1 Mart 2021 - Pazartesi
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
.......................
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    Kültür Ve Direniş

    Kültür Ve Direniş

    1948 Yılında Ne Olmuştu?

    1948 Yılında Ne Olmuştu?

    İslam Topraklarında Laik Dayatma

    İslam Topraklarında Laik Dayatma

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Kazananı Olmayan Savaş

    Kazananı Olmayan Savaş

    Müslümanca Duruş Örnekleri

    Müslümanca Duruş Örnekleri

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    Çocuk ve Muhabbet

    Çocuk ve Muhabbet

    Sağcılık-Solculuk ve Metin Yüksel

    Sağcılık-Solculuk ve Metin Yüksel

    Yaslandığın Duvar Üstüne Göçerse!

    Yaslandığın Duvar Üstüne Göçerse!

    Post-truth Çağı Erkenden Yakaladık

    Post-truth Çağı Erkenden Yakaladık

    İslamcılığın Muhafazakarlaşması mı Muhafazakarlığın İslamcılaşması mı?

    İslamcılığın Muhafazakarlaşması mı Muhafazakarlığın İslamcılaşması mı?

    Bir İslâmi Keşif Olarak: Satranç

    Bir İslâmi Keşif Olarak: Satranç

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Kültür Ve Direniş

    Kültürel Kuşatma ve Müslümanlar

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Doğu da Batı da Allah’ındır!

    Körleştirme Aydınlığa Karşı

    El Altında Bekletilen İnsan

    Anlamın İkamesi

    Gökyüzü Gibi Bir Şey

    Fransa İçin ‘gerçek İslam bu değil’ Zamanı

    Fransa İçin ‘gerçek İslam bu değil’ Zamanı

    Biz Bilinci

    Biz Bilinci

    Küresel Sistemin Para, Libido ve İmaj Şeytan Üçgeni ve Türkiye’nin Enerjisini Tüketmesi!

    Küresel Sistemin Para, Libido ve İmaj Şeytan Üçgeni ve Türkiye’nin Enerjisini Tüketmesi!

    Almanya’nın Başarısız Politik Araçları: Türkiye’deki Alman Kuruluşları

    Almanya’nın Başarısız Politik Araçları: Türkiye’deki Alman Kuruluşları

    Şehit MalcolmX’ten Müslüman Gençlere

    Şehit MalcolmX’ten Müslüman Gençlere

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    Kültür Ve Direniş

    Kültür Ve Direniş

    1948 Yılında Ne Olmuştu?

    1948 Yılında Ne Olmuştu?

    İslam Topraklarında Laik Dayatma

    İslam Topraklarında Laik Dayatma

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Kazananı Olmayan Savaş

    Kazananı Olmayan Savaş

    Müslümanca Duruş Örnekleri

    Müslümanca Duruş Örnekleri

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    Çocuk ve Muhabbet

    Çocuk ve Muhabbet

    Sağcılık-Solculuk ve Metin Yüksel

    Sağcılık-Solculuk ve Metin Yüksel

    Yaslandığın Duvar Üstüne Göçerse!

    Yaslandığın Duvar Üstüne Göçerse!

    Post-truth Çağı Erkenden Yakaladık

    Post-truth Çağı Erkenden Yakaladık

    İslamcılığın Muhafazakarlaşması mı Muhafazakarlığın İslamcılaşması mı?

    İslamcılığın Muhafazakarlaşması mı Muhafazakarlığın İslamcılaşması mı?

    Bir İslâmi Keşif Olarak: Satranç

    Bir İslâmi Keşif Olarak: Satranç

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Kültür Ve Direniş

    Kültürel Kuşatma ve Müslümanlar

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Doğu da Batı da Allah’ındır!

    Körleştirme Aydınlığa Karşı

    El Altında Bekletilen İnsan

    Anlamın İkamesi

    Gökyüzü Gibi Bir Şey

    Fransa İçin ‘gerçek İslam bu değil’ Zamanı

    Fransa İçin ‘gerçek İslam bu değil’ Zamanı

    Biz Bilinci

    Biz Bilinci

    Küresel Sistemin Para, Libido ve İmaj Şeytan Üçgeni ve Türkiye’nin Enerjisini Tüketmesi!

    Küresel Sistemin Para, Libido ve İmaj Şeytan Üçgeni ve Türkiye’nin Enerjisini Tüketmesi!

    Almanya’nın Başarısız Politik Araçları: Türkiye’deki Alman Kuruluşları

    Almanya’nın Başarısız Politik Araçları: Türkiye’deki Alman Kuruluşları

    Şehit MalcolmX’ten Müslüman Gençlere

    Şehit MalcolmX’ten Müslüman Gençlere

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Alev Alatlı: Siz Neyseniz Eğitim Sistemi Odur

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

    Modernizmin Kavramlar Üzerindeki Tahrifi ve Tepkisi

  • Venhar ÇocukYENİ
    • Küçük Müslümanlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Selefiyye, Hurafelere Karşı Sahih İslam Söyleminde Ne Kadar Tutarlı?

Bu makalemizde ise, Selefiliğin bid’at ve hurafe karşıtlığının, dini anlama usulü ve bu usulün doğurduğu yaklaşımlar açısından ne kadar tutarlı olabildiğini değerlendirmeye çalışacağız inşallah. Bizim konuyla ilgili kaleme aldığımız bu her iki makale de, Selefiliğe karşı bir pozisyon üretme veya onu yargılama gibi gayelerle değil, tamamen anlama ve Kur’ani/Nebevi ölçüler çerçevesinde mümkün olduğunca adil bir şekilde değerlendirme amaçlıdır. Neticede evet Selefilik anlayışıyla ilgili bir hükme varmakta ve eleştirel bir pozisyon almaktayız, fakat burada da dışlayıcı ve karşıtlık üretici bir yaklaşım yerine müzakere usul, üslup ve hedefini gözetmeye çalıştığımızı söylemek isterim.

Yazar: Şükrü HÜSEYİNOĞLU
17 Nisan 2019
Kategori: Makaleler, Venhar Özel
0
0
Selefiyye, Hurafelere Karşı Sahih İslam Söyleminde Ne Kadar Tutarlı?
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

“Selefiliğin Kur’ani Açıdan Değerlendirilmesi” başlıklı bir önceki makalemizde ilk dönemlerden bugüne kadar Müslümanlar arasında varlığını göstermiş bir eğilim olarak Selefiyye anlayışının gelişim sürecine ve temel varsayımlarına değinmeye çalışmıştık. Selefiyye’nin, Sünni paradigma içinde kabul edilmekle birlikte klasik Sünni anlayıştan ayrıştığı hususlara temas etmiş, “Taklitçiliği, İslam anlayışlarına sonradan arız olmuş bid’at ve hurafeleri reddederek, dini doğrudan Rasulullah (a.s.)’dan, Sahabeden ve onlardan sonraki iki nesilden almak (Selefe ittiba etmek ve İslam’ı Selefin anladığı gibi anlayıp yaşamak)” şeklinde özetleyebileceğimiz yaklaşım biçimini kısaca değerlendirmeye gayret etmiştik.

Bu makalemizde ise, Selefiliğin bid’at ve hurafe karşıtlığının, dini anlama usulü ve bu usulün doğurduğu yaklaşımlar açısından ne kadar tutarlı olabildiğini değerlendirmeye çalışacağız inşallah. Bizim konuyla ilgili kaleme aldığımız bu her iki makale de, Selefiliğe karşı bir pozisyon üretme veya onu yargılama gibi gayelerle değil, tamamen anlama ve Kur’ani/Nebevi ölçüler çerçevesinde mümkün olduğunca adil bir şekilde değerlendirme amaçlıdır. Neticede evet Selefilik anlayışıyla ilgili bir hükme varmakta ve eleştirel bir pozisyon almaktayız, fakat burada da dışlayıcı ve karşıtlık üretici bir yaklaşım yerine müzakere usul, üslup ve hedefini gözetmeye çalıştığımızı söylemek isterim.

Selefiyye’nin, Allah’ın dinini bid’at ve hurafelerden uzak olarak, Rasulullah (a.s.)’ın anlayıp yaşadığı gibi anlayıp yaşamak öngörü ve hassasiyeti ve yanı sıra bid’at ve hurafelerin ortaya çıkıp yaygınlaşması ve kalıcılaşmasında etkili bir yönelim olan taklitçiliği kabul etmeyip nasslara ittibanın önemine vurgu yapması şüphesiz ki çok önemli hususlardır. Bu iki yaklaşımı, Selefiyye’yi mezhep taklitçiliğine dayalı bir işleyiş üzerine yürüyen kurumsal Sünnilikten ayırmakta ve ona kurumsal Sünnilikte bulunmayan bir dinamizm kazandırmaktadır.

Ne var ki önceki makalede ifade etmeye çalıştığımız üzere Selefiliğin nass algısı, başka bir deyişle dini anlama usulü, bize göre onun “İslam’ı bid’at ve hurafelerden uzak olarak, Rasulullah’a (a.s.) bildirildiği saflığıyla anlayıp yaşamak” hedefiyle çakışmayan sonuçlar doğurmakta, özellikle de hadislerin tedvin dönemi öncesinde Rasulullah (a.s.) ve sahabeye atfen üretilen veya yine onlara atfen muharref kültürlerden taşınan bid’at ve hurafelerin benimsenmesine yol açmaktadır.

Bu açıdan şunu ifade etmemiz mümkündür: Evet, Selefiyye bid’at ve hurafeler konusunda son derece duyarlıdır ve her türlü bid’at ve hurafeye karşıdır. Fakat pratikte bu karşıtlığı, tedvin dönemi sonrası üretilen ve dolayısıyla sahih kabul edilen hadis kaynaklarında yer almayan bid’at ve hurafeler için geçerlidir!

Mesela, Selefilik tedvin sonrası dönemde yaygınlaşan tercüme faaliyetlerinin etkisiyle Müslüman toplumunda kendini gösteren felsefi tasavvuf ve onun vahdet-i vücud, rical’ul gayb, “evliya”nın himmeti gibi anlayışlarıyla, körü körüne bağlılığı ifade eden şeyh-mürid ilişkisine temelden karşıdır. Fakat aynı Selefilik, Kur’an’da yer almadığı gibi, Rabbimizin Kur’an’da bildirdiği; Nübüvvetin hatemi[1], Es Saat’in (Kıyamet) alametlerinin gelmiş olduğu ve artık onun ansızın gelip çatmasının beklenmesi[2], İsa (a.s.)’ın da tim ölümlüler gibi vefat ettiği[3] gibi açık itikadi ilkelerle de çelişen ve muharref Yahudilik ve Hıristiyanlık kaynaklı oldukları bilinen Mehdi, Nuzulü İsa (a.s.) gibi inançları hadis kaynaklarında yer aldıkları için sıkı sıkıya benimsemekte ve savunmaktadır.

Aynı şekilde, Maliki Yevm’id Dîn olan Rabbimizin Kur’an’da Hesap Günü’ne dair bildirdiği tüm ölçüleri yerle yeksan eden mevcut şefaat anlayış ve inancını, bu anlayış ve inanç tedvin döneminde hadis kaynakları tarafından makbul kabul edilmiş birtakım hadis rivayetlerine dayandığı için benimseyen de yine bid’at ve hurafe karşıtlığı dillere destan olan Selefiyye’dir.

Arraflık, üfürükçülük, rukye, büyü, nazar gibi konularda, Mekke cahiliyesinin bu alandaki adet ve uygulamalarının İslam otoritesinin zayıflamasıyla Müslüman toplumuna taşınması sonucu oluşan ve gayb ve sebepler âlemi üzerinde Âlemlerin Rabbi’nden başka herhangi bir varlık veya mercinin tasarruf yetki ve imkanı olmadığı şeklindeki temel tevhid ilkesinin apaçık hilafına olan inanış ve pratikler de, maalesef Selefiyye’nin bid’at ve hurafe hassasiyetine takılmamış konulardır. Bu durumun sebebi de yine yukarıda belirttiğimiz üzere bu konuların tedvin öncesi Müslüman toplumuna taşınmış ve Rasulullah (a.s.)’a atfen üretilen rivayet malzemesiyle “İslamileştirilme” ameliyesine tabi tutulmuş hususlar olmasıdır.[4]

Oysa bu alanlardaki mevcut inanış ve pratikler, İslam akidesinin ve Kur’an’ın inzal gayesinin tamamen alt üst edilerek, Rasulullah (a.s.)’ın büyük İslam inkılabıyla yerle yeksan ettiği cahiliye kültürünün suret-i haktan bir tarzda yeniden canlandırılmasından başka bir anlam taşımamaktadır. Tek değişen, cahiliye döneminde okunup üflenenler, cin kovmada (!), büyü bozmada (!) kullanılanlar Keldanice, Süryanice, İbranice kimi dini metinler iken, bu yeni dönemde o metinlerin yerini Kur’an ayetlerinin almasıydı. Rabbimiz tarafından insanlar için hayat rehberi ve kalplerde, zihinlerde ve yaşayışlarda olan şirk, nifaka, fısk ve fücura şifa olsun diye inzal olunan Kur’an’ın lafızları, böylece yeniden canlandırılan cahiliye inanç ve uygulamalarının aracı ve meşrulaştırıcısı haline getirilmiş oluyordu.

“Edille-i Şeriyye”nin Tersyüz Oluşu

Aslında Müslümanların tarihinde yaşanan algı ve anlayış sorunlarının temelinde, edille-i şeriyye konusunda teoride genel kabul gören “Kitab-Sünnet-İcma-Kıyas” şeklindeki sıralamanın, pratikte ihlal ve hatta tersyüz edilmiş olması yatmaktadır diyebiliriz. Selefilik anlayışı bu konuda da Sünni ana akımdan ayrışan yaklaşımlara sahip olsa da, şer’i referans sıralamasının tersyüz edilmesi konusunda maalesef bir farklılık taşımamaktadır.

Bilindiği üzere Selefiliğin ana akım Sünnilikten bu noktada ayrıştığı iki husus; 1- Sünnet’i, Kitab’a râci ve tâbi ikinci kaynak olarak değil, onunla eşit ve dahası pratikte ona baskın bir “eş kaynak” olarak görmesi, 2- Kıyası bir istidlal yöntemi olarak kabul etmemesidir.

Özellikle Hz. Aişe, Hz. Ömer ve Hz. Ali’de belirginleştiği üzere öncü sahabilerin Rasulullah’ın (a.s.) Sünnet’ini Kur’an’a râci ve tâbi kılmaları[5] ve Rasulullah’ın ancak kendisine vahyolunan Kitab’a (Kitablara değil!) ittiba etmekle mükellef olduğunu bildiren onca ayet-i kerime[6], Selefiliğin Sünnet’i Kur’an’dan bağımsızlaştıran yaklaşımının yanlışlığını ortaya koyan karinelerdir.

Selefi anlayışın bu noktada bazı ayetlerdeki “Kitab ve hikmet” ifadesini söz konusu bağımsızlaştırmaya delil kılma gayreti ise isabetli olmaktan uzaktır. Zira Kur’an’da çeşitli ayetlerde peygamberlere “Kitab, hüküm, mizan ve nübüvvet verildiğinden”[7] de söz edilir. Şimdi burada hüküm, mizan ve nübüvvetin Kitab’dan bağımsız ve oma paralel ayrı mefhumlar olduğu söylenebilir mi? Aynı şey “hikmet” kavramı için de geçerlidir. Nitekim Rabbimiz Kur’an’ı “Hikmetli bir Kitab” olarak nitelendirerek[8] Rasulullah’a verilen hikmetin de Kur’an kapsamında olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca elimizde Kur’an dışında “Lâ raybe fihi/Kendisinde şüphe bulunmayan”[9] bir kaynak da bulunmadığı açıktır.

Dolayısıyla Sünnet mefhumunu “hikmet” kavramı üzerinden Kur’an’dan bağımsızlaştıramaya ve “eş kaynak” haline getirmeye kalkışmak, Kur’an’ın hakem ve furkan oluşunu, asılların aslı oluşunu görmezden gelerek, zayıflatarak bid’at ve hurafelere ister istemez kapı aralamaktır. Müslümanlar öncelikle, Kur’an’ın, Allah’ın dini adına söylenen, iddia edilen, ortaya konulan her ne varsa kendisine arz edilmesi, onayının gözetilmesi gereken temel kaynak olduğunda ittifak etmek zorundadırlar.

Edille-i şeriyye Müslümanların tarihinde şayet akaid ve fıkıh kitaplarında yazıldığı sıralamasıyla işletilmiş olsaydı mesele kalmazdı. Bu Müslümanların hiçbir konuda ihtilaf etmeyecekleri anlamına gelmese de tefrikanın önüne geçilebilirdi. Oysa bugün tefrikaya konu olan meselelere baktığımızda, meselelerin teoride kabul edilen usule pratikte uyulmamasından, Kur’an’ın belirleyici, nihai hakem olmaktan çıkarılıp belirlenen, ikincil-üçüncül kaynaklar doğrultusunda ve tarihsel süreçte teşekkül eden anlayışlar çerçevesinde te’vil ve tefsir edilen bir işlevsizliğe mahkûm edilmesinden kaynaklandığını görmek zor değildir.

Bu noktada Selefiliğin, hadis külliyatını nesilden nesile yaşanıp aktarılarak mütevatiren bize ulaşmış yaşayan Sünnet’le eşitlemesi ve sadece amelde değil ilimde/akaide de kaynak olma bakımından mütevatir-ahad farkını ortadan kaldırması, maalesef tedvin dönemine kadar üretilmiş veya muharref kültürlerden aktarılmış bid’at ve hurafelerin İslam inanç ve pratiği olarak benimsenmesinde etkili olmuştur.

Evet, Kur’an-Sünnet bütünlüğü İslam’ı anlama ve yaşama konusunda olmazsa olmaz bir husustur. Kur’an’la Sünnet’in bağını koparmak, Kur’an’a râci ve tâbi olmayan Sünnet anlayışı veya Sünnet olarak ifade ettiğimiz Rasulullah (a.s.)’ın pratik örnek ve önderliğinden koparılmış, dolayısıyla tarihsel bağlamından ve müşahhas örnekliğinden koparılmış bir Kur’an algısı üretmek yanlıştır, saptırıcıdır. Ki bu ikincisinin nasıl sonuçlara yol açtığını “mealcilik” olarak nitelenen yüzeysel ve yer yer karikatürize bir nitelik arz eden yaklaşımda görmekteyiz.

Hadis Âlimlerini ve Eserlerini Mutlaklaştırmak

Muhakkak ki hadis âlimleri, hadis rivayetlerinin sahihini mevzu olanlardan ayırt etmek için çok ciddi bir çaba ortaya koymuşlar ve Müslümanların tarihinde önemli bir hizmeti yerine getirmişlerdir. Mevcut rivayet malzemesini kendi usul ve gayretleri ölçüsünde ayıklayıp tasnif ederek; 1- Sonrasındaki hadis uydurma faaliyetlerinin etkisizleşmesini sağlamışlardır. 2- Bizlere hadis konusunda üzerinde çalışma yapabileceğimiz, Kur’an’ın şaşmaz terazisinde tartarak alıp veya bırakabileceğimiz derli toplu bir malzeme bırakmışlardır.

Tabii ki yukarıdaki paragrafın, mevcut rivayet malzemesini ve onlarla ilgili hadis âlimlerinin verdiği (sahih, mevzu, zayıf gibi) hükümleri mutlaklaştıran Selefi yaklaşım sahipleri açısından kabul edilemez olduğunun farkındayım. Zira onlar, bu alanda söylenecek sözlerin, verilecek hükümlerin hadis âlimlerince söylenip verildiğini, kalemin kırıldığını ve bize düşenin ancak onların sahih hükmü verdiği hadislerle amel etmek olduğuna kâniler. Dolayısıyla “Kur’an’ın şaşmaz terazisinde tartarak alıp veya bırakabileceğimiz” gibi bir yaklaşımın, yanlışın ötesinde hadsizlik olduğunu düşünüyorlar. Bu yaklaşımı pişmiş aşa su katmak olarak görüyorlar.

İşin doğrusu ise, ortada olup-bitmiş bir şeyin olmadığı, hadis rivayetleri ve bu rivayetlere dair meydana getirilen kitaplar ve külliyat konusunda son sözün söylenmiş olmadığı ve hiçbir zaman da söylenemeyeceğidir. Zira yukarıda da hatırlattığımız gibi kendisinde şüphe bulunmayan (lâ raybe fihi) yegâne kaynak Rabbimizin Kitab-ı Kerim’idir. Onun dışındaki her kaynak sorgulanmaya açıktır, zira insan eseridir. İnsan eseri herhangi bir kaynak için aksini düşünmek ve iddia etmek, o eseri ve müellifini mutlaklaştırmaktır ki, bunun İslami ıstılahtaki karşılığı malumdur.

Hadis âlimlerinin derlediği ve içerdiği hadis rivayetleriyle ilgili olarak, uyguladıkları usul ve o usul çerçevesindeki kriterlere göre sahih, meşhur, hasen, zayıf gibi hükümler verdikleri hadis rivayetlerinde müteşekkil olan mevcut hadis kaynakları için de bu kaide geçerlidir. Buhari’nin, Müslim’in veya bir başka hadis âliminin meydana getirdiği eseri derlerken hadis rivayetleriyle ilgili verdiği tüm hükümlerin şüphe götürmeyen hakikat olduğunu söylemek, o insanları ve eserlerini mutlaklaştırmaktan başka bir anlama gelmez.

Bu noktada Selefi yaklaşım sahiplerinin, mutlak bağlılık üzerine işleyen tasavvuftaki şeyh-mürid ilişki biçimine kendilerinin de yönelttiği Tevbe Sûresi 31. ayet-i kerime ve bu ayete dair Adiy b. Hatem’in sorusu üzerine Rasulullah (a.s.)’ın tefsirine dair haberi hatırlaması gerekir. Herhangi bir insanı ve onun herhangi bir konuda verdiği hükümleri, yazdığı-derlediği eseri mutlaklaştırmanın, vahyin süzgecine tâbi tutmadan doğru kabul etmenin İslami ıstılahtaki karşılığının insanı rableştirmek demek olduğunu bilmek ve bu tür mutlaklaştırmalardan kaçınmak gerekir.

Bu noktada Müslümanlar olarak, sıkıştırılmak istendiğimiz rivayet düşmanlığı ile rivayetperestlik fasid dairesine itibar etmememiz gerekir. Önemli ve ciddi bir çabanın ürünü olan, bununla birlikte çok açık bir gerçek olarak sened tenkidiyle sınırlı, Kur’an ve yaşanan sahih Sünnet’e arz (metin tenkidi) usulünün ihmal edildiği tek kanatlılıkla malul bir usulün hülasası olan mevcut hadis kaynaklarını, ilk Kur’an neslinin usulü gereği kendisinde şüphe bulunmayan yegâne kaynak olan, asılların aslı, hakla bâtılı, doğru ile yanlışı ayırt eden furkan ve her şeyin kendisine arz olunması icap eden hakem olan Kur’an’ın sağlamasına tâbi tutarak, onları Kur’an üzerinde değil, Kur’an’ı onlar üzerinde belirleyici kılarak Rasulullah (a.s.)’ın örnekliğini daha doğru anlama imkânına kavuşabiliriz.

Bu noktada, mevcut hadis kaynaklarının teşekkülünde belirleyici olan “sened tenkidi” usulünün rivayetlerin sahihini mevzu olanından ayırt etmede yeterli olamayacağı ve bu sebeple tek kanatlılıkla malul oluşunu, mevcut hadis kültürü ve kaynaklarının savunucusu bir yazarın eserinden iki alıntıyla örneklendirmekte fayda görüyoruz. Tedvin dönemindeki artan kültürel etkileşimin yanı sıra, münafıkların varlığı, farklı fırka mensuplarının “Allah rızası için” hadis uydurması gerçeği, ihtida etmiş eski Yahudi ve Hıristiyanların önceki kültürlerini Müslümanlar arasında yoğun şekilde dillendirmeye devam etmesi gibi faktörler, zaten tek başına sened tenkidinin yetersizliğini kavramaya yeterlidir. Ayrıca yine Buhari’nin, Müslim’in bize örneklerini aktardığı üzere, Hz. Aişe, Hz. Ömer ve Hz. Ali gibi öncü sahabilerin bizatihi bilip tanıdıkları kendi dönemlerindeki Müslümanların rivayetlerini dahi Kur’an’a arz etmiş olmaları, aslında bu noktada fazla söze gerek de bırakmamaktadır.

Muhammed Accâc el-Hatîb “Sünnetin Tesbiti” adlı kitabında, mevcut hadis kaynaklarının oluşumu sürecinde iki önemli kaynak isim olarak öne çıkan Ebu Hureyre ve Abdullah b. Amr’a dair şu bilgileri paylaşmaktadır:

“Ebû Hureyre, Hz. Peygamberden rivayet ettiği hadisler hususunda son derece emin biridir. Herhangi bir meselede kendi görüşünü belirtecek olsa ‘Bu da benim kesemdendir’ demiştir. Bu, birçok delil ve rivayetle sabit olmuştur. Bunlardan biri Bukeyr b. Abdullah b. el-Eşecc’in şu rivayetidir: ‘Bişr b. Sa’îd bizlere şöyle dedi: Allah’tan korkun ve hadisleri (yanlış anlamak ve aktarmaktan) sakının. Allah’a yemin olsun ki bizler Ebû Hureyre’nin meclislerine katılırdık ki o, bizlere Resûlullah (s.a.s.)’den ve Ka’bu’l-Ahbâr’dan rivayetler aktarır ve kalkıp giderdi. Daha sonra bizimle birlikte olan bazı kimselerin Resûlullah’ın sözünü Ka’b’dan, Ka’b’ın sözünü de Resûlullah’tan, şekline çevirdiklerini işitirdim. Allah’tan korkun ve hadisler konusunda dikkatli olun.”[10]

“Muhtemelen Abdullah b. Amr’dan rivayetlerin azalmasının bir sebebi de onun Şam’da ele geçirdiği Ehl-i Kitaba ait iki deve yükü kadar kitaptır ki, bunları mütalaa etmiş ve aynı zamanda bunlardan rivayetler aktarmıştır. Bundan dolayı da Tâbi’în’in imamlarından birçok kimse ondan hadis rivayet etmekten sakınmışlardır.”[11]

Görüldüğü üzere El-Hatib’in kaydettiği bu bilgiler, İsrailiyat kültürünün Müslümanlar arasında nasıl yaygınlaştığına dair önemli ipuçları vermektedir. “Allah’a yemin olsun ki bizler Ebû Hureyre’nin meclislerine katılırdık ki o, bizlere Resûlullah (s.a.s.)’den ve Ka’bu’l-Ahbâr’dan rivayetler aktarır ve kalkıp giderdi. Daha sonra bizimle birlikte olan bazı kimselerin Resûlullah’ın sözünü Ka’b’dan, Ka’b’ın sözünü de Resûlullah’tan, şekline çevirdiklerini işitirdim” itiraf ve ikazının yapıldığı bir durumda, tek başına sened tenkidinin hadis kaynaklarını muharref kültürlerin etkisinden muhafaza edeceğini kim ve nasıl iddia edebilir?

(Konuyla ilgili üçüncü ve son makalemizde inşallah, şefaat, mehdi, nüzulü İsa (a.s.) ve kıyametin alametleri gibi konularda Selefiliğin hadis rivayetleri merkezli yaklaşımıyla, Kur’an merkezli yaklaşımı müzakere etmeye çalışacağız.)

[1] Ahzab, 33/40

[2] Muhammed, 47/18; A’raf, 7/187

[3] Âl-i İmran, 3/54-55; Mâide, 5/116-117

[4] İktibas’ın Aralık 2018 sayısında yazdığımız “Büyü, Nazar, Rukye Ve Cinlerle Etkileşim Konularına Giriş” başlıklı makalemizde bu konuya kısaca bir giriş yapmıştık. İnşallah o makalenin de devamı gelecek.

[5] Bu konuda “Kur’an’a Dönüş Çağrısı” adlı kitabımızın “Hadis ve Sünnet Anlayışlarının Kur’ani Çerçeveden Uzaklaşması” bölümüne bakılabilir. Orada konuyla ilgili bazı önemli kaynaklar da zikredilmiştir.

[6] Âl-i İmran, 3/3; En’am, 6/50, 106, 145; A’raf, 7/203; Yunus, 10/15, 109; Nahl, 16/64

[7] Âl-i İmran, 3/79; En’am, 6/89; Câsiye, 45/16; Hadid, 57/25

[8] Âl-i İmran, 3/58; Yûnus, 10/1; Lukman, 31/2; Yâsîn, 36/2; Kamer, 54/5

[9] Bakara, 2/2

[10] Prof. Dr. Muhammed Accâc el-Hatîb, Sünnetin Tesbiti, Sh. 386, Yeni Akademi Yayınları

[11] Prof. Dr. Muhammed Accâc el-Hatîb, A.g.e., Sh. 414

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Kendimizi Aramaklar Yolculuğu 2

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Yaslandığın Duvar Üstüne Göçerse!

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

İsyan Ahlakı Olmalı İnsanda

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Kitap Tanıtımı : İslam Topraklarındaki Rejimleri Anlamak

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Vahdeti Gündemde Tutmak

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Şimdi mi ? آٰلْـٰٔنَ

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kapitalizme Teolojik Hizmete Mûti, “Protestan Papazlığı” Heveslileri-2-

Sara ŞENTÜRK
Sara ŞENTÜRK

Yalnızlık, Yanlışlık Yaptırır Çoğu Kez

YAZARIN SON YAZILARI

  • Kapitalizme Teolojik Hizmete Mûti, “Protestan Papazlığı” Heveslileri-2-
    12 Ocak 2021
  • Kapitalizme Teolojik Hizmete Mûti, “Protestan Papazlığı” Heveslileri
    18 Aralık 2020
  • Diyanet Başkanı’nın Çıkışı, Tepkiler ve Hiç Eksik Olmayan Masallar
    2 Mayıs 2020
  • Ş. Hüseyinoğlu: İp
    17 Mart 2020
  • Sandalyeler Kaldırılınca Câmiler Aslına Dönmüş Oldu Mu?
    20 Ocak 2020
  • Asırlardır “Sembolik Kral” Muamelesi Yapılan Kur’an’ı, Yeniden Kaynak Edinmeliyiz
    16 Haziran 2019
  • Tüm Mesele, “Temel Kaynağın” Ne Olduğu
    23 Mayıs 2019
  • Selefiliğin Kur’ani Açıdan Değerlendirilmesi
    19 Mart 2019

İLGİ GÖRENLER

  • “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    1583 paylaşım
    Paylaş 1583 Tweet 0
  • Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

    101 paylaşım
    Paylaş 101 Tweet 0
  • Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

    77 paylaşım
    Paylaş 77 Tweet 0
  • Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • M.İkbal Durmuş Komünizm-Sosyalizm

    1 paylaşım
    Paylaş 1 Tweet 0

NE OKUNUR?

Altı Çizilenler 2

Altı Çizilenler 6

23 Şubat 2021
Altı Çizilenler 4

Altı Çizilenler 5

17 Şubat 2021
Altı Çizilenler 4

Altı Çizilenler 4

13 Şubat 2021
Altı Çizilenler 2

Altı Çizilenler 3

9 Şubat 2021

NE İZLENİR?

Aile Olmak

Aile Olmak

3 Nisan 2020
Serçelerin Şarkısı

Serçelerin Şarkısı

11 Nisan 2019
İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

26 Şubat 2019
Nar Şerbeti

Nar Şerbeti

22 Ocak 2019
Venhar Haber

Venhar Haber sitesi, yaşamın her alanında Kur'an merkezli bütüncül bir bakış açısını merkeze yerleştirmeyi gaye edinir. Sitemizde günlük haberler, düşünce yazıları, Müslümanların dertleri ile alakalı analizler, alıntı söyleşi ve makaleler, Türkiye’de Müslümanların gerçekleştirdiği faaliyetlerden özetler, videolar, fotoğraflar, Venhar tarafından gerçekleştirilen röportajlar, alıntı söyleşiler, okunması ve izlenmesi gereken envantere ait kritikler bulacaksınız. Makalelerden yazı sahipleri sorumludur.
Venhar Haber tarafından üretilen içerik, kaynak gösterilerek kullanılabilir. Emr-i bi'l Maruf ve Nehy'i An'il Münkerleriniz için lütfen bize yazın...

Sosyal Medya Hesaplarımız

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlarımız
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Kaydolmak için aşağıdaki formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir. Giriş

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş