19 Nisan 2021 - Pazartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
.......................
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Kazananı Olmayan Savaş

    Kazananı Olmayan Savaş

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

    İş Korku Pandemisi Yanında Bir de Yalan Pandemisi İle Can Almaya Devam Ediyor.. 

    İş Korku Pandemisi Yanında Bir de Yalan Pandemisi İle Can Almaya Devam Ediyor..

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    “O” Ramazan!

    “O” Ramazan!

    G. Özcan: Kaybolanın Kaybedeni Kim?

    Çürük Tahtalar

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Siyasetin Pusulası Sapınca!

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Put Edinmek

    Kaplan: Kimse Bana Türkiye’nin Bağımsız Olduğundan Filan Söz Etmesin! 

    Laiklik Dogma’sı ve “Sopa”sı…

    Çarpılan Zihin Dünyaları

    Coğrafyamızın Bitmeyen Karmaşaları

    Tüm Dinî Simgeler Eşittir, Ama Bazı Dinî Simgeler Daha Eşittir

    Tüm Dinî Simgeler Eşittir, Ama Bazı Dinî Simgeler Daha Eşittir

    Küresel Sistemin Para, Libido ve İmaj Şeytan Üçgeni ve Türkiye’nin Enerjisini Tüketmesi!

    Üç Büyük Bilimsel Devrim, Üç Büyük Anlam Krizi ve İnsanlığın Geleceği

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

  • Her Güne Bir Ayet
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Kazananı Olmayan Savaş

    Kazananı Olmayan Savaş

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

    İş Korku Pandemisi Yanında Bir de Yalan Pandemisi İle Can Almaya Devam Ediyor.. 

    İş Korku Pandemisi Yanında Bir de Yalan Pandemisi İle Can Almaya Devam Ediyor..

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    “O” Ramazan!

    “O” Ramazan!

    G. Özcan: Kaybolanın Kaybedeni Kim?

    Çürük Tahtalar

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Siyasetin Pusulası Sapınca!

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Put Edinmek

    Kaplan: Kimse Bana Türkiye’nin Bağımsız Olduğundan Filan Söz Etmesin! 

    Laiklik Dogma’sı ve “Sopa”sı…

    Çarpılan Zihin Dünyaları

    Coğrafyamızın Bitmeyen Karmaşaları

    Tüm Dinî Simgeler Eşittir, Ama Bazı Dinî Simgeler Daha Eşittir

    Tüm Dinî Simgeler Eşittir, Ama Bazı Dinî Simgeler Daha Eşittir

    Küresel Sistemin Para, Libido ve İmaj Şeytan Üçgeni ve Türkiye’nin Enerjisini Tüketmesi!

    Üç Büyük Bilimsel Devrim, Üç Büyük Anlam Krizi ve İnsanlığın Geleceği

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

  • Her Güne Bir Ayet
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Venhar Özel

Tanzimat ve Din

Osmanlı tarihinin kırılma anı olarak; Türkiye’de modernleşme ve laikleşme hareketlerinin başlangıç noktası sayılan Tanzimat, bugün geldiğimiz noktanın anlaşılabilmesi için son derece önemli bir zaman dilimini teşkil etmektedir.

Yazar: Abdi KEÇELİ
21 Mart 2021
Kategori: Venhar Özel
0
1
Tanzimat ve Din
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Osmanlı tarihinin kırılma anı olarak; Türkiye’de modernleşme ve laikleşme hareketlerinin başlangıç noktası sayılan Tanzimat, bugün geldiğimiz noktanın anlaşılabilmesi için son derece önemli bir zaman dilimini teşkil etmektedir.

Tanzimat sonrası devletin hemen her alanında gerçekleştirilen değişikliklerle, meşruiyet zeminini Din’in oluşturduğu devletin farklı bir yapıya evrildiğini görüyoruz. Siyasetten ekonomiye, dinden eğitime, her alanda yeni kimliklerin ortaya çıktığı bu dönem, Osmanlı ile, Türkiye Cumhuriyeti arasında köprü vazifesi görürken, ruhunu Tanzimat’a dayandıran laikliğin de temellerinin yine bu dönemde atıldığını görüyoruz…

Lâikleşme çabaları ve laiklik, Osmanlının son dönemi ile başlayıp ve Cumhuriyet’le devam eden din, siyaset ve iktidar ilişkisi etrafında güncelliğini kaybetmeyen, geniş bir halk kesiminin müspet ya da menfi bir şekilde üzerine fikir beyan ettiği bir kavram olarak varlığını sürdürmektedir. Sanayileşmeyle birlikte adı çok sık olarak telaffuz edilmeye başlanan laiklik, genel olarak din ile devlet işlerinin birbirinden iyice ayrılması veya seküler siyasetle dinin birbirinden ayıklanması olarak doğuşundan günümüze tecrübeyle sabit bir şekilde tarifini bulmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun genel yönetim anlayışı, bir devletin bekasını devam ettirebilmesi için milleti ile karşılıklı etkileşim içinde olması ve milletin dini-ahlaki parametresine göre siyasetini şekillendirmesi, o millet için en doğal yönetim şeklidir formunda özetlenebilir. Fatih Sultan Mehmed’in “asıl marifet bir şehir imar etmekle birlikte, o şehirde yaşayanların kalbini âbad etmek, kazanmaktır” ifadesi tamda bu noktada tezahür etmektedir. Ayrıca peygamberimizin de “nasıl yaşarsanız öyle yönetilirsiniz.” ifadesi, yine konuyla ilgili paralellik oluşturduğu söyleyebiliriz.

Laik Cumhuriyet’in, her ne kadar Osmanlı ile taban tabana zıt olduğunu söyleyenler olsa da Cumhuriyet, Osmanlı’nın son yüz yılında yeni bir toplum yaratma inşasında modern ve laik tohumların atıldığı toplumsal yapı ve dönüşümlerin mirasını devralmış ve bu mirası yeşertme ve büyütme çabasını göstermiştir.

Laikliği, din ile modern devletin ayrılması, dinin devlete karıştırılmaması anlamında değerlendirecek olursak, din ile ilgili her alanın devlet işlerine karıştırılmaması anlamını içermektedir. Oysa bu alanlar öylesine fazla ki toplumun her alanına nüfuz ederek tıpkı et ile kemik gibi birbirlerini tamamlamaktadır. Camiler, vakıflar, medreseler, Kur’an Kursları, hadema-i hayratlar; ibadetler, ticaretler, vakitler, mübarek aylar, günler ve geceler… Hayatın her alanında din ile hayatın iç içe olduğunu görüyorsunuz. Bu canlı hayatın gerçekleşmesine ve devamına imkân sağlayan camiler, devletin halkla buluştuğu temel alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ulema, Osmanlı İmparatorluğunda iktidarın, halkla uzlaşma ve onları razı etme noktasında ilişki kurmalarında temel unsurdur. Osmanlı’da eğitimin temelini teşkil eden medreseler, ulemanın sorumluluğu altında bulunmuştur. Yine ulema devlet ile sıkı temas halinde olmuş, tebâ (halk) ile devlet arasında iktidar gövdesini ayakta tutan, teyit eden meşrulaştırıcı ve birleştirici bir rol üstlenmiş,

Köyde veya mahallede insanların en çok uğrak yeri olan, gündelik hayatın canlı bir merkezi ve dinin de kutsal alanı sayılan camilerdir. Dolayısıyla camileri devlet adına tanzim eden, kontrol altında tutan, her türlü bakımıyla ilgilenen tek yetkilinin ulemanın bir kolu olan cami hocası olduğunu söylemek gayet mümkündür. Hoca; şer’i hükümler veren kadı, içtihatları yorumlayan alim, dini bilgiyi öğreten müderris olarak iktidar-halk ilişkilerinde bulunan ilk yetkilidir. Hocanın, toplumla devlet arasında hutbe, vaaz ve nasihatleriyle halka ulaşma adına bir iletişim aracı olduğunu söyleyebiliriz.

16’ncı yüzyılda Gelibolulu Mustafa Ali, imparatorluğun büyük camilerinin iktidarı temsil ettiğinden ve düzeni meşrulaştırdığından söz eder.[1] Cami yanında bulunan medrese ve dükkanlar, bir vakıf tarafından işletilerek geliri ile hem müderrislerin ve talebelerin giderleri sağlanıyor, hem de camilerin genel bakım ve onarımı gerçekleştiriliyordu. Aynı zamanda bulundukları bölgelerin iktisadi ve içtimâî hayatını da doğrudan etkiliyordu.

1826’da II.Mahmud’un kurduğu Evkaf-ı Hümayun Nezareti ile imparatorluktaki bütün varlıkların gelirleri bu kurumun denetimine tabi tutulmuş, gelirleri oldukça yüksek olan bu vakıfların kendi hizmetleri dışındaki gelirleri devlet hazinesine aktarılmış, cami vakıflarının gelirleri azaltılarak devletin merkezi idaresi altında bulunan camiler gelir kaybına uğramıştır.

1829’da kurulan muhtarlık sisteminde muhtar, iktidar-halk ilişkilerinde mahalle ve köylerde devletin yeni yüzü olmuş, imamın halk üzerindeki etkin kişiliği, saygın ve sorgulanamaz varlığına bundan böyle ortak olmuştur. Muhtarın ortaya çıkışıyla yetkileri daraltılan imamın etkinliği de yavaş yavaş kaybolmaya başlamış, zamanla caminin içerisine çekilen hoca, daha sonraları cami içi de kontrol altına alınarak sessiz ve sakin bir memuriyet hayatına atılmış olacaktır.

Osmanlı döneminde hayatın merkezini şekillendiren camiler, halkın politik havayı teneffüs etme mekânı olmasının yanında, avlusunda idarenin fermanlarını ve fetvalarını duyurduğu, gündelik hayatın kamusal alanını temsil eden önemli bir yerdi. Halkın düşünce dünyasını muhafazakâr bir biçimde şekillendiren iktidar için camiler, aynı zamanda toplumla iktidar arasında politik dengeyi sağlayan mekanlardı. Özellikle Ramazan ayı ve cuma günlerinde dolan bu mabetler, iktidarın bekası için en çok kullanılan alanlardı. Mesela Ramazan ayı, halk ile devlet arasında kurulan bağın topluma sirayet ettiği, toplumun da buna cevap verdiği bir aydır.[2]

Sadık Rıfat Paşa gayet tabi bir şekilde hiç çekinmeden dinin, devletin otoritesini sağlamlaştırmaya yarayan bir vasıtadan başka bir şey olmadığını ifade etmektedir.[3] Değişimin camilerden başlayacağını kavrayan iktidar, bundan payına düşeni almış, milliyetçiliğin dünyayı kavurduğu bu dönemde, ulus inşasında dinin birleştirici gücünden de faydalanmıştır.

Tanzimat’la başlayan ve Cumhuriyete kadar uzanan bu yolculukta, dinin hemen hemen her alanının modern anlamlarla yeniden yorumlanmaya başlanılması üzerine sıkı tartışmalar yapılmış, beş yüz yıldır iktidarla halk arasında tutkal işlevi gören din, tartışılır hale gelmiştir. Daha sonra Cumhuriyet’i kuran elitler tarafından da laik devlete itaatte ve yeni bir ulus inşasında önemli görev üstlenmiş olan din, bu dönemde de yine tutkal işlevi görmüştür.

“Osmanlı mahallesinin merkezini oluşturan medreseleriyle halkın eğitimindeki esas adres olan, vaazları ve hutbeleriyle halkın siyasal kararlarından haberdar olduğu, avlusuyla toplumsallaşmaya olanak veren, mimarisiyle materyal kültürü yansıtan, ulemasıyla yönetimin bizzat içinde yer alan camiler, öncelikle devletin gücünü ve iktidarını yeniden üreten mekanlar olarak Osmanlı Devleti’nin tarihine kazınmışken, yaşanan dönüşümü toplumsal iktidar ilişkileri içerisindeki varlığıyla da haber vermiştir.”[4]

Osmanlının yükseliş döneminde camiler, iktidarın kudretini temsil etme açısından oldukça dikkat çekicidir. Hemen her hükümdar kendi döneminde oldukça ihtişamlı camiler yaptırdığını, buna mukabil kiliselerin camilerden yüksek olması ve camilerin yakınında olmasının yasaklandığını görüyoruz.

Tanzimat’la başlayan modernleşme süreciyle birlikte devletin rotasında bir yön değişikliği, iktidarının kudretini farklı yönlerde aramaya başladığı görülmektedir. Avrupa’da ulus devletlerin gün geçtikçe hızla arttığı bu dönemler, bünyesinde birçok milleti barındıran İmparatorluk için elbette zor bir dönemdi. Tanzimat ve arkasından gelen Islahat Fermanı da devleti ulusçuluğa götüren doğal neticeydi. Bununla birlikte modern ve yeni kamusal alanların açılması ve azınlıkların Müslümanlarla eşit hakları elde etmesi de gösterdi ki yeni kudret arayışı artık camiler dışında olmalıydı. Islahat Fermanı ile verilen hak iadesi mucibince “gavura gavur demek” bundan böyle yasak kapsamına girmiş, yine Kiliselerin yapımına izin verilmiş, gayrimüslimler kendi okullarını inşa etmiş, kısaca devlet karşısında herkes eşit sayılmıştır. Kurumsal mimariden daha ziyade hükmettiği tebaasının gönlünü alacak yeni adımların atılması gerektiğini iyice bilen II. Mahmud: “Tebaamdan Müslümanları camide, Hristiyanları kilisede, Musevileri de havrada görmek isterim” sözünün arka planında yeni kudret arayışının camilerin dışında arandığını görüyoruz.

Devamında Sultan Abdulmecid, Bosna’da üç tane kilise yapımına izin verdiği için söz konusu kiliselerin yetkilileri Padişaha “zat-ı âliniz, halkınızın ibadetleri için her tarafı cami ve kiliselerle süslediniz. Hangi dinden olursa olsun bütün halk size dua etmektedir” diyerek teşekkür etmiştir.[5]

Cuma selamlığı, padişahların halkla buluştuğu tek zaman dilimiydi. İhtişamlı gösterilerin, İstanbul’un değişik camilerinden halka nasıl coşkuyla yansıtıldığı da bilinen bir gerçektir. Bu, halk ile devletin buluştuğu, sultanla halkın aynı havayı soluduğu; iktidarın yine camiler üzerinden halka yansıması izlenimini vermek için iyi bir politika unsuruydu. Ancak daha sonra, bu mekânsal güç ve ihtişam gösterilerinin değişik alanlara kayıldığı görülmektedir.

Mekân değiştikçe mekânın kullanımı da güncel ihtiyaca cevap verecek şekilde yeniden üretilmektedir. Kentleşmenin ve nüfus yoğunluğunun ardından İstanbul’un eğlence merkezi Şehzadebaşı’ndan artık cami ve tiyatronun aynı mekânı paylaştığına tanık olunur ve İstanbul halkı akşam namazından sonra soluğu tiyatroda almaktadır. Öyle ki arada bir gazeteler, ‘Berat gecesi Kandil’i Şerifi veya Kadir gecesi münasebeti ile tiyatromuz kapalıdır’ gibi ilanlar görünse de ertesi gün udi ve bestekar Şekerci Cemil’in kardeşi Şehzade cami imamı hafız Tevfik Efendi, cemaati tiyatroya yetiştirmek için teravihte daha rükûa varmadan secdeye varır, yirmi dakikada namazı kıldırır.[6]

1860’larda, Güllü Agop’la başlayan tiyatro merakı hem halkın hem de devletin gündemini işgal etmesi camilerin kamusallık işlevindeki değişimin habercisi olmuştur. Modernleşmenin gündelik hayata etkisi ile siyasal iktidarın halka göründüğü yerler camilerden tiyatrolara, cami avlularından konser salonlarına kaymaya başlamıştır. Sultanlar bundan böyle tiyatro sahnelerinde, opera salonlarında görünecek, mesela Sultan Abdulmecid eğlencenin merkezi Beyoğlu’ndaki tiyatro merkezine gelirken atlarının görkemli yürüyüşleri için yerlere halılar serilecek; Sultan Abdulhamid’in tahta çıkışı ve doğum günlerinin her yıl kutlanması, bütünüyle laik ritüellerin temellerinin atıldığı dönem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sultan’ın halkı selamladığı ve mahalleyi kontrol altında tutan camiler, yerini tiyatrolara ve konser salonlarına bırakırken, bundan böyle ulus-devlet inşasında dinin temel birleştirici gücünü hutbeler ve vaazlar yoluyla işleyecektir. Toplumsal değişimin iktidar-halk arasındaki düzleminde hutbeler ve vaazlar önemli bir iletişim aracı olacaktır.

Bağımsızlığın ve iktidarın gücünü ortaya koymak için her sultanın tahta çıktığında kendi adına hutbe okutması, Osmanlı geleneğinde esas olan bir durumdu. Hutbelerin, kamu düzeni bakımından etkisi elbette büyüktü. Hutbeyi okuyan hatipler hem dini konularda hem de siyasi konularda adeta bir meclis kürsüsüne yakın bir fonksiyona sahipti. Milliyetçilik rüzgarının bolca estiği bu dönemler kürsülerde Türkçe ibadetin gerekliliği dillendirilmeye başlamış; hükümetlerin de aydınlanmaya, özgürlüğe ve kanuna uymaları gerektiği dillendirilmiştir. Hutbelerin konuları bu dönemlerde Meşrutiyetin meşru bir yönetim tarzı olduğu, köylüye yeniden ulaşılması, hutbelerin dilinin Türkçe olması, hutbelerin içeriğinin genişletilmesi gibi konular olmuştur. Böylece hem modern devletin ihtiyacı olan ‘ulus’u yaratmada, hem de laikleşme sürecinde ihtiyaç duyduğu düzenlemeleri topluma nüfuz ettirmek için hutbeler önemli görevler üstlenecektir.

Öteden beri Sadrazamla Şeyhülislamın makam bakımından eşit olmasının İttihat ve Terakki döneminde son bulması laiklik bakımından önemli bir adımdı. Bundan böyle hutbeleri irad edecek cami imamlarının yeniden yetiştirilmesi, medrese ile modern okulların müfredatlarının yeniden düzenlenmesi, imamların köylerde ve mahallelerde hala başvurulan kişiler olması yönünden bu düzenleme kaçınılmazdı. İttihat ve Terakki döneminde birçok yönüyle tartışılan dini alan netice itibari ile birçok yeni düzenleme ile cumhuriyete giden yolun altyapısını hazırlamıştır. Dini otoriteyi kendi lehine uygun hale getirmiş, ulus inşasında dinin birleştirici gücünden de vazgeçmemiştir.

Modernleşmeyle başlayan laikleşme sürecinde camilerin çok yönlü işlevselliğinin çözüldüğü, yerini tiyatro gibi batı merkezli entegre yerlerin aldığı bu dönemin bundan böyle geç kalınmış dünyayı yakalamanın tek çaresi atılan bu adımların hızlandırılması olacaktır. Cumhuriyet ise bu mirası zamana karşı yapılmış bir koşuya dönüştürerek adeta son dönem Osmanlının bir devamı olarak kaldığı yerden var gücü ile bu mirası devam ettirecektir.

Yüzyıllardır kökleşmiş ve kurumsallaşmış olan bu teşkilatın, Tanzimat ile başlayan modernleşme çabalarının, camilerden başlayarak halka iltica ettiğini, bu dönüşüm hareketlerinin yine camiler yoluyla Cumhuriyetten günümüze kadar devam ettiğini görüyoruz.

[1] Deniz Parlak, Laikleşme Sürecinde Camiler, İletişim yay. İstanbul: 2020 s.108

[2] Age. s.129

[3] Halil İnalcık-Mehmet Seyitdanlıoğlu, “Tanzimat”, İş Bankası Yayınları, İstanbul: 2020, s.157

[4]Age. s.71

[5] Age. s.73

[6] Age. S.78

Etiketler: Abdi Keçeli

Çok Yorumlanan 1

  1. Elyesa says:
    3 hafta önce

    Değerli Müslüman;
    İsabetli bir değerlendirme olmuş. Tanzimat ile birlikte herşey azar azar yapılmış. Teba uyandırılmadan altındaki kilim çekilmiş, yerine batı/l ikame edilmiş.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Borçlandırılmış İnsanın İmali

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Feminizm -2-

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kapitalist-Modernist Tuğyana Teolojik Hizmette Son Zırva: “Başörtüsüz Tesettür”

Abdi KEÇELİ
Abdi KEÇELİ

Tanzimat ve Din

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Akabe Biatları Ya da Medine İslam Devletinin Temelleri

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Kendimizi Aramaklar Yolculuğu 2

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Yaslandığın Duvar Üstüne Göçerse!

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Vahdeti Gündemde Tutmak

YAZARIN SON YAZILARI

  • “Makbul Vatandaş”ın Peşinde
    18 Kasım 2019
  • Kızılderililer Nasıl Yok Edildi?
    27 Nisan 2019
  • Modern Türkiye’nin Doğuşu
    4 Nisan 2019
  • 1924 Siyasî Olayları ve Hilafetin Kaldırılması
    3 Mart 2019
  • Türkiye’de Saltanat Sonrası Siyasal Olaylar -1923-
    1 Ocak 2019
  • Mudanya Mütarekesi ve Saltanatın Kaldırılması
    16 Aralık 2018
  • Türkiye’de Siyasal Sistemin İnşaası
    30 Kasım 2018
  • Tahrif Din Adamlarıyla Olur
    27 Ekim 2018

İLGİ GÖRENLER

  • “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    1583 paylaşım
    Paylaş 1583 Tweet 0
  • Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

    77 paylaşım
    Paylaş 77 Tweet 0
  • Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

    101 paylaşım
    Paylaş 101 Tweet 0
  • Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • M.İkbal Durmuş Komünizm-Sosyalizm

    1 paylaşım
    Paylaş 1 Tweet 0

NE OKUNUR?

Borçlandırılmış İnsanın İmali

Borçlandırılmış İnsanın İmali

18 Nisan 2021
Altı Çizilenler 4

Altı Çizilenler 8

21 Mart 2021
Altı Çizilenler 4

Altı Çizilenler 7

6 Mart 2021
Altı Çizilenler 2

Altı Çizilenler 6

23 Şubat 2021

NE İZLENİR?

Gülümse!

M. Gültekin: Doğruluk ve Adalet Filmi Üzerine

30 Mart 2021
Aile Olmak

Aile Olmak

3 Nisan 2020
Serçelerin Şarkısı

Serçelerin Şarkısı

11 Nisan 2019
İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

26 Şubat 2019
Venhar Haber

Venhar Haber sitesi, yaşamın her alanında Kur'an merkezli bütüncül bir bakış açısını merkeze yerleştirmeyi gaye edinir. Sitemizde günlük haberler, düşünce yazıları, Müslümanların dertleri ile alakalı analizler, alıntı söyleşi ve makaleler, Türkiye’de Müslümanların gerçekleştirdiği faaliyetlerden özetler, videolar, fotoğraflar, Venhar tarafından gerçekleştirilen röportajlar, alıntı söyleşiler, okunması ve izlenmesi gereken envantere ait kritikler bulacaksınız. Makalelerden yazı sahipleri sorumludur.
Venhar Haber tarafından üretilen içerik, kaynak gösterilerek kullanılabilir. Emr-i bi'l Maruf ve Nehy'i An'il Münkerleriniz için lütfen bize yazın...

Sosyal Medya Hesaplarımız

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlarımız
  • Her Güne Bir Ayet
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Kaydolmak için aşağıdaki formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir. Giriş

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş