yeni kavramlar üretilip zihinler eski değerlerden arındırılmakta ve yerine yeni değerler yerleştirilerek hayatı yeni oluşturdukları geçmiş ve gelecek tasavvuru ile yeniden okutmaktadırlar. Eşyaya bakış açısı istenilen hedefi gerçekleştirecek şekilde dizayn edilmektedir.

Bu süreci anlamak için ‘post-modernizm, post-truth (hakikat ötesi), post-truth nation (hakikat ötesi ulus) gibi kavramları inceleyip daha eski olan ‘liberalizm, kapitalizm, neo-liberalizm’ gibi kavramlarla bağlantısını kurmak gerekir. Burada kastımızın anlaşılması için kısaca post-truth´un anlamıyla yetinelim. Dileyen bu kavramı ve diğerlerini daha geniş araştırabilir.

“Post-truth: 2016 yılının kelimesi olarak ‘post-truth’u seçen Oxford sözlüğü kelimeyi ‘nesnel hakikatlerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygulardan ve kişisel kanaatlerden daha az etkili olması durumu’ şeklinde tanımlanıyor. Türkçeye ‘gerçek-ötesi’, ‘gerçek-sonrası’ ya da ‘post-olgusal’ şeklinde çevirmek mümkün.

Gerçeğin çarpıtılması, manipüle edilmesiyle yaratılan sahte gerçeklik, kurgu vakalar ve tasarlanmış gerçekler şeklinde karşımıza çıkan bu kavram yeni gerçek vurgusuyla, samimiyetin, içtenliğin ve dürüstlüğün heba edildiği bir insan ahlakı oluşturuyor.” (https://www.fikriyat.com/galeri/yasam/yalanlardan-gerceklik-ureten-siyasi-dalga-post-truth)

“Post-truth asıl gerçeğin önemini yitirdiği, duygulara yönelik, iyi hissettiren olguların gerçeğin yerini aldığı bir dönemin habercisidir… Bu terim objektif olguların, kamuoyunu şekillendirmede, duygu ve kişisel inançlara göre daha az etkili olması halini yani basit bir deyişle, gerçeklerden ziyade duygusal argümanlardan etkilenmeyi ifade etmektedir.” (http://www.ressjournal.com/Makaleler/1353896921_5%20Ayhan%20K%c3%9cNGER%c3%9c.pf)

Tanıma bakarsak, bugüne kadar bildiğimiz, uğrunda savaşlar verilen gerçek, hak gibi kavramlar tarihe gömülmek isteniyor. Yerine belirli güçlerin oluşturduğu ‘kitlesel ortak duygu’ hakikatin yerine konarak insanların anını ve geleceğini oluşturacak. Bu duyguları yönlendiren araçları, elinde bulunduranlar ise dünyanın patronu olacaklar.

Firavun ve hanedanı her zaman var oldular. Şekil değiştirerek insanlığa ilahlık ve rablık taslamaya devam etmektedir.

Post Truth kavramıyla alakalı birkaç alıntı daha yapıp konuma devam etmek istiyorum.

“Post-truth dönem agnotoloji ile de ilişkilendirilmekte olup kelime Neoklasik Yunanca’da bilgisizlik anlamına gelen ‘agnosis’ ve varlık felsefesi anlamına gelen ‘ontoloji’ kelimelerinden türemiştir. Kasıtlı olarak cehalet yayma konusunun incelenmesini ‘agnotoloji’ yani, ‘bilgisizlik bilimi’ olarak adlandıran Stanford Üniversitesi’nden bilim tarihçisi Robert Proctor’a göre agnotoloji ya bir ürünü satmak ya da çıkar elde etmek için kasıtlı olarak kafa karışıklığı ve yalan bilgi yaymanın incelenmesi demektir (Kenyon, 2016). Örnek olarak, bilim insanlarının %97’sinin iklim değişikliğinin doğanın insanlar tarafından tahrip edilmesine dayandığını savunmasına karşın, kiralanmış ‘uzmanlar’ tartışma programlarında bu konuda güvenilir bir veri eksikliği olduğunu ileri sürebilirler. İçinde yaşadığımız bu ortamda agnotolojinin nispeten iyi huylu olanlarından (insanları olguların seçici kullanımı yoluyla ikna etmek), kasıtlı olarak kötü niyetli (nesnel olarak hatalı bilginin kasıtlı olarak satılması) olanlarına dek çeşitli boyutları bulunmaktadır.” (http://www.ressjournal.com/Makaleler/1353896921_5%20Ayhan%20K%c3%9cNGER%c3%9c.pf)

“Post-truth kültürün bir diğer önemli unsurunun sosyal medyanın yükselişi olduğunu söyleyen Prof. Grayling, güçlü olan görüşlerin kanıtları yere vurduğu post-truth denen fenomeninin ‘Benim görüşlerim gerçeklerden daha değerlidir’. ‘Ben nasıl hissediyorsam gerçek odur’dan ibaret olduğunu eklemektedir. Grayling devamla şöyle demektedir: Bu korkunç derecede narsist bir eğilimdir, bu bağlamda görüşlerinizi yaymak için eğer bir yayıncı bulamadıysanız, size gereken tek şey akıllı bir telefondur ve benimle aynı fikirde değilsen, bu fikirlerime değil, bana bir saldırıdır!. Prof. Grayling’e göre en ön sıraya geçmek ve ünlü biriymiş gibi dikkat çekmek için çaba sarf edilen, gerçek ile kurgu arasında ayrım yapamayacak bir çevrimiçi kitle kültürü doğmaktadır.” (http://www.ressjournal.com/Makaleler/1353896921_5%20Ayhan%20K%c3%9cNGER%c3%9c.pf)

“Christian Salmon, ABD’li tanınmış köşe yazarı Ron Suskind ile Bush’un üst düzey bir iletişim danışmanı arasında geçen şu çarpıcı diyaloğu aktarmaktadır: Suskind’in bir yazısından hoşnut kalmayan Başkan Bush’un danışmanı, ‘yazısının verilere dayandığını’ söyleyen köşe yazarına şu ayarı verir: Sizler (‘reality based community’) gerçeklere tapan bir topluluksunuz. Gözlemlenebilen gerçeklere dayandırılan muhakemelerden bir sonuç çıkarmaya çalışıyorsunuz. Ama artık dünyada işler böyle yürümüyor. Biz bir imparatorluğuz. Ve bir imparatorluk olarak hareket ettiğimizde kendi gerçeğimizi yaratıyoruz. Siz o gerçeği etüt ederken, biz tekrar harekete geçiyoruz ve yeni gerçekler yaratıyoruz. Yani tarihin aktörü olan biziz. (Tarihi biz yaratıyoruz!) Dolayısıyla sizin göreviniz bundan böyle bizim yaptıklarımıza odaklanıp, etüt etmek olmalı! (Cerrahoğlu, 2016).” (http://www.ressjournal.com/Makaleler/1353896921_5%20Ayhan%20K%C3%9CNGER%C3%9C.pdf )

Küresel bir dünyadan bahsedebilmek için tek tip insan üretmek gerekiyor. Bu insan kapitalin hegemonyasına başkaldırabilecek bir ideolojiye veya dine sahip olmayacak. Farklar ortadan kalktıkça küresel sermaye, pazarını kurabilecek emniyetli bir dünya oluşturmuş oluyor. Eşyaya ve hayata aynı gözden bakan daha doğrusu küresel sermayenin isteği doğrultusunda bakan insan tipi en ideal olanıdır.

‘Küresel ahlak’, nefsi kışkırtılmış, hazcı, tüketim delisi ve aynılaşmış yeni bir dünya vatandaşı üretiyor.

Yazımın ikinci bölümünde ‘Küresel Ahlakın ne’liğini örnekler vererek değerlendireceğim.

Çok Yorumlanan 3

  1. YANKIGÜL KIRTASİYE says:
    1 sene önce

    DÜNYA’DA MAALESEF ÇOĞUNLUK KAPİTALİST DİNİNİN TANRISI PARA PUTUNUN ETRAFINDA ŞİRK LENİYOR..
    TÜRKİYE GENELİ ŞİRKLİ, PUTLU VE YER YER İMANLI. SAĞANAK ŞEKLİNDE FİTNE -FESAT YAĞMAKTA.KÜFÜR VE GÜNAHLAR BATILDAN HAKKA DOĞRU ESMEKTE.NEFİSTE AFETLER YAŞANMAKTA.CEHENNEM SICAKLARI GELİYOR YAKINDA.ALLAH’IN İPİNE SIMSIKI TUTUNUP NEFSİNİ TADİLAT YAPAN KURTULUR İNŞALLAH.

    Cevapla
    • Ahmet Altınok says:
      1 sene önce

      İnşaallah Yankıgül kardeş.

      Cevapla
  2. Orhan Sezer says:
    1 sene önce

    Bu gücün oluşmasını sağlamak için insanın hazcılığa karşı olan zaafını güçlendirmek adına nefsi kışkırtan araçlar geliştirdiler veya var olanları bu yönde kullandılar. Çünkü hazcı halklar tüketecektir. Öyleyse hazcılığın ve bunun sonucu olan tüketim kültürüne engel koyacak tüm değerler iğdiş edilecek ve yok olması sağlanacaktır…

    Yazının tamamı dikkat çekici. Ancak özellikle bu satırlar çok dikkatimi çekti. 2. ci bölümü bekliyorum.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Borçlandırılmış İnsanın İmali

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Feminizm -2-

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kapitalist-Modernist Tuğyana Teolojik Hizmette Son Zırva: “Başörtüsüz Tesettür”

Abdi KEÇELİ
Abdi KEÇELİ

Tanzimat ve Din

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Akabe Biatları Ya da Medine İslam Devletinin Temelleri

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Kendimizi Aramaklar Yolculuğu 2

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Yaslandığın Duvar Üstüne Göçerse!

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Vahdeti Gündemde Tutmak

YAZARIN SON YAZILARI

  • Vahdeti Gündemde Tutmak
    7 Şubat 2021
  • Ortak Zemin Edep Adap ve Vahdet
    9 Aralık 2020
  • Belirleyici Sen misin, Ben mi?
    13 Ağustos 2020
  • Türedi Küresel Ahlakın Tezahürü
    16 Mayıs 2020
  • Yeni Dünya İmparatorluğunun Dini Globalizm ve Küresel Ahlak -2-
    3 Mayıs 2020
  • Deizm’e Dair
    13 Aralık 2019
  • Bu Vebali Kim Almak İster?
    6 Ekim 2019
  • Sabitelerimize Dönmek Ancak Ahde Vefa İle Mümkündür!
    13 Temmuz 2019

İLGİ GÖRENLER

  • “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    1583 paylaşım
    Paylaş 1583 Tweet 0
  • Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

    77 paylaşım
    Paylaş 77 Tweet 0
  • Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

    101 paylaşım
    Paylaş 101 Tweet 0
  • Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • M.İkbal Durmuş Komünizm-Sosyalizm

    1 paylaşım
    Paylaş 1 Tweet 0

NE OKUNUR?

Borçlandırılmış İnsanın İmali

Borçlandırılmış İnsanın İmali

18 Nisan 2021
Altı Çizilenler 4

Altı Çizilenler 8

21 Mart 2021
Altı Çizilenler 4

Altı Çizilenler 7

6 Mart 2021
Altı Çizilenler 2

Altı Çizilenler 6

23 Şubat 2021

NE İZLENİR?

Gülümse!

M. Gültekin: Doğruluk ve Adalet Filmi Üzerine

30 Mart 2021
Aile Olmak

Aile Olmak

3 Nisan 2020
Serçelerin Şarkısı

Serçelerin Şarkısı

11 Nisan 2019
İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

26 Şubat 2019
Venhar Haber

Venhar Haber sitesi, yaşamın her alanında Kur'an merkezli bütüncül bir bakış açısını merkeze yerleştirmeyi gaye edinir. Sitemizde günlük haberler, düşünce yazıları, Müslümanların dertleri ile alakalı analizler, alıntı söyleşi ve makaleler, Türkiye’de Müslümanların gerçekleştirdiği faaliyetlerden özetler, videolar, fotoğraflar, Venhar tarafından gerçekleştirilen röportajlar, alıntı söyleşiler, okunması ve izlenmesi gereken envantere ait kritikler bulacaksınız. Makalelerden yazı sahipleri sorumludur.
Venhar Haber tarafından üretilen içerik, kaynak gösterilerek kullanılabilir. Emr-i bi'l Maruf ve Nehy'i An'il Münkerleriniz için lütfen bize yazın...

Sosyal Medya Hesaplarımız

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlarımız
  • Her Güne Bir Ayet
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Kaydolmak için aşağıdaki formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir. Giriş

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş