23 Nisan 2021 - Cuma
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim
Sık Kullanılanlara Ekle
.......................
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Avrupa’da En Az 18 Bin Sığınmacı Çocuk Kayıp

    Avrupa’da En Az 18 Bin Sığınmacı Çocuk Kayıp

    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    Bayramların En Sahtesi!

    Bayramların En Sahtesi!

    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Din, Politika ve Felsefe

    Din, Politika ve Felsefe

    Körleştirme Aydınlığa Karşı

    İnsan: Yaratılanın En Şereflisi

    Herkesin Bir Plânı Var!

    “Deizm” “Pozitivizm”in Çocuğu Mu?

    “O” Ramazan!

    “O” Ramazan!

    G. Özcan: Kaybolanın Kaybedeni Kim?

    Çürük Tahtalar

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Siyasetin Pusulası Sapınca!

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Put Edinmek

    Kaplan: Kimse Bana Türkiye’nin Bağımsız Olduğundan Filan Söz Etmesin! 

    Laiklik Dogma’sı ve “Sopa”sı…

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

  • Her Güne Bir Ayet
  • İslam Dünyası
    • Tümü
    • Arakan
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
    • Doğu Türkistan
    • Filistin
    • Irak
    • İran
    • Pakistan
    • Suriye
    • Yemen
    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Şeyh Ahmet Yasin’in Hayatı ve Mücadelesi

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    Neden Geldin ki Papa Irak’ı Ne Hale Getirdiğinizi Görmek İçin mi?

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    30 Yıl Önce Yaşanan ve Hemen O Gün Unutulan Katliam

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Suriyeli Çocuklar Geceleri Nerede Uyuyor?

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    Sanat ve Savaşın Sürrealist Yansıması

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

  • Dünya
    • Tümü
    • Afrika
    • Amerika
    • Asya
    • Avrupa
    • Diğer
    • Ortadoğu
    Avrupa’da En Az 18 Bin Sığınmacı Çocuk Kayıp

    Avrupa’da En Az 18 Bin Sığınmacı Çocuk Kayıp

    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Polonya Cumhurbaşkanı: LGBT’nin Fikirleri, Komünizmden Daha Tehlikeli

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Önümüzdeki Dönemde Çin Dijital Parasının Yayılışına Şahitlik Edeceğiz

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

    Fransa’da Müslümanları Hedef Alan Yasa Kabul Edildi

  • Türkiye
    • Tümü
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
    Bayramların En Sahtesi!

    Bayramların En Sahtesi!

    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    Şeyh Said Kıyamı Mahkeme Zabıtları (1)

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    İftarda Hurma mı Kaysı mı, Cola mı Turka mı?

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    Kurbansız Kurban Bayramları, Teravihsiz, Oruçsuz Ramazanlar Kutlayalım Olsun Bitsin!

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    İşlenmiş Gıdalara da Koronavirüs Muamelesi Yapılmalıdır

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

    Cumhuriyetin Fabrika Ayarları

  • Yazarlar
  • Alıntılar
    • Tümü
    • Alıntı Makale
    Din, Politika ve Felsefe

    Din, Politika ve Felsefe

    Körleştirme Aydınlığa Karşı

    İnsan: Yaratılanın En Şereflisi

    Herkesin Bir Plânı Var!

    “Deizm” “Pozitivizm”in Çocuğu Mu?

    “O” Ramazan!

    “O” Ramazan!

    G. Özcan: Kaybolanın Kaybedeni Kim?

    Çürük Tahtalar

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Siyasetin Pusulası Sapınca!

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Sosyal Medya Tasarımları Yalana Teşvik Ediyor

    Herkesin Bir Plânı Var!

    Put Edinmek

    Kaplan: Kimse Bana Türkiye’nin Bağımsız Olduğundan Filan Söz Etmesin! 

    Laiklik Dogma’sı ve “Sopa”sı…

    Trending Tags

    • Abdulaziz Kıranşal
    • Abdurrahman Dilipak
    • Abdurrahman Arslan
    • Ahmet Taşgetiren
    • Alev Alatlı
    • Ali Bulaç
    • Ali Haydar Haksal
    • Atasoy Müftüoğlu
    • Atilla Özdür
    • D. Mehmet Doğan
    • Erol Göka
    • Gökhan Özcan
    • Hayrettin Karaman
    • İsmail Kılıçarslan
    • İbrahim Kahveci
    • Murat Bardakçı
    • Taha Kılınç
    • Yavuz Bahadıroğlu
    • Yıldıray Oğur
  • Tavsiyeler
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Röportajlar
    • Tümü
    • Alıntı Söyleşi
    • Venhar Ropörtaj
    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    A. Arslan: “Uzmanlar Çağımızın Şamanlarıdır”

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    Erdemli İnsan, Yaşamış Olduğu Tüm Şartlarda Esas Duruşunu Bozmayan Kimsedir

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    İngiliz-Yahudi Ortaklığında Amerikan’nın Yeni Siyaseti

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Korkulması Gereken Robotların İnsanlaşmasından Ziyade İnsanların Robotlaşması

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Ömer Behmen Hayat Hikayesini Anlattı

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

    Trump, uluslararası sağ popülist hareketin başı artık

  • Her Güne Bir Ayet
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Venhar Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

POSTMODERN TEFRİKA

Yazar: Yakup DÖĞER
26 Temmuz 2018
Kategori: Makaleler
0
0
PaylaşTweetleWhatsapp ile GönderE-posta Gönder

Ne postmodernizmin ne de tefrikanın tanım, tarif ve mahiyetini izaha gerek kalmadan direk konuya girmekte fayda var. Zira her iki kavramında neler ifade ettiğini hemen hemen herkes bilmekte, mahiyeti herkesin malumudur.
Başka coğrafyalarda Müslümanların hali pürmelali nasıldır pek bilinmemekle birlikte basından, yazılıp çizilenlerden, okuyup öğrendiklerimizden yola çıkarsak, durumun kendi ülkemizdekiyle hemen hemen aynı olduğu, hepimizin bildiği gibi tefrika içerisinde olmalarıdır. En büyük ve başlıca sorun Ümmetin Tefrika içerisinde boğulduğu, nefes alamaz hale geldiğidir. Hem de öyle böyle değil, tarihin hiç bir döneminde yaşanmayan, yaşanmamış bir tefrika, ruhlarımızı tahrip ettiği gibi, bedenlerimizi de tahrip ediyor. Bireyselleşmiş Müslümanlar arasında herhangi bir uzlaşıyı mümkün kılabilecek ortak herhangi bir zeminin mümkün olmadığı, postmodern tefrika döneminde yaşıyoruz ne yazık ki.

Müslümanlar tarihsel süreçte de hemen hemen her dönemde tefrikaya düştü, fırkalaşma içinde yaşadı, birbirleriyle ihtilaf ettiler. Bu ihtilafları bazen yüzyıllarca sürdü, sürüp gitti. Bu sürüp gitme günümüze kadar intikal eden en kadim sıkıntıların da başını çekti. Tarihsel süreç içerisindeki tefrikaların bugünle faklılık arzedebilecek önemli bir boyutunun, günümüzde Müslümanların yaşadığı devletsiz tefrika gerçeğidir. İslam Tarihinde, gerek ilk dönem, gerekse daha sonraki dönemlerde sürüp giden mü’minler arasındaki tefrika dönemlerinde, mü’minlerin öyle ya da böyle her zaman bir devletleri oldu, devletleri varken tefrika içerisinde yaşandı.

Müslümanların devlet sahibi olmaları, bir gücün ve iktidarın da sahibi oldukları anlamına gelmekteydi. Bu hal Müslümanların her ne kadar içeride, kendi içlerinde ihtilaf yaşasalar da, dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı koruyor, olağanüstü durumlarda bütün Müslümanlar birlik içerisinde hareket edebiliyordu. Müslümanların devletinin olması onları askeri tehditler açısından koruduğu gibi, kökü yüzyıllara dayanan geleneğin ahlakıyla da toplumsal açıdan diri durmalarını sağlıyordu. Ne zaman Müslümanlar devletini kaybetti, içerideki ve dışarıdaki düşmanlarının açık hedefi haline geldi. Bir yandan askeri, ekonomik, mali kıskaç altında kalırlarken bir yandan da kültürel alanda saldırıya maruz kaldılar. Askeri açıdan elde edip işgal edemedikleri toplumları ise kültürel açıdan işgal ederek ithal Batı kültürüyle bozmayı başardılar.

Batı kültürünü eleştirenler de dahil olmak üzere, değerlendirmelerini ve hayata bakışlarını, Batının değerleriyle yapmaya çalışırken, bunun farkında bile olmadılar. Toplumları “Biz” den “Ben” e dönüştüren bireyselleştirme çabaları ne yazık ki Müslüman toplumlarda ve dahi okumuş-yazmışlarda da etkisini gösterdi. Artık her okumuş yazmış kendi doğrusunun asıl olduğunu savunurken, ya da öyle ima ederken, ötekisiyle bir yerde bir araya gelebilirim gibi bir ihtimalide göz önünde bulunduramaz bir ruh halini kuşandı. (Burada çok az bulunsa da istisnai şahsiyetlerin varlığı mevcut durumun varlığını değiştirmiyor ne yazık ki). Farklı düşünmek, farklı yorumlamak, bir diğerinden ayrı düşünmek elbette mümkündür ve yanlış değildir. Hiç kimse bir tornada çıkmış biblolar gibi olamaz, fotokopi zihniyetlerle bir yere de varılamaz. Farklı düşünmek, ufkumuzu açacak fikirsel bir eylemdir, olması gereken zenginliğimizin üretim merkezleridir. Bugün Müslümanlar, farklı yorum ve yaklaşımlar sergileyerek, sıkıntılı durumlardan bir çıkış yolu arıyor ve samimice bunu zorluyor, burası gerçekten güzel bir seyir olarak görülebilir.
Sıkıntı buradan sonra başlıyor. Farklı düşünmekle bir yere gelinirken, farklı düşüncelerin bizi daha doğruya götürmesi beklenirken, ne yazık ki ayrılığa, dağılmaya, parçalanmaya götürüyor. Kimse bir diğerinin görüş ve ictihadını benimsemediği gibi, aynı yolda yürümeyi de uygun görmüyor, tahammülsüzlük bir araya gelmeyi de engelliyor. Çağın mevcut tasavvuru olan postmodern bir tefrika yaşanıyor.

Modern tefrika, yaşı elliyi bulup aşanlarında bildiği gibi 80’li yıllar arasında yaşandı. Belli cemaatler, gruplar, hizipler oluştu, bir süre birlikteliklerini sağladılar ve 90’lı yılların ortalarına kadar bu durum böyle gitti. Vahdet çalışmaları yapıldı, birkaç cemaat bir araya geldi, birleşti, bireyselliği aşarak Müslümanların belli cemaatlerin yapısı, adı altında bir sürede olsa bir arada durmalarını sağladı. 90’lı yılların sonu, iki binli yılların başında, ülke genelinde bir araya gelen yapılar parçalandı dağıldı, yüzlerce gruba bölündü. Bu bölünme öyle gerçekleşti ki, bir daha iflah olmaz bir hal aldı. İki binli yılın başlarından itibaren Müslümanlar arasında başka türlü bir rüzgâr esmeye başladı, geldi geldi Müslümanlara tosladı. Her rüzgar estiğinde bir yana savrulan mü’minler, her biri kendi gemisinin kaptanı olarak bugünlere geldi.

Artık müslümanlar posmodern bir tefrika yaşıyor, hem de iflah olmaz şekilde. Kimsenin kimseye ne tahammülü var, ne de kendi doğrusundan başka doğruyu düşünmeye ihtiyacı var. Oysa konuşan herkes Ku’an’dan konuşuyor, kitaptan delil getiriyor, hatta bir zamanlar aynı yapının içine olup parçalananlar, aynı şeyleri düşünenler bile ayrı yerlerde duruyor. Postmodern tefrikadan, nur topu gibi bireysel müctehitler, bireysel muvahhidler doğuyor. Rahmetli olmuş bir şahsa methiyeler düzenler, rahmetlinin bütün söylemlerine sahip çıkanlar, işte adam gibi adam diyenler, sahiplendikleri söylemler etrafında dahi bir araya gelemiyorlar. Davasının şahitliğini yapmış, yaşamış, şehit olmuş bir Müslümanın örnekliğini dile getirenler, ne yazık ki sahiplendikleri şahsın söylemlerinde bile bir araya gelmekten içtinap ediyorlar. İşte tam burada durup düşünmemiz gerekiyor; “Neden” diye.

Modern algı, bütün yeryüzünün düşünen zihinlerini zehirlediği gibi ne yazık ki, mü’minlerin zihinlerini de zehirledi, bir algı ve anlayış karmaşası yaşıyoruz ve iflah olmaz haldeyiz. Şimdi modernizmin pabucunu dama atan postmodernizm, hangi söylem varsa gündemde, tam onun karşıtını hatırlatarak başka bir anlayışa kanalize ediyor insanları. Bütüncüllüğün karşısına çokluğu, evrensellik karşısına yerelliği, hakikatin karşısına yorumu, idealin karşısına reeli, inşanın karşısına yapıp-bozmayı, eminliğin karşısına şüpheyi, bilgiye karşı akılcılığı, cemaate karşı bireyselliği, ölümün karşısına seküler anlayışı, huzurun karşısına kaosu, muhkemin karşısına müteşabihleri, gerçeğin karşısına sanalı çıkarıyor. Ne yazık ki, İslami Camiada tam bu durumda, her kim birinden bir şey duyup biriyle bir şey konuştuysa, kendisi de tam konuşup duyduklarından farklı bir şeyi dillendiriyor.

Buradan da kanatimce şunu anlıyoruz; “Söylenecek sözün bittiği yer.” Söylenecek sözünüz kalmadıysa, eskilerin dediklerinin üstüne bir şey koyamadığınız gibi, elinizdekileri de tüketiyorsunuz demektir. Allah rızası için ömrünü davasına adamış insanların söylemlerini, yüzlerce, binlerce kişi, yüzlerce binlerce kez tekrarlayıp dursa da, bu tekrar kendilerine hiçbir şey kazandırmayacaktır. Kazandırmayacağı gibi, söylenen sözün itibarı da kalmayacaktır. Mesele, var olanı orijinal çizgisinde çoğaltmaktır, var olanı olur olmaz tekrarlayıp durmak, olsa olsa yerinde saymaktır.

Peki neden böyleyiz? Neden üç tane adam bir yere geldiğinde ortak bir şeyde buluşamıyoruz? Neden üç-beş müslüman bir araya gelip bir iş yapamıyor? Neden farklı düşünüşlerimiz, zenginlik değil de, tefrikaya yol açıyor? Kanaatimce burada durup; “şeytanın bizi de kandırabileceğini” düşünmemiz gerekiyor. Şeytan ve dostlarının bizi de ayartabileceğini, bizi de yoldan çıkarabileceğini aklımıza getirmemiz gerekiyor.

Muttaki olmak için her türlü çaba sarf edilirken, bu arada şeytanın bizi de kandırabileceği, nefsimizin bizi de yanıltabileceği ihtimali göz önüne getirilmelidir. Çünkü iblis ve nefis sürekli olarak saldırı halinde bulunmakta, Allah’ta(c.c.) bu konuda kullarını uyarmaktadır. Hatta Yusuf’un (a.s.) dilinden nefsin sürekli olarak kötülüğü emrettiği vurgulanmaktadır.(Yusuf 12/53) Dikkat edilirse, “Ben nefsimi asla temize çıkarmam” diyen bir peygamberdir, aynı peygamber nefsin sürekli olarak kötülüğü emrettiğini de söylemektedir. Ve Kur’an bütün insanlığa yaratılışının bir gerçeğini öğretmekte, hatırlatmaktadır. “İnsan azar” denilmektedir. Neden azar? Kendisini mustağni gördüğünden azar.

İman edenlere hitap eden ayetler dikkatlice incelendiğinde, çok çarpıcı hatırlatmaların yapıldığı, sürekli olarak Allah’tan (c.c.) sakınmaları söylenmektedir.(Bakara 2/278) “Ey iman edenler iman edin…”(Nisa 4/136) denilmekte, Müslümanların dikkati zirveye çekilmektedir. Takvanın ve fücurun yerleştirildiği nefislerimizde, bir gün kötülüğün bizi de bulabileceği, bunu da iblisin her yönden yaklaşması olarak gerçekleşebileceğini düşünmeliyiz. Allah(c.c.), peygamberine hitaben, yüzünü Allah’ın dinine dönmesini ve kesinlikle müşriklerden olmamasını söylemektedir. Seçtiği ve vahyini insanlara ulaştırmakla görevlendirdiği kuluna böyle bir hitapta bulunan Allah (c.c.), Müslümanların bir şeyi hatırlamalarını istemekte, dikkatlerini çok önemli bir noktaya çekmektedir.

20. yüzyılda modernizm tasavvuru emperyal emelleri için, dünya çapında bir ümmeti parçalayarak ulus devletlere böldü, ulus devletlere böldüğü devletçikler içindeki Müslümanları da, parçalara ayırarak cemaatler, fırkalar üretti. Şimdi 21. Yüzyılda postmodern tasavvur, gruplar halinde yaşayan Müslümanları da bireyselleştirmeye başladı. Yıllarca aynı cemaatler içinde yaşamış, aynı yolda yürümüş, aynı değerleri savunmuş, aynı yağmurda ıslanmış insanlar, hiç yoktan sebeplerle birbirinden kopmuş, ne yazık ki yollarını ayırmış durumda. Peki neden? Aslında dikkat edilirse, birlikteyken söylediklerini, birbirinden ayrıldıklarında da söylemekteler. Birlikteyken hedefledikleri, birbirinden ayrıldıklarında da değişmemiş durumda. Ortada çözülmesi oldukça zor bir sorun gözükmekte, aslında sorunun tam olarak ne olduğu da mechullüğünü korumakta.

İslami mücadele içerisinde bulunan ve kendince bir çaba sarf eden müslümanlar, bir araya gelip bir şeyler yapmaya başladığı üç-beş kişi üç-beş yıl birlikte çabaladıktan sonra, bir de bakıyorsunuz herkes bir yere dağılmış, ama düşünceler aynı, söylemler aynı, idealler aynı, merkez aynı ama birliktelik kaybolmuş. Peki neden? Burayı çözmemiz gerekiyor, hem de acilen, çok acil olarak çözülmesi gereken bir eşiğe geldiğimizde bölünüyor, parçalanıyoruz.

Ben burada yaşadığımız postmodern tefrikayı çözecek beş ayeti hatırlatmak, bu ayetler üzerinde herkesin düşünmesi, derinlemesine bireysel analizler yapmasını, uzun uzun tefekkür etmesini, “bir dakika durayım, şunları bir daha gözden geçireyim” demesini öneriyorum. Öncelikle Yunus Suresi 93. Ayeti zikredip, üzerinde düşünüp diğer dört ayete bakmamız gerekiyor. Diğer dört ayet ise, Bakara Suresi 213. Ayet, Ali İmran Suresi 19. Ayet, Casiye Suresi 17. Ayet, Şura Suresi 14. Ayet. Ayetler içerik ve mahiyet olarak aynı ifadeleri içeriyor.

Yunus Suresi 93. Ayette mealen şöyle demekte Rabbimiz; “Andolsun, Biz İsrailoğulları’nı, hoşlarına gidecek güzel bir yerde yerleştirdik ve temiz şeylerden kendilerine rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar ihtilafa düşmediler. Şüphesiz Rabbin, aralarında anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda kıyamet günü hüküm verecektir” buyrulmaktadır. Burada dikkat edilecek husus, İsrailoğulları özelinde zikredilen kesimin şimdiki mü’minler olabileceğinin düşünülmesidir. İlim gelinceye kadar ihtilafa düşmeyenlerin, kendilerine ilim geldikten sonra ihtilafa gark olmaları hassaten üzerinde düşünülmesi gereken husustur. İsrailoğulları Tevrat geldikten sonra, ihtilafa düştükleri gibi, mü’minlerde Kur’an öğrenmeye ve Kur’an’dan ilim sahibi olmaya başladıklarında ihtilaf içerisinde bocalıyorlar. Oysa Kur’an, parçalayıcı değil toplayıcı, dağıtıcı değil birleştiricidir.

Diğer dört ayetten Ali İmran 19. Ayette de mealen şöyle geçmektedir; “Hiç şüphesiz din, Allah Katında İslam’dır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki “kıskançlık ve hakka başkaldırma” (bağy) yüzünden ihtilafa düştüler. Kim Allah’ın ayetlerini inkar ederse, (bilsin ki) gerçekten Allah, hesabı pek çabuk görendir.” Bu ayetlerin ne demek istediğini, bize neler anlattığını burada uzun uzun anlatmaktan öte, her okuyanın oturup düşünerek kendince ders çıkarmasının daha doğru olacağını düşünüyoruz.

Bu ayette olduğu gibi diğer üç ayette aynı merkezde bilgiler vermekte, ilim ehlini ciddi bir şekilde uyarmaktadır. Hatta buradaki ifade biraz daha sert olarak tezahür ederek ciddiyetin sınırını daha üst seviyeye çekmekte, tehdide varan anlam içermektedir. İki ayette de ifade edilen, “İlim geldikten sonra” beyanını bütün Müslümanların çok iyi tahlil etmesi, bu merkez üzerinden kendilerini sorgulaması gerekmektedir. İlim geldikten sonra ihtilafa düşmenin nedeni, olarak belirtilen, “Kıskançlık, haset, çekememezlik, azgınlık” vasıflarını uzunca tefekkürlerle tahlil etmeli, bütün iman edenler kendilerini sorgulamalıdır.

İman edenlerin Her konuda hakkı ve doğruyu bulma, haset ve kıskançlıktan, azgınlık ve çekememezlikten kurtulma hususunda, titizlikle müracaat edeceği merci Allahtan (c.c.) sakınmaktır. Ali İmran suresindeki ayet yine iman edenlere sakınmanın üst seviyesini bizlere bildirmekte, “Ey iman edenler, Allah’tan nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz, ancak Müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin. (Ali İmran 3/102) demektedir. Müslüman olabilmenin ve Müslüman kalabilmenin yolu yine Allah’tan sakınmaktan geçmektedir.
Şunu ifade edelim ki, her türlü kötülükten, nefsin vesveselerinde, şeytanın dürtmelerinden, azgınlıktan, haset ve kıskançlıktan, yanlış yollara sapmaktan bizi koruyacak olan tek yol, Allah’tan(c.c.) sakınmak, takva sahibi olmaktır. Nefislerimizin bize verdiği olumsuz telkinden sadece Allah’tan sakınıp korkarak kurtulabiliriz.

İman edenler için şeytanın sağdan yaklaşması en tehlikeli durumdur. “Sen ilim ehlisin, çok şey biliyorsun” der, “Sen olmadan bu işler yürümez” der, “Senin yaptığın tespitleri kimse yapamaz” der, der, der. Sonuçta kişinin nefsi hayatının merkezine oturur, ondan sonra da önü alınmaz olumsuzluklar alır başını gider.

Postmodern tefrikanın çözümlemesini bu ayetler ışığında yapabiliriz diye düşünüyoruz. Müslümanların şu anki sıkıntılarının kaynağı büyük ihtimalle çok şey biliyor olmalarından ve ben merkezcilikten kaynaklanıyor gibi görünüyor. Bu sıkıntıya zikredilen ayetlerin ışığında bir çözüm üretebilir, yeniden ama ümmice yaklaşarak, samimice analizlerle yeni bir dünyanın inşasına yeniden başlayabiliriz.

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VENHAR YAZARLARI

Mehmed DURMUŞ
Mehmed DURMUŞ

Borçlandırılmış İnsanın İmali

Bünyamin ZERAN
Bünyamin ZERAN

Feminizm -2-

Şükrü HÜSEYİNOĞLU
Şükrü HÜSEYİNOĞLU

Kapitalist-Modernist Tuğyana Teolojik Hizmette Son Zırva: “Başörtüsüz Tesettür”

Abdi KEÇELİ
Abdi KEÇELİ

Tanzimat ve Din

Ahmet DURMUŞ
Ahmet DURMUŞ

Akabe Biatları Ya da Medine İslam Devletinin Temelleri

Mehmet Akif COŞKUN
Mehmet Akif COŞKUN

Kendimizi Aramaklar Yolculuğu 2

Yakup DÖĞER
Yakup DÖĞER

Yaslandığın Duvar Üstüne Göçerse!

Ahmet ALTINOK
Ahmet ALTINOK

Vahdeti Gündemde Tutmak

YAZARIN SON YAZILARI

  • Yaslandığın Duvar Üstüne Göçerse!
    22 Şubat 2021
  • Zülf-i Yare Dokunmak
    8 Şubat 2021
  • Medeniyet Kavramı Üzerine
    20 Aralık 2020
  • Hak
    14 Eylül 2020
  • Şeyhülislamın Şahsında Ulema Siyaset İlişkisi –IV-
    6 Mart 2020
  • Şeyhülislamın Şahsında Ulema Siyaset İlişkisi –III-
    4 Mart 2020
  • Şeyhülislamın Şahsında Ulema Siyaset İlişkisi –II-
    1 Mart 2020
  • Şeyhülislamın Şahsında Ulema Siyaset İlişkisi –I-
    28 Şubat 2020

İLGİ GÖRENLER

  • “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    “İslam Güncellenmeli” Diyen Haham!

    1583 paylaşım
    Paylaş 1583 Tweet 0
  • Türbanlı Anneler ve Seküler Kızları

    77 paylaşım
    Paylaş 77 Tweet 0
  • Ahmet Altınok ile Hollanda’daki Yaşam Üzerine Söyleşi

    101 paylaşım
    Paylaş 101 Tweet 0
  • Cemal Granda:Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • M.İkbal Durmuş Komünizm-Sosyalizm

    1 paylaşım
    Paylaş 1 Tweet 0

NE OKUNUR?

Borçlandırılmış İnsanın İmali

Borçlandırılmış İnsanın İmali

18 Nisan 2021
Altı Çizilenler 4

Altı Çizilenler 8

21 Mart 2021
Altı Çizilenler 4

Altı Çizilenler 7

6 Mart 2021
Altı Çizilenler 2

Altı Çizilenler 6

23 Şubat 2021

NE İZLENİR?

Gülümse!

M. Gültekin: Doğruluk ve Adalet Filmi Üzerine

30 Mart 2021
Aile Olmak

Aile Olmak

3 Nisan 2020
Serçelerin Şarkısı

Serçelerin Şarkısı

11 Nisan 2019
İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

İnsanın Ekini İfsad Edişinin Belgeseli: Gıda A.Ş.

26 Şubat 2019
Venhar Haber

Venhar Haber sitesi, yaşamın her alanında Kur'an merkezli bütüncül bir bakış açısını merkeze yerleştirmeyi gaye edinir. Sitemizde günlük haberler, düşünce yazıları, Müslümanların dertleri ile alakalı analizler, alıntı söyleşi ve makaleler, Türkiye’de Müslümanların gerçekleştirdiği faaliyetlerden özetler, videolar, fotoğraflar, Venhar tarafından gerçekleştirilen röportajlar, alıntı söyleşiler, okunması ve izlenmesi gereken envantere ait kritikler bulacaksınız. Makalelerden yazı sahipleri sorumludur.
Venhar Haber tarafından üretilen içerik, kaynak gösterilerek kullanılabilir. Emr-i bi'l Maruf ve Nehy'i An'il Münkerleriniz için lütfen bize yazın...

Sosyal Medya Hesaplarımız

Kategoriler

  • Venhar Yorum
  • Venhar Makaleler
  • Ne Okunur?
  • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Venhar Röportajlar
  • Öncü Şahsiyetler
  • Süreli İslami Yayınlar
  • Alıntı Söyleşi
  • Alıntı Makale
  • İslam Dünyası
  • Dünya
  • Türkiye
  • Etkinlikler
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular

Yazarlar

  • Abdi KEÇELİ
  • Ahmet ALTINOK
  • Ahmet DURMUŞ
  • Arif BOTAN
  • Bünyamin ZERAN
  • Celal SANCAR
  • Dilek BUZ
  • Erdal BAYRAKTAR
  • Erdem ZERAN
  • Hasan BAKIRCI
  • Mehmed DURMUŞ
  • Mehmet Akif ÇOŞKUN
  • Sabri AYDIN
  • Şükrü HÜSEYİNOĞLU
  • Yakup DÖĞER

E-Posta Listemize Kaydolun!

E-Posta listemize kaydolarak öne çıkan makaleleri sürekli olarak takip edebilirsiniz.

*Lütfen gerçek hesaplar giriniz.

  • Ana Sayfa
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Yazarlarımız
  • Her Güne Bir Ayet
  • Venhar Yorum Haber
  • Küçük Müslümanlar
  • Alıntılar
    • Alıntı Makale
    • Alıntı Söyleşi
  • İslam Dünyası
    • Filistin
    • Suriye
    • İran
    • Irak
    • Arakan
    • Pakistan
    • Yemen
    • B.Arap Emirlikleri
    • Diğer
  • Dünya
    • Ortadoğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
    • Diğer
  • Türkiye
    • Aile ve Çocuk
    • Aktüel
    • Eğitim
    • Ekonomi
    • Kültür & Sanat
    • Siyaset
  • Tavsiyelerimiz Var
    • Ne Okunur?
    • Ne İzlenir?
  • Kavramlar
  • Röportajlar
  • Venhar Web TV
  • Fotoğrafların Dili
  • Duyurular
  • Künye
  • İletişim

© 2018 Venhar Haber – Rabbi için namaz kılan ve dik duran bir nesile…

Hesabınıza aşağıdaki bölümden giriş yapabilirsiniz

Şifremi unuttum?

Kaydolmak için aşağıdaki formu doldurun

Tüm alanları doldurmanız gerekmektedir. Giriş

Şifrenizi kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş