23 Ocak 2021 - Cumartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
.......................
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Aşı Çalışmalarında Algı Diktatörlüğü

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Modern ve de Geleneksel Putları Yıkmak İçin Yola Çıkanlar Ebedi Şef’e Saygı Duruşundalar!

    10 Kasım Üzerine!

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Karanlık Zamanlarda Yaşamak

    Karanlık Zamanlarda Yaşamak

    Mesut Özil’in Selefi Alimin Sözleriyle Yaptığı Paylaşım, İlahiyatçılar Arasında Tartışma Yarattı

    Mesut Özil’in Selefi Alimin Sözleriyle Yaptığı Paylaşım, İlahiyatçılar Arasında Tartışma Yarattı

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    İslami Hareket

    İslami Hareket

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Değerlerin İki Yüzü

    Değerlerin İki Yüzü

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Muhsin Fahrizade ve Bilim Dünyası

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Türkiyeli Salhiye: Gazze´de Olduğumdan Dolayı Her Sabah Şükrediyorum

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Malumun İlanı: (A)Normalleşme Anlaşmaları

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Esed Zalimliğini Hz. Peygamberin Cihadına Benzeten Hutbe!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    Önce Yüreklerimizdeki Kudüs’ü İşgal Ettiler!

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

    72 Sene Önce Siyonist Hançer, Ortadoğu’nun Bağrına Saplandı

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    Papa, Eşcinsellik ve Katoliklik

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    İnternetin Dünyayı Sarsan 50 Yılının Kısa Hikâyesi

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Çin’in Kurmaya Çalıştığı Yeni Kölelik Sistemi İbretlik

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

    Medya ve Filmler Büyüttü Amerikan İmparatorluğu’nu

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    WhatsApp’tan ‘büyük göç’: BiP, Signal ve Telegram ne kadar güvenli?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Türk Siyasetinde Uygur Sessizliğini Nasıl Anlamalı?

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Gültekin: “Edepsizce Savaşacağız ve Kazanacağız”

    Aşı Çalışmalarında Algı Diktatörlüğü

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Tavizkarların Bitmek Bilmeyen Hudeybiye İftirası

    Modern ve de Geleneksel Putları Yıkmak İçin Yola Çıkanlar Ebedi Şef’e Saygı Duruşundalar!

    10 Kasım Üzerine!

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Karanlık Zamanlarda Yaşamak

    Karanlık Zamanlarda Yaşamak

    Mesut Özil’in Selefi Alimin Sözleriyle Yaptığı Paylaşım, İlahiyatçılar Arasında Tartışma Yarattı

    Mesut Özil’in Selefi Alimin Sözleriyle Yaptığı Paylaşım, İlahiyatçılar Arasında Tartışma Yarattı

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    Medine, Medine Sözleşmesi, Medeniyet Kavramları Dolayımında Mülahazalar

    İslami Hareket

    İslami Hareket

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Kışkırtılmış İnsan’dan Yaratılmış İnsan’a

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Muhakkik Mimar Turgut Cansever’den ”İslam Şehri”ne Dair Yeni Bir Tasavvur ve Tasarım

    Değerlerin İki Yüzü

    Değerlerin İki Yüzü

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Sanatın Ne’liğine ve Vazgeçilmezliğine Dair

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Doğu Akdeniz Meselesi

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    ‘Hangi Dağda Kalacağımı Bende Bilmiyorum’

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    M. Doğan: “Türkiye’yi Atatürk Kültü Yönetiyor”

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

    İnsanın Düşünen Robotlar Yaratması Onda Tanrılaştığı Vehmi Oluşturuyor

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

SÜNNET/NAFİLE NAMAZLARININ TAKVA EĞİTİMİNDEKİ ROLÜ

Yazar: Sabri AYDIN
6 Ağustos 2018
Kategori: Makaleler
0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder
1. Durum değerlendirmesi

Kuran’ı, İslam anlayışının merkezine koyan insanlar ibadetlerine sadece fıkıh penceresinden(farz mı değil mi noktasından) bakamazlar. Çünkü Kuran’ın farzların dışında teşvik ettiği ameller de bulunmaktadır. Bu teşvikleri önemsemek Kuran’ın önemsediklerini önemsemek anlamına gelir. Bu yüzden bizim nafile ibadetlere yaklaşımımız (realiteye bakıldığında) Kuran’ın esprisine uygun değildir.
Kuran nafile ibadeti önemsemesine rağmen biz önemsemiyorsak bu durumda Kuran’la ilişkimizin samimiyetini ve sahiciliğini sorgulamamız gerekir. Kuran’la ilişkimiz salt ilmi, fikri, itikadi açıdan güçlü ve fakat ibadetler ve ahlak konularının pratiğe aktarımı konusunda zayıf ise kimse böyle bir tabloyu inandırıcı bulmaz. İnandırıcı olalım diye nafile kılalım demiyoruz. Fakat nafile ibadetin kendi içinde bir esprisi vardır, bunu yakalamaktan bahsediyoruz.
Dolayısıyla Kuran İslam’ı[1] müntesiplerinden beklenen Kuran’ındeğerlerinibir bütün olarak(farz-nafile demeden) önemsemeleri, kendi nefislerinde tatbik ettikten sonra yaygınlaşması için çalışmalarıdır.
Kuran davetçileri Kuran’a gelenekçilerden yaşantı, ahlak ve takva itibariyle daha fazla bağlı olmalıdırlar. İnsanların kişileri değerlendirmede ilk ölçüsü bu kriterler olduğundan Kuran İslam’ını savunanları da toplum önce bu açıdan değerlendirmektedir. Bu noktada zaaf görülünce en güzel Kuran davetçisi olsanız bile, tesiriniz olmaz.
2. Takvanın ölçüsü açısından nafileler
Takvanın asgari ölçüsü emir-yasaklaratitizlikleuymaktır. Azami takva ise ‘ Allah bunu da yapmamı ister’ dediğimiz işlerden yapabildiğimiz kadarını yapmakla elde edilir. Bunun içine en başta nafileler girmektedir. Nafileleri hiç kılmayan bir kişi takvalı değildir demek, takvayı anlamamak olur. Bu nedenle nafileleri kılan otomatik olarak kılmayandan daha muttakidir denilemez. Öyle muttakiler vardır ki, yüzlerce nafile kılandan daha üstündürler. Bunun sebebi ise farz ve haramlara uyma konusunda daha titiz olmalarıdır. Dolayısıyla takvanın asli ve ilk kriter budur. Nafile kılanlar ise farz/haramlarda aynı titizliği ve ihlası gösterme şartıyla daha üstün bir konuma gelirler. Nafileleri (huşu içinde) kılan takva konusunda bunu yapmayandan daha avantajlı bir durumdadır. Daha hızlı mertebeleri kat eder. Kendini haramlardan daha kolay ve daha titizlikle korur. Zira artı bir bilince sahip olur. Her nafile namaz takvaya ayrı bir değer katmaktadır. ‘Artı bilinç’ uygulamada hissedilen bir bilinçtir, dolayısıyla tecrübeyle sabittir.
3. Nafileleri kim kılmak istemiyor? Ben mi nefis mi?
Bu soruyu cevaplarken takva programının temel kavramlarından olan Ben-Nefis ayrımından yola çıkarak tespitte bulunmaya çalışalım:
İslami kişiliğimize/benliğimize örneğin gece namazı kılmak ister misin diye sorulsa nasıl cevap verirdik? Hiç kuşkusuz hepimiz Kuranî bilincimizle bu soruya ‘evet’ derdik.
O halde neden kılmıyoruz? Sebebi: Nefis! Nefsimiz istemediği için gece namazı kılmıyoruz. ‘Biz’/İslami Ben ise istiyoruz aslında?! Peki ‘ben’istiyorsamneden okararıveremiyorum?
Burada üç tane ürpertici gerçek ortaya çıkmaktadır:
1. Çok önemli Kuranî bir konuda nefsin istek ve arzusu belirleyici oluyor.
2. Bu hal hiç sorgulanmadan kabul edilmektedir. Nefis burada çok konforlu bir pozisyon işgal etmiş, sorgulanamaz bir pozisyonda durmaktadır.
3. Normalde şu aşamada olmamız gerekirdi. Ben neden nefsime bu konuda sözümü geçiremiyorum? Yani kendi açımdan kılmaya karar vermişim ve nefsimle mücadele içerisindeyim ve fakat henüz başarılı olamamışım. İşte bu aşamada olmalıydım. Fakat tablo tamamen farklı: Ben temennimi söze, karara bile dönüştürmemişim ki, ‘neden sözüm geçmiyor’ diyebilecek durumda olayım. Bu mesele hiç gündemimde bile yok.[2] Eğer öyleyse o zaman başlıktaki soruya (nefisle birlikte) ‘Ben’ cevabını vermek zorundayız.
Zincirleme sorularımıza devam ettiğimizde bunun da sebebinin nefsin güçlü ikna kabiliyetinde (yoksa bizim kolay ikna olma özelliğimizde mi?) yattığını görürüz. Fıkhî bir argümanın kullanılmasıyla ne kadar da çabuk ikna olabiliyoruz. Bu durum bir yönüyle takvayı veya takvada yükselme hedefini önemsemediğimizin de göstergesidir. Zira bu değeri önemsemiş olsaydık bu tür argümanlarla ikna olmazdık. Biz hep ‘farz mı değil mi’ kriteriyle hareket ediyoruz. Bizi nafile namazların bize takvada kazandıracağı seviye ilgilendirmiyor veya bunun bilincinde değiliz.
Önemsemiş olsaydık bu argümana karşı bir argümanla itiraz edebilirdik. Bu zor değildi. Örneğin ‘Hayır! Nafileler farz olmasa bile benim manevi gelişimimde itici bir güçtürler. Benim hedeflerim bulunmaktadır. Bu hedeflere ulaşmada bu ibadetler elverişli vasıtalardır. Ben bunlardan kendimi nasıl mahrum ederim?’. Tıpkı üniversiteye girip bir hedefe ulaşmak isteyenlerin mecbur olmadıkları halde gönüllü olarak o hedefe kendilerini ulaştıracak vasıtalara sarılmaları gibi biz de takva üniversitesinden mezun olmak veya o üniversiteye girebilmek için gerekli olan fedakarlıklarıhedef uğruna gönüllü olarakyerine getirebilmeliydik. Üniversitelerde ‘farz’ olan ders kitabına destek ve takviye olarak ek kitaplar(nafile) temin ettiğimiz gibi, bizi manevi açıdan yükseltecek, daha donanımlı hale getirecek gönüllü ibadetleri de yerine getirmeliydik.
Üniversite misalinde bütün ogönüllü amelleri/fedakarlıkları mümkün kılan faktör hedefe biçilen değerdir.Dolayısıyla sormamız gereken esas soru şudur: Biz takva hedefine ne kadar değer biçiyoruz?
Burada bizden habersiz(gaflet) gerçekleşen hadise şudur: Nefis dizginleri eline almış tek tek amelleri yıkıyor ve bunu ‘farz değil’ deliliyle yapmaktadır. Biz farkında değiliz, burada davulun bizim boynumuzda tokmağın nefsin elinde olduğunun. O halde bu gidişata dur demek gerekir. Bu gerekir hükmü farziyet ifade etmiyor elbette, sadece şu düşünceye dayanmaktadır: ‘Manevi açıdan benim faydama olan bir vasıtadan sırf nefsimin tembelliğinden dolayı uzak durmak akıllılık olabilir mi?’
Bu bağlamda Rabbimizin katında bizim ‘nasıl algılandığımız’ ile ilgili şu soru da çok önemlidir: Allah bizim nafileleri sırf nefsimizin hevasından dolayı kılmadığımızı ve bizim de bunaonay verdiğimizigörmüyor mu?
Dolayısıyla bu namazları bizi ikna ederek terk ettiren nefsimizdir.(Bu durum çoğu kararlarımızı bizim verdiğimiz düşüncesinin bir vehim olduğuna dair görüşümüzü ispatlayan bir örnektir) Netice olarak nafileleri terketmekle insan günah işlememekte, fakat bir dinamikten kendimizi mahrum bırakmaktayız. Bu da ‘kendi faydasını gözeten bir varlık olan insan’ için çelişkili bir durumdur ve dolayısıyla ‘hayırlı’ bir sonuç değildir.
4. Nafileler neden kılınmalıdır?
a. Allah ‘istediği’[3] için kılmalıyız
Nafileleri kılma konusunda motivasyonumuzun birinci kaynağı şu soruda kendini açığa vurmaktadır:Allah benim sünnet namazlarını ve gece namazını kılmamı ister mi istemez mi?Eğer cevap müspet ise bu ‘isteğin’ benim için(öznel olarak) ‘farz’ hükmünde olması gerekmez mi? Cemaatlerde ‘başkanın ricası emir telakki edilmelidir’ disiplini haklı olarak öğretilirken, aynı mantığın Allah ile olan ilişkilerde de işletilmesi evleviyetle gerekmez midir? Elbette burada Allah’ın istemesi ile Allah’ın emretmesini ayırmamız gerekmektedir. Fakat bununla birlikte Allah kuluna sadece emirler açısından yaklaşır, onun dışında hiçbir davranışına bakmaz dersek meselenin hakkını vermemiş oluruz. Allah kulunu değerlendirirken O’nun gönüllü olarak ibadet edip etmediğine de bakmaktadır. Kendi nezdinde kullarını derecelendirirken bunun da ciddi bir faktör olabileceğini aklen ve mantıken söylemek hiçte zorlama bir yorum olmaz. Nitekim Kuran’ın üstün fedakarlıklarda bulunan müminleri övmesinden biz bunu çıkarabiliyoruz. İsar’ın[4](başkalarını tercih) emredilmediği halde övülmesi gibi. Gece namazı emredilmediği halde övülmektedir.[5] Demek ki,Rabbimiz bizi farzların ötesine taşımak ‘istemektedir’. Bu nedenle Kuran, bizim İslam’a sadece fıkıh penceresinden değil takva penceresinden de bakmamızı istemektedir. Demek ki bu ayetlerin müminlerin içinde direk hitap ettiği bir kesim[6] bulunmaktadır. İşte bu kesim toplumu değiştirecek olan kesimdir.
Şu sorularla kendimizi bu konuda ikna edebiliriz: Allah gönüllü ibadet etmeyi teşvik ederken ortaya mı konuşuyor? Bu sözlerin muhatabı kimdir? Ben, sen, o değil miyiz teşvikin muhatabı? O halde neden üzerimize almıyoruz? Allah’ın teşvikinin vicdanımızdaki değeri nedir? Velhasıl Allah kulunun gönüllü olarak kendisi için namaz kılmasını ister ve bundan özel olarak hoşnut olur.
b. Allah ‘hak ettiği’ için kılmalıyız
Allah o kadar yüce bir varlıktır ki, onun için günde 100 rekat nafile kılsak hakkını veremeyiz. Buna rağmen biz kulluk rehberimizi (a.s.) örnek alarak günde 10-20 rekat ilave edemiyorsak, etmeye üşeniyorsak Allah’ın neyi hak ettiği konusunda bilinçsiziz demektir. Allah’ı (itikatta değil, amelde) hakkıyla takdir edemiyoruz demektir. Bu bilinç kainattaki ayetler tefekkür edilince ortaya çıkan bir bilinçtir. Kainatta cereyan eden, insanı hayranlık içinde bırakan, gözlerini faltaşı gibi açan o muhteşem hadiselerdir ki, insana bu bilinci aşılamaktadır.
Sevgi, şükür bir tarafa ‘sırf hak ediyor’ bilinci bile insanı nafile kılmaya yetecek bir motivasyon verir. Fakat bunun için önce o Yüceliğin belli bir düzeyde idrak edilmesi gerekmektedir. Bu yüceliği idrak edince nafilelerin kılınması kişininvicdanındakendini dayatan bir uygulama olmaktadır.
Düşünün siz yıllardır insanları Kuran’a çağıracaksınız ve ömrünüzü hiç nafile kılmadan tamamlayacaksınız. Bu durumda ‘Allah’ı hakkıyla takdir edemediler'(39/67) ayeti[7] sizin için de geçerli olmaz mı ve Rabbimiz adeta şöyle demez mi: ‘Benim ne kadar yüce, sevgiye layık bir varlık olduğumu takdir edemediler. Etseydiler her gece kalkıp namaz kılarlardı. Bir gece bile olsa benim için kalkıp namaz kılmadılar.’
Ve yine şöyle demez mi: ‘Kendilerine akıl verdiğim halde, onlardan ideal olanı beklediğimigördükleri haldesırf benim rızamı gözeterek yine de bunu yapmadılar.’ Bu hususları vicdanımızda değerlendirelim. Buradaki aktardıklarımızı ahirette bunun hesabı sorulacak anlamında söylemiyoruz, Allah’ın bize bakışına verdiğimiz değerden dolayı bu üslubu kullanıyoruz. Allah bize merhametiyle muamele etse bile, Rabbimizin bize bu şekilde bakmasını ister misiniz? O’nun daha fazla hoşnut olmasını önemsememiz gerekmez midir? Odahafazlarazı edilmeyi hak etmiyor mu?
c. Allah ‘sevgisinden’ dolayı kılmalıyız
Gönüllü ibadetler Allah’a sevgimizi ifade etmenin en inandırıcı ve en güçlü biçimidir. Zira nefis açısından en zor ibadet olan namazı siz sırf sevginizden dolayı yerine getiriyorsanız, Allah size emretmediği halde bunu yapıyorsanız, bunun Allah katında nasıl değerlendirildiğini tasavvur etmeye çalışın. O tasavvur ile ilgili bizde oluşacak olan düşünce bizim nafilelere başlamamıza aslında yeterli bir sebeptir. Allah böyle bir fedakarlığı kendi nezdinde asla karşılıksız bırakmaz, kulunu değerlendirme kriterlerinin arasında sayar. Böylece O’nu belki en çok hoşnut edecek amellerden birisini işlemiş oluruz.[8]Allah katında böyle bir ibadetin ne anlama geldiğini insanlar bilseydiler koşa koşa nafile ibadetler yaparlardı. Mesele sadece 2-4 rekat daha fazla namaz kılıp sevabımızı artırmak hesabı değildir. Nafile namaz sevap için kılınmaz. Mesele sevgimizi ispatlama meselesidir. Biz bunun için insanları gönüllü ibadetlere davet ediyoruz, takvamızı bu ibadetlerle artırabileceğimizi söylemeye çalışıyoruz. Bu da elbette içten gelen bir duyguyla icra edilebilir. Gönüllü ibadet adı üstünde gönülden gelerek yapılmalıdır. Gönüllü yapılması bahsettiğimiz bilince bağlıdır. Bu bilince eren kişi nafileleri kendiliğinden yerine getirir.
d. Allah’a ‘daha fazla yaklaşmak’ için kılmalıyız
Kuran’da Allah’a yaklaşmanın yolu olarak ‘secde’/namaz ibadeti gösterilmektedir: ‘Secde et ve yaklaş'(96/19). Mantıkî hesapla yola çıktığımızda,ne kadar çok secde yaparsak o kadar çok yaklaşırızsonucuna varırız. O halde nafilelerle kişi gerçekten Allah’a daha fazla yaklaşır. Bu durumda şu soru akla gelmektedir: Allah’a daha fazla yaklaşma gibi bir hedefimiz var mıdır? Kim yoktur diyebilir? Yine insan elbette farzlarla da Allah’a yaklaşmaktadır ve önce bunları hakkıyla yerine getirmelidir. Fakat farzlarla neden yetinelim? Niye bir yerde duralım? Dolayısıyla huşu içinde kılma şartıyla nafileler insanı Allah’adaha fazlayaklaştırır.
e. Allah’a ‘şükretmek’ için kılmalıyız
Peygamberimizin uzun uzun gece namazı kılması ile ilgili söylediği söz bizim için de geçerlidir. Neden bu kadar çok nafile namaz kıldığı kendisine sorulunca‘Şükreden bir kul olmıyayım mı?‘ cevabını veriyordu. Biz de şükretmek için nafileler kılamaz mıyız? Rabbimizden bu kadar sayısız nimet, lütuf, iyilik gördükten sonra ‘Bu da bizden olsun Ya Rab’ diyerek farzların üstüne bir şey koymayacak mıyız?
f. Peygamberimizi ‘örnek aldığımızdan’ kılmalıyız
Allah’ın elçisinde ‘güzel örnek vardır’ hükmünün içinde Peygamberimizin (a.) kıldığı nafile ibadetler de dahil değil midir? Zira örneklik doğrudan ‘kulluk’ ifade eden her konuyu kapsamı içine alır. Dolayısıyla nafile kılıp kılmamayı örneğimize bakarak karara bağlamamız gerekmez mi?
g. Topluma ‘örnek olmak için’ kılmalıyız
Bir rivayette, bedevi birisi Peygamberimize gelip mükellefiyetlerini sorduğunda Peygamberimiz ona birkaç farzdan bahsedince, ‘bunlardan daha fazlasını yapmam’ diyerek oradan ayrılır. Kuran öncülüğü yapan insanların ibadet aşklarının bir yönüyle bu örnektekine benzemesi ne kadar düşündürücüdür. Öncülük yapanların ibadet ‘aşkları’ çok daha güçlü olmalıdır. Aksi takdirde topluma nasıl örneklik teşkil edebileceğiz?
5. Nafileler sevap düşüncesiyle kılınmamalıdır
Eğer sevap hesabıyla nafilelere yaklaşılırsa insanda şu mantık oluşur: ‘Sevapları ben başka türlü de çoğaltırım, illa bu kadar yorucu bir işe tevessüle ihtiyacım yok’. Halbuki mesele sevap için nafile kılma değildir, bu niyetle kılanlar olabilir, makbuldür, fakat bizim savunduğumuz görüş bu değildir.
Bakışımız şöyle olmalıdır:Sevap için değil, sevgimizden dolayı kılmalıyız. Eğer böyle bakmazsak o zaman şu soruyu cevaplandıramayız: Resul (a.) de mi sevap için nafileler kıldı? Sevabını artırmak gibi bir niyeti olamayacağı için başka bir şey için kılmıştır. İşte o başka sebepler bizim örnek almamız gereken sebeplerdir. Burada nefiste oluşabilecek olan şöyle bir kuruntuya da değinmek gerekir. İslami faaliyetlerde aktif olan bir kişi bu yüzden nafile kılmayı gerekli görmeyebilir, çünkü zaten bir sürü fedakarlık yapmaktadır. Oysa burada yanlış bir şekilde nafilenin hikmeti sevap artırımı olarak düşünülmektedir. Nafileler sevap artırmak için değil takvamızı artırmak için kılınmalıdır. Toplum içinde İslam’ı temsil edip onu tebliğ eden insanların nafile ibadetlere aslında herkesten daha fazla ihtiyaçları bulunmaktadır. Müzzemmil suresi bu ihtiyacı sebep-sonuç ilişkisi çerçevesinde ortaya koymaktadır:
Az bir kısmı hariç olmak üzere, geceleyin kalk: (Gecenin) Yarısı kadar. Ya da ondan biraz eksilt. Veya üzerine ilave et. Ve Kur’an’ı belli bir düzen içinde (tertil üzere) oku. Gerçek şu ki, biz senin üzerine ‘oldukça ağır’ bir söz (vahy) bırakacağız. Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı)etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır. Çünkü gündüz, senin için uzun uğraşılar vardır.(73/2-7)
Nafile ibadetler azık gibidirler, motivasyon aşılarlar, ruhen kişiyi daha güçlü kılarlar. Yine sadece fikren değil ruhen de kendimizden emin bir duruş sergileyebilmek için bu tür gönüllü ibadetlerle kendimizi donatmalıyız. Nitekim Peygamberin ve sahabenin uygulaması da bunu göstermektedir. Onlar bizden çok daha fazla koşturdukları halde nafileleri yine de bırakmamışlardır. Demek ki, bir ‘fayda’ gördükleri için devam ettiler. Mecbur olmadığı halde bir insan birşey yapıyorsa kendine göre bir faydası olduğu için yapıyordur. Onlara faydalı olan (Peygamber ve sahabe faydasız işlerle uğraşmayacaklarına göre) bize de faydalı olacaktır. Dolayısıyla bu yaklaşım yanlış bir hareket noktasına dayanmaktadır.
6. Nafileler ihlasla kılınmalıdır
İhlasımızı muhafaza etmek için sünnet namazları ASLA topluma/geleneğe uyum gösterme kompleksi/duygusuna kapılarak kılınmamalıdır.
Gönüllü ibadetler toplumun, geleneğin baskısından dolayı değil, içten benimseyerek, yukarıdaki argümanların içselleştirilmesi sonucu hangi sebeple kılınması gerektiği his düzeyinde kavranmış bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Eğer böyle yapılırsa geleneksel olarak sünnet namazlarını kılanlardan daha bilinçli bir şekilde kılmış oluruz.
Sonuç olarak kişilerin, toplumun, geleneğin ne dediğini hiç umursamadan sadece ve sadece Allah’ı sevdiğimiz ve O’na şükrümüzü daha iyi ifade edebilmek için nafileleri kılmalıyız. Kuran İslam’ı müntesipleri bu konuda herkesten daha samimi, daha gayretli ve kendilerinden daha emin bir şekilde hareket etmelidirler. Takva konusunda da temsiliyeti ele geçirmeleri gerekmektedir, sadece fikri ve ilmi konularda değil.
Uygulama kararları:
1. Sünnet namazlarını kılmıyorsak kılmaya başlamak, kılıyorsak yukarıdaki anlatılan bilinçle daha bilinçli kılmaya devam etmek.
2. Gece namazını kılmayı gündeme almak. İlk önce ayda, haftada bir kere kılmaya çalışmak. Nefsi bu ibadete alıştırmak. Durum ve vakit olarak müsaitsek(işe çok erken kalkıp gitme vb. zorluklarımız yoksa) aşamalı bir şekilde gece namazını düzenli kılma hedefine doğru ilerlemek.
3. Nefsi alıştırmak için Nefis Bilinci 4 yazısındaki ‘Duygusal beyin olmadan hiçbir şey olmaz’ alt başlığındaki bilgilere dayanarak gece namazı hedefini tatlı hale getirmek. Örneğin: ‘Bu namaz beni Rabbime çok daha fazla yaklaştıracak, nihayet kendi halimi bu ibadetin (diğerlerinden daha farklı) etkisiyle düzeltebileceğim ve vicdanımdaki bilgi-amel çelişkisinin oluşturduğu azaptan kurtulacağım.’ vb düşünceler ile.
Twitter.com/hervele1
facebook.com/sabri.aydin.758


[1] Kuran İslam’ı bilgi kaynağı olarak önce Kuran’a müracaati elzem gören ve bütün geri kalan bilgileri Kuran ile eleyen din anlayışına verilen isimdir. Son zamanlarda bu tabir sünneti dışlayanlara isim olarak verilmeye çalışılmaktadır ki, sünneti bağlayıcı kabul etmeyenleri Kuran İslam’ı müntesibi olarak görmek her şeyden önce Kuran’a saygısızlık olur.
[2] Olmak zorunda mıdır şeklinde gelebilecek olan bir itiraz meseleyi çözmez. Zira gözden kaçırdığı bir nokta bulunmaktadır: Kuran bu ibadeti/ibadetleri övmekte, gerçekleştirenleri Kuranî manada ‘alim’ olarak görmekte ve bu ibadete müminleri böylece teşvik etmektedir. Teşvikin olduğu yerde ‘olsa da olmasa da olur’ tarzında bir yaklaşım teşviki yapana karşı bir saygısızlık içerir. Dolayısıyla bu durum karşısında ‘gündemde olmak zorunda mıdır?’ itirazı haklılığını yitirmektedir.
[3] Bu kategoriyi dışarıdan baskı kurmak için oluşturmuyoruz. Burada Allah’ın emretmediğini kullarına emretme veya onlara baskı uygulama sözkonusu değildir. Sadece böyle bir ‘isteğin’ objektif olarak var olduğunu hatırlatmak ve gerisini kişilerin vicdanına bırakmak istiyoruz. Gerisi Allah’ın ‘isteği’nin bizim üzerimizdeki değerine kalmış. Bu da kişinin kendi vicdanında vermesi gereken karardır.
[4] 59/9
[5] 39/9, 25/64, 3/113
[6]Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir;seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir). Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder. Sizin bunu sayamıyacağınızı bildi, böylece tevbenizi (O’na dönüşünüzü) kabul etti. Şu halde Kur’an’dan kolay geleni okuyun. Allah sizden hastalar olduğunu, başkalarının Allah’ın fazlından aramak için yeryüzünde gezip dolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir. Öyleyse ondan (Kur’an’dan) kolay geleni okuyun.(73/20). Siz de Peygamberle birlikte kalkan topluluktan olmak istemez misiniz? Kuran’ın sizden de bahsetmesini istemez misiniz?
[7] Bu ayet ilk etapta müşriklere hitap etmektedir. Fakat genel mesajı herkesi kapsamaktadır. Kulluğunda azami gayret göstermeyenlerin/göstermeye çalışmayanların hepsi bu ayetin kapsamı içine girer. Bu dünyaya bir kere geliyoruz. Rabbimize hakkıyla kulluk etmek/O’nun yüceliğini hakkıyla takdir etmek için sadece bir kere şansımız var. Bu şansı kaçırmayalım! Bu dünyadan göç ederken vicdanımızda şunu söyleyebilecek durumda olalım: ‘Ya Rabbi ben seni hakkıyla takdir etmek için azami gayret gösterdim. İbadetlerimde kolaya kaçmadım, en iyi şekilde yapmaya çalıştım.’ Bu noktayı bir misalle daha iyi ifade edebiliriz: Okulda iki tür öğrenci vardır. Yeter ki sınıfı geçeyim diyerek derslerine ‘çalışanlar’, sadece mecbur oldukları şeyleri yaparlar, onları da ne kadar iyi yaparlar ayrı bir konudur. Bir de en iyi notu veya iyi not alma gayretinde olanlar vardır, alamasalar bile o gayret onları birincilerden her zaman ayırır. Burada öğretmen hangi öğrencilerini daha fazla sever? İyi notu almak isteyenlerin bunu sınıfı geçmekten ziyade öğretmenlerini sevdiklerinden, sırf onun sevgisini kazanmak için iyi notu hedeflediklerini düşündüğümüzde acaba öğretmenleri onları ne kadar severdi?
[8] Geleneksel olarak adeten icra edilmeme, burada anlatılmaya çalışılan bilinçle eda edilmesi şartıyla.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Şimdi mi ? آٰلْـٰٔنَ

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kapitalizme Teolojik Hizmete Mûti, “Protestan Papazlığı” Heveslileri-2-

Sara ŞENTÜRK
Sara ŞENTÜRK

Yalnızlık, Yanlışlık Yaptırır Çoğu Kez

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

İslam Tebliğ ve Siyaset

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Medeniyet Kavramı Üzerine

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Ortak Zemin Edep Adap ve Vahdet

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Hakim Olanın Mahkum Edilmeye Çalışıldığı Zamanlardayız

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Asıl Mürebbiyemiz Kim?

YAZARIN SON YAZILARI

  • ‘Radikalizm’ İlletinden Arınmak
    17 Aralık 2018
  • Kuran Kıssalarında Siyasi Yöntem
    6 Ağustos 2018
  • SİYERDE İSLAMİ HAREKET
    6 Ağustos 2018
  • Siyer Felsefesi
    6 Ağustos 2018
  • CEMAATLERİN İKİ TEMEL EKSİKLİĞİ: TAKVA VE PROGRAM EKSİKLİĞİ
    6 Ağustos 2018
  • TEMEL PROBLEM: TIKANIKLIK SORUNUNU AŞMAK
    6 Ağustos 2018
  • DAVA ÇALIŞMALARI HAKKINDA SORULAR
    6 Ağustos 2018
  • DAVA ÇALIŞMALARININ MUHASEBESİ
    6 Ağustos 2018

İLGİ GÖRENLER

  • “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    1583 paylaşım
    Paylaş 1583 Tweet 0
  • Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

    101 paylaşım
    Paylaş 101 Tweet 0
  • Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

    77 paylaşım
    Paylaş 77 Tweet 0
  • M.İkbal Durmuş Komünizm-Sosyalizm

    1 paylaşım
    Paylaş 1 Tweet 0
  • Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0

NE OKUNUR?

Kitap Tanıtımı: Kur’an Devleti

Kitap Tanıtımı: Kur’an Devleti

14 Aralık 2020
İmkânsız Devlet

İmkânsız Devlet

6 Mart 2020
Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti

Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti

22 Şubat 2020
Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü

Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü

24 Aralık 2019

NE İZLENİR?

Aile Olmak

Aile Olmak

3 Nisan 2020
Serçelerin Şarkısı

Serçelerin Şarkısı

11 Nisan 2019
İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

26 Şubat 2019
Nar Şerbeti

Nar Şerbeti

22 Ocak 2019
Venhar Haber

Venhar Haber sitesi, yaşamın her alanında Kur'an merkezli bütüncül bir bakış açısını merkeze yerleştirmeyi gaye edinir. Sitemizde günlük haberler, düşünce yazıları, Müslümanların dertleri ile alakalı analizler, alıntı söyleşi ve makaleler, Türkiye’de Müslümanların gerçekleştirdiği faaliyetlerden özetler, videolar, fotoğraflar, Venhar tarafından gerçekleştirilen röportajlar, alıntı söyleşiler, okunması ve izlenmesi gereken envantere ait kritikler bulacaksınız. Makalelerden yazı sahipleri sorumludur.
Venhar Haber tarafından üretilen içerik, kaynak gösterilerek kullanılabilir. Emr-i bi'l Maruf ve Nehy'i An'il Münkerleriniz için lütfen bize yazın...

Sosyal Medya Hesaplarımız

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Kaydolmak için aşağıdaki formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir. Giriş

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş