İnsanın yeryüzünde müstesna bir konumda yaratılması, herşeyin emrine amade kılınması tuğyan etsin diye değildi. Ama insan olarak anılalı yaptığı hep bu..
Rasullerin mücadele ettiği bu tipler günümüzde daha da azmaya devam ediyor. Bunlar imkanları ve teknolojileriyle dünyayı avuçlarına sığdırmış durumdalar ve burayı yaşanılmaz hale getirmek için de yapmadıkları fesat kalmadı. Neye el atmadılar ki; tabiata, fıtrata, hayvana, insana.. Bunlar için küçük büyük, kadın erkek, genç yaşlı.. farketmiyor. Yetmiyor fezaya da kirli ellerini uzatıyorlar. Fırlattıkları her uydu görevi bitince çöp/atık oluyor. Geri dönmeyecek/dönüşmeyecek vaziyette orada kalacak. Ay’a ilk kez basan ayaklar ile Amerika kıtasına ilk basan ayaklar ne kadar da benzeşiyor..
İstediğine yaşama istemediğine ölümü reva görüyor bu yeryüzü tanrıları. Kanla beslenen vampir ilahcıklar. Bazen kansız da beslendikleri oluyor. Şimdilerde virüs salarak insanlığa korku ve endişe enjekte ediyorlar mesela. Öyle ki panik hali koca! devletleri sarmalıyor. Vakanın kendisi kendisi bir yana, asıl korkunç olan medya eliyle dünyaya servis ediliş biçiminde. Bu da diken üstünde olmaya yetiyor. Zaten bu da amaçlarına ulaştıklarını gösteriyor.
Ölüm şimdilik kol geziyor. Belli bir süre sonra etkisiz hale gelecek salgın arkasında insan enkazı bırakıp yeni dünyaya uyanacak yeryüzü. Hayatta kalanlar için bundan sonrası önemli zira, bir daha yaşanırsa teyakkuzda olalım diye acaba hangi şeytani tedbirler önerecek uzmanlar? İnsani ilişkileri bu süreçte iğdiş edilenlerin önüne, yapay zekalı robotlar ya da robotlaştırılacak insan sunulabilir. Sanal dünya artık tek yaşanacak dünya ilan edilebilir.
Yapay ve sanal kelimeleri ve tüm çağrışımları sayelerinde kutsala bürünmüş, artık kaçınılmaz gerçek olmuş durumda. Genleriyle oynanan insanlar, klonlanan hayvanlar, gıdalar, laboratuvarlarda yaratılıyor ve ayar verdikleri yeni dünyaya servis edilecek..
Hak ya da batıl olsun Din’ler de nasibini alıyor bu süreçte. Zaten inananlarının! eliyle hükmünü yitiren mescidlerin kapılarına kilitler vuruluyor. Kendi evinde bile Allah’ın anılmasına müsaade edilmiyor. ‘Engelleyeni gördün mü?’
Tüm bu olanlara ya da olacaklara rağmen mutlak yaratıcı olan Allah’ın istemesinden gayri hiç birşey gerçekleşmez. Asıl korkunun ve korkulacak olanın Allah olduğunu anladığımız vakit, ‘dünya bizim!’ diyenlere yeryüzü mezar olacaktır.
Venhar